2007'den Bugüne 92,865 Tavsiye, 28,331 Uzman ve 20,033 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Erkeklerde Cinsel Sorunlar : Erken Boşalma, Penis Boyutu, Sertleşme Bozukluğu
MAKALE #2056 © Yazan Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN | Yayın Aralık 2008 | 241,738 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
GENÇLER VE CİNSEL SORUNLAR

Sağlıklı bir cinsel hayat, her erkek ve kadının günlük yaşamı içinde önemli bir yer tutar. Genel beden ve ruh sağlığının ayrılmaz bir parçası olan “cinsel sağlık”, zaman zaman gerçekten bozulabildiği gibi, bazen de kişiler aslında hastalık sayılmayacak geçici bazı aksamaları dert edinip psikolojik sorun yapmaktadırlar. Biz burada, gençlerin özellikle sorun yaptıkları üç temel konuya değişik açılardan bakarak, doğruları ve yanlışları ortaya koymaya çalışacağız.

ERKEN BOŞALMA:

Kırk-kırk beş yaş altındaki erkeklerin en çok şikayetçi oldukları cinsel sorunu erken boşalmadır. Erkek cinsel sorunları içinde birinci sırada gelmektedir. Erken boşalma olayı, erkeğin ve eşinin boşalmayı arzuladığı andan daha önce boşalmasıdır. Aslında erken boşalma, bir bozukluk, bir patoloji olmaktan çok fizyolojik olayların göreceli olarak beklenenden daha hızlı seyretmesi ile olmaktadır. Bazı erkekler cinsel yaşamlarının ilk başlangıcında daha erken boşalırken gittikçe boşalmayı kontrol ettiklerini ve daha geç boşalmaya başladıklarını, ancak aniden erken boşalmanın bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirtmektedir. Bir kısmı ise başlangıçtan beri hep çabuk boşalmaktan şikayet etmektedir. Sonuçta boşalma zamanı objektif zaman ölçüsü ile belirlenmekten çok, hastaların algılayış, ya da kabulleniş biçimi ile ilgilidir.

Bir genelleme yapmak gerekirse, 30 yaş altındaki erkeklerde cinsel ilşki esnasında vajinaya duhul gerçekleştikten sonra 1-3 dakika içinde boşalma olması beklenen bir durumdur. Erkeğin boşalmasını hızlandıracak çeşitli etmenler söz konusudur. Ne kadar genç olursa, o derecede erken boşalması beklenir. Yine heyecan düzeyine bağlı olarak ve bununla ilişkili bir şekilde eşinin daha istekli, uyarıcı olması ve heyecan uyandırması ile boşalma süresi kısalır. Önceki boşalmadan sonra aradan geçen süre uzunsa, erkeğin boşalmasını kontrol etmesi zorlaşır ve daha çabuk orgazma ulaşır. Birleşme esnasındaki gidip gelmeler hızlandıkça boşalma ihtimali de artar. Kaygılı, sinirli ruh hali erken boşalma nedenleri arasındadır.

Sonuçta yeni evlenmiş, uzun süredir veya hiç cinsel ilişkide bulunmamış, genç, cinsel heyecanı yüksek, istekli bir adam, biraz heyecanlı, biraz tedirgin bir şekilde hızlı bir cinsel birleşmeye meylederse erken boşalma riski altındadır. Evliliklerin çoğunda böyle anlar olması hiç de şaşırtıcı olmamalıdır.

