2007'den Bugüne 92,325 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İlişkilerde Hakimiyet ve Hakkaniyet Arasındaki Yapı Olan Güç Üzerine...
YAZI #7742 © Yazan Psk.Dnş.Sevim ARSLANKURT | Yayın Kasım 2023
Evliliklerde kararları kimin alacağı, yönetimi kimin üstleneceği ilk yıllarda güç savaşları diye de adlandırdığımız bir durum olarak karşımıza çıkabilmektedir. Çiftler bu dönemde partnerine baskınlık kurma ihtiyacı, taviz vermeme isteği, kendi doğrularını oldurma isteği ile hareket etme eğiliminde olabiliyorlar. Bu yeni bir yaşam olayının içerisinde olmanın getirdiği uyum problemidir. Ortak bir yaşam alanı kurmak meşakkatlidir, zaman, sabır ve denge isteyecektir. Bu dönemin üstesinden sağlıklı şekilde gelebilen çiftler,karşılaştıkları güç problemlerine uygun baş etme yöntemleri geliştirebilmiş demektir. Ancak yeni evli çift olarak bu dönemin güç mücadelesinde uzlaşmaya varamayan çiftlerde durum yıllara bağlı olarak güçleşebilmekte, problemlere problem eklenerek yığılmış şekilde karşımıza çıkabilmektedir.
Bu yazıda, güç mücadelelerinden kadının baskın karakter olup, bu özelliğinin birtakım getirdiği yaklaşımları evlilikte de sürdürdüğü durumlardan bahsetmek isterim. Bu evliliklerdeki bireyler incelendiğinde ;
-Kadınların ilk çocuk/tek kız çocuk-çok erkek kardeş arasında olduğu bir ailede büyümesi,
-Ebeveynlerin bolca sorumluluk vermesi, kızına güvenmesi ve kızın da bunların üstesinden gelebilmesi,
-Sevilmek ya da değer görmek için erkek rolüne girme öyküsü
-Özgüveni yüksek, kendini çok iyi ifade etme
-Duygu dünyasına temas etmekten kaçınma
-Maddi-manevi bağımsızlık arzusunda bulunma,
- Bolca veren ama azca alan bir konumda olma gibi özelliklere sahip oldukları göze çarpmaktadır. Erkek eşin ise ;
-Ailenin en küçük çocuğu/görülmeyen,duyulmayan çocuğu olma
-Özgüveni düşük ya da eşe göre düşük düzeyde olma
-Sorumluluk ebeveynler tarafından pek verilmemiş ya da ona başarı konusunda güvenilmemiş, inanılmamış olma
-Kendini ifade etmede güçlük yaşama
-Duygu dünyasına temas edebilme , hassas olma
-Maddi manevi bolca alan, az veren konumda olma gibi özellikler öne çıkmaktadır.
Bu çiftlerin evliliklerinde öne çıkan örüntüler ; Saldırı-savunma, talep etme-geri çekilme şeklinde gözlenmektedir.
Baskın olan kişi, eşini kontrol ihtiyacı hisseder, denetler, yanlışlarını görür,uyarır. Baskınlığa maruz kalan eş ise, ya savunmaya geçer ya da kendi içine kapanır, eşine kendini kapar. Baskın olan eşler, evlilikteki sorumlulukların büyük bir kısmını başta gönüllü ya da kısmen gönüllü şekilde üstlenirler. Bunun nedeni; evlilik öncesindeki yaşantısında ailede de akran gruplarında da bolca sorumluluk verilen-alan konumda olup, verilen sorumlulukları da çok iyi yerine getirdikleri için takdir edilip, güvenilen bir birey olmaları olabilmekte. Evliliğin ilk zamanları da bu rolü bu nedenle kolayca üstlenebiliyorlar. Veya eşlerinin yapabileceklerine güvenmedikleri için de üstlenebiliyorlar. Ki bu güvensizliğe biraz da mükemmelliyetçi beklentileri eklersek sanırım daha açıklayıcı olacaktır, zira mükemmelliyetçi yaklaşım diğer eşi daha da zor bir duruma sokmaktadır. Erkek eş ise, daha az sorumluluktan memnun şekilde bu duruma tepki göstermemekte, hatta bu durumu uygun bulmaktadır.
