Erkeklerde Cinsel Sorunlar
Erkeklerde cinsel sorunlar:
Değerli okuyucular, önümüzdeki birkaç gün erkek cinselliğinden teorik olarak söz edeceğim. Daha önce de kısmen bahsettiğimiz erkek cinsel sorunlarının çok büyük bir yüzdesi, yanlış cinsel inanış, yanlış bilgilendirilme ve cinsiyet rollerinin sosyokültürel yansımaları ile ilgilidir. Çoğu erkek için cinsellik başarılması gereken bir sınav ya da bolca gol atılması gereken bir maç olabilir. Ya da bir çok erkek için duygular gösterilmemesi gereken bir durum olarak varsayılmaktadır. Erkek kültürü bakış açısından olaya yaklaşıldığında erkek için cinsel sorunu kabullenip, yardım aramanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Şimdi birazda rakamlardan söz edelim: Sertleşme sorunu toplum taramalarında %10-20 (40 yaş üstü rakam %60-70’lere doğru gitmektedir), oranında gözlenir iken erken boşalma %30-50 arasında bir sıklıkta görülür. Bu rakamlara bakıldığında erkeklerin aralarında sıkça konuştukları; yüksek performans dolu konuşmaların onları nasıl bir kısır döngüye soktukları görülebilir. Bunun dışında taramalarda daha sıklıkla görülmesine rağmen erken boşalma kliniklere sertleşme sorunlarından daha az yansır.
1-Cinsel isteksizlik
Başlıca özelliği cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmamasıdır.
Erkekler cinsel isteksizlikleri için nadiren yardım ararlar. Ancak cinsel isteksizliğe ikincil olarak ortaya çıkan performans (başaramama) sıkıntısı ve sonucunda ortaya çıkan sertleşme sorunu için başvurmaları daha sık görülür. Bu sorun için başvurma azlığının diğer bir nedeni, erkekler arasında yaygın olarak inanılan ve “gerçek bir erkeğin sekse her zaman hazır olması ve her koşulda seksi yapabilmesi” ile ilgili olan yanlış bir inanıştır. Fiziksel nedenlerin dışında isteksizlik, çoğunlukla eşle yaşanan evlilik sorunlarından ya da depresyon kaynaklanmaktadır. Cinsellikle ilgili bıkkınlık gene sık rastlanan bir etkendir. Her adımın önceden bilindiği bir cinsellik birkaç yıl sonra sıkıcı hale gelir ve cinsel istek azalır. Bazı çiftlerde kadın ya da erkeğin yeni denemelere kapalı olması durumun sürekli hal almasına neden olabilir. Biyolojik nedenler, depresyon, ilaçlar cinsel isteksizliğe neden olan diğer faktörlerdir. Altta yatan nedene göre tedavi yapılır. Eşle birlikte görüşme önerilmektedir.
2-Sertleşme sorunu-Ereksiyon sorunu: (Empotans)
Cinsel ilişki için gerekli ve yeterli sertleşmeyi sağlayamama ve sürdürememe olarak tanımlanır.
Yaşla bu sorun artar ancak yaşlanmanın mutlak sonucu değildir. Sosyal, psikolojik ve bedensel yaşama ciddi olumsuz etkileri olabilir. Türkiye’de 40 yaş üzeri erkeklerin % 69’u bu sorunu kısmen ya da tamamen yaşamaktadır. Genel nüfusta bu oran %10-20 civarındadır.
Organik risk faktörlerinin en önemli ve sık olanları:
Yaşlanma
Damar sertliği
Şeker hastalığı
Kalp, böbrek, Karaciğer hastalıkları
Bazı ameliyatlar
Omurilik yaralanmaları
Uyuşturucu, alkol, sigara ve bazı tıbbi ilaçlar- olarak sıralanabilir.
PSİKOLOJİK sorunlar: Aşırı stress (özellikle işe bağlı), başaramama sıkıntısı, depresyon, kötü bir çocukluk dönemi, cinsel bilgisizlik, geçmişte yaşanmış cinsel taciz, genelev yada benzeri deneyimdeki başarısızlık, eş ile yaşanan uyumsuzluk olarak sıralanabilir.
