Çocuklara Ceza Verirken Farkında Olmanız Gereken 10 Gerçek
Her istediği yerine getirilen çocukların karşılaştıkları en büyük risk, kendilerine sınır koyma becerisi kazanamamalarıdır. Yaptıklarının sonuçlarını bedel olarak yaşamayan çocuklar nerede durmaları gerektiğini doğru saptayamayan bireylere dönüşürler.
1. Çocuklar hatalı bir şey yaptığı ve en önemlisi bunu tekrarladığı zaman, anne babalarının tepkisiz kalması, o yanlışın devam etmesine sebep olmaktadır. Zamanında müdahale edilmeyen hata, devam edecek veya sekil değiştirebilecektir.
2. Çocuklarda istenmeyen davranışı anne baba olarak iyi değerlendirin. Çocuk zıplıyor koridorda top oynuyor diye cezalandırılmamalı anne baba çocuklarının iyiliği için birlikte aile kurallarını oluşturmalıdır . Kural belirleyemeyen ebeveynler çocuklarının problem davranışlarını engelleyemezler.
3. 3-6 yaş arası çocuklar eğitilme ve terbiye dönemindedirler . Bu çocuklarla birebir ilgiyle anne babalar daha çok vakit geçirmeli, gerektiğinde hayır cümleleriyle çocuğu istenmeyen davranışları karşısında uyarmalıdır.
4. 6-12 yaş arası çocuklarda yalan söyleme, vurma, anne babaya hakaret, küfretme, hırsızlık yapma, eşyalara zarar verme vb davranışlar karşısında anne babalar birlikte kararlı tepkilerini ortaya koymalı ve çocuğun tepkiyi dikkate almadığı durumlarda çocuk sevdiği etkinliklerden ayrıcalıklardan mahrum bırakılmalıdır.
5. Çocukların ilk yaptığı hata eğer çok büyük sonuç doğurmayacak şekilde ise uyarı şeklinde (bu da bir cezalandırmadır) müdahalede bulunmak gerekir. Bu, yeri geldiğinde anlık bir kaş çatılması sert bir bakış olabilir.
6. Yapılan hatanın şiddeti artmış veya sık sık tekrarlanıyorsa çocuk ile yaşına uygun bir şekilde anne baba ortak aynı sert dille konuşulmalıdır. Bu durumun hatalı olduğu ve doğrusunun ne olduğu, davranışın tekrarı hâlinde zararının neler olacağı çocuğa anlatılmalıdır.
7. Yapılan hatanın devamı durumunda, hatanın büyüklüğü ne olursa olsun, anne baba tekrar çocuğu ile sevgiye dayalı ve ılımlı bir ortam oluşturmalıdır. Çocukla aşırı tepkiden ve yargılamadan etiketlemeden kaçınarak konuşulmalı; ona, bu davranışın tekrarı hâlinde ne türlü cezalar alabileceği söylenmelidir. ( TV saatini azaltma, bilgisayar oyunlarından mahrum bırakma, dışarı çıkmasını engelleme , odasından bir süre çıkmama, vs)
8. Konuşma ve cezalandırılma ikazlarına rağmen devam eden yanlışlarda, anne babanın ısrarla bahsettiği cezayı uygulaması gerekir. Ebeveynler uygulayamayacağı cezayı çocuğa söylememeli, şunu yaparsan affederim gibi ifadeler kullanmamalıdır.
9. Çocuk yaptığının sonucunu kendisi yaşamalıdır. Duvarı kirlettiyse kendisi temizlemeli, ödevi unuttuysa kendisi peşine düşmeli, başkasına ait bir şeyi aldıysa kendisi özür dileyerek teslim etmeli utanç ve suçluluk duygusunu mutlaka yaşamalıdır.
10. Aldığınız bütün önlemlere rağmen, önüne geçilemeyen sıkıntılar için, anne babaların bir uzmana başvurmayı ihmal etmemeleri gerekir. Çünkü bu durumlarda çocuklarda davranış bozuklukları, karşı gelme, uyum güçlükleri görülebilir.
1. Çocuklar hatalı bir şey yaptığı ve en önemlisi bunu tekrarladığı zaman, anne babalarının tepkisiz kalması, o yanlışın devam etmesine sebep olmaktadır. Zamanında müdahale edilmeyen hata, devam edecek veya sekil değiştirebilecektir.
2. Çocuklarda istenmeyen davranışı anne baba olarak iyi değerlendirin. Çocuk zıplıyor koridorda top oynuyor diye cezalandırılmamalı anne baba çocuklarının iyiliği için birlikte aile kurallarını oluşturmalıdır . Kural belirleyemeyen ebeveynler çocuklarının problem davranışlarını engelleyemezler.
3. 3-6 yaş arası çocuklar eğitilme ve terbiye dönemindedirler . Bu çocuklarla birebir ilgiyle anne babalar daha çok vakit geçirmeli, gerektiğinde hayır cümleleriyle çocuğu istenmeyen davranışları karşısında uyarmalıdır.
4. 6-12 yaş arası çocuklarda yalan söyleme, vurma, anne babaya hakaret, küfretme, hırsızlık yapma, eşyalara zarar verme vb davranışlar karşısında anne babalar birlikte kararlı tepkilerini ortaya koymalı ve çocuğun tepkiyi dikkate almadığı durumlarda çocuk sevdiği etkinliklerden ayrıcalıklardan mahrum bırakılmalıdır.
5. Çocukların ilk yaptığı hata eğer çok büyük sonuç doğurmayacak şekilde ise uyarı şeklinde (bu da bir cezalandırmadır) müdahalede bulunmak gerekir. Bu, yeri geldiğinde anlık bir kaş çatılması sert bir bakış olabilir.
6. Yapılan hatanın şiddeti artmış veya sık sık tekrarlanıyorsa çocuk ile yaşına uygun bir şekilde anne baba ortak aynı sert dille konuşulmalıdır. Bu durumun hatalı olduğu ve doğrusunun ne olduğu, davranışın tekrarı hâlinde zararının neler olacağı çocuğa anlatılmalıdır.
7. Yapılan hatanın devamı durumunda, hatanın büyüklüğü ne olursa olsun, anne baba tekrar çocuğu ile sevgiye dayalı ve ılımlı bir ortam oluşturmalıdır. Çocukla aşırı tepkiden ve yargılamadan etiketlemeden kaçınarak konuşulmalı; ona, bu davranışın tekrarı hâlinde ne türlü cezalar alabileceği söylenmelidir. ( TV saatini azaltma, bilgisayar oyunlarından mahrum bırakma, dışarı çıkmasını engelleme , odasından bir süre çıkmama, vs)
8. Konuşma ve cezalandırılma ikazlarına rağmen devam eden yanlışlarda, anne babanın ısrarla bahsettiği cezayı uygulaması gerekir. Ebeveynler uygulayamayacağı cezayı çocuğa söylememeli, şunu yaparsan affederim gibi ifadeler kullanmamalıdır.
9. Çocuk yaptığının sonucunu kendisi yaşamalıdır. Duvarı kirlettiyse kendisi temizlemeli, ödevi unuttuysa kendisi peşine düşmeli, başkasına ait bir şeyi aldıysa kendisi özür dileyerek teslim etmeli utanç ve suçluluk duygusunu mutlaka yaşamalıdır.
10. Aldığınız bütün önlemlere rağmen, önüne geçilemeyen sıkıntılar için, anne babaların bir uzmana başvurmayı ihmal etmemeleri gerekir. Çünkü bu durumlarda çocuklarda davranış bozuklukları, karşı gelme, uyum güçlükleri görülebilir.
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.