Peki karşılıklı memnuniyet içinde bir cinsel hayat sürdürürken birden ortaya çıkan erken boşalma sorunu neden oluyor? Cinsel ilişkide rol alan tüm fizyolojik olayların zihinsel fonksiyonların ve duyguların kontrolü altında olduğunu unutmamak gerekir. İnsan cinsel işlevi yerine getiren bir robot değildir ki, programlandığı şekilde devam etsin. Her şey normal seyrinde giderken bir akşam eve günün stresinden bunalmış, yorgun ve sıkıntılı bir halde geldiğinizi düşünün. Eşinizle cinsel ilişki içine girdiğiniz zaman dahi bir yığın sorun zihninizi kurcalamaya devam ediyor. Kısa süren bir sevişme erken boşalma ile sonlanıyor. Daha sonraki gecelerden birinde eşinizle tekrar yatağa girdiğinizde aynı stresi yaşamıyorsunuz, ama bu sefer acaba yine başarısız mı olacağım, boşalmamı kontrol edebilecek miyim? gibi sorular aklınıza geliyor. Bu kaygı sizin öncekinden daha erken boşalmanıza yol açacaktır. Böylece bir kısır döngü içine girersiniz; başarısızlık korkusunu takip eden performans anksiyetesi ve onun sonucunda yine başarısızlık olan bir kısır daire.

Erken Boşalmanın Tedavisi

Boşalmayı geciktirmek amacı ile çeşitli ilaçlar denenmiştir. Lokal uyuşturucu kremler veya spreyler bunların başında gelmektedir. Ancak sadece penisin üzerindeki sinir uçlarını uyuşturmak fazla yarar sağlamaz. Sertleşme ve boşalma tüm otonom sinir sistemini ilgilendirmektedir. Esas büyük cinsel organın iki bacak arasında değil, iki kulak arasında olduğunu söyleyenlerin iddiasını hafife almamak gerekir. Ayrıca bu tür ilaçlar, lokal uyuşturucu etkisi ile boşalmayı geciktirmekten çok penisin duyarlığını azalttığı için, temastan duyulan cinsel zevki azaltmaktadır. Bu lokal uyuşturucu maddeler cinsel birleşme esnasında vajen duvarından emilerek bu dokuların hassasiyetini azalttıklarından, kadının orgazm olmasında gecikmeye yol açmakta ve sorunu adeta pekiştirmektedir. Bu yüzden bu tür sprey ve kremler tıbbi pratikte terk edilmiştir.

Son zamanlarda depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etki olarak boşalmayı geciktirdiği fark edilmiş ve bu ilaçlar tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Bu ilaçlardan hastalar yarar görmektedir. Ancak boşalma kontrolünde sırf ilaca dayalı bir tedavi yararlı olsa da, ömür boyu ilaç kullanmanın zorluğu nedeniyle cazip görülmemektedir. Aslında boşalmayı kontrol edebilme bir öğrenme sorunudur. Hastanın bu öğrenimine yardımcı olmak amacıyla ilaçla tedavi edilmesi, veya daha doğru bir ifade ile, tedaviye ilaç eklenmesi doğru bir yaklaşımdır. Ancak esas olan, erkeğin kendini ve eşini memnun edecek şekilde boşalmasını kontrol edebilmeyi öğrenmesidir.

Prezervatif kullanılmasının boşalmayı geciktirmede yararlı olduğunu ifade edenler vardır. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmıyorsa, sırf boşalma kontrolü için prezervatif kullanılması çok cazip değildir.

Her erkeğin aynı duyarlıkta olmadığı, aynı cinsel tepkiyi vermediği bir gerçektir. Yukarıda belirtildiği gibi, fazla cinsel heyecan duyan ve psikolojik anksiyete içindeki erkekler daha erken boşalır. Öyleyse, boşalmayı kontrol etmek öğrenimi içinde öncelikle cinsel heyecanı yatıştırma ve sakinleşmek gelir. Hem zihnen hem bedenen gevşemek, sakinleşmek önemli oranda yardımcıdır. Sık cinsel birleşmede bulunmak boşalma aralarını ve dolayısı ile duyarlılığı azaltacaktır.

Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır. Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı bir pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir.

Tedavi için önerilen en basit yöntem, sevişme esnasında erkeğin boşalma anına yaklaştığını hissettiği zaman, penisin ucunu iki parmağı arasında sıkarak vücuttaki cinsel heyecanın azalmasını bir süre beklemesi ve yeteri kadar gevşedikten sonra tekrar sevişmeye başlamasıdır. Bu yöntem uygulanırken bekleme anında derin derin nefes alınmasının da yararı olmaktadır. Ayrıca seks terapistleri tarafından bu tür şikayeti olan çiftlere bir takım öğrenme egzersizleri yaptırılmaktadır.

