2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yapısal Aile Terapisi
YAZI #5967 © Yazan Uzm.Psk.Gamze SERİN | Yayın Eylül 2019
ÖZET
Yapısal modelde aile terapisinin amacı ailenin var olan yapısında
değişiklik yapmaktır. Yapısal terapistlere göre ailede var olan sorunların
sürme sebebi işlevsiz örgütlenmelerdir. Bu işlevsel örgütlenmeleri başlıca nedeni ailenin değişen koşullara uyum sağlayamamasıdır. Yapısal terapistler ailedeki işlevsiz örgütlenmeleri işlevsel hale getirerek ailedeki yapıyı düzenlerler.

Anahtar sözcükler: Yapısal aile terapileri, Salvador Minuchin


Yapısal Aile Terapisi

Aile toplumun en küçük yapıtaşıdır. Bu sebeple birbilrlerini öngörülmeyecek şekilde etkilerler ve aile terapisi de günümüz için çok önemli bir yer tutar.Yaptığım bu çalışma yapısal aile terapileri için yapılan bir değerlendirmedir.
Yapısal aile terapisinde amaç aile bireyleri arasındaki etkileşimlere anlam ve düzen getirmektir. Ailedeki işlevselliği arttırmak hedeflenir. Terapistler ailenin yapısından yola çıkarak sistematik , düzenli ve anlamlı müdahalelerde bulunurlar.
Yardım istemiyle gelen aile genellikle belirli bir konuda problemle alakalı endişelenerek gelir. Bu karı-koca arasındaki bir problem, çocukların anlaşmazlığı gibi aile içi etkileşim problemleri olabilir. Terapide bu problemin ayrıntılarından ziyade, ailenin bu problemle nasıl başa çıktığına bakılır. Bu sayede ailedeki etkileşim dinamiklerini görmüş oluruz. İstenmeyen davranışı sergileyen çocuğun ceza almaması, davranışın istenmeden ödüllendirilmesş ve çocugun bu davranışını sürdürmesi gibi örnekler verilebilir.
Anne çocuk koalisyonu gibi babayı dışarda bırakan bir sistemde, biri dışarıda kaldığı için kendini dışlanmış hissetmiş bir baba olabilir. Bu durumda yapısal problemler ele alınıp anne ve baba arasındaki ortaklık arttırılarak ailedeki işlevsellik arttırılabilir.
Bu işlevselliği arttırmadığımız sürece terapide başarıyı yakalayamayabiliriz.
Ailelerin, bireyler arasındaki bağlantıları düzenleyen sınırlar içeren alt sistemler şeklinde örgütlenmesinin keşfedilmesi aile terapilerindeki önemli bir noktadadır.Yine aynı şekilde canlandırma tekniği de aile bireylerinin seans sırasında birbirleriyle doğrudan iletişime geçmesi ve terapiste doğrudan bu etkileşimleri gözlemleme fırsatı vermiştir.

KURAMSAL YAKLAŞIMLAR

Yapısal aile terapisi üç temel unsurdan oluşur: yapı, alt sistemler ve sınırlar.Bir evin yapısını düşündüğümüzde bunu anlamak kolaydır:ev hangi maddeden yapıldı, kaç odası var, nasıl bir düzene sahip vb. Fakato evin içinde yaşayan bir ailedeki yapıyı anlamak daha zordur.
Aile yapısı, ailenin alt sistemler şeklinde örgütlenmesini ve ailedeki sınırların bu alt sistemler arasındaki etkileşimleri nasıl düzenlediğini bize anlatır. Yemek masasında outran bir aileye baktığımızda oturma düzeni, kimin nerede oturduğu, kimlerle iletişim kuruyor, kimlerle kurmamak için uzak oturuyor ve ne şekilde oturuyor, bu unsurların hemen hemen hepsi bize ailenin yapısı ve dinamikleri hakkında bilgi verir.
