Birbirimize Gülümseyince
Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara, atlara,otlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.’
diyen şairimizin hatırına her sabah kendinize selam vererek ve gülümseyerek çıktığınız yolculukta, yol arkadaşlarınıza baktığınızda ne görüyorsunuz?
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların ekonomiden ve trafikten başlayarak saydığı olumsuzluklar listesinin hergün uzadığını farkediyoruz.
Ya minnettar olduklarımız?
………………………………….
Gülümsemek de esnemek gibi bulaşıcıdır.
Bunu hemen şimdi test edebilirsiniz:
Sokağa çıkın.
Başınızı dik tutun ve bakışlarınızın karşılaştığı herkese cesurca gülümseyin.
Ve gözlemleyin:
İlk tepkileri ne oldu?
Sonra ne yaptılar?
……………………………
Acı üstüne söyleyecek çok şeyi olan bir toplumuz.
Hüzün dolu bir geçmişimiz var.
İnsanımızdaki güçlü merhamet damarı, her zaman akmaya hazır gözyaşı damarlarını da besliyor.
Toplum olarak bu kadar cömertçe kullandığımız gözyaşı ve hüzün karşısında tebessüm kuytulara çekilmiş gibi.
…………………………….
Yine çocuklar, diyeceğim.
Tüm bu gözyaşı ve hüzün yatkınlığının içinde yalnız çocuklarımız ‘içine mutluluk kaçmış’ gibi cesurca gülümsüyor.
O mutluluk dolu gülümsemeleri, yetişkinlere de bulaşsaydı nasıl bir toplum olurduk?
…………………………
Tabiattaki en güçlü titreşim, sevgi titreşimidir.
Gülümsemek, bu titreşimi birbirimize göndermenin en iyi yollarından biri.
Belki de gülümsemenin bulaşıcı olmasının temel sebebi bu.
Birbirimize gülümseyince aktive olan mutluluk hormonları, bedenimizde de olumlu değişikliklere yol açar.
Kollektif bilincimizde yerleşmiş olan ‘ciddi olmanın kabul gördüğü’ bakış açısını büyük bir gülümsemeyle değiştirdiğimiz gün, çocuklarımız daha sağlıklı ve mutlu bir geleceği devralacak.
Bu cesur değişimin bir gönüllüsü olmaya ne dersiniz:)
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara, atlara,otlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.’
diyen şairimizin hatırına her sabah kendinize selam vererek ve gülümseyerek çıktığınız yolculukta, yol arkadaşlarınıza baktığınızda ne görüyorsunuz?
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların ekonomiden ve trafikten başlayarak saydığı olumsuzluklar listesinin hergün uzadığını farkediyoruz.
Ya minnettar olduklarımız?
………………………………….
Gülümsemek de esnemek gibi bulaşıcıdır.
Bunu hemen şimdi test edebilirsiniz:
Sokağa çıkın.
Başınızı dik tutun ve bakışlarınızın karşılaştığı herkese cesurca gülümseyin.
Ve gözlemleyin:
İlk tepkileri ne oldu?
Sonra ne yaptılar?
……………………………
Acı üstüne söyleyecek çok şeyi olan bir toplumuz.
Hüzün dolu bir geçmişimiz var.
İnsanımızdaki güçlü merhamet damarı, her zaman akmaya hazır gözyaşı damarlarını da besliyor.
Toplum olarak bu kadar cömertçe kullandığımız gözyaşı ve hüzün karşısında tebessüm kuytulara çekilmiş gibi.
…………………………….
Yine çocuklar, diyeceğim.
Tüm bu gözyaşı ve hüzün yatkınlığının içinde yalnız çocuklarımız ‘içine mutluluk kaçmış’ gibi cesurca gülümsüyor.
O mutluluk dolu gülümsemeleri, yetişkinlere de bulaşsaydı nasıl bir toplum olurduk?
…………………………
Tabiattaki en güçlü titreşim, sevgi titreşimidir.
Gülümsemek, bu titreşimi birbirimize göndermenin en iyi yollarından biri.
Belki de gülümsemenin bulaşıcı olmasının temel sebebi bu.
Birbirimize gülümseyince aktive olan mutluluk hormonları, bedenimizde de olumlu değişikliklere yol açar.
Kollektif bilincimizde yerleşmiş olan ‘ciddi olmanın kabul gördüğü’ bakış açısını büyük bir gülümsemeyle değiştirdiğimiz gün, çocuklarımız daha sağlıklı ve mutlu bir geleceği devralacak.
Bu cesur değişimin bir gönüllüsü olmaya ne dersiniz:)
43 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.