2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinsel Problemlerin Nedenleri?
MAKALE #7085 © Yazan Abdullah ÖZER | Yayın Haziran 2011 | 5,671 Okuyucu
Bedensel Nedenler

Erkekler çoğunlukla 30’lu yaşlarda cinsel ihtiyaç yoğunluğunda ve en geç 50 yaşında cinsel performansta bir düşüş yaşarlar. Bunlar farklı faktörlerin (çevre şartları, psişik özellikler, gen süreçleri, bedensel kusurlar gibi) neden olduğu tamamen normal süreçlerdir, ancak bu durumlar, oldukça erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Muhtemel organik nedenler dolayısıyla hemen hemen her durumda ilk adım olarak üroloji ve benzer şekilde androloji dalındaki hekimler tarafından teşhis konulması ve tıbbi açıklama alınması önerilir. Ancak bu kapsamda rahatsızlıklar konusunda hiçbir açıklama alınamazsa, mümkün olduğunca kısa zamanda cinsel danışmanlık ya da cinsel terapiye başvurulmalıdır.

Benzer şekilde tamamen psikolojik nedenlere dayanan durumlarda problem günden güne daha da şiddetlendiği ve arttığı için, size ancak cinsel terapi destek verebilir ve semptomların giderilmesini sağlayabilir.

Cinsellik esnasında ağrı hissedilmesi veya diğer belirgin organik semptomlar dışında kadınlarda görülen cinsel bozukluk ve rahatsızlıkların bedensel kaynaklı nedenlerinin olması nispeten ender rastlanan bir durumdur ve bu nedenle, genellikle cinsel terapiye ve benzer şekilde psikoterapiye başvurulmalıdır.

Ruhsal Nedenler

Uzmanlar, belirgin organik sorunlara rağmen, cinsel bozuklukların büyük çoğunluğunun psişik (ruhsal) nedenlerden kaynaklandığı veya en azından psişik bileşenleri olduğu konusunda bugün artık uzlaşmıştır. Ve bu nedenler çok çeşitlidir: Bunlar çoğunlukla kendini performans baskısı altında hissetme (performans korkusu/anksiyetesi) veya belirli beklenti durumları veya gelenek ve kurallara uymaya zorlama şeklinde ortaya çıkar. Çoğu insan kendi istek ve arzularını dinlemeyi veya bunları yeterince ciddiye almayı zamanla unutur. Özelikle erkekler yatakta her şeyin “yolunda” gitmek zorunda olması gibi eziyet ve bezginlik verici bir zorunluluk hissederler: Bu şekilde 45 yaşın altındaki yaşlarda üst üste ereksiyon (sertleşme) sağlayan Viagra, Levitra veya Cialis gibi ilaçlar kullanarak kendilerinden hep daha fazla performans almayı beklerler, ancak bu ilaçları birkaç yıl kullandıktan sonra, genellikle psikolojik açıdan bağımlı hale gelirler ve bir ilaç bağımlısına dönüştüklerini fark ederler.

Kadınlardaki cinsel problemler genellikle, genel cinsel isteksizlik, vajinismus veya orgazm olamama ya da orgazm olmada zorluk yaşanması şeklindedir ve genellikle kendi problemlerine gereken ilgiyi göstermemeleri veya kendi sorunlarını profesyonel danışmanlık uzmanlarına açma konusunda kendilerine kısıtlama ve yasaklar getirmiş olmaları nedeniyle, bu rahatsızlıkları çoğunlukla yıllarca çekerler ve bunlara katlanmaya çalışırlar.

Eş (Partner) açısından problemler

Partner ile anlaşmazlıklar ortaya çıktığında bu anlaşmazlıklar eninde sonunda çiftler arasındaki cinsel yaşama da sıçrar. Eşlerin aralarında şiddetli anlaşmazlıkların bulunmaması ve çözülmemiş problem bırakılmaması ve ayrıca birlikte yaşanan cinsellik konusunda anlayış farkı (frekans, çeşitlilik, istek ve ihtiyaçlar) olmaması gerekir, aksi takdirde bu durum eşlerden birinin veya her ikisinin birden cinsel problemler yaşamasına yol açabilir. Yine benzer şekilde, eğer eşler aralarında cinsellik ve seks konusunda çok az konuşuyorsa veya hiç konuşmuyorsa, bu durum da, eşlerin cinsel problemler yaşamasına neden olabilir. Bu noktada, cinsel terapi ve evlilik terapsi, alınması ve bu problemleri bir an önce aşmak gerekir.