Bir ailenin yapısını anlayabilmek için ailedeki etkileşimlerden ziyade, bunların oluştuğu örgütlenmeye bakmak ve bu örgütlenmenin ailedeki olayları nasıl etkilediğinide incelemek gerekir. Aile içindeki etkileşimler tekrarlandıkça, kalıcı örüntüler ve beklentiler ortaya çıkar. Bir davranış ilk kez gerçekleştiğinde kimin ne yapacağı belirli değildir. Çocuk ilk defa duvarı karaladığında annenin ne tepki vereceğinin belirsiz olması gibi. Fakat davranış tekrarlandıkça bireylerin nasıl tepkiler vereceği belirlenmeye ve kalıcı örüntüler oluşturmaya ve artık tahmin edilebilmeye başlar.
Ailedeki beklenti ve kurallar aile yapısını güçlendirir. Akşam eve saat kaçta gelineceği, evdeki görevlerin dağılımı vb. gibi kurallar ailedeki etkileşimi güçlendirmesi örnek verilebilir. Bu sistemdeki kurallar ve rollerin birinin değiştirilmesi dalgalanmalara yol açabilir ama temel yapıyı değiştirmeyebilir.
Her ailede hem evrensel hemde alienin kendine özgü kısıtlandırmaları vardır. Ailedeki hiyerarşi yapısı ailedeki tüm bireylerin yetki düzeylerini belirler.Bu yetki ve düzen zamanla o kadar yerleşirki ne zaman oluştuğu unutulur ve bir zorunluluk halini alır. Örneğin eve getiren baba, çocuklara bakan ve evi temizleyen anne rolleri gibi. Bu roller bir ekibi oluşturarak herkes kendi rolünü gerçekleştirir. Nasıl bir örüntü olursa olsun bu ‘’kendini sürdüren’’ bir örüntü olarak devam edecektir.
Aileler terapiye aile yapılarını anlatarak gelmezler. Bir problemin oluşturduğu karmaşa ve kaosla gelirler. Bu kaos ve karmaşanın altında yatan nedenleri terapistin keşfetmesi gerekir. Bunu yaparken iki nokta çok önemlidir. İlki ailenin yapısını açıklayan kuramsal bir sistemi bulmak.İkincisi ise aileyi iş başında görmek. Ailenin ağzından hikayeyi ve problemi dinlemek tek başına yeterli değildir. Yapıyı ancak etkileşimleri therapist kendisi gözlemlediğinde anlayabilir. Örneğin seansa sadece anne ve kız geliyor ve anne problemin kızının ilgisizliği ve uzaklaşması olarak tanımlıyor. Sadece annenin ağzından dinlediğimiz hikayenin altında yatan nedenlerle terapiye devam etmiyoruz. Kızın bu davranışı sergilemesindeki sebep annenin fazla baskıcılığı ve karışmacılığı olabilir. Hikayeyi kızın ve digger aile bireylerindende dinlememiz gerekir ve etkileşimi bizzat gözlemlememiz gerekir.
Aileler içlerinde alt sistemlere ayrılırlar. Bu alt sistemler bireyler arası sınırların çizildiği kuşak, cinsiyet ve işlem farklılıklarından oluşur. Bu sınırlar bireylerin diğerleriyle etkileşimini düzenleyen ayrımlardır. Örneğin diğer bir aile bireyinin odasına kapısını çalmadan girmek aile bireylerinin özel alanlarını birbirinden korumak için tasarlanmıştır. Büyükler konuşurken araya girmemek kuralı ise kuşaklar arası sınırı oluşturan bir örnektir.
Bireyler arasındaki sınırlarda katıdan dağınığa doğru giden bir farklılık vardır. Katı sınırlar kısıtlayıcıdır ve daha keskin sınırlardır. Gevşetmeye ve yumuşatmaya izin yoktur ve sistemin dışındaki dış sistemlere pek izin yoktur. Bu da kopuk alt sistemlere sebep olur. Kopuk altsistemler bağımsız ama yalıtılmış alt sistemlerdir. Kopuk alt sistemler özerkliği güçlendirir. Fakat kopuk alt sistemler sevecen olmak ve desteği azaltır. Kopuk aileler sadece aşırı stres oluşturan önemli olaylarda birbirlerinin desteğine ihtiyaç duyar.