Sertleşme sorunum fiziksel mi yoksa psikolojik mi?
Sorunun psikolojik olduğunu düşünen kişiler doktora başvurduğunda sorunun gerçekten psikolojik çıkma olasılığı yüksek bulunmuş!!
Uzun süreli bir hastalığınız, ilaç kullanım öykünüz yoksa sorununuz aniden başladıysa, sabah sertlikleriniz varsa ya da mastürbasyonda sertleşmede sorun yoksa sorununuz büyük olasılıkla psikolojik!!!!
Ancak bazı durumlarda ayırım yapmak oldukça güç;
Örnek: Toplumuzda ki yaygın kanının aksine şeker hastalığında cinsel sorunlar çoğunlukla hastalığın çok ileri dönemlerinde ortaya çıkar. Ama bazı erkeklerin bu olasılığı duymaları bile onlarda cinsel sorun yaratabilir. Bu şartlarda sorun psikolojik kabul edilir. Ya da bazı durumlarda hem psikolojik hem de organik nedenler beraberce katkıda bulunurlar.
Bir erkek her ortamda ilişkiye girmeli, tanımadığı bir kadınla her ortamda bu işi yapmalı, seksi erkek adam başlatır. Erkek seksi hiçbir ortamda reddetmemeli. Bu gibi erkeğin beynine işlenmiş yanlış inanışlar, aslında erkek cinselliğinin en büyük düşmanıdır. Örneğin aşırı alkollüyken bir kez başarısız olmuş bir erkek için yukarıdaki yanlış inanışlar geçerli ise artık her ilişki erkekliğini sınamak için bir sınav haline dönüşür.Kişi artık cinselliğin çekiciliğinden çok bu işi nasıl yaptığına odaklanır ve sorunu devam eder gider.
Benzer şekilde yaşlılığa yada fiziksel sorunlarına bağlı olarak sertliği biraz azalan erkek eğer kadını ancak çok sert bir penisle tatmin edebileceğine inanıyorsa, bu inancın doğuracağı sıkıntı onun elindekini de kaybetmesine ve cinsellikten kaçmasına neden olabilir.
Tedavi nedene bağlı olarak yapılır, organik nedenler ön planda ise ilk başvuru adresi bir üroloji uzmanı olmalıdır. Ancak hemen her vakada işin içine az ya da çok psikolojik faktörler eklendiği için psikiyatrik desteğin faydası olur.
3-Geç boşalma:
Nadir görülen bir sorundur. Bunun birkaç biçimi mevcuttur. Bir grup hasta her koşulda (mastürbasyon ve uyku dahil ) geç boşalır, diğer bir grup ilişkiye girer ancak mastürbasyonla boşalır. Üçüncü grup ise oldukça uzun bir ilişki süreci sonucu boşalır. Bu gruptaki erkeklerin çoğunluğu genel hayatlarında oldukça kontrollü yaşamaya çalışan özelliktedirler. Tedavi biraz daha karmaşıktır.
4-Ağrılı boşalma:
Çok nadir görülür fiziksel nedenlerin dışında sıkıntı ile ilişkili o bölgenin kaslarının spazmından kaynaklanabilir.
5-Cinsel fobi:
Daha karmaşık ve çoğunlukla çocukluk dönemlerinden kaynaklanan sorunlara bağlı olabilir.
Psikolojik kökenli yukarıda sözü edilen bütün sorunların tedavisinde özetle
-Yeniden cinsel eğitim veriyoruz
-Elindekini en iyi biçimde kullanmayı öğretiyoruz
-Evlilik ya da çift ilişkilerini iyileştirip, indirekt olarak sekste iyilik sağlamaya çalışıyoruz
-Yatakta performans seyircisi değil oyuncu olmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
-Soruna has teknikler öğretiyoruz.
Erken boşalma nedir?
