2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



The Womb Filmi Psikanalitik Karakter Analizi
YAZI #3087 © Yazan Uzm.Psk.Gülşah PINAROĞLU | Yayın Ekim 2016
Benedek Fliegauf'un yazıp yönettiği, 2010 yılında vizyona giren, Eva Green ve Matt Smith'in başrollerini paylaştığı The Womb filmi öyküsü ve kurgusu ile ilk bakışta varoluşuçuluğu sorgulayan ve bu anlayış ile yola çıkılan bir hava sezinlenmektedir. Ancak ilerleyen bölümlerde ve filme dikkatli bakıldığında aslında psikanalitik açıdan değerlendirilecek bir senaryoya sahip. Freudyen bakışın bir çok noktasına değindiği açık bir şekilde gözükmekte.Psikoseksüel evrenin vurgusunu yapan sahneler oldukça fazla ve kayda değer.Bunun yanında oidipus kompleksine değinilmektedir.Libido ve thanatos ikilsini de konu almış bir senaryosu vardır.Thanatosa güçlü bir direnç libidonun sadece yaşamda kalma kısmına ağır vurgu olarakta değerlendirilebilir.

Psikanalitik Yaklaşıma Göre Karakter Analizi (Rebecca)

Rebecca karakterini psikanalize göre yorumlayacak olursak; büyük babasının yanına tatile gitmesiyle başlayan filmde 9 yaşındaki Rebecca’nın normal bir zekaya sahip o yaş gubu çocuklara göre değerlendirecek olursak aşırı donuk yüz ifadesi dikkat çekiyor.Herhangi bir zeka geriliği söz konusu olmayan Rebecca karakterinin (ilerleyen bölümlerde matematik okuduğu belirtiliyor) olaylara verdiği tepkiler ve yine aşırı donuk hali geriye dönük bir travmatik tobloyla karşılaşmış olabileceğini düşündürüyor. Bunun yanında kendi bedenini ve karşı cinsin bedenine olan pasif ilgisi de dikkat çeken diğer nokta. 9 yaş grubu çocuklarda psikoseksüel evrenin gizil(latent) dönemde olduğunu ele alırsak cinsellik ile ilgili merakın sönmüş olması buna karşı öğrenme ve sosyal beceri kazanma şeklinde seyretmesi beklenen durumudur. Ancak Rebecca karekteri bu dönemle ilgili hiçbir veri vermemektedir. Burada fallik dönem örüntüsü daha ön plandadır. Ancak tam anlamıyla cinsellik merakı ya da karşı cins ve kendi bedeninin cinsel bölgelerini keşfetmeye yönelik bir tavır olduğunu söylemek çok doğru olmaz.Bu gidişat bana daha travmatik bir durumun olduğunu düşündürmektedir.
Kısa süreliğine büyük babasının yanına gelen Rebacca’nın filmde annesi ve babasıyla ile ilgili veri yok denecek kadar azdır.Anne ile ilgili çok kısa bir konuşma annenin varlığını gösteriyor.Ancak eksik bir anne figürü söz konusu Anne filmde bir nesne gibi sunuluyor hiçbir duygusal bağdan söz edilmiyor.Bu da çocuğun anne şefkati ve sevgisinden eksik olabileceğini düşündürüyor.Bunun yanında baba ile ilgili hiç bir yerde bilgi verilmemesi de dikkat çeken diğer bir nokta. Analitik bakış açısına göre babanın işlenen filmde yok sayılması ve ana karakter Rebecca’nın çocukluk örüntüsü baba tarafından ensest bir yaklaşım ya da babayla yoğun travmatik bir olay yaşanmış olabileceğini düşündürüyor.Tüm bu anne- baba ilişkilerinden yola çıkarak duygusal ihmali yoğun yaşamış olabileceğin düşündüğüm Rabecca karaketerinin yine babanın yok sayılmasından ve annenin bir obje gibi sunulmasından yola çıkarsak tecavüz sonucu dünyaya gelmiş istenmeyen bir bebek olabileceğini de düşünmekteyim.