PENİS BOYUTU:

Erkeklerde yaygın ve hastalıklı bir saplantı: penis büyüklüğü ile ilgilidir. Hakkında en fazla spekülasyon yapılan, söz edilen, mitolojide, sanat ve edebiyatta, doğru ya da yanlış, çok çeşitli anlatımlara konu olmuş olan bir organdır penis. Aşk, bereket, güç ve iktidar gibi bir çok kavramın sembolü olmuştur.

Penisin başlıca idrarın dışarı atılması ve meninin boşaltımı gibi görevler vardır. Ancak esas önemi ve tarih boyunca kendinden çokça söz ettirmesi, hem erkekte, hem de eşinde cinsel tatmini sağlaması ve orgazmın odak noktası olmasıdır.

Boy, kilo ve vücudun diğer organlarında olduğu gibi, hatta onlardan daha fazla cinsel organların kişiye özgü olması söz konusudur. Yani cinsel organlar oldukça farklı şekil ve büyüklükte karşımıza çıkar. Normal kabul edilebilecek, yerleşmiş bir büyüklük ölçüsü mevcut değildir. Kadın cinsel organları dışarıdan bütünü ile görünür olmadığı için, cinsel organının, örneğin vajinanın büyük veya küçük olmasından şikayetçi olan kadına pek rastlanmaz. Dış cinsel organlar da, kadınlarda genellikle kıyaslama ve rahatsızlık konusu edilmez.

Halbuki erkeklerde cinsel organın boyutları sıklıkla şikayet konusudur. Penisinin küçük olduğu gerekçesi ile doktora baş vuran erkek sayısı az değildir. Cinsel organların esas işlevi, karşı cinsini, yani eşini tatmin etmesidir. Eşinin penisinin küçük olmasından memnun olmayan bir kadına rastlamak zordur. Cinsel birleşme esnasında kadının haz aldığı noktalar, klitoris ve vajinanın daha çok dışa yakın kısmıdır. Dolayısı ile penis boyunun kadını tatmin etmede hiçbir rolü yoktur. Eşine haz veren, erkeğin penisinin büyüklüğü değil, sevişmedeki duyarlığı, sabrı ve becerisidir.

Bazen göğüslerinin küçük olmasını dert edinen kadınlara rastlanmaktadır. Erkeğin de, kadının da hakkında tereddütler taşıyabildiği, kaygı duyabildiği organları yukarıdan baktığında görebildiği kısımlardır. Görüldüğü gibi erkek ve kadınların cinsel organları ile ilgili kaygıları kendi gözlemlerine dayanır. Başkaları ile kıyaslamak, özellikle iletişimin sınır tanımaz olduğu günümüzde, medyada sergilenen istisnai görüntülerden etkilenmek gibi handikaplar olmaktadır. Önemli olan kişinin cinsel organlarını gereksiz takıntılarla yorumlaması değil, kendi görünümünü kabullenmesi ve ondan memnun olmasıdır. Aksi durum, kaşı-gözü yerinde olan bir kimsenin kendini çirkin bulmasından farklı değildir. Asıl olanın cinsel organın şekli ve boyutu değil, işlevi olduğu unutulmamalıdır.

“Penisim küçük mü?”

Bu soru dünyada her an milyonlarca erkeğin içini kemiren bir konu. Yine çok sayıda ebeveyn de erkek çocukları için benzer bir kuşkuya sahipler.