Bu sorunun tam tatmin edici bir tanımı yoktur. Bazı yazarlar erkeğin eşini tatmin edemeden boşalmasını ya da kendi isteğinden önce boşalmasını erken boşalma olarak kabul etmişken, bazıları henüz ilişkiye girmeden ya da girdikten hemen sonraki birkaç saniye içinde boşalmayı erken boşalma olarak kabul etmektedir. İkinci tanım daha tatmin edici görünmektedir. Kimi yazarlar 3 dakikayı sınır almışlardır. Bize başvuran hastaların çok büyük bir yüzdesi sorunlarını “giremeden ya da birkaç kez gidip geldikten ya da 1-2 dakika sonra boşalıyorum” şeklinde ifade etmektedirler. Bununla birlikte erken boşalmam var diye başvuran bazı danışanlarımızın boşalma sürelerini 10-15 dakika olarak belirttiklerine de rastlıyoruz.
Kinsey yaptığı büyük araştırmada erkeklerin %75’nin ‘girdikten’ sonra iki dakika içinde boşaldıklarını tespit etmiştir. Bu araştırmacı hemen girdiği an boşalan diğer memelileride incelemiş ve bu durumun insanın hayvanlar arasındaki en yakın akrabası olan şempanzeler için de geçerli olduğunu bulmuştur. Şempanzenin boşalma süresi 20 saniyedir.
Birçok erkek bir tepki alıncaya yada başka birinden duyuncaya kadar durumun farkında olmayabilir. Bazıları durumu farkettiklerinde sıkıntı yaşayıp çare aramaya başlayabilir, diğer bir grup bu durumdan rahatsız olmaz ve eşide şikayetçi değilse çare aramayı düşünmez. Çok erken boşalıp, girmeyi (penetrasyon) gerçekleştiremeyen ya da bunun sonucunda çocuk doğurma şansı olamayan grup muhtemelen en sık çare arayan gruptur. Erken boşalanların bir kısmında bir süre sonra sertleşme sorunları başlar ve bu sorun için çare aramaya başlarlar.
İnternet yoluyla bize ulaşan mektuplarda bir çok kadının eşlerinin bu sorunları için neler yapabileceklerini sorduklarını görmekteyiz. Anladığımız kadarıyla kültürel yapısı değişen ülkemizde artık kadınlar kendi tatminsizliklerine neden olan bu sorun nedeniyle eşlerini yardım arama konusunda zorlayacak gibi görünmektedirler.
Erkeklerin en az üçte biri erken boşalmaktadır; ancak anlaşıldığı kadarıyla bunu sorun edenlerin sayısı oldukça azdır, çünkü toplumda daha az görülmesine rağmen bizlere başvuran erkeklerin çoğunluğu ereksiyon yani sertleşme sorunları yaşayanlardır.
Erken boşalma yaşayanlar, çoğunlukla dikkatini başka yere verme, geciktirici (anestetik) krem kullanma gibi yöntemlere başvururlar ancak bu sorunu çoğunlukla çözmediği gibi, alınan zevki de büsbütün azaltmaktan başka bir işe yaramaz.
Ön sevişme yapmak bu grup için durumu daha da ümitsiz hale getirir. Erken boşalanların eşleri çoğunlukla azalmış cinsel istek, orgazm bozukluğu gibi sorunlar yaşarlar. Eşin haklı olarak erken boşalmadan şikayetçi olması, erkeğin stresini daha da arttırır ve sorun bir kısır döngü halinde sürer.
Sorunum psikolojik mi?
Eğer normal boşalırken, sonradan (ikincil olarak) hiçbir strese bağlı olmadan erken boşalmaya başladıysanız, beraberinde üreme sistemi organlarında ağrı yanma vs gibi ikincil bir şikayetiniz ya da nörolojik bazı diğer belirtiler (idrar, gaita kaçırma gibi) varsa organik yani ruhsal olmayan bir nedenin araştırılması gerekir. Ancak bu grup çok düşük bir yüzdeyi oluşturur.
Ruhsal nedenler arasında sıkıntı (anksiyete), stress gibi nedenler, erken boşalmanın ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Bir eşin olmaması ve uzun süre ilişkiye ara vermek erken boşalmayı sürdürücü bir durum olabilir. Erken boşalmayı yaşayanların bazılarının öykülerinde çoğunlukla hızla ve suçlulukla yapılan mastürbasyon öyküsü vardır.
İlk deneyiminde uzun süre cinsel ilişki kurmamaya bağlı erken boşalma yaşanmış ve bu durum eş tarafından eleştirilmişse gene erken boşalma sorunu başlayabilir.
