2007'den Bugüne 92,326 Tavsiye, 28,224 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hayvanlarda Kırıkların Etiyolojisi (Nedenleri), Sınıflandırılması, Tedavisi ve Post Operatif (Operasyon Sonrası) Dönem Bakımı
MAKALE #7298 © Yazan Vet.Hek.Dr.Başak TUNÇER ULUKARTAL | Yayın Ağustos 2011 | 18,154 Okuyucu
Kırıkların etiyolojisi(nedenleri), sınıflandırılması, tedavisi ve post operatif (operasyon sonrası) dönem bakım!!
Açık kırıkların sınıflandırması kırığın tipine, eşlik eden yumuşak doku hasarına ve mevcut bakteriyel kontaminasyona dayanmaktadır. Buna göre:

1. Derece Açık Kırıklar, Tip I: Sivri bir fragment ucunun bölgeyi örten yumuşak dokuya penetre olarak onu içeriden dışarıya delmesi, yırtması olarak kabul edilir. Bu tip kırıklar, neden olan olayı takiben kırık bölgesinin hareketinin kısıtlanamaması ve kontrol altına alınamaması sonucu oluşmaktadır. Genellikle sınırlı yumuşak doku hasarı mevcuttur ve kırık fragmentleri sağlam ve çoğunlukla parça içermezler. Çok küçük boyutlu bir yara vardır ve cerrahi debridman işlemi aynı kapalı kırıklarda olduğu gibi uygulanır.

2. Derece Açık Kırıklar, Tip II: Yabancı bir cismin dışardan içeri penetrasyonu sonucu oluşan açık kırık tipidir. Tip I’e göre daha geniş kapsamlıdır ve kırıkla ilişkili olan yara genellikle daha büyüktür daha fazla yumuşak doku harabiyeti vardır. Derideki yaranın çevresinde kontüzyon ve kısmen reversibl kas harabiyeti vardır. Bu kırıklar 1. derece ve 3. derece arasında bir geçişolarak kabul edilirler .

3. Derece Açık Kırıklar, Tip III: Tüm açık kırıklar arasında en şiddetli form olarak kabul edilmektedir. Yumuşak doku ve kemik avulsiyonu kırığın bir parçası olarak kabul edilir. Yine dışardan bir objenin penetrasyonunu takiben oluşur, yumuşak doku kaybı ile birlikte görülür.Şiddetli bir yaraya neden olan ateşli silah yaralanması, trafik kazası gibi yüksek enerjili bir travmayı takiben oluşmaktadırlar. Deri yumuşak doku ve kemik kaybı topluca ve çok şiddetli olabilmektedir. Ayağa giden ana arterlerde şiddetli kayıp saptanırsa zorunlu amputasyon gerçekleştirilmelidir. Yumuşak doku kaybı ile birlikte 3. derece açık kırıklar en inatçı problem olarak kabuledilmektedirler

Tip III a:Bu tip açık kırıklar kemiğin kaplanması ya da yaranın kapatılması için deri fleplerı ya da greftler gibi rekonstruktif prosedürler gerektirmezler.

Tip III b: Bu tip kırıklar mutlaka rekonstriktif cerrahi prosedürler gerektirmektedir, çünkü geriye kalan canlı dokular primer kapanma için yeterli değildir.

Tip III c: Bu tip kırıklar, tamir gerektiren çok önemli arteriyel hasar içermektedir


4. Derece Açık Kırıklar, Tip IV: Ekstremitede bulunduklarında mutlaka amputasyonu gerektiren açık kırık tipidir. Çok şiddetli yumuşak doku hasarı ve nörovaskuler hasar mevcuttur

KLİNİK BULGULAR

Fiziki Muayene:

