Düşüncelerin Pranga Etkisi
DÜŞÜNCELERİN PRANGA ETKİSİ
Bugün biraz düşüncelerimizin hayatımıza dair etkisini konuşmak istiyorum. Düşüncelerimiz duygularımız ve davranışlarımız üzerinde belirleyici olan temel unsurdur. Bu sebeple de her insanın aynı olaya verdiği tepki değişkenlik göstermektedir. Çok basit bir örnekle herhangi bir eşyayı kaybettiğinizi düşünelim. Aklınızdan geçen düşünce; “Önemli değil. Elbet bir yerden çıkar” şeklinde ise kaygı hissetmez ve durumu normal karşılayıp hayat akışınıza devam edersiniz. “Onu kaybetmek bana uğursuzluk getirecek. Şimdi ne yapacağım. Her şey ters gidecek” şeklinde bir düşünce geçiyorsa aklınızdan muhtemelen ciddi bir kaygı ve stres yaşayacaksınız ve o gün bu durum davranışlarınıza da yansıyarak normal akıştan daha farklı bir gün geçireceksiniz. Durum aynı fakat iki farklı düşünce duruma verdiğiniz tepkiyi doğrudan etkiledi.
Öte yandan bazen direkt yaşanılan somut olaylar üzerinde düşünceler etkisini sürdürürken bazen de yaşanmamış ama kişinin zihninde yaşanma ihtimali olan, varsayımsal olaylar üzerinde de etkisini sürdürür. Örneğin; iletişim kurmakla ilgili kişinin aklından sürekli konuşamayacağı, rezil olacağı geçiyor ise konuşmayı bırakır ve ciddi bir kaygı hisseder, yalnızlaşır. Bu durumda somut bir olay yoktur ama ön görülen, varsayımsal bir olaya karşı düşünce ortaya çıkmıştır. Düşüncenin gerçekliğini sınayabilecek ve düşünceyi temellendirebileceği kanıtlar çoğu zaman yoktur. Gerçekliği sınanacak kadar kanıtlara sahip olmayan düşüncelere gerçekçi olmayan, irrasyonel düşünceler deriz. Burada mesele olan şeyler de irrasyonel düşüncelere tutunmaktır. İrrasyonel düşünceler kişiyi aşağı çeker, ruhsal dengesini bozar ve problem durumları oluşturur. Literatüre baktığımızda kaygıların, anksiyetelerin, sosyal ilişki sorunlarının, özgüven ile ilgili sorunların, obsesif kompulsif bozukluğun, yeme bozukluklarının ve daha pek çok sorunun devam ettirici özelliğe sahip olan unsuru düşüncelerdir.
Bu bilgilerden çıkarabileceğimiz ilk sonuç “Nasıl düşündüğünüz nasıl hissedeceğinizi ve nasıl davranacağınızı belirler” mantığıdır.
Kişi, düşüncelerin etkisi ile oluşan duygularının da etkisi ile davranışlarını devam ettirir ve devam eden bu davranış kişinin hayatında yerleşik bir hal alır. Düşüncesine uygun davrandığı için de bu düşünceyi sorgulamadan, doğru olarak kabul eder. Konuştuğu zaman rezil olacağını düşünen kişi konuşmaktan kaçınır, konuşmadığı için rezil olmaz ve düşüncesinin de doğru olduğuna inanır. Oysa ki konuşmayı denese ve rezil olmasa düşüncesinin yanlış olduğunu görebilecek. Gerçekçi bir şekilde doğrulanmayan bu düşünce kişinin işlevsiz düşüncesini ve problem davranışını besler. Bu davranış kısa vadede kişide rahatlama etkisi yaratırken uzun vade de sosyal hayattan koparır, özgüvenini azaltır, depresyona sürükleyebilir. Özetle kısa vadede iyi hissettiren davranış uzun vade de kişiye zarar verir.
Düşüncelerin doğruluğunu sınamak ve gerçekçi- gerçekçi olmayan düşünceleri ayırt edebilmek çok önemli bir beceridir. Bu beceri doğrudan kazanılmayan öğrenilerek kazanılan bir beceridir. Peki biz düşüncelerimizi nasıl sınarız? Öncelikle boş bir kağıdın üst kısmına düşüncenizi yazmalısınız. Ardından sayfayı iki eşit parçaya bölmelisiniz. İlk kısma, “Düşüncemi destekleyen kanıtlar”, ikinci kısma ise “Düşüncemin yanlış olduğunu/gerçekleşmeyeceğini gösteren kanıtlar” şeklinde başlık atılarak her bir başlığın altını doldurulmalıdır. Ve yazdığınız her bir kanıtın mantıksal, somut gerçekliği olmasına dikkat etmelisiniz. Burada düşünce yazmıyoruz, düşüncemizin doğruluğunu sınayabileceğimiz hayatın içinden somut kanıtlar arıyoruz. Bu çalışma düşüncenizin doğruluğunu sınamak için önemli bir çalışmadır. Hayatınızda olumsuz etkisi olan, hayatınızı durduran her bir durum için düşüncelerinizi belirleyip ardından bu sınama çalışmasını yapabilirsiniz.