Performans anksiyetesi (başarı sıkıntısı):
Erken boşalmayı hızlandırıcı ya da sürdürücü rol oynar. Bu konunun anlaşılması için erkek ve kadın “cinsiyet rollerinin” önemini kavramak gerekir. Toplumumuzda erkekler daha çok küçük yaşlardan cinsellikle ilgili bir “dolduruş bombardımanına” maruz kalırlar. “Erkek havada, karada ilişkiye girer”, “bir erkek her kadını tatmin edebilir” örnek olarak verilebilir. Böyle yüksek beklentilerle yetiştirilen çoğu erkek, gerçek cinsellikle tanıştığında ciddi bir sıkıntıya girer. Seks artık zevk alınması gereken bir durum olmaktan çıkmış, bir sınav haline gelmiştir. Erkek bir anlamda yatakta bu işi nasıl yaptığına odaklanan bir seyirci haline gelmiştir. Yani girişe odaklanmak onun en büyük düşmanı haline gelmiştir.
Eşiniz soyunurken eğer aklınızda “bu sefer boşalmadan girsem de rezil olmasam”, “bende gerçek ve güçlü bir erkek gibi karşımdaki kadını tatmin etsem”, “bu seferde olmayacak ve eşim benim zayıf bir erkek olduğumu düşünecek ve mutluluğu başkalarında arayacak” gibi bir düşünceye odaklandıysanız sıkıntınız artacak, sıkıntı- erken boşalma koşullanması kısır bir döngü halinde sürüp gidecektir.
Kendi gözlem ve araştırmamızdan Türkiye’de ki erkeklerin çok büyük bir yüzdesinin evlilik öncesinde mastürbasyonu düzenli olarak yaptıklarını, ancak bu çoğunluğun büyük bir yüzdesinin bu alışkanlığı ciddi suçluluk duygularıyla birlikte yaşadıklarını biliyoruz. Belki bu nedenden dolayı düzenli bir ilişki içindeki erkeklerin çok büyük bir bölümü ihtiyaç duysa bile mastürbasyon alışkanlığından vazgeçmektedir. Bunun neticesinde erken boşalma ortaya çıkabilmektedir. Bu gruptakiler genelde ‘ikincisi daha uzun oluyor’ biçiminde ifade kullanırlar.
Eş faktörü:
Her cinsel sorunda olduğu gibi erken boşalmada da eşle olan genel ilişki cinsel ilişkiyi etkiler, aradaki güç savaşı, kültürel farklı geçmişler, geçmişle ilgili gücenmeler, sadakatsizlik gibi bir çok etmen yatağa yansır (örnek: Evde her konuda ipleri tutan bir kadın karşısında kendini güçsüz hisseden bir erkek erken boşalarak eşinin tatminsizliği yoluyla en azından bir konuda kontrolü ele geçirmiş olabilir). Tedavide belki de en çok rastladığımız direnç ya da sorun bu alandan kaynaklanıyor görünmektedir. İdeal olanı cinsel her sorunun eşle birlikte değerlendirilmesidir.
Tedavi: Erken boşalmanın tedavisi zaman zaman çok kolay zaman zaman da oldukça zor olmaktadır. Sosyokültürel düzeyi yüksek ve çarpık erkek cinsel kültürünü sorgulayıp değiştirebilecek olan bir grup erkek çok kısa sürede önerdiğimiz bazı egzersiz ve biraz bilgilendirmeyle 1 seansta bile belirgin bir iyileşme göstermektedir. Diğer bir grup ise seksin sonradan öğrenilebilecek bir şey olabileceğini kabullenmekte güçlük çekmekte ve hemen etki eden ilaç tedavisine yönelmektedir. Uygun vakalarda kullanılabilecek ilaçlar mevcuttur. İlaç kesildiğinde çoğunlukla durum tekrarlar.