Bir hayvanda açık kırık olgusu varsa kırığın tanısı çoktan konmuş ve yara muhtemelen bandajla kapatılmıştır. Fiziki muayenenin amacı; hastanın statüsünü belirlemek,hastayı stabilize etmek ve tüm hasarları ortaya çıkarmak olmalıdır. Bu yüzden de muayeneye etkilenmiş bölgeden başlanmamalıdır. Eğer hasar anında eksternal kanama, bir problem oluşturuyorsa, bölgeye uygulanacak basınçlı bir sargı kanamayı kontrol altına alırken bir yandan da fiziki muayene gerçekleştirilebilir. Fışkırma tarzında bir kanamayı durdurmak için ise kaynağın tespit edilerek hemostatik pens vasıtası ile kanamayı kontrol altına almak en akıllıca seçim olur. Nadiren de olsa hastane ortamında bunun yerine turnike uygulanabilir). Fiziki muayene tüm vücut sistemlerini içermeli, kırığın muayenesi ise en sona bırakılmalıdır. Fakat hasta kliniğe getirildiğinde açık kırık çevreyle temas halinde ise yani üzeri kapatılmamışsa, vakit geçirilmeden steril bir bandaj uygulanmalıdır. Eğer üzeri herhangi bir bandajla kapalı olarak getirildiyse, muayenenin bu aşamasında bandaja hiç dokunulmamalı, bandajın değiştirilmesi daha sonraya bırakılmalıdır. Hekim tarafından önceden uygulanmışolan bandajın yetersiz olduğu düşünülüyorsa, bunun üzerine yarayı dış ortamdan tamamen izole edecek ek bir bandaj daha uygulanabilir. Mümkünse sağaltımın tüm aşamalarında, fakat özellikle de hasta şok durumundaysa hastanın monitörizasyonu atlanmamalıdır . İlk fiziki muayenede ekstremite’ye giden sinirsel ve vasküler kaynaklar saptanmaya çalışılmalıdır. Hasar çevresindeki kapiller dolma süresi ya da yine bu bölgedeki alınabilen pulzasyonlar vaskuler akım hakkında bize fikir verebilecektir. Ekstremitenin sıcaklığı da yardımcı bir bulgudur fakat hastanın şokta olduğu durumlarda da ekstremite soğuk olabilmekte ve kapiller yatakta aynı zamanda bu sorundan etkilenebilmektedir. Ayak parmağına kısa süreli basınçlar uygulanarak kırık çevresindeki kapillervaskülerite açısından fikir edinilebilir. Eğer ekstremitenin vaskularitesi şüpheli olarak düşünülüyorsa arteriyografi düşünülmelidir. Açık bir kırıkla uğraşırken hasar bölgesiyle ilgili anamnez çok büyük önem taşımaktadır. Örneğin; hastaya bir otomobilin çarptığının, ya da üzerinden geçtiğinin bilinmesi çok önemlidir. Kırık oluşum anında ekstremite tarafından absorbe edilen enerji miktarı prognozun belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Çarpılma anındak yüksek enerji daha fazla yumuşak doku devitalizasyonuna neden olur ve sonuçta da enfeksiyon riski artar. Yaranın büyüklüğü, prognoz açısından çok önemli belirleyici bir özellik değildir. Çünkü çok küçük bir punksiyon yarasında bile zaman zaman çok şiddetli yumuşak doku harabiyeti görülebilmektedir . Radyografiler yardımı ile yumuşak doku hasarının şiddeti rahatlıkla tahmin edilebilmektedir. Örneğin; radyolojik olarak çok parçalı bir kırık yüksek enerji tipli bir hasarı ve/veya geniş yumuşak doku şişkinliğini göstermektedir. Bu da aslında büyük miktar yumuşak doku hasarını ya da kanamayı işaret edebilmektedir . Yüksek kinetik enerji ile ilişkili olan açık kırıkların komplikasyonları olarak; tetanoz ya da klostridial miyonekroz (gazlı gangren) ile sıkça karşılaşılmaktadır. Kasların devitalizasyonu ve vaskülerite kaybetmesi ve buna bağlı olarak dokuların oksijenizasyon kaybının sözkonusu olduğu durumlarda yukarıda belirtilen hastalık etkenlerinin inkubasyon periyodu 24 saatten az olduğundan bunların varlığının ispatlanması için gerekli tanıya çabuk ulaşılmalıdır. Fiziksel muayene esnasında hasarlı ekstremiteye maniplasyonda bulunulmamalıdır. Eğer bu kurala uyulmazsa daha yaygın yumuşak doku hasarları oluşabilecek, yırtılmış fakat kanamayan damarlardan tekrar kanama başlayabilecektir. Hasta operasyon salonuna debridman için alınana kadar yara üzerindeki bandaj açılmamalıdır . Açık kırık bölgesi için anında uygulanacak ilk yardım prosedürü aşamasında bakteriyel kültür için örnek toplanmamalıdır. Yapılan çalışmalar bu tip kültürlerin kırık sağaltımının planlanmasında yardımcı olmadığını göstermiştir. Ayrıca kırık bölgesine maniplasyon uygulanmamalı ve yaralar steril ıslatılmış kompresyon bandajları ile kapatılmalıdır. Bandajlar steril serum fizyolojik (FTS), chlorhexidine diacetate solüsyonu (0.05%) ya da povidin iode (0.5-1%) ile ıslatılabilir. Bu solüsyonların dilusyonu ve kompozisyonu kritiktir ve aslında en tercih edileni sadece FTS’dir. Basınçlı bandaj uygulaması bölgedeki hemoraji için etkili olacaktır. Açık kırık bölgesi için bir destek uygulanmalıdır (Robert Jones bandajı gibi). Hasta operasyona hazır olana kadar bu bandaj bölgede durmalı, yumuşak doku debridmanı ya da radyografi gibi uygulamalar yapılacaksa bir an önce uzaklaştırılmalıdır. Yeterli radyogramlar mümkün olduğunca kısa süre içinde alınmalıdır .