Cinsel terapiye nasıl başlanır?

Öncelikle, ne tip bir cinsel bozukluğun söz konusu olduğu ve bu durumun ne kadar zamandır sürdüğü konusunda bir ön görüşme yapılır. Ancak burada şunlara dikkat edilmelidir: Profesyonel yardım alma konusunu ne kadar erken dikkate alırsanız, terapide elde edilecek başarı da o kadar fazla olur. Görüşmede bu görevi üstlenme yetkisine ve yeterli eğitime sahip uzman terapistin ilgili cinsel bozukluğun cinsel terapi yoluyla gerçekten amaca uygun şekilde terapi edilip edilmeyeceğini danışanına açıklayabilmesi gerekir.

Cinsel bozukluklar, psişik (ruhsal) nedenlere dayanıyorsa (erken çocukluk dönemi bozuklukları ve baskıları, nevrozlar, gelişimsel duraklama ve benzerleri), başarı vaat eden bir psikoterapiye başlanması ve buna paralel olarak cinsel fonksiyon bozuklukların tedavi edilmesi çok daha mantıklı ve faydalıdır. Burada kullanılan yöntemin iki açıdan önemi vardır, ancak öncelikle, “uygun ve doğru” terapistin seçilmesi çok önemlidir. Ayrıca travma söz konusu olduğunda ise ilaveten bir de travma terapisi verme konusunda tecrübe sahibi bir terapistin tercih edilmesi çok önemlidir. Kişilik bozukluğu veya saplantı benzeri rahatsızlık durumularında öncelikle bir psikoterapi önerilir ve ardından cinsel terapiye başlanır. Bu tip durumlarda, kişilerin terapiye eşleriyle (partnerleriyle) beraber değil, öncelikle tek başlarına ve sadece kendi kişisel sorunları dikkate alınarak başlanmalıdır. Bu durumda elbette uygulanacak olan artık bir cinsel terapi veya benzer şekilde evlilik terapisi değildir, bilakis burada psikanalitik psikoterapi şeklinde uygulanan psikoterapi uygulamalar kullanılır. Başarılı bir cinsel terapi için organik nedenlerin tamamen elimine edilebilmesi gerekir. Bu durumun öncellikle danışanı tedavi etmiş olan hekimle görüşülerek tespit edilmesi gereklidir.

Ürolojide, cinsel arızalar genellikle “Fonksiyon Bozukluğu” olarak dikkate alınır. Ürologlar veya kadın hastalıkları uzmanı hekimler, özellikle cerrahi ve ilaçlı tedavi ve hormon tedavisi konularında uzmanlaşmıştır (örneğin prostat ameliyatı, penis sertleşme bozukluğu tedavisi ("Viagra, Levitra, Cialis"), testosteron tedavisi). Burada tanımlanan kapsamda cinsel terapi, ürologlar ve kadın hastalıkları uzmanları tarafından çok nadir veya hemen hemen hiç verilmemektedir (Cinsel terapi eğitimi almış ürologlar ve kadın hastalıkları uzmanları dışında).

Ayrıca, cinsel bozukluğun muhtemel bedensel nedenlerine ilişkin açıklama ve aydınlatıcı bilginin (uzman doktoru tarafından verilmiş) temin edilmesi mutlak gereklidir.

Son olarak; Gerekli uzmanlık eğitimini almış ve bilimsel standartlar temelinde çalışan bir cinsel terapistin ile danışanları arasında her tür cinsel temasın kesinlikle yasak olduğunu ve yasal olarak cezalandırıldığını belirtmek istiyorum.

(Abdullah ÖZER M.A./M.Sc.)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Cinsel Problemlerin Nedenleri?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Abdullah ÖZER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Abdullah ÖZER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Abdullah ÖZER Fotoğraf
Abdullah ÖZER
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Psikoloji Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi40 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Abdullah ÖZER'in Yazıları
► Eşler Arası Problemlerin Nedenleri Psk.Zeynep BOZKURT
► Cinsel Sorunların Nedenleri Psk.Feyzullah ALPMAN
► Cinsel İsteksizlik ve Nedenleri Psk.Gökhan GÖKSU
► Cinsel Saldırı ve Nedenleri Psk.Sabahat ERLER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Cinsel Problemlerin Nedenleri?' başlığıyla benzeşen toplam 36 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ego Durumları Terapi Nisan 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:45
Top