Değerli okuyucular, önümüzdeki birkaç gün erkek cinselliğinden teorik olarak söz edeceğim. Daha önce de kısmen bahsettiğimiz erkek cinsel sorunlarının çok büyük bir yüzdesi, yanlış cinsel inanış, yanlış bilgilendirilme ve cinsiyet rollerinin sosyokültürel yansımaları ile ilgilidir. Çoğu erkek için cinsellik başarılması gereken bir sınav ya da bolca gol atılması gereken bir maç olabilir. Ya da bir çok erkek için duygular gösterilmemesi gereken bir durum olarak varsayılmaktadır. Erkek kültürü bakış açısından olaya yaklaşıldığında erkek için cinsel sorunu kabullenip, yardım aramanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Şimdi birazda rakamlardan söz edelim: Sertleşme sorunu toplum taramalarında %10-20 (40 yaş üstü rakam %60-70’lere doğru gitmektedir), oranında gözlenir iken erken boşalma %30-50 arasında bir sıklıkta görülür. Bu rakamlara bakıldığında erkeklerin aralarında sıkça konuştukları; yüksek performans dolu konuşmaların onları nasıl bir kısır döngüye soktukları görülebilir. Bunun dışında taramalarda daha sıklıkla görülmesine rağmen erken boşalma kliniklere sertleşme sorunlarından daha az yansır.
1-Cinsel isteksizlik
Başlıca özelliği cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmamasıdır.
Erkekler cinsel isteksizlikleri için nadiren yardım ararlar. Ancak cinsel isteksizliğe ikincil olarak ortaya çıkan performans (başaramama) sıkıntısı ve sonucunda ortaya çıkan sertleşme sorunu için başvurmaları daha sık görülür. Bu sorun için başvurma azlığının diğer bir nedeni, erkekler arasında yaygın olarak inanılan ve “gerçek bir erkeğin sekse her zaman hazır olması ve her koşulda seksi yapabilmesi” ile ilgili olan yanlış bir inanıştır. Fiziksel nedenlerin dışında isteksizlik, çoğunlukla eşle yaşanan evlilik sorunlarından ya da depresyon kaynaklanmaktadır. Cinsellikle ilgili bıkkınlık gene sık rastlanan bir etkendir. Her adımın önceden bilindiği bir cinsellik birkaç yıl sonra sıkıcı hale gelir ve cinsel istek azalır. Bazı çiftlerde kadın ya da erkeğin yeni denemelere kapalı olması durumun sürekli hal almasına neden olabilir. Biyolojik nedenler, depresyon, ilaçlar cinsel isteksizliğe neden olan diğer faktörlerdir. Altta yatan nedene göre tedavi yapılır. Eşle birlikte görüşme önerilmektedir.
2-Sertleşme sorunu-Ereksiyon sorunu: (Empotans)
Cinsel ilişki için gerekli ve yeterli sertleşmeyi sağlayamama ve sürdürememe olarak tanımlanır.
Yaşla bu sorun artar ancak yaşlanmanın mutlak sonucu değildir. Sosyal, psikolojik ve bedensel yaşama ciddi olumsuz etkileri olabilir. Türkiye’de 40 yaş üzeri erkeklerin % 69’u bu sorunu kısmen ya da tamamen yaşamaktadır. Genel nüfusta bu oran %10-20 civarındadır.
Organik risk faktörlerinin en önemli ve sık olanları:
Yaşlanma
Damar sertliği
Şeker hastalığı
Kalp, böbrek, Karaciğer hastalıkları
Bazı ameliyatlar
Omurilik yaralanmaları
Uyuşturucu, alkol, sigara ve bazı tıbbi ilaçlar- olarak sıralanabilir.
PSİKOLOJİK sorunlar: Aşırı stress (özellikle işe bağlı), başaramama sıkıntısı, depresyon, kötü bir çocukluk dönemi, cinsel bilgisizlik, geçmişte yaşanmış cinsel taciz, genelev yada benzeri deneyimdeki başarısızlık, eş ile yaşanan uyumsuzluk olarak sıralanabilir.
Sertleşme sorunum fiziksel mi yoksa psikolojik mi?
Sorunun psikolojik olduğunu düşünen kişiler doktora başvurduğunda sorunun gerçekten psikolojik çıkma olasılığı yüksek bulunmuş!!
Uzun süreli bir hastalığınız, ilaç kullanım öykünüz yoksa sorununuz aniden başladıysa, sabah sertlikleriniz varsa ya da mastürbasyonda sertleşmede sorun yoksa sorununuz büyük olasılıkla psikolojik!!!!