Radyolojik Muayene

Hastanın kan testlerini de içeren muayenenin ardından gerekli stabilizasyon sağlanarak hasarlı ekstremitenin radyografik muayenesine geçilmelidir. Ekstremitede etkilenmiş nokta alansa, tümünün (tüm ekstremitenin) detaylı radyografik incelenmesi gerçekleştirilmelidir. Aslında bunun da anlamı kırık olan kemiğin proksimal ve distalindeki eklemleri de içeren radyografilerin alınmasıdır.Radyografiler kemik hasarlarının daha net olarak belirlenebilmesi için daima çift yönlü alınmalıdır. Gerekli görülürse arteriyografi gerçekleştirilmelidir. Hasta operasyon salonuna, tam bir yara debridmanı ve kırık sağaltımı için alınmadan önce radyografiler alınarak net bir plan çizilmelidir. Bu plan yaranın cerrahi debridmanına öncelik verilmesi, yumuşak doku harabiyetinin saptanarak önlenmesi ve kırık sağaltımının ikinci plana atılması şeklinde modifiye edilebilir ya da bunun tam tersi olabilir. Bu yüzden operasyon salonuna girerken, radyogramlar ile birlikte her türlü olasılık için gerekli alet ve ekipman hazırlanmalıdır .

***Kırığın redüksiyonunun yapılabilmesi ve stabilize edilebilmesi için geçecek süre , bekleyip beklememek hekimin tercihidir. Açık kırıkları stabilize etmek için kullanılan teknikler kapalı kırıkların açık redüksiyonu şeklinde olabileceği gibi yine kapalı kırıkların kapalı redüksiyonu tarzında da gerçekleştirilebilir.

Postoperatif Takip

Kırık sağaltımının ardından yaranın takibi ve bakımı büyük önem taşımaktadır. Yarayı kapatmak ya da açık bırakmak kırık sağaltımının başarı veya başarısızlığını belirlemektedir. Her olgu birbirinden farklı problemler gösterecek olsa bile bazı açık kırıklara özgü bazı temel kurallar mutlaka hatırlanmalıdır .

