Okula Uyum Sorunu
Okula uyum sorununa çözüm önerileri
Okul hayatına geçişte uyum sorunu yaşayan çocuklar ve anne-babaların uyum sorununu aşması konusunda çözüm önerileri sunan Aliağa Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı Dernek Başkanı Bayram Şimşek, "Çocuk okula gitmek istemiyorsa onu yargılamadan dinleyin, ağlamalarıyla dalga geçmeyin, tehdit etmeyin" dedi.
Yeni eğitim öğretim döneminin başlaması ile birlikte sınıflar okulla ilk defa tanışan küçük öğrencilerle doldu. Uzmanlar özellikle anaokuluna ve ilkokula yeni başlayan çocuklarda görülen okula uyum sorununun aşılması hususunda önerilerde bulunuyor. Ev ortamından kurallarla dolu okul hayatına geçişte uyum sorunu yaşayan çocuklar ve anne-babaların uyum sorununu aşması konusunda çözüm önerileri sunan Aliağa Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı Dernek Başkanı Bayram Şimşek, çocukların uyum sorununu aşmasında ailelere büyük rol düştüğünü söyledi. Uyum sorunu yaşayan ve okula gitmek istemeyen çocuklara her şeyden önce ailelerin sabırla, tatlı dille yaklaşmaları gerektiğini belirten Aliağa Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı Dernek Başkanı Bayram Şimşek, "Çocuk okula gitmek istemiyorsa onu yargılamadan dinleyin, ağlamalarıyla dalga geçmeyin, tehdit etmeyin. Yumuşak bir dille sakin bir ses tonuyla konuşmaya özen gösterin. Bağırdığınız ve sinirlendiğiniz zaman çocuk bu davranışını pekiştirmeye devam eder" diye konuştu.
"ÇOCUĞUNUZA GÜVEN VERİN"
Bu dönemde çocukların psikolojik ve duygusal hassasiyetlerinin arttığını ifade eden Şimşek, "Uyum sorunu yaşayan çocuklarda sıkça görülen bir özellik de mide ağrıları, karın ağrıları, mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikolojik rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkan durumlardır. Böyle bir durumda yaşanan rahatsızlıkların okul kaygısından kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespit edin. Burada yine çocuğunuzu iyice dinleyerek sakin bir dille okula gitmesi gerektiğini, bir şey olursa öğretmenlerin yardımcı olabileceğini anlatmak gerekiyor. Çocuğunuza güven verin. Evden ayrılırken çocuktan gizli saklı bir şekilde ayrılmak, kaçmak, çocuklarda anne-babayı kaybetme korkusunu yaşatır. Çocuğun kendisini değersiz, önemsiz hissetmesine neden olur. Bu tür davranışlar okula uyumda sıkıntı yaşanmasına neden olur. Her ne olursa olsun evden çıkarken çocuklarınızla güzelce vedalaşın" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLARINIZA SORUMLULUKLAR VERİN"
Çocukların derslerindeki başarısının arttırılması konusunda ailelere büyük görev düştüğünü de sözlerine ekleyen Şimşek, şöyle konuştu: "Çocuk genel olarak sorumluluk sahibi değilse ders çalışma konusunda da sorun yaşar. Genel olarak erkek çocuklarının tüm işlerini anne ve babalar yaptığı için ders yapma konusunda erkek çocukları daha çok sorun yaşar. Kız çocuklarına ise daha küçük yaşlardan itibaren ev içerisinde küçük sorumluluklar verildiği için kız çocuğuna ders çalışmak zor gelmez. Çünkü ders yapmak da bir sorumluluk ister. Çocuklarınıza sorumluluklar verin, ev içerisinde çocuğunuzun yapabileceği hiçbir işi siz yapmayın, bırakın çocuğunuz yapsın. Özellikle okula yeni başlayan çocuğunuza ödev yapmayı, ders çalışmayı oyun haline getirin. Çünkü bu çocuklar okula başlamış olsalar da hala oyun çağındadırlar. Dersleri oyun haline getirip eğlenceli hale getirirseniz çocuklar hem bir süre sonra bunu benimser hem keyif alır. Bu çağdaki çocuklar bu dönemde ders çalışmayı alışkanlık haline getirip bundan keyif almazlarsa ergenlik dönemlerinde de ders konusunda çok büyük sorunlarla karşılaşırlar. Bu nedenle çocuklarınızla 20-30 dakikalık çalışma süreleri belirleyin. Çünkü bu yaştaki çocukların dikkati en fazla 20-30 dakikadır. Çalışma süresinden sonra oyun oynamak, çocuğunuzu eğlendirmek ve tekrar ders yapmak daha sağlıklı olacaktır."