Ancak bazı durumlarda ayırım yapmak oldukça güç;
Örnek: Toplumuzda ki yaygın kanının aksine şeker hastalığında cinsel sorunlar çoğunlukla hastalığın çok ileri dönemlerinde ortaya çıkar. Ama bazı erkeklerin bu olasılığı duymaları bile onlarda cinsel sorun yaratabilir. Bu şartlarda sorun psikolojik kabul edilir. Ya da bazı durumlarda hem psikolojik hem de organik nedenler beraberce katkıda bulunurlar.
Bir erkek her ortamda ilişkiye girmeli, tanımadığı bir kadınla her ortamda bu işi yapmalı, seksi erkek adam başlatır. Erkek seksi hiçbir ortamda reddetmemeli. Bu gibi erkeğin beynine işlenmiş yanlış inanışlar, aslında erkek cinselliğinin en büyük düşmanıdır. Örneğin aşırı alkollüyken bir kez başarısız olmuş bir erkek için yukarıdaki yanlış inanışlar geçerli ise artık her ilişki erkekliğini sınamak için bir sınav haline dönüşür.Kişi artık cinselliğin çekiciliğinden çok bu işi nasıl yaptığına odaklanır ve sorunu devam eder gider.
Benzer şekilde yaşlılığa yada fiziksel sorunlarına bağlı olarak sertliği biraz azalan erkek eğer kadını ancak çok sert bir penisle tatmin edebileceğine inanıyorsa, bu inancın doğuracağı sıkıntı onun elindekini de kaybetmesine ve cinsellikten kaçmasına neden olabilir.
Tedavi nedene bağlı olarak yapılır, organik nedenler ön planda ise ilk başvuru adresi bir üroloji uzmanı olmalıdır. Ancak hemen her vakada işin içine az ya da çok psikolojik faktörler eklendiği için psikiyatrik desteğin faydası olur.
3-Geç boşalma:
Nadir görülen bir sorundur. Bunun birkaç biçimi mevcuttur. Bir grup hasta her koşulda (mastürbasyon ve uyku dahil ) geç boşalır, diğer bir grup ilişkiye girer ancak mastürbasyonla boşalır. Üçüncü grup ise oldukça uzun bir ilişki süreci sonucu boşalır. Bu gruptaki erkeklerin çoğunluğu genel hayatlarında oldukça kontrollü yaşamaya çalışan özelliktedirler. Tedavi biraz daha karmaşıktır.
4-Ağrılı boşalma:
Çok nadir görülür fiziksel nedenlerin dışında sıkıntı ile ilişkili o bölgenin kaslarının spazmından kaynaklanabilir.
5-Cinsel fobi:
Daha karmaşık ve çoğunlukla çocukluk dönemlerinden kaynaklanan sorunlara bağlı olabilir.
Psikolojik kökenli yukarıda sözü edilen bütün sorunların tedavisinde özetle
-Yeniden cinsel eğitim veriyoruz
-Elindekini en iyi biçimde kullanmayı öğretiyoruz
-Evlilik ya da çift ilişkilerini iyileştirip, indirekt olarak sekste iyilik sağlamaya çalışıyoruz
-Yatakta performans seyircisi değil oyuncu olmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
-Soruna has teknikler öğretiyoruz.
Erken boşalma nedir?
Bu sorunun tam tatmin edici bir tanımı yoktur. Bazı yazarlar erkeğin eşini tatmin edemeden boşalmasını ya da kendi isteğinden önce boşalmasını erken boşalma olarak kabul etmişken, bazıları henüz ilişkiye girmeden ya da girdikten hemen sonraki birkaç saniye içinde boşalmayı erken boşalma olarak kabul etmektedir. İkinci tanım daha tatmin edici görünmektedir. Kimi yazarlar 3 dakikayı sınır almışlardır. Bize başvuran hastaların çok büyük bir yüzdesi sorunlarını “giremeden ya da birkaç kez gidip geldikten ya da 1-2 dakika sonra boşalıyorum” şeklinde ifade etmektedirler. Bununla birlikte erken boşalmam var diye başvuran bazı danışanlarımızın boşalma sürelerini 10-15 dakika olarak belirttiklerine de rastlıyoruz.