Tüm açık kırıklar kontamine yaralar ile birlikte bulunmaktadır. Oluşumunun üzerinden 6 saat geçmiş ve bu periyod içinde ilgilenilen yaralar; ki bu sürece “altın periyod” denir, bu tür yaralar kontamine yara olarak kabul edilir. Yaranın kapatılması sadece iyi debride edilmiş, temiz, 1. derece ya da 2. derece açık kırıklarda gerçekleştirilmelidir. Bu tip yaralar iyi vaskülariteye sahip, kapanacağı zaman gerilim ya da bölgede devitalize doku bulunmayan yaralar olmalıdır. Primer kapatıldığında ise, ölü boşluğun kontrolü için emici (suction) drenler yerleştirilmelidir. Bunun dışındaki tüm yaralar açık bırakılmalıdır . Cerrahi debridmanın ardından yaraya steril vazelinli gazlı bez ya da steril tampon uygulanır ve takiben yara steril pamuk ile sarılır. Eğer mekanik debridman oluşturulmak isteniyorsa, ıslaktan-kuruya pansuman tercih edilir. Bu amaçla önce bölgeye bakterisidal bir antibiyotik, takiben antiseptik emdirilmiş gazlı bez uygulanır ve üzerine pamuk sarılır. Bu ikinci pamuk katmanı kapillar drenaj sağlayarak bölgedeki eksudatın yara yüzeyinden uzaklaştırılmasını sağlayacak kalınlıkta olmalıdır. Yara eksudatı zaman içinde azaldıkça pamuk kalınlığı da inceltilmelidir. Bandaj 2-4 gün ara ile aseptik koşullarda değiştirilir. Daha fazla debridman gerekirse hasta tekrar operasyon salonuna alınır ve tekrar debridman yapılır. Yara yatağı tekrar granülasyon dokusu ile dolunca enfeksiyon tehdidi ortadan kalkmış kabul edilebilir. Bu andan itibaren yara kapalı olarak granülasyona bırakılabilir ya da gecikmişprimer iyileşme, yara dudaklarının serbestleştirilmesini takiben gerilmeyi önledikten sonra dikişler ile sağlanabilir. Büyük kemik ve yumuşak doku defektlerinin bulunduğu durumlarla da karşılaşılabilinmektedir. Yara yatağının granulasyon dokusu ile dolmasını takiben kırık fragmentleri arasında boşluklar varsa kortikal kemik greftleri iyi bir vaskularite için ya anında uygulanır, ya dadüzensiz bir sirkülasyon varsa 10-14 gün gecikme sonrası uygulanabilir. Kemik greftleri tüm kırıklarda fakat özellikle de açık kırıklardaki kaynama hızını artırma eğilimi gösterirler. Zayıf bir vaskularite varsa greft tutunamayacak, koagulasyon nekrozu oluşacak ve yaradan dışarıya yayılacaktır . İntravenöz kateter yardımı ile geniş spektrumlu antibiyotiklerin damar içi uygulanması açık kırıklı hastalarda gerek pre-operatif gerekse post-operatif dönemde atlanmaması gereken bir noktadır. Osteomyelitisli olguların bir çoğunda izole edilen mikroorganizmalar; Stafilokok spp., Streptokok spp. ve gram negatif mikroorganizmalardır . Antibiyotik seçiminde bakterisidal kültür ve duyarlılık testleri atlanmamalıdır. Bu testlerin yapılması, ya yara kapanmasından hemen önce ya da yara kapanması gecikecekse,debridmanı ve lavajı takiben gerçekleştirilmelidir. Genelde uygulanan protokole göre antibiyotikler tanının konmasından ilk üç gün sonraya kadar ya da tanının ilk konduğu andan itibaren kırık stabilizasyonunu takip eden en az ikinci güne kadar damar içi yolla uygulanmalıdır. Antibiyotik kullanımına enfeksiyonun lokal veya sistemik klinik bulgularının ortadan kalkmasına kadar ya da yaradan alınan kültürlerinin temiz çıkmasına kadar devam edilmelidir. Açık kırıklar, iyi bir cerrahi debridman ve yara bakımına olumlu cevap vermektedir. Kırığın stabilizasyonu, hızlı yumuşak doku iyileşmesine sebep olduğu kadar enfeksiyonun kontrol altına alınmasına da etkili olmaktadır. Açık kırıklarda implantlar doğru ve gerekli endikasyonlarda kortikal kemik greftleri ile birlikte kullanılmalıdır..
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hayvanlarda Kırıkların Etiyolojisi (Nedenleri), Sınıflandırılması, Tedavisi ve Post Operatif (Operasyon Sonrası) Dönem Bakımı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Vet.Hek.Dr.Başak TUNÇER ULUKARTAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Vet.Hek.Dr.Başak TUNÇER ULUKARTAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Vet.Hek.Dr.Başak TUNÇER ULUKARTAL'ın Makaleleri
► Tavşan Bakımı Hastalıkları ve Tedavisi ÇOK OKUNUYOR Vet.Hek.Tolgay AYTAR
► Hayvanlarda Aşılamanın Önemi Vet.Hek.Somer ÖZÖNER
► Evcil Hayvanlarda İlk Yardım Vet.Hek.Mine Çağlar KONDU
► Hayvanlarda Davranış Bozuklukları ÇOK OKUNUYOR Vet.Hek.Bora BİLGİN
► Hayvanlarda Kene Sorunu ÇOK OKUNUYOR Vet.Hek.İ.Serdar SAYAR
► Evcil Hayvanlarda Kulak Kokusu Vet.Hek.Uveys Veysel BECERMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Hayvanlarda Kırıkların Etiyolojisi (Nedenleri), Sınıflandırılması, Tedavisi ve Post Operatif (Operasyon Sonrası) Dönem Bakımı' başlığıyla benzeşen toplam 88 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Veteriner Hekim Olmak Nisan 2011
► Kuduz Hastalığı Nisan 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:36
Top