Bu konuda yapılmış toplumsal farklılıkları da içeren geniş çalışmalar olmasa da, özellikle çocuk yaş grubu için elimizde normal değerleri gösteren bazı tablolar var. Öncelikle ölçüm yöntemini iyi anlamakta yarar var. Penis elastik bir yapıya sahip olduğundan ucundan tutup gererek dipten uca ölçülmeli. Göbekaltı yağının fazla olduğu aşırı kilolu çocuklarda bu ölçüm zordur. Bu yüzden özellikle şişman çocuklarda bu işlem dikkatli yapılmazsa hatalı kısa ölçümler elde edilebilir. Yenidoğanda ortalama 2.5 cm kadar olan gerilmiş penis boyu, ergenlik öncesi dönemde 5-6 cm'ye kadar ulaşır. Ergenlikle beraber yaklaşık iki kat arttığı ve penis boyunun ortalama 10-12 cm ye kadar ulaştığı bilinir. Ancak bu ölçümleri çeşitli ırklara, farklı iklimlerde yaşayan insanlara göre uyarlayabilecek bir araştırma yoktur. Çocuk yaş grubunda mikropenis (penis küçüklüğü), genellikle eşlik eden bir hormon metabolizma bozukluğunun belirtisi olup, nadiren tek başına kozmetik bir bulgudur. Bu açıdan mutlaka ayrıntılı olarak tetkik ve tedavi edilmelidir. Diğer yönlerden cinsel gelişimi normal olan (sakal, bıyık, vücut kılları, ereksiyon, ejakülasyon, vs.) erişkinlerde ise penis küçüklüğü genellikle psikolojik yönleri olan bir duygu olup, önemsenmemelidir.

Kısacası yaygın olan kabule göre eğer penis işlevsel olarak normalse, boyutlarını kafaya takmaya değmez.

SERTLEŞME BOZUKLUĞU:

Hemen her erkeğin hayatında en az bir kez sertleşme güçlüğü ile karşılaşması söz konusudur. Belli bir iş yorgunluğu, stres, geçimsizlik gibi durumlarda münferit olarak bu sorunla karşılaşılırsa dert edinmemelidir. Eğer sorun tekrarlar veya gittikçe kötüleşirse tedavi arayışı kaçınılmaz olur.

Erektil işlevin (erkeğin sertleşme ve cinsel ilişki fonksiyonu), aile kurumunu bir arada tutan mutluluğun ana yapı taşı olduğunu unutmamak gerekir. Yani erektil işlev bozukluğu olması sadece bir kişinin sorunu değil, karı kocanın ortak sorunudur. Birlikte olma arzusunun, yani aile kurumunun devamı göz önüne alındığında bir kol kırılması, böbrek hastalığı veya göz hastalığına kıyasla sosyal yapıyı daha derinden etkileyen bir durumdur. Bu yüzden en az diğer hastalıklar kadar, belki daha fazla tedavi arayışına girilmesi gerekir.

Cinsel ilişki kurmada başarısız olmak utanılacak bir durum değildir. Bireyin sağlığını kazanmak istemesi en doğal hakkıdır. Konu ile ilgili yayınlar yapan gazete ve dergiler, yeterli aydınlatma yapmak yerine abartılı ifadeler kullanmakta, fantezi yaklaşımlar sergilemekte ve okuyanların beklentilerini gerçek dışına çekmektedirler. Yine pornografik yazılı ve görsel basın araçları normal dışı ilişkileri ve fantezileri aşırı bir abartmayla sunduklarından muhataplarını yanlış bilgilendirmekte normal seks ile abartılı davranışların karıştırılmasına yol açmaktadır. Bu yüzden, çoğu kez yarar yerine zarar sağlamaktadır. Ayrıca, her tedavi şekli tüm hastalar için geçerli bir yöntem değildir. Mutlaka konunun uzmanının hastayı değerlendirerek uygun tedavi yöntemini seçmesi gerekir.

