2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Vajinismus
MAKALE #16404 © Yazan Psk.Erol AKDAĞ | Yayın Mart 2016 | 3,733 Okuyucu
VAJİNİSMUS

DSM IV’te kadınlarda görülen cinsel işlev bozuklukları şu şekilde sıralanmıştır:

I. İstek Bozuklukları
A- Cinsel istek bozukluğu
B- Cinsel tiksinme bozukluğu
II. Uyarılma Bozuklukları
III. Orgazm Bozuklukları
IV. Cinsel Ağrı Bozuklukları
A- Disparoni
B- Vajinismus (Primer-Seconder)
V. Genel Tıbbi Bir Duruma Bağlı Cinsel İşlev Bozukluğu
VI. Madde Kullanımının Yol Açtığı Cinsel İşlev Bozukluğu
VII. Başka Türlü Adlandırılmayan Cinsel İşlev Bozukluğu

Cinsel ilişkinin 5 aşaması vardır:
• Cinsel İstek
• Uyarılma
• Koitus
• Orgazm
• Çözülme

Vajinismus; Koitus aşamasında görülen bir problemdir. Tekrarlayan ve süregiden bir biçimde cinsel birleşmeye girişildiğinde vajinanın dış üçte bir kaslarında (Pubococcygeus –PC) istemsiz kasılmanın olmasıdır. Penis girişini olanaksız kılar. Bu kasılmaya tüm bedendeki kasılmalar, bacakların kapanması, korku, kaçınma tepkisi, girişin olamayacağı inancı da eşlik edebilmektedir . Vajinal girişle ilgili herhangi bir girişim kaygı, sıkıntı ve öfke uyandırır. Tehlike geçince bunlar da geçer. İşte bu rahatlama duygusu kaçınma davranışını pekiştirir ve vajinismus belirtisinin devamına neden olur.

Normal PC Kasılmış PC

Vajinismusu olan kadınlar genellikle çocuksu özellikler gösteren, erişkin bir kadın olmaya karşı isteksiz ve cinsel açıdan tecrübesiz kişilerdir. Cinsel güvensizlikleri, korkuları ve çatışmaları nedeniyle kırılgandırlar. Kurallara uyan, kızgınlığını dışa vuramayan, sürekli bir kabul ve onay içersinde olan “ iyi kızlar” dır.

KADINDA GENİTAL KAS SPAZMI
KLİNİK VAJİNİSMUS-KAÇINMA
PATOLOJİ VAJİNAYI ÇEVRELEYEN KASLARIN İSTEMSİZ SPAZMI
ORGANİK NEDEN ENFEKSİYON,ENDOMETRİOZİS,LUBRİKASYON PROB.,AĞRILI HİMENAL KALINTI VS.
PSİKOLOJİK NEDEN BASİT SAVUNMA TEPKİSİNDEN CİDDİ NÖROTİK DURUMLAR VEYA İLİŞKİSEL SORUNLARA DEK DEĞİŞKENLİK

VAJİNİSMUS ETYOLOJİSİNDE PSİKOLOJİK ETKENLER

• Tutucu ortamda büyüme : Böyle bir ortamda büyüyen kadınlar genellikle cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirilmişlerdir. Kızlık zarı önemli ve kutsaldır. Kadın ve erkek rolleri kesin olarak ayrılmış, cinselliği sadece erkeklerin istediği, kadının görevi olduğu, kadının cinsellikten zevk almasının ayıp ve günah olduğu bir değer yargısı gelişmiştir.

• Katı dini ve ahlaki inançlar : Bu hastalar normalden daha yüksek dinsel pratiklerin istendiği ailelerde büyümüşlerdir. Bu ailelerde cinsellikten uzaklık saygınlaştırılmıştır. Dini ve kültürel etkenler ile tutucu ve kısıtlayıcı ortamlar, cinsellikle ilgili suçluluk duygularına yol açarak cinselliğin bastırılmasına neden olabilirler. Ayıp, yasak, günah kavramlarının yoğun olduğu ailelerde yetişmiş, cinsellikten uzak kadınlar, evliliğin-ilişkinin gerektirdiği yakınlığı gösteremezler ve cinsel yaşamla yüzyüze geldiklerinde kriz yaşarlar.