Düğümlenmiş alt sistemler yakınlık ve desteğe daha çok ihtiyaç duyar. Fakat bunun bir getirisi olarak özerklik ortadan kalkar. Düğümlenmiş anne ve babalar çocuklarına çok fazla zaman ayırırlar ve onların birey olarak yapması gereken şeylerinde içinde bulunmak isterler. Bu yüzden çocuklar zamanla ailelerine bağımlı hale gelir ve aile dışı iletişim kurmada zorluklar yaşarlar.
Minuchin ailelerdeki alt sistemlerin bazı özelliklerini Families and Family Theraphy (Minuchin, 1974; Aileler ve Aile Terapisi) adlı kitabında ele almıştır. İki insanın bir çifti oluşturması ailenin başlangıcıdır. İki insanın birbirini tanıma ve flört evresinden sağlıklı bir çift olma evresine geçmesi zor bir süreçtir. Çiftin birlikte tamamlayıcı karşılıklı destek örüntüleri oluşturması gerekir. Bazı örüntüler gecicidir ve değiştirilebilir. İşsiz olan kocanın bir sure çocuklarla ilgilenmesi örnek olarak verilebilir. Fakat bazı örüntüler daha kalıcıdır. Aile içi roller fazla katı bir şekilde ayrılarak yer belirleyebilir. Tamamlayıcı örüntüler bütün çiftlerde görülür. Bu örüntüler işlevselliği bozacak kadar katılaştığında ise problemler ortaya çıkmaya başlar. Anne ve baba olan eşler karı-koca kimliklerini unutabilirler. Anne sadece anne rolüne bürünür baba ise sadece baba rolüne bürünür fakar birbirlerine karşı eş rolünü görmezden gelirler ve ilişkilerinin sınırlarını koruyamamış olurlar. Bu sınırlar ilişkileri koruduğu gibi hiyerarşiyide destekler.
Normal aileler problemsiz aileler değillerdir. Problemlerle başa çıkma mekanizmaları işlevsel ve çözücüdür. Bu sayede yaşadıkları krizleri kendi içlerinde çözebilirler. Hayatlarını birleştiren çiftin uyum sağlama sürecinde dış dünyaya karşı çizdileri sınırın yanında kendi aralarında da kendi sınırlarını çizmesi gerekir.
Aile terapisinde bir diğer önemli problem ise ailelerin kendi içlerindeki problemleri diğer bir aile bireyini problemin ortasına çekerek çatışmaları çözmeye çalışmaktır. Örneğin anne ve babanın tartışmasına çocuğun çekilerek endişeyi azaltmaya çalışmak çocuktaki endişeyi arttırır. Aile bireylerinden biri çocuğu kendi tarafına çeker ve diğerini haksız çıkarmaya çalışabilir. Bu durum haksız çıkarılan aile bireyinin geri çekilmesiyle sonuçlanabilir.
Terapinin Hedefleri
Yapısalcı terapistlere göre ailede işlevsel olmama sebebi işlevsel olmayan örgütlenmedir. Bu sebeple öncelik örgütlenmenin düzenlenmesidir. (Simon,1995)
Yapısalcı terapistler bu işlevsiz örgütlenmeyi düzenlemek için aile sistemine dahil olur. Yeniden düzenlenen alt sistemler dolayısıyla aile bireylerinin davranışıda değişmiş olur. Bu konudaki yanlış bilgilerden birisi ise terapistin problemleri çözdüğüdür. Terapist problemleri tek başına çözümlemez bunu aile bireyleri yapar. Terapist ise ailenin problemleri çözmedeki yol yardımcısıdır. İç içe geçmiş ailelerde ki hedefler sınırları güçlendirmek, kopuk ve katı ailelerde ise sınırları yumuşatarak daha geçirgen hale getirmektir.