Özellikle doğuda aşiret yapısının hakim olduğu yerlerde fiziksel nedene bağlı ereksiyon sağlayamadığı halde, toplumsal baskı altında evlilikleri yıllarca sürdüren, çocuk sahibi olamadıkları gerekçesiyle yine çevre baskısı sonucu baş vuran hastalarımız olmaktadır. Bunlar gerçek evli olmaktan çok, aile ve çevre baskısı sonucu aynı evde oturmaya zorlanan ve ancak evlilik ürün vermediği zaman fark edilen insanlardır. Cinsel işlevin gerçek değeri bilinir, insanlar bu konuda yeteri kadar bilinçlenirse, böyle akıl dışı durumlarla karşılaşmamız söz konusu olmaz. Bu kültür yapısı içinde ne yazık ki, ortaya çıkan cinsel problemler eşlerden birinin yetersizliği, başarısızlığı ya da iktidarsızlığının bir ölçüsü olarak kabul edilmektedir. Erektil işlev bozukluğu söz konusu olduğunda erkek iktidar kaybı paniği içinde sorunu gizleme yolunu seçmektedir. Aksine problem çözülmesi gereken, çözülebilecek bir sorun olarak algılanmalıdır.

Ortaya çıkan cinsel problemin farkına varmak, onu birlikte tartışarak çözmeye çalışmak, eşler arasında daha büyük ilişki sorunlarının oluşmasını, ayrılıkların meydana gelmesini önleyecektir. Yani ilk adım erkeğin sorununu eşi ile birlikte tartışmaya açması, cinsel ilişkilerini gözden geçirip karşılıklı zevkleri ve beklentileri konusunda bilgi alış verişinde bulunmasıdır. Gariptir ki, mutat olarak karı-koca aynı yatakta yattıkları, seviştikleri ve cinsel birleşmede bulundukları halde, bu doğal eylemlerini söze dökmekten, bir biri ile konuşmaktan kaçınırlar. Sadece karşılıklı konuşma ile bile, karı-koca birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı elde eder ve sorunun üstesinden gelebilir. Sorunun her zaman tek yanlı olmadığı hatırda tutulmalıdır.

Tıbbi bir tedavi arayışına girmeden önce, alkol ve sigarayı bırakma, stres ve anksiyeteyi ortaya çıkaran ortamlardan ve olaylardan uzaklaşma gibi günlük yaşam değişiklikleri yaparak, problemin kendiliğinden düzelmesine çalışmakta yarar vardır. Eğer bu yolla sorun giderilemezse tıbbi yardım arayışına girilmelidir.

Batılı ülkelerde olduğu gibi seks terapistleri ülkemizde bulunmadığı için, baş vurulması gereken kişi doktor olmalıdır. Hangi doktor? Üroloji uzmanı mı, psikiyatri uzmanı mı, yoksa dahiliye-endokrin uzmanı mı? Branşlaşmanın son derece detaylara kadar indiği günümüz tıbbında, bu konuyu çözecek olan hekimlerin hangi branşta olduğu konusunda belirsizlikler bulunduğundan hastalar nereye baş vuracaklarını bilememektedir. Yine de, ülkemizde giderek halkın da öğrenip takip ettiği doğru uygulama, sertleşme bozukluğu için öncelikle bir üroloji uzmanına müracaat etmektir.

Prof.Dr.M.İhsan Karaman
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Erkeklerde Cinsel Sorunlar : Erken Boşalma, Penis Boyutu, Sertleşme Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     31 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
M.İhsan KARAMAN Fotoğraf
Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN
İstanbul
Doktor "Üroloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN'ın Makaleleri
► Erkeklerde Cinsel Sorunlar Dr.Mehmet Levent SOYLU
► Erken Boşalma Cinsel Terapisi Dr.Taner CANATAR
► Erken Boşalma Eş ve Evlilik Dr.Mehmet Levent SOYLU
► Erken Boşalma Tedavisinde Emdr Terapisi Dr.Zengibar ÖZARSLAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,033 uzman makalesi arasında 'Erkeklerde Cinsel Sorunlar : Erken Boşalma, Penis Boyutu, Sertleşme Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 86 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Cinsel Organ Estetiği Mart 2020
► Sinsi Katil: Sigara Mart 2020
► Tüm Yönleriyle Sünnet Aralık 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:56
Top