• Baskıcı, otoriter baba : Baskın ve tehditkar baba literatürde sık tekrarlanan bir etkendir. Silverstein vajinismuslu kadınların çoğunun baskın ve tehditkar babaları olduğunu bildirmiştir. Sullivan da çalışmasında vajinismus babalarını şiddet uygulayıcı, korkutucu, antisosyal ve obsesif-kompulsif kişilikli olduklarını bildirmiştir(% 70 oranında).Cinsel Tıp Enstitüsü vajinismuslu kadınların çocukluk hatıralarında anneye sevgi-saygı göstermeyen, onu cinsel bir obje olarak görüp, sürekli cinsel ilişki için zorlayan, otorite saplantısı olan, baskın olmak için ceza uygulayan, alkolik, psikopat ve şiddet uygulayan bir baba tarifine dikkat çekmiştir.

• Baba-kız ilişkisinde güçlükler : Kızlarıyla sorunlu ilişkileri olan babaların etyolojide önemli bir etmen olduğu bildirilmektedir. Vajinismuslu kadınların babalarıyla yakın olmadığı, emosyonel ilişkinin az olduğu görülmektedir. Bu durum obsesif kişilikli ve antisosyal babaların bu yakınlığı kurma olanağının azlığından kaynaklanmaktadır.

• Zayıf güçsüz anne : Şiddet uygulayan baba ile şiddete maruz kalan anneden oluşan aile modelleri aynı zamanda kadın-erkek rollerini katı biçimde ayıran ailelerdir. Bu aile modeli kadının erkekleri şiddet uygulayan kişiler olarak algılamasına sebep olduğundan vajinimus etyolojisinde önemlidir. Vajinismuslu kadınlar annelerini, kendisini ve çocuklarını koruyamayacak kadar etkisiz ve çaresiz bir şekilde algılarlar. Anne genellikle babanın baskınlığına karşı mücadele vermiş fakat başarılı olamamıştır. İlişkide bulunmak bu tarzda algılanan zavallı anneyle özdeşleşmeyi ifade eder.

• Cinselliği değersizleştiren aşağılayan aile : Vajinismusu olan kadınların annelerinin sıklıkla cinselliği değersizleştirdiği gözlenmektedir. Kendi cinsel yaşamından tatmin olmayan anne bazen örtülü bazen açık bir şekilde cinselliği hatta her türlü bedensel yakınlaşmayı hem aşağılamakta hem de kontrol etmektedir. Bu anneler kızlarına cinselliği ve cinsel organları kirli iğrenç olarak yansıtırlar.

• Cinsel organlardan iğrenme veya hoşlanmama : Vajinismuslu kadınlar annelerinin “iyi kız” larıdır. Kendi cinsel organlarıyla ilgili utanç, iğrenme ve hoşlanmama duyguları taşırlar. Menstruasyon dönemlerinde kendileri kirli olarak addeder, menstruasyonu da kirlilik olarak ifade ederler. Cinsel organlarla ilgili her konu kirliliği çağrıştırır.

• Cinsel Şiddet : Vajinismuslu kadınlarda cinsel şiddete maruz kalma da saptanmıştır. Bazı kadınlarda tecavüz ya da ensest öyküsü vardır.

• Eşcinsel özdeşleşme : Masters ve Johnson vajinismuslu kadınların bir bölümünün eşcinsel özdeşleşme gösterdiklerini belirtmişlerdir. Kız çocuk zayıf ve aciz anneyle değil, güçlü saldırgan babayla özdeşleşmiştir. Heteroseksüel cinsel ilişki, cinsel kimliğin reddi anlamına geleceğinden olanaksızlaşır ve böylelikle vajinismus tarafından bilinçdışı bir şekilde engellenmiş olur.

• Kızlık zarını yitirme korkusu : Kızlık zarının kutsallığı ve korunmasına önem verilmesi gibi kültürel ve ahlaki faktörler de vajinismus gelişiminde etkilidir. Bekaretin önemli bulunduğu topluluklarda vajinismusun daha sık görülmesinin en önemli nedenlerinden biridir. Çocukluğundan beri kızlık zarını özenle ve mutlaka koruması öğretilmiş bir kadın, evlendiği zaman bile sahip olduğu bu değerli şeyi kaybetmek istememektedir.

• Yanlış bilgiler ve inanışlar : Vajinismuslularda cinsel birleşmenin imkansız ya da çok acılı olduğu (özellikle ilk girişim), büyük kanamalar sebep olduğu, hastalanmalara hatta ölüme yol açabileceği endişesi yaygındır. Penisin vajinaya giremeyecek kadar büyük olduğuna inanırlar. Bazı hastalar kendilerinin diğer kadınlardan farklı olduğuna, vajinasının küçük olduğuna inanır.Yanlış öyküler ve hurafeler ilk ilişki denemelerinde korku, gerginlik ve acı beklentilerini beraberinde getirir. Ve beklentiler kendini doğrulayan kehanet halini alır. Kızlık zarı önemli ve kutsaldır. Cinsel haz almak ve istemek ayıp ve günahtır. Bedenlerini-vajinalarını tanımazlar, bedenlerinden-vajinalarından kendilerine ait bir şey gibi değil de eşlerine sundukları bir şey olarak söz ederler.