Yukarıda bahsedilen babayla ilgili yaşanan bir travmatik olay söz konusu ise; küvet sahneleri ve ilerleyen sahnelerde yatış pozisyonunu (cenin pozisyonu) ele alırsak Rabecca karakterinin ana rahmine dönme arzusundan bahsedilebilir(dünya kötü ana rahmi güvenli ).
Rabecca bulunduğu yerden ayrılmasıyla ve Tommy’nin onu uğurlamaya gemlememiş olması onda yoğun bir hayal kırıklığına neden oluyor. Rebacca karakterinin sevgi ve ilgi arayışı veya beklentisiyle Tommy’e bir bağlılık geliştirdiği gözlemleniyor. Kendisine ilgi ve şefkat gösteren Tommy’e karşı yoğun duygusal bir bağ kuruyor.Yıllar geçmesine rağmen onu unutmaması ve onu tekrar arayıp bulması bu örüntüyü düşündürüyor.

Rabbecca’nın Tommy’le tekrar buluşmasından sonra beraber geçirilen vakit boyunca cinsellik tercih etmemesi ve cinsel birleşmeye götürecek sahnede müdahale etmek istemesi dikkat çeken bir örüntü. Burada Tommy’le olan ilişkinin karşı cinse yönelik bir duygusal ilişki olmadığı gözüküyor. Yine burada çocukluğunda baba tarafından cinsel istimara maruz kalmış bir çocuk olabileceğini düşündürüyor(oidipus kompleksi-baba sevgi şefkat vermesi beklenen kişidir-onunla seks yapılmaz düşüncesi) .Yani Rebecca karakterinin Tommy’yle sadece eksikliğini hissettiği anne-babanın vermesi gereken duyguları yaşamak isteğinden söz edilebilir.
İlerleyen sahnelerde Tommy ile çıktıkları yolculukta aracı Tommy’e aracı durdurtup tuvalet ihtiyacını karşılamak istemesiyle bir kaza gerçekleşiyor. Burada aracın çıkardığı ses (kaza sesi) normal bir örüntüde ani bir refleks ile dönüp bakması beklenirken burada Rebecca yine donuk ve sakin duruşuyla dikkat çekiyor. Burada benzer bir olayın daha önceden deneyimlenmiş olabileceği düşündürüyor.Yine kaza yerine döndüğünde donuk ve şok ifadesi Rebecca’nın travmatik olaylara nasıl tepki verdiğini ama normal bir örüntüye sahip olmadığı açık bir şekilde gözlemleniyor.
Tommy’nin ölümü sonrası aldığı klonlama kararı ile ilgi ve şefkat anlamında beslendiği kişiyi kaybetmeye karşı direnç göstermesi gözlemleniyor. Rebecca burada kendini kurtarma projesi geliştiriyor ve hayata geçiriyor da diyebiliriz. Bunun yanında en yoğun duygu kaza sonrası kendisini suçlu hissetmesi de onu bu eyleme götürdüğü açık bir şekilde sahneleniyor (suçluluk hissinin olduğu belirgin olan sahne diyaloğunda : Tommy(oğlu)’nin babası olarak bildiği kişinin ölümüyle ilgili sorular sorduğu sırada “neden durmuştunuz?” sorusu sonrası Rebecca’nın verdiği cevapla sesinin düşmesi ve vücut dili yoğun suçluluk duygusu içinde olduğunu gösteriyor. Rebecca bu suçluluk duygusunu hafifletme amacıyla onu klonladığını düşünebiliriz.Bunun yanında sevgi, ilgi ve şefkati deneyimlediği kişinin kaybını yok saymak istemesi yine kendisinde terk edilmişlik hissi,yalnızlık hissiyle de bu kararı verip eyleme geçmiş olabileceği gözlemleniyor.