Kişi terapi odasına geldiğinde ise büyük bir yanılgı ile seansta var olur. Bu yanılgı; “Önce düşüncelerim değişsin, duygularım değişsin ve ben daha sonra davranışımı değiştiririm” düşüncesidir. Problemin oluşumunda nasıl ki düşünce duygu ve davranışı etkiliyorsa çözümünde ise tam tersi bir etki söz konusudur. Önce davranış değişikliği meydana gelir. Ardından duygu ve düşünce de değişim olur. Kişi olumsuz düşünceye, kaygıya rağmen kaçtığı davranışı sürekli ve periyodik bir şekilde denedikçe zamanla korktuğu varsayımsal sonucun gerçek olmadığını, düşüncesinin doğru olmadığını görür ve gerçekçi olmayan düşünce küçülerek kaybolup yerini sağlıklı düşünceye bırakır. İ
Özetle düşüncenizin mantıksal bir bakış açısı ile gerçekliğini sınamalısınız. Ve olumsuz düşünceye, hoş olmayan duyguya rağmen yeni davranışı denemeye devam etmelisiniz. Bu davranışı bir kere deneyip bana iyi hissettirmedi diyerek bırakmamalısınız. Çünkü, yeni davranış başlangıçta size iyi hissettirmeyecek, işe yaramıyor gibi gelecek, yapay gelecek ve düşüncenizi hemen değiştirmeyecek. Ama tüm bu hislere rağmen devam etmeniz, periyodik ve sistemli bir şekilde yeni davranışı devam ettirmeniz bir süre sonra size iyi hissettirecek, düşüncelerinizi değiştirecek ve işe yaradığını göreceksiniz. İşlevsiz ve gerçekçi olmayan düşüncelerinizin size taktığı prangalardan kurtulmak sizin elinizde. Sizler düşüncelerden daha güçlüsünüz. Kontrolü düşüncelerinden elinden alıp, prangalardan kurtulup kendinizi kontrol mekanizması yapabilirsiniz. Değişim gücü hepiniz de var.
Bugün biraz düşüncelerimizin hayatımıza dair etkisini konuşmak istiyorum. Düşüncelerimiz duygularımız ve davranışlarımız üzerinde belirleyici olan temel unsurdur. Bu sebeple de her insanın aynı olaya verdiği tepki değişkenlik göstermektedir. Çok basit bir örnekle herhangi bir eşyayı kaybettiğinizi düşünelim. Aklınızdan geçen düşünce; “Önemli değil. Elbet bir yerden çıkar” şeklinde ise kaygı hissetmez ve durumu normal karşılayıp hayat akışınıza devam edersiniz. “Onu kaybetmek bana uğursuzluk getirecek. Şimdi ne yapacağım. Her şey ters gidecek” şeklinde bir düşünce geçiyorsa aklınızdan muhtemelen ciddi bir kaygı ve stres yaşayacaksınız ve o gün bu durum davranışlarınıza da yansıyarak normal akıştan daha farklı bir gün geçireceksiniz. Durum aynı fakat iki farklı düşünce duruma verdiğiniz tepkiyi doğrudan etkiledi.
Öte yandan bazen direkt yaşanılan somut olaylar üzerinde düşünceler etkisini sürdürürken bazen de yaşanmamış ama kişinin zihninde yaşanma ihtimali olan, varsayımsal olaylar üzerinde de etkisini sürdürür. Örneğin; iletişim kurmakla ilgili kişinin aklından sürekli konuşamayacağı, rezil olacağı geçiyor ise konuşmayı bırakır ve ciddi bir kaygı hisseder, yalnızlaşır. Bu durumda somut bir olay yoktur ama ön görülen, varsayımsal bir olaya karşı düşünce ortaya çıkmıştır. Düşüncenin gerçekliğini sınayabilecek ve düşünceyi temellendirebileceği kanıtlar çoğu zaman yoktur. Gerçekliği sınanacak kadar kanıtlara sahip olmayan düşüncelere gerçekçi olmayan, irrasyonel düşünceler deriz. Burada mesele olan şeyler de irrasyonel düşüncelere tutunmaktır. İrrasyonel düşünceler kişiyi aşağı çeker, ruhsal dengesini bozar ve problem durumları oluşturur. Literatüre baktığımızda kaygıların, anksiyetelerin, sosyal ilişki sorunlarının, özgüven ile ilgili sorunların, obsesif kompulsif bozukluğun, yeme bozukluklarının ve daha pek çok sorunun devam ettirici özelliğe sahip olan unsuru düşüncelerdir.