• Pasif-bağımlı eş : Bu kadınlar babalarının tersi olan partnerler seçme eğilimi gösterirler. Eşleri nazik, kibar ve pasif görünürler, agresyondan korkarlar. Bu erkekler pasif-bağımlı, aşırı düşünceli, kendi agresyon ve cinselliğin agresif yanlarından korkan ve eşleriyle bilinçdışı bir birliğe dahil olmuş kimselerdir. Eşler birbirlerindeki agresyondan korkarlar. Bazı eşlerde Madonna sendromu vardır. Seks fahişeler içindir, bir eş ise saf, temiz ve masumdur. Bu erkekler babalarından farklı olarak güvenli, nazik, saygılı oldukları için önce annelerince şimdi de eşlerince seçilmiştir. Genellikle sevişme sırasında eşleri korktuğunda eşlerini uyarmaya devam etmek yerine ketlenmekte ve ilişkiyi sürdürememektedirler. Cinsel deneyimleri azdır. Birkaç başarısızlıktan sonra eşler çekinir ve cinsel birleşme girişimlerini bir süre sonra bırakırlar.

• Gebelik korkusu : Blazer 476 vajinismuslu kadınla yaptığı bir çalışmada vakaların %10.2 sinde gebelik korkusunu neden olarak saptamıştır. Vajinismuslardaki gebelik korkusu sıklıkla cinsel birleşme korkusu gibi bebeğin vajinadan çıkarken kendisine zarar vereceği inancına dayanmaktadır.

• Saldırgana karşı sınırların korunması : Bilinçdışı savunma saldırgan ve tehditkar olarak algılanan erkeğin vücuduyla birleşmeyi reddetmektir. Erkeğin saldırgan ve tehditkar olarak algılanışına ek olarak cinselliğin kirli ve kötü bir şey olarak algılanması da birleşmeye karşı bir direnç gelişmesine zemin hazırlamaktadır. Kapanma, kendini koruma, uzak durma, barikat kurma ve sınır koymak ile ilgili savunma ihtiyaçlarının bir ifadesi olarak vajinismus semptomu ortaya çıkar. Bu semptom korkulan acıya, beklenen şiddete ve sınırlarına girilmesine karşı kadını korur. Semptom; bütünlüğünü ve bağımsızlığını koruma, devam ettirme isteğini gösterir.

Silverstein, 1989 yılında yaptığı araştırmada vajinismuslu kadınların özelliklerini ve aile özelliklerini şu şekilde belirtmiştir:

VAJİNİSMUSLU KADINLARIN ÖZELLİKLERİ

• Öfkeyi ifadede zorluk
• İyi kız
• Kabul gereksinimi
• Diğer korkular (iğne,dişçi)
• Yatak ıslatma ve uykusuzluk gibi çocukluk semptomları
• Şiddet rüyaları
• Sık hastalık
• Anoreksi veya bulimia

Bu kadınların öfkelerini ifade edemedikleri, uyumlu ve kabul gereksinimi içinde oldukları, çeşitli korkuları bulunduğu, şiddet içerikli rüyalar gördükleri ve buna karşın çoğunun orgazmik olduğu görülmüş.

VAJİNİSMUSLU KADINLARIN AİLE ÖZELLİKLERİ

BABA
• Baskın/Tehditkar
• Alkolik
• Mental Yıkım
ANNE
• Seksten Hoşlanmama
• Seks Görevdir
EBEVEYN İLİŞKİSİ
• Fiili Şiddet
• Sık Çatışma
• Ayrı Yatak Odaları
BABA/KIZ İLİŞKİSİ
• Özel
• Aşırı Koruyucu
• Sedüktif
• Sınırların Belirli Olmayışı

Babalarının baskın ve tehditkar, annelerinin seksten hoşlanmayan, seksi görev gibi yapan kadınlar olduğu, anne-baba ilişkisinin de fiili şiddet, sık çatışma ile karakterize olduğu görülmektedir.

VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE KULLANILAN YAKLAŞIMLAR

Vajinismus tedavisinde bugüne kadar pek çok yaklaşım kullanılmıştır.