Değerlendirme
Yapısal aile terapilerinde değerlendirme yaparken ailedeki problemlerin örgütlenmenin düzenlenmesiyle işlevsel hale gelerek değişiklik yaratılacağı yönünde düşünürüz. Terapist aile bireyleri arasındaki etkileşimleri görerek ve seansta aile bireylerini dinleyerek değerlendirme yapar. Aile bireylerinin şuanki yaşantılarının yanında geçmişteki olayların ve yaşantılarının bugünü ve ailedeki etkileşimi nasıl etkilediğinede bakılır.
Terapi Teknikleri
Minuchin (1974) Families and Family Therapy (Aileler ve Aile Terapisi) kitabında üç evreden bahseder. İlk evrede terapist aileye lider olarak katılır. İkinci evrede ailenin temel yapısı incelenir. Son evrede ise bu yapılar düzenlenir. Bu basit evreler aile dinamiği işin içine girdiğinde kompleks bir hal alır.
Katılma ve Uyum Sağlama
Aile terapisine gelen ailelerin tamamı terapiye istekli olmayabilir. Aile bireylerinden birisi terapiye gelmeyi istemiştir. Diğer bireyler bu kişiyi günah keçisi olarak görebilir. Bireyler kendi savunmalarıyla gelirler. Terapist öncelikle bu savunmaları çalışmalı ve ortadan kaldırmalıdır. Bu sayede terapiye gelme kaygısı azaltılabilir ve uyum sağlama süreci kolaylaştırılır. Uyum sağlama sürecinde ailenin terapiye ve terapiste olan güveni arttırılmalıdır. Ailedeki çatışmanın azaltılması için bireylerin empati yapması ve diğer bireyleri anlaması sağlanmalıdır. Terapi sırasında bütün aile bireylerine söz hakkı verilmesi ve katılması terapideki katılma oranını dengeler.
Canlandırma
Ailenin yapısını anlamada bir önemli noktada canlandırmadır. Ailenin anlattığı hikayeden her zaman bütün etkileşimi ve sistemi anlamamız mümkün değildir. Bazen aileler kendi oldukları sistemi değil de olmaları gereken insan ve sistemi anlatırlar. Yapının daha net anlaşılması için aile bireylerinin terapi sırasında birbiriyle iletişim kurarak etkileşimlerini görmemiz sağlanır. Bir bireye söz hakkı verilmesi diğerinede cevap hakkı doğuracaktır ve birbirleri hakkında ne düşündükleri ve sistemin yapısını, sınırlarını anlamamızı sağlayacaktır.
Yapısal Harita Çıkarma
Aile geldiğinde problemin belirli bir kişide ve belirli sebeplerden olduğunu düşünür ve o kişiyi tedavi etmemizi beklerler. Yapısal aile terapisinde bireysel yaşanılan problemlerden ziyade tüm ailenin ilişkisi üzerinde yoğunlaşır. Aileler ve hikayeler benzer görünseler de dinamiklerin ve geçmiş yaşantıların farklılığından dolayı her ailenin yapısal haritası kendine özgüdür. Terapist her aileyi kendi içinde değerlendirmeli ve ona göre bir yol çizmelidir.
Etkileşimlere Odaklanma ve Bunları Değiştirme
Canlandırma yaparak etkileşim alınmaya başlandığında problemli yönlerde ortaya çıkmaya başlar. Buda yeniden yapılandırma için adımları ve işleyiş düzenine müdahaleyi başlatır. Bu noktada empati yapmalarını sağlayarak anlayış kapasitesinide arttırmış oluruz.Çatışmaların çözümlerini kendilerinin görmeleri terapinin etkisini oldukça arttıracak bir müdahaledir.
Yetkinliğin Şekillendirilmesi
İşlevsel yapıyı değiştirmenin bir diğer yoluda ailedeki yetkinliği şekillendirmektir. Yapısalcı terapistler olumluyu ön plana çıkartarak sistemin nasıl işlevsel hale geleceğini gösterirler. Ailelerin bunu kendi başlarına başarabileceklerini görmeleri gerekir.
Sınır Çizme
Katı ve düğümlenmiş ailelerde amaç sınırları biraz gevşetmektir. Aile bireylerinin kendi adlarına konuşmaya teşvik etmek gerekir ve bireysellik desteklenir. Aile terapisi toplu bir terapi olmasına rağmen bireylerle tek başlarına görüşmelerde yapılabilir. Bu sayede özerk kişilik desteklenmiş olur.