Kinsey yaptığı büyük araştırmada erkeklerin %75’nin ‘girdikten’ sonra iki dakika içinde boşaldıklarını tespit etmiştir. Bu araştırmacı hemen girdiği an boşalan diğer memelileride incelemiş ve bu durumun insanın hayvanlar arasındaki en yakın akrabası olan şempanzeler için de geçerli olduğunu bulmuştur. Şempanzenin boşalma süresi 20 saniyedir.
Birçok erkek bir tepki alıncaya yada başka birinden duyuncaya kadar durumun farkında olmayabilir. Bazıları durumu farkettiklerinde sıkıntı yaşayıp çare aramaya başlayabilir, diğer bir grup bu durumdan rahatsız olmaz ve eşide şikayetçi değilse çare aramayı düşünmez. Çok erken boşalıp, girmeyi (penetrasyon) gerçekleştiremeyen ya da bunun sonucunda çocuk doğurma şansı olamayan grup muhtemelen en sık çare arayan gruptur. Erken boşalanların bir kısmında bir süre sonra sertleşme sorunları başlar ve bu sorun için çare aramaya başlarlar.
İnternet yoluyla bize ulaşan mektuplarda bir çok kadının eşlerinin bu sorunları için neler yapabileceklerini sorduklarını görmekteyiz. Anladığımız kadarıyla kültürel yapısı değişen ülkemizde artık kadınlar kendi tatminsizliklerine neden olan bu sorun nedeniyle eşlerini yardım arama konusunda zorlayacak gibi görünmektedirler.
Erkeklerin en az üçte biri erken boşalmaktadır; ancak anlaşıldığı kadarıyla bunu sorun edenlerin sayısı oldukça azdır, çünkü toplumda daha az görülmesine rağmen bizlere başvuran erkeklerin çoğunluğu ereksiyon yani sertleşme sorunları yaşayanlardır.
Erken boşalma yaşayanlar, çoğunlukla dikkatini başka yere verme, geciktirici (anestetik) krem kullanma gibi yöntemlere başvururlar ancak bu sorunu çoğunlukla çözmediği gibi, alınan zevki de büsbütün azaltmaktan başka bir işe yaramaz.
Ön sevişme yapmak bu grup için durumu daha da ümitsiz hale getirir. Erken boşalanların eşleri çoğunlukla azalmış cinsel istek, orgazm bozukluğu gibi sorunlar yaşarlar. Eşin haklı olarak erken boşalmadan şikayetçi olması, erkeğin stresini daha da arttırır ve sorun bir kısır döngü halinde sürer.
Sorunum psikolojik mi?
Eğer normal boşalırken, sonradan (ikincil olarak) hiçbir strese bağlı olmadan erken boşalmaya başladıysanız, beraberinde üreme sistemi organlarında ağrı yanma vs gibi ikincil bir şikayetiniz ya da nörolojik bazı diğer belirtiler (idrar, gaita kaçırma gibi) varsa organik yani ruhsal olmayan bir nedenin araştırılması gerekir. Ancak bu grup çok düşük bir yüzdeyi oluşturur.
Ruhsal nedenler arasında sıkıntı (anksiyete), stress gibi nedenler, erken boşalmanın ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Bir eşin olmaması ve uzun süre ilişkiye ara vermek erken boşalmayı sürdürücü bir durum olabilir. Erken boşalmayı yaşayanların bazılarının öykülerinde çoğunlukla hızla ve suçlulukla yapılan mastürbasyon öyküsü vardır.
İlk deneyiminde uzun süre cinsel ilişki kurmamaya bağlı erken boşalma yaşanmış ve bu durum eş tarafından eleştirilmişse gene erken boşalma sorunu başlayabilir.