İlk yaklaşımlardan biri Psikanalitik Yaklaşım olmuştur. Bu yaklaşımın alt yapısı Helen Singer Kaplan tarafından ortaya atılmıştır. Psikanalitik yaklaşıma göre vajinismus hadım edilme korkusu veya penis kıskançlığı gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle de tedavide bilinçdışı çatışmaların çözümlenmesi hedef alınmaktadır.Geçmişin ana şablonlarının bugünkü izdüşümleri araştırılır. Odak noktasında vajinismusu olan hasta vardır.

Vajinismus tedavisinde en sık kullanılan yaklaşımlardan biri Davranışçı Yaklaşımdır. Cinsel davranışların diğer davranışlar gibi öğrenildiği, vajinismusun yanlış öğrenmelere bağlı olduğu ve koşullu şartlanmayı temel kabul eden yaklaşımdır. Tedavide nelerin yanlış öğrenildiği üzerinde durulmakta ve odak noktası da yine vajinismusu olan hasta olmaktadır. Öğrenme kuramlarına dayanan, derin kas gevşetme ve sistematik duyarsızlaştırma yöntemleri kullanılmaktadır.

Masters ve Johnson ise yine davranışçı bakış açısına dayanan, ancak psikoanalitik ve diğer davranışçı yaklaşımlardan farklı olarak, çifte ve çift arasındaki ilişkilere de odaklanan bir terapi yaklaşımı önermişlerdir. Tedavide cinsel eğitime, eşler arasındaki iletişim biçimlerine, vajinismusun ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde rol oynayan hatalı davranışların değiştirilmesine ağırlık verilmekte ve ev ödevlerinden yararlanılmaktadır.

Bilişsel Modele göre, ödevlere karşı gösterilen olumsuz tepkiler kaçınma davranışına yol açmakta, ödevler yapılmamaktadır. Ödevlere karşı gösterilen olumsuz tepkiler ise çeşitli düşüncelerden kaynaklanırlar ve otomatiktirler. Cinsellikle ilgili temel kabullerden kaynaklanan olumsuz otomatik şemalar ve buna bağlı olumsuz otomatik düşünceler vardır.

Varoluşsal Modele göre ise vajinismus, kadının kendisini eşine-partnerine ifade etmesi, farkında olmadan kendi varlığını hissettirmesi ve istediği ilgiyi görmesi için başlattığı bilinçdışı otomatik bir harekettir.

Bütüncül Psikoterapi yaklaşımında ise dinamik ,davranışçı, bilişsel ve varoluşçuluk kuramları birlikte ele alınarak birey değerlendirilmekte ve hipnoz da eklemlenebilmektedir. Bütüncül psikoterapi bağlamında tedavide izlenecek yolların doğru olarak seçilebilmesi açısından, öncelikle hastanın çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Tedavinin başarısı değerlendirmenin ve formülasyonun başarısına bağlıdır. Değerlendirme görüşmelerinde sorunun ne olduğu ve terapinin amacı belirlenir, sorunu ortaya çıkaran ve sürdüren faktörler saptanır, formülasyonu yapılarak uygulanacak tedavi programı ve eğitim planı oluşturulur.

Sonuç olarak; heteroseksüel ilişkide çift, kadın ve erkekten oluşan bir sistemdir. Bu sistem içinde hassas bir denge vardır. Herhangi bir şey bu dengeyi bozar. Dengeyi sürdürmek için cinsel işlev bozukluğu ortaya çıkar.

KAYNAKLAR

1) ÖZDEMİR, Ö., Cinsel İşlev Bozukluklarında Etyoloji
2) YETKİN, N.-İNCESU, C., Cinsel Sorunlara Genel Yaklaşım, Roche, 1998
3) ÖZAKKAŞ, T., Bütüncül Psikoterapi, Litera, 2004
4) KAYIR, A.-ŞAHİN, D., Kadın Cinselliği ve Cinsel İşlev Bozuklukları, Ege Psikiyatri, 1998
5) ŞAHİN, D.-KAYIR, A., Vajinismusun Psikososyal Nedenleri
6) ŞAHİN, D., Vajinismusun Psikodinamik Nedenleri
7) TUĞRUL, C., Vajinismus Tedavisi
8) KEÇE, C., Vajinismusun Üstesinden Gelmek, Ütopya, 2007
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Vajinismus" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Erol AKDAĞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Erol AKDAĞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     22 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Erol AKDAĞ Fotoğraf
Psk.Erol AKDAĞ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi38 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Erol AKDAĞ'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Vajinismus' başlığıyla benzeşen toplam 39 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayal Kuran Çocuklar Haziran 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:55
Top