Tommy(oğlu)’nin çocukluk yıllarında dışarıda oğluyla salıncakta sallandıktan sonra oyuna dönüşen sahnede Tommy (oğlu)’nin üstüne çıkmasıyla Rabecca’nın heyecanlandığı gözlemleniyor. Burada oğlu mu yoksa sevgilisi mi olduğu ayrımı yapmakta zorlandığı net olarak gözükmekte.Bu şekilde seyir eden hayatları Rebacca’yı rol karmaşasına götürdüğü açık.Tommy’nin yetişkinlik yıllarında bu durum gittikçe artmasıyla Rebacca ‘da depresif durum ön planda gözüküyor.Zaman zaman pişmanlık yaşadığı da açık bir şekilde gözlemlenebiliyor.Filmin son sahnesi her iki karakter içinde büyük travmatik bir olay gerçekleşiyor.Tommy’nin(oğlu) gerçeği öğrenmesiyle annesine yaklaşımı oldukça sert oluyor ve odipal karmaşanın tam ortasında buluyor kendisini.Bu sahnede Rebecca’nın bakire olması dikkat çeken bir nokta.Cinselliği vakti zamanında sevgilisi olan Tommy’le yaşamayı tercih etmeyip daha sonrasında klonladığı kişiyle yaşamış olması ve buna hiç karşı koymaması yine geçmişinde yaşamış olduğu ensest bir tablo sonucu bu yaklaşıma itildiğini düşündürüyor.Daha sonrasında Rebecca yine bir rol karmaşası yaşadığı gözlemleniyor,cinsel birleşme sonrası utanç duyan bir yüz ifadesinden bunu anlayabiliyoruz.Tommy yaşadığı bu travmayla Rebecca’yı terk ediyor.Tommy giderken Rebecca’nın yüzünde bir tebessüm beliriyor.Adete onu yaşatmış olmanın mutluluğunun temsili gibi.Suçluluk duyguları hafiflemiş ama bir yandan da utanç duyduğu açık.Burada anlaşılıyor ki asıl amaç sevgiliyi yaşatmak değil , sebebi olduğunu düşündüğü ölüme direnç gösterip onu var etmek bununla beraber aldığı sevgi ve şefkati kaybetmek istemeyişinin bir sonucu olarak değerlendirebiliriz.Yani Rebecca hem kendisinin içinde bulunduğu duygusal açlığı gidermek hem de Tommy’i kurtarmak amacıyla klonladığı bunlarında yaşamış olduğu travmaların bir sonucu olduğu gözükmektedir.Psikanalizin ilk günlerinde Freud, nevrozların oluşumunda çocuklukta yaşanan cinsel içerikli sarsıcı olayların önemli bir rol oynadığını ifade etmiştir. Klinik deneyimleri arttıkça giderek hastaların çocukluk dönemlerine ilişkin yaşantılarının ve düşlemlerinin ortak yönlerini saptamaya başlamıştır. Bu veriler, çocukluk cinselliğine ilişkin bir gelişim kuramının temelini oluşturmuştur. Çocukluk dönemine ilişkin cinsel olguların nevrozların oluşumunda önemli bir rol oynadığına ve normal sayılabilecek insanların gelişim süreçlerinde de benzer yaşantıların yer alabileceği sonucuna varmıştır (Geçtan, 2002).Yani Rebecca’nın ruh hali ve psikotik özellikte denilebilecek kadar saplantılı oluşu Freudyen bakışa göre de geçmişte yaşadığı benzer bir olayın yada cinsel içerikli yoğun bir travmanın varlığını destekler niteliktedir.

Rebecca’nın genel karekter tahliline bakacak olursak sosyal ilişkileri oldukça zayıf,cinsel ilişkiden uzak,duygusal olarak soğuk,donuk bir yüz ifadesi,içe kapanıklık,negatif olaylara verilen tepkinin durağanlığı örüntüsüyle şizoid bir kişiliğin ön planda olduğu gözüküyor.Elbette bize sunulan yeterli veri olmamasını da ele alırsak bu şizoid tablo tahminden öteye gidememektedir.

KAYNAKÇA
Aktepe, E. (2009). Çocukluk Çağı Cinsel İstismarı. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 1:95-119
Geçtan, E. (2002). Psikanaliz ve sonrası. İstanbul: Remzi kitapevi
Freud, S. (2011). Psikanaliz üzerine (A. Öneş, Çev.) İstanbul: Say yayınları.
Freud, S. (2012). Cinsiyet üzerine (A. Öneş, Çev.) İstanbul: Say yayınları.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gülşah PINAROĞLU Fotoğraf
Uzm.Psk.Gülşah PINAROĞLU
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi62 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gülşah PINAROĞLU'nun Makaleleri
► Karakter Problemleri ve Vajinismus Dr.Mehmet TEKNECİ
► Karakter Eğitimi,çocukları Yemek Yasak! Psk.Dilek AKICI TAYANÇ
► Psikanalitik Terapide Yöntemler Psk.Doğancan GÖKÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'The Womb Filmi Psikanalitik Karakter Analizi' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Anne'den Aşk'a Şubat 2018
► Ergenlikte Aşk Mart 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:22
Top