Dağınık ve kopuk ailelerde ise aradaki kopukluğun azaltılması ve aradaki duvarların erimesi amaçlanır.Bu tip aileler genelde problemin karşı tarafta olduğunu düşünürler. Terapide yapılması gereken tamamlayıcı olmanın önemi vurgulanarak tartışmaları doğrusal bakıçısından uzak tutmaktır. Tamamlayıcılığı vurgulamak için bireylerden birbirlerinin değişiminde katkı sağlamaları istenir. Pozitif değişiklikler gerçekleştiğinde ise birbirlerini desteklemeleri istenir.
Dengeleri Değiştirme
Sınırları düzenleme evresinde düzenlenen alt sistemlerdeki ilişkilerin düzenlendiği durumdur. Çatışma halindeki ailelerdeki dengeyi taraf tutarak desteklemektir. Dengeyi bozarak etkleşimlerin değişmesini sağlar. Terapi sırasında farklı konularda farklı taraflar desteklenerek eşitlik sağlanır.
Yapısal Aile Terapisi Vaka Örneği
Bay ve Bayan M beş senelik evli bir çifttir ve yedi yaşında bir çocukları vardır. Terapiste gelme nedenleri bayan M’nin evlilikte mutsuz olması, bay M’nin ilgisizliğinden ve aralarındaki iletişim kopukluğundan yakınmasıdır. Bay M’ye göre bir sorun yoktur sadece bayan M istediği için terapiye gelmeyi kabul etmiştir. Terapist önce bir aile haritası çıkarıp ailenin genel durumunu, sınırlarını ve alt sistemlerini inceledi. Yaptığı değerlendirmeye göre alt sistemler tam olarak oluşmamıştı. Anne baba rolü ve karı koca rolleri arasındaki sınır çok belirsizdi. Bu da karı koca arasında iletişim kopukluğuna ve çocuğun ilgiden mahrum kalmasına neden oluyordu. Terapist ailenin var olan yapısında değişiklik yapmayı ve bay ve bayan M’yi birbirlerine yakınlaştırarak aralarındaki sınırı belirgin hale getirmeyi hedefledi. Öncelikle bay M’nin sorun yok düşüncesine karşı çıkarak terapide bütün aile bireylerinin aktif rol alması gerektiğini vurguladı. Terapist yukarıda bahsedilen “sisteme dahil olma, canlandırma, yeniden yapılandırma gibi tekniklerin çoğunu bu ailede kullandı. Bireysel sınırların ihlal edilmemesi gerektiği ve çiftlerin birbirlerinin hayatına müdahale etmemesi kuralı üzerinde durdu.










KAYNAKÇA

Minuchin, S., and M.P Nichols. 1993. Family Healing: Tales of Hope and Renewal from Family Therapy. New York: Free Press.
Minuchin, S. 1974. Families and Family Therapy. Cambridge, MA: Harvard University Press
M. D. Nichols, Aile Terapisi: Kavramlar ve Yöntemler, Orkhan Gündüz (İstanbul:Kaknüs Yayınları,2013).
H. Fışıloğlu, “Yapısal Aile Terapisi Modeli ve Bir Vaka”, Psikoloji Dergisi, 1992, S:27.
O. E. Berksun ve G. H. Sayar, Aile ve Eş Terapileri, (Ankara: Detay Yayıncılık,2013)
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gamze SERİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Gamze SERİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gamze SERİN'in Yazıları
► Yapısal Aile Terapisi ve Türkiye Psk.Salih HAFIZOĞLU
► Yapısal Aile Danışmanlığı Psk.Dnş.Ömer AKTÜRK
► Aile Terapisi Psk.Mahmut PAKDEMİR
► Aile Terapisi Psk.Ümit KARABULUT
► Aile Terapisi Psk.Sude FERALİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Yapısal Aile Terapisi' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:13
Top