2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cuba
YAZI #5771 © Yazan Uzm.Psk.Yasemin KURÇENLİ | Yayın Mayıs 2019
“Kanatlarım kuşlarıma yük. Öyle bir uçmak ki; ne mazisi var ne de atisi. Gidiyorum önümde zıttı olmayan bir gök, dengi olmayan bir deniz mavisi.” demiş son zamanlarda yazdığı şiirleri hayranlıkla okuduğum Şair.
..İşte tam olarak böyle duyumsanıyor bazı anlar, sonra da dönüşüyor, içsel tasarımlarımız değişiyor, dolayısıyla dış dünyayı algılayışımız da. Yaşantıladıklarımıza verdiğimiz eski anlamlar kaçabiliyor. Yenileri geliyor.
Bazen güneşin dünyanın değil de kendisinin etrafında döndüğünü sanıyor insan. Ay’ın kendisi için doğduğunu , ay ışığının altında dinlerken bir dost sesini..
bazen de güneşin bir daha hiç doğmayacağını,
yakamozlara aynı duygularla bakamayacağını..
sonra her şeyin olduğu haliyle güzel, tam ve bütün olduğunu..
Kainatın bizim için hazırladıklarını görmenin, duymanın, tatmanın, dokunmanın zamanının geldiğini, şimdiye kadar düşlediklerinin dışında da olsa, bir şans vermeyi..
İyi bir şey, iyi bir şey bu.
Olanın zaten olağanüstü olduğunu bize en güzel bu anlar anlatıyor.
Bu benim ilk yalnız seyahatim,
İlk saatlerce havada kalışım,
İlk ananas, tütün tarlalarını görüşüm,
İlk okyanusa bakışım,
Ve belki de kendime ilk kaçış hakkı verişim
Dönüşüm..
Kendime dönüşüm..
Ben hep her şeyin çözülebileceğine inandım yeteri kadar çabayla, ölüm ya da bazı hastalıklar dışında.
Mesleğimde her gün bu inancımı destekledi desteklenen her inanç gibi bende köklü hale geldi.
İnsan bütün geçmişini, düşünme ve çağrışım alışkanlıklarını birkaç kilometrede atamıyor elbette
Ancak sanki bugün ne kadar çabalarsak çabalayalım ölüm dışında da çözümsüz şeyler olabileceğini daha çok fark ediyorum. (İlk fark edişim mi hayır tabi ki! Ama işte bilmek başka duygusal kabul daha başka:) ben ve danışanlarım bunu çok iyi biliyoruz).
Bunun yanında inandığım bir şey daha vardı tabii,
O da:
Bazen gerekli olanın sadece kabul olduğuydu..
İçsel kaynaklarımızın yanımızda olduğunu bilerek kabule geçebilme gücümüzün olduğu..
O bizi doğru yönlendirir
O bizi uyandırır
Ve bir kez uyanırsak
Gelecek olan değişimdir.
Bırakalım değişsin,
Bırakalım.
Oğuz Atay ’ın da dediği gibi: “Beklenmedik bir zamanda beklenmedik hiçbir şey olamaz hiçbir zaman beklenmedik bir olay ile karşılaşmaz insan..olaylara rastlamamak için yolunu değiştirir karşı kaldırıma geçer..”
Kaç kez karşı kaldırıma geçtiğimizi düşünelim
Gözümüzdeki perdeleri, beynimizdeki kodlamaları düşünelim, mantığa bürümeleri, haklı çıkartmaları, inançları, beklentileri, savunma mekanizmalarımızı, ihtiyaçlarımızı, duygularımızı, tutunduklarımızı, ne olursa olsun tutunduklarımızı,
Duralım.
Ne olursa olsunlarımızı, aslında olabilecekleri, olmamış olanların olmayışının ne kadar anlamlı olduğunu, olması için zorladıklarımızı ve olanları düşünelim..
Fark edelim.
Bedenimizde oluşturduğu tüm duyumları hissedelim..
Ve şimdi onları da bırakalım gitsin,
İçimizde akıntıya kapılıp gidenler olabilir, akış hızında gidecektir, gitsin.
Gülümseyerek veda edelim
Elveda diyelim,
Elveda .
Sadece değerlerimiz ve değerlilerimiz kalsın.
Yeter bize
Yapabilir miyiz?
İstersek elimizden geleni yaparız.
Elimizden gelmeyenler konusunda yapabileceğimiz bir şey yok.
Değerlerimizi yansıtan ve ruhumuzu tatmin eden bir yaşantı kurabiliriz.( bu bizim elimizde)
Ne demiş büyük babamız V. Frankl “ Artık bir durumu değiştirme imkanımız olmadığı zaman, kendimizi değiştiririz.” Ruhu şad olsun böyle güzel adamların. Zaten ruhları hep yaşıyor benzerlerinde, öğretilerinde..
İnsan olmasından en çok korktuğu şeyi deneyimleyip o kendi sınırını aştığını düşündüğü acıyla donduktan sonra öyle bir “hal” alıyor ki, adına güç, sakinlik, olgunluk, tecrübe, umursamazlık vs.. ne dersek diyelim sonuç olarak değişiyor, yeni bir isim alıyor, artık eskide var olmayan yeni bir şey oluyor.