Performans anksiyetesi (başarı sıkıntısı):
Erken boşalmayı hızlandırıcı ya da sürdürücü rol oynar. Bu konunun anlaşılması için erkek ve kadın “cinsiyet rollerinin” önemini kavramak gerekir. Toplumumuzda erkekler daha çok küçük yaşlardan cinsellikle ilgili bir “dolduruş bombardımanına” maruz kalırlar. “Erkek havada, karada ilişkiye girer”, “bir erkek her kadını tatmin edebilir” örnek olarak verilebilir. Böyle yüksek beklentilerle yetiştirilen çoğu erkek, gerçek cinsellikle tanıştığında ciddi bir sıkıntıya girer. Seks artık zevk alınması gereken bir durum olmaktan çıkmış, bir sınav haline gelmiştir. Erkek bir anlamda yatakta bu işi nasıl yaptığına odaklanan bir seyirci haline gelmiştir. Yani girişe odaklanmak onun en büyük düşmanı haline gelmiştir.
Eşiniz soyunurken eğer aklınızda “bu sefer boşalmadan girsem de rezil olmasam”, “bende gerçek ve güçlü bir erkek gibi karşımdaki kadını tatmin etsem”, “bu seferde olmayacak ve eşim benim zayıf bir erkek olduğumu düşünecek ve mutluluğu başkalarında arayacak” gibi bir düşünceye odaklandıysanız sıkıntınız artacak, sıkıntı- erken boşalma koşullanması kısır bir döngü halinde sürüp gidecektir.
Kendi gözlem ve araştırmamızdan Türkiye’de ki erkeklerin çok büyük bir yüzdesinin evlilik öncesinde mastürbasyonu düzenli olarak yaptıklarını, ancak bu çoğunluğun büyük bir yüzdesinin bu alışkanlığı ciddi suçluluk duygularıyla birlikte yaşadıklarını biliyoruz. Belki bu nedenden dolayı düzenli bir ilişki içindeki erkeklerin çok büyük bir bölümü ihtiyaç duysa bile mastürbasyon alışkanlığından vazgeçmektedir. Bunun neticesinde erken boşalma ortaya çıkabilmektedir. Bu gruptakiler genelde ‘ikincisi daha uzun oluyor’ biçiminde ifade kullanırlar.
Eş faktörü:
Her cinsel sorunda olduğu gibi erken boşalmada da eşle olan genel ilişki cinsel ilişkiyi etkiler, aradaki güç savaşı, kültürel farklı geçmişler, geçmişle ilgili gücenmeler, sadakatsizlik gibi bir çok etmen yatağa yansır (örnek: Evde her konuda ipleri tutan bir kadın karşısında kendini güçsüz hisseden bir erkek erken boşalarak eşinin tatminsizliği yoluyla en azından bir konuda kontrolü ele geçirmiş olabilir). Tedavide belki de en çok rastladığımız direnç ya da sorun bu alandan kaynaklanıyor görünmektedir. İdeal olanı cinsel her sorunun eşle birlikte değerlendirilmesidir.
Tedavi: Erken boşalmanın tedavisi zaman zaman çok kolay zaman zaman da oldukça zor olmaktadır. Sosyokültürel düzeyi yüksek ve çarpık erkek cinsel kültürünü sorgulayıp değiştirebilecek olan bir grup erkek çok kısa sürede önerdiğimiz bazı egzersiz ve biraz bilgilendirmeyle 1 seansta bile belirgin bir iyileşme göstermektedir. Diğer bir grup ise seksin sonradan öğrenilebilecek bir şey olabileceğini kabullenmekte güçlük çekmekte ve hemen etki eden ilaç tedavisine yönelmektedir. Uygun vakalarda kullanılabilecek ilaçlar mevcuttur. İlaç kesildiğinde çoğunlukla durum tekrarlar.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Erkeklerde Cinsel Sorunlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mehmet Levent SOYLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mehmet Levent SOYLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
erken boşalma, ereksiyon, seksi başaramama, cinsel isteksizlik, erkekte cinsellik, erkekte cinsel sorunlar, geç boşalma, erken boşalma süresi, boşalma süresi, erken boşalma zamanı, erken boşalma nedir, erkekte cinsel isteksizlik, empotans, ereksiyon sorunu, sertleşme sorunu, erkekte sertleşme, erkekte sertleşme sorunu, erkekte ereksiyon sorunu, erkekte cinsel fobi, erkekte ağrılı boşalma, erkekte cinsel sorun, erkekte cinsel performans
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