Okul hayatına geçişte uyum sorunu yaşayan çocuklar ve anne-babaların uyum sorununu aşması konusunda çözüm önerileri sunan Aliağa Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı Dernek Başkanı Bayram Şimşek, "Çocuk okula gitmek istemiyorsa onu yargılamadan dinleyin, ağlamalarıyla dalga geçmeyin, tehdit etmeyin" dedi.
Yeni eğitim öğretim döneminin başlaması ile birlikte sınıflar okulla ilk defa tanışan küçük öğrencilerle doldu. Uzmanlar özellikle anaokuluna ve ilkokula yeni başlayan çocuklarda görülen okula uyum sorununun aşılması hususunda önerilerde bulunuyor. Ev ortamından kurallarla dolu okul hayatına geçişte uyum sorunu yaşayan çocuklar ve anne-babaların uyum sorununu aşması konusunda çözüm önerileri sunan Aliağa Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı Dernek Başkanı Bayram Şimşek, çocukların uyum sorununu aşmasında ailelere büyük rol düştüğünü söyledi. Uyum sorunu yaşayan ve okula gitmek istemeyen çocuklara her şeyden önce ailelerin sabırla, tatlı dille yaklaşmaları gerektiğini belirten Aliağa Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı Dernek Başkanı Bayram Şimşek, "Çocuk okula gitmek istemiyorsa onu yargılamadan dinleyin, ağlamalarıyla dalga geçmeyin, tehdit etmeyin. Yumuşak bir dille sakin bir ses tonuyla konuşmaya özen gösterin. Bağırdığınız ve sinirlendiğiniz zaman çocuk bu davranışını pekiştirmeye devam eder" diye konuştu.
"ÇOCUĞUNUZA GÜVEN VERİN"
Bu dönemde çocukların psikolojik ve duygusal hassasiyetlerinin arttığını ifade eden Şimşek, "Uyum sorunu yaşayan çocuklarda sıkça görülen bir özellik de mide ağrıları, karın ağrıları, mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikolojik rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkan durumlardır. Böyle bir durumda yaşanan rahatsızlıkların okul kaygısından kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespit edin. Burada yine çocuğunuzu iyice dinleyerek sakin bir dille okula gitmesi gerektiğini, bir şey olursa öğretmenlerin yardımcı olabileceğini anlatmak gerekiyor. Çocuğunuza güven verin. Evden ayrılırken çocuktan gizli saklı bir şekilde ayrılmak, kaçmak, çocuklarda anne-babayı kaybetme korkusunu yaşatır. Çocuğun kendisini değersiz, önemsiz hissetmesine neden olur. Bu tür davranışlar okula uyumda sıkıntı yaşanmasına neden olur. Her ne olursa olsun evden çıkarken çocuklarınızla güzelce vedalaşın" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLARINIZA SORUMLULUKLAR VERİN"
Çocukların derslerindeki başarısının arttırılması konusunda ailelere büyük görev düştüğünü de sözlerine ekleyen Şimşek, şöyle konuştu: "Çocuk genel olarak sorumluluk sahibi değilse ders çalışma konusunda da sorun yaşar. Genel olarak erkek çocuklarının tüm işlerini anne ve babalar yaptığı için ders yapma konusunda erkek çocukları daha çok sorun yaşar. Kız çocuklarına ise daha küçük yaşlardan itibaren ev içerisinde küçük sorumluluklar verildiği için kız çocuğuna ders çalışmak zor gelmez. Çünkü ders yapmak da bir sorumluluk ister. Çocuklarınıza sorumluluklar verin, ev içerisinde çocuğunuzun yapabileceği hiçbir işi siz yapmayın, bırakın çocuğunuz yapsın. Özellikle okula yeni başlayan çocuğunuza ödev yapmayı, ders çalışmayı oyun haline getirin. Çünkü bu çocuklar okula başlamış olsalar da hala oyun çağındadırlar. Dersleri oyun haline getirip eğlenceli hale getirirseniz çocuklar hem bir süre sonra bunu benimser hem keyif alır. Bu çağdaki çocuklar bu dönemde ders çalışmayı alışkanlık haline getirip bundan keyif almazlarsa ergenlik dönemlerinde de ders konusunda çok büyük sorunlarla karşılaşırlar. Bu nedenle çocuklarınızla 20-30 dakikalık çalışma süreleri belirleyin. Çünkü bu yaştaki çocukların dikkati en fazla 20-30 dakikadır. Çalışma süresinden sonra oyun oynamak, çocuğunuzu eğlendirmek ve tekrar ders yapmak daha sağlıklı olacaktır."
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.