Sorumlulukların büyük çoğunluğunu üstlenen kadın eş, bir süre sonra bu durumdan rahatsızlık duyabilmekte, eve dahil olan yeni bireylerin ya da iş yaşantısının sorumluluğu da eklenince eşten evdeki sorumluluklara destek olmasını bekleyebilmektedir. Ancak evliliğin başlangıcından bir süreye dek sınırlı görev üstlenen bu bireyler, evlilik öncesi de ailede pek az sorumlu tutulduğu için eşin ondan beklediği bu görevler, çok fazla gelebilmekte, beklentileri karşılama noktasında güçlük yaşayabilmektedir. Baskın olan eşin taleplerini pek karşılayamayan ya da karşılasa dahi yeterli bulunmayan eş, kendini yutulmuş,boğulmuş,yetersiz hissedebilir. Talepte bulunan eş ise, zaten pek güvenmediği eşinin yetersizliklerini görünce bu varsayımını onaylar,pekiştirir ve eşine suçlayıcı biçimlerde beklentilerini karşılamadığını ifade eder. Erkek eş ise bu eleştirel tutum karşısında sessizliğini de koruyabilirler, tepki de gösterebilir.
Kadın baskın eş, Evdeki sorumlulukların çoğunluk kısmını kendi yerine getirdiği için, ‘Eşimin sorumluluklarını da ben yerine getiriyorsam, aileyi ilgilendiren kararlarda bana daha çok söz/karar hakkı tanınmalıdır. ‘gibi bir düşünceye sahip olabilmekte, baskınlığını iyice güçlendirebilmektedir..
Erkek eş ise; her fırsatta aşağılanma, eleştirilme tutumları karşısında kendisini yetersiz, değersiz, kırgın hissetmesi sonucu eşinden kendini hem duygusal hem de cinsel alanda da geri çekebilmektedir. Cinsel istekte azalma ya da ereksiyonu sağlamada güçlükle karşılaşılabilmektedir. Cinsellikte yaşanan bu tarz aksaklıklar ile kadın eşin gözünde eşinin erkekliği, erk(güce)dair yaklaşımı sorgulanır hale gelebilmekte ve bu problem eşler arasında öfke olarak yerini alabilmektedir. Ki ereksiyon ve cinsel istekte güçlük yaşayan bu erkeklerin eşleri ‘Eşim hayatımda olduğunda hayatıma ne katıyor ki,olmadığında eksikliğini çekeceğim bir şey olsun,zaten evdeki birçok şeyi ben yapıyorum, cinsel olarak da yaşamımda yer almıyor o zaman yaşamımda olmasa da olur’ gibi düşüncelere sahip olabiliyorlar.
Davranış kalıplarına baktığımızda, toplumun kadın-erkek cinsiyetine yüklemiş olduğu özellikler ile uyumsuzluklar fark edilmektedir. Yani toplumun kadına yüklemiş olduğu belirgin özelliklerin erkekte ; erkeğe yüklemiş olduğu belirgin özelliklerin ise kadında olduğu görülmektedir. Yüklenilen bu roller ile olan uyumsuzluğun, ilişkilerdeki duygusal , cinsel, ilişkisel yapıyı parçalayabileceği görülmektedir.
Rol dağılımı ve cinsellik olarak bu iki alan bu evliliklerde kritik yapı olarak göze çarpmaktadır. Temel neden ise ; Gücün süreklilik olacak şekilde bir kişide olması veya gücün otoriter ve yıkıcı şekilde kullanılmasıdır. Uygun olan ise ; Aile yaşam dönemlerine, karşılaşılan güçlüklere bağlı olarak gücün elden ele geçmesi ve gücün kullanımında demokratik bir düzenlemenin hakim olmasıdır. Rol dağılımının ise, evliliğin ilk zamanlarında iki tarafın da mutabık ve dengeli olacak şekilde düzenlenebilmesidir.
Erkeklerin takdir,onaylanma ; kadınların ise değer görme,sevilme ihtiyaçlarının karşılanmasının önemi bu yapıdaki ilişkilerde belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ihtiyaçların uygun koşullarda ve biçimde karşılanmaması durumunda ; Bireyler yetersiz,değersiz ve işlevsiz hissedebilmekte, ilişkilerdeki varlıkları sorgulanabilmektedir. Uygun koşullarda ve biçimde ihtiyaçların karşılanabildiği ilişkiler içerisinde var olabilme ümidiyle...
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sevim ARSLANKURT Fotoğraf
Psk.Dnş.Sevim ARSLANKURT
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi22 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Sevim ARSLANKURT'un Yazıları
► Hasta Eden Yapı Psk.Remzi KARAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'İlişkilerde Hakimiyet ve Hakkaniyet Arasındaki Yapı Olan Güç Üzerine...' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Depremin Ardında Bıraktıkları ÇOK OKUNUYOR Haziran 2023
◊ Farklılaşma Ağustos 2022
◊ Varoluşsal İkilem Haziran 2022
◊ Yuvadan Uçamayan Kuşlar Mayıs 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:16
Top