Bu bilgilerden çıkarabileceğimiz ilk sonuç “Nasıl düşündüğünüz nasıl hissedeceğinizi ve nasıl davranacağınızı belirler” mantığıdır.
Kişi, düşüncelerin etkisi ile oluşan duygularının da etkisi ile davranışlarını devam ettirir ve devam eden bu davranış kişinin hayatında yerleşik bir hal alır. Düşüncesine uygun davrandığı için de bu düşünceyi sorgulamadan, doğru olarak kabul eder. Konuştuğu zaman rezil olacağını düşünen kişi konuşmaktan kaçınır, konuşmadığı için rezil olmaz ve düşüncesinin de doğru olduğuna inanır. Oysa ki konuşmayı denese ve rezil olmasa düşüncesinin yanlış olduğunu görebilecek. Gerçekçi bir şekilde doğrulanmayan bu düşünce kişinin işlevsiz düşüncesini ve problem davranışını besler. Bu davranış kısa vadede kişide rahatlama etkisi yaratırken uzun vade de sosyal hayattan koparır, özgüvenini azaltır, depresyona sürükleyebilir. Özetle kısa vadede iyi hissettiren davranış uzun vade de kişiye zarar verir.
Düşüncelerin doğruluğunu sınamak ve gerçekçi- gerçekçi olmayan düşünceleri ayırt edebilmek çok önemli bir beceridir. Bu beceri doğrudan kazanılmayan öğrenilerek kazanılan bir beceridir. Peki biz düşüncelerimizi nasıl sınarız? Öncelikle boş bir kağıdın üst kısmına düşüncenizi yazmalısınız. Ardından sayfayı iki eşit parçaya bölmelisiniz. İlk kısma, “Düşüncemi destekleyen kanıtlar”, ikinci kısma ise “Düşüncemin yanlış olduğunu/gerçekleşmeyeceğini gösteren kanıtlar” şeklinde başlık atılarak her bir başlığın altını doldurulmalıdır. Ve yazdığınız her bir kanıtın mantıksal, somut gerçekliği olmasına dikkat etmelisiniz. Burada düşünce yazmıyoruz, düşüncemizin doğruluğunu sınayabileceğimiz hayatın içinden somut kanıtlar arıyoruz. Bu çalışma düşüncenizin doğruluğunu sınamak için önemli bir çalışmadır. Hayatınızda olumsuz etkisi olan, hayatınızı durduran her bir durum için düşüncelerinizi belirleyip ardından bu sınama çalışmasını yapabilirsiniz.
Kişi terapi odasına geldiğinde ise büyük bir yanılgı ile seansta var olur. Bu yanılgı; “Önce düşüncelerim değişsin, duygularım değişsin ve ben daha sonra davranışımı değiştiririm” düşüncesidir. Problemin oluşumunda nasıl ki düşünce duygu ve davranışı etkiliyorsa çözümünde ise tam tersi bir etki söz konusudur. Önce davranış değişikliği meydana gelir. Ardından duygu ve düşünce de değişim olur. Kişi olumsuz düşünceye, kaygıya rağmen kaçtığı davranışı sürekli ve periyodik bir şekilde denedikçe zamanla korktuğu varsayımsal sonucun gerçek olmadığını, düşüncesinin doğru olmadığını görür ve gerçekçi olmayan düşünce küçülerek kaybolup yerini sağlıklı düşünceye bırakır. İ
Özetle düşüncenizin mantıksal bir bakış açısı ile gerçekliğini sınamalısınız. Ve olumsuz düşünceye, hoş olmayan duyguya rağmen yeni davranışı denemeye devam etmelisiniz. Bu davranışı bir kere deneyip bana iyi hissettirmedi diyerek bırakmamalısınız. Çünkü, yeni davranış başlangıçta size iyi hissettirmeyecek, işe yaramıyor gibi gelecek, yapay gelecek ve düşüncenizi hemen değiştirmeyecek. Ama tüm bu hislere rağmen devam etmeniz, periyodik ve sistemli bir şekilde yeni davranışı devam ettirmeniz bir süre sonra size iyi hissettirecek, düşüncelerinizi değiştirecek ve işe yaradığını göreceksiniz. İşlevsiz ve gerçekçi olmayan düşüncelerinizin size taktığı prangalardan kurtulmak sizin elinizde. Sizler düşüncelerden daha güçlüsünüz. Kontrolü düşüncelerinden elinden alıp, prangalardan kurtulup kendinizi kontrol mekanizması yapabilirsiniz. Değişim gücü hepiniz de var.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Düşüncelerin Pranga Etkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.