İnsan ruhu nihayetinde hep kurtuluşa doğru kanat çırpıyor.
Hem gözdeki perde açılınca, diğer perdeler kapanıyor
Hakikat görünür oluyor
Bırakalım açılsın
Bırakalım kapansın
Perdeler salınsın
Sadece bırakalım
Hayat bizimle konuşuyor yeter ki duymaya niyet edelim.
Nihayetinde;
Büyülü Küba demişler eksik söylemişler eksik söylemekte fazla söylemek kadar haksızlık olabilir( Adaletin her zerresine hasret çektiğimiz şu günlerde). Doğası ayrı, mimarisi ayrı, tarihi ayrı, insanı ayrı etkiliyor ne yöne dönsen yüzünde tanıdık olmayan bir ifade yaratıyor. Büyülü mü, uhrevi mi?! kelimelerle anlatmak haksızlık gibi..
Ruhu olan şeyleri severim ben. Bu ülke ondan sanırım içime işledi. Elbette Che Guevara’ nın ruhunun ve benim ona olan hayranlığımın etkisini yadsıyamam.
Seçmeyi düşündüğüm diğer şeyler yerine Küba’yı seçmek bi nevi yazgı bilim saha ihlalidir. Aynı zamanda hayatıma gülümseyişimdir. Kendisiyle malum pek eşit bir ilişkimiz yok.( o her zaman daha bilge ve ileri farkındalık sahibi bense bazen hep aynı renkleri yan yana getirmekte ısrarcı). Zaman zaman bu güç dengesizliği sarsıcı olabiliyor evet böyle zamanlarda bende danışanlarıma önerdiğim kelebek dokunuşunu uyguluyorum, işliyor!🦋
Hayat bize sürprizler sunuyorsa biz de ona bir sürpriz yapabiliriz. İki sürpriz bir taneden iyidir ve ilki kontrolümüz dışında olsa da ikincisi bizim elimizdedir aslında hayat her zaman bizim için en doğrusunu sunar fırtınalarla sarsarken bile amacı bizi kendimize getirmektir. Hadi der hadi! Ve sen duyana dek şiddetini yükseltir( Napsın:)). Kim bilir belkide bulunduğumuz noktadan daha ileriye taşınmamızın, bize olumsuz ve karanlık enerjisini yükleyen şeylerden, kişilerden, olaylardan kurtulmamızın başka renklerin de yan yana güzel durabileceğini görmemizin yolu budur. Her zaman dediğim gibi: esneyebilme kapasitemiz, psikolojik sağlamlığımızdır.
Dünyamız içimize sığmadığında ya da biz dünyamıza sığmadığımızda dünyada yerimizi değiştirmek iyi olabilir olmazsa başka bir yere gideriz, gidecek tek bir yer yok ya :) her zaman başka bir seçenek vardır. İçimizdeki yaşam enerjisi uygulayacak bir eylem bulacak, bizi yönlendirecektir. Ve eyleme geçmek iyileşmenin ilk adımıdır. Aferin bize kelebek dokunuşlarımızla birlikte..🦋
şu da geçsin, o zaman, bu zaman, akıyor işte zaman, ötelemek, kendimize yaptığımız haksızlıklardan biridir.
İnsanız kanar, aldanırız, hatalar yapabiliriz, olsun.
Sağlık olsun!
Bütün kuvvetimizle atılmamız gerekebilir, olsun, insan her şeylerine rağmen maceraya da atılabilendir.
Che Guevaranın şöyle bir sözü var: “Hayatta hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi.” Kendisi sanırım ruh eşimdi:)
Buradaki insanlar dünyanın çoğunluğunun sahip olamadığı bir bilgiye sahipler, neyin önemli olmadığını çözmüşler, mutlu olmak için çok fazla şeye ihtiyaç olmadığını da, günün, zamanın, sahip olduklarının tadını çıkarıyorlar.
EMDR kesinlikle işe yarayan bir terapidir hele gelecek şablonu eninde sonunda kendini gerçekleştirendir.👍🏻
Ve İnsan,
İnsan,
Kişisel tarihini yeniden yazmaya, kişisel devrimini yapmaya muktedirdir.

PS: Şehrin meydanındaki Casa de la Musica’da yıldızların altında dans etmek öyle güzel ki . “ Dans edemeyeceksem devrimi ne yapayım “ cümlesini hatırlamamak mümkün değil :)


Sevgi ve Saygılarımla
Klinik Psikolog Yasemin Kurçenli
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Yasemin KURÇENLİ
Uzman Klinik Psikolog
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Yasemin KURÇENLİ'nin Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Cuba' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
◊ Emdr Terapisi Mayıs 2019
◊ Yeni Yıl Mesajı Aralık 2018
◊ İntihar Risk Faktörleri Aralık 2018
◊ İnsan Kasım 2018
◊ Fark Eden Fark Yaratır Kasım 2018
◊ Yasamın İlk Evresi Ekim 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:32
Top