2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bağımlılık
MAKALE #23055 © Yazan Psk.Beyza ÇETİN | Yayın Ekim 2023 | 629 Okuyucu
Madde Bağımlılığı ve Etiyolojisi
Bağımlılık bir şeyle karşılaşıldıktan sonra bu deneyimi tekrar tekrar yaşama isteği olarak
tanımlanmıştır. Kullanılan nesneyi sıklıkla arama motivasyonunun oluşmasıyla bağımlılık oluşur. Bağımlılık durumu zamanla iyice yerleşmektedir. Oluşan bu alışkanlıklar kişiye maddi ve manevi olarak zarar verecek hale gelse de kişi bu durumdan vazgeçememe eğilimindedir.

Madde bağımlılığı, kişi kullandığı maddeyi birçok kez denemesine rağmen yine de bırakamaz ve her kullanımda maddenin dozunu arttırmak ister. Kişi madde almayı bıraktığı zaman yoksunluk etkileri ortaya çıkar ve kendisine zarar verdiğini bilmesine rağmen madde kullanımını sürdürür. Bunun sonucunda günlük hayatının önemli bir kısmını maddeyi arayıp bulmakla geçirir ve zaman kavramını kaybeder. Bağımlılık yapan maddeler insanlığın var oluşundan bu yana çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. Bunların arasında ağrıyı gidermesi, hastalıklarda iyileştirici etkisi ve cerrahi operasyonlarda kullanılması gibi kullanım alanlar da vardır. Madde kullanımı bazen hayat kurtarabilirken bazen de kişinin tüm biyolojik bütünlüğünü alt üst edip kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilmektedir. Bağımlılık yapıcı maddelerin insan vücudunda çeşitli öngörülemeyen etkileri bulunmaktadır. Uyuşturucu ve uyarıcı
maddeler en temelde merkezi sinir sistemine etki ederek kullanıcının psikolojik durumunu, düşüncelerini, duygularını davranışlarını ve yaşamını değiştirebilmektedir. Maddenin kimyasal yapısı sebebiyle de kısa süre içinde alışkanlık oluşturabilmektedir. Bireyin güçlü bir iradeye sahip olması maddenin etkilerine karşı koyması ve maddenin kötüye kullanımının önüne geçmesinde hayati önem taşır. İlk defa vücuda alınan maddenin vücutta bulunan ileticilerin normal değerlerin beş katı daha fazla bir orana çıktığını, organizmanın ise bu deneyimi tekrar yaşamak için gereken her şeyi “hafızaya kaydettiğini” belirtir. Madde ilk kullandığında, kişi stres ve kaygısının azaldığını hissedebilir. Bunun nedeni uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanıcının beynindeki “ödül sistemini” etkilemesidir. Psikolojik bağımlılık olarak tanımlanabilecek bu süreç bir süre sonra maddeye karşı aşırı bir isteğe dönüşür. Sonraki aşamada ise kişi madde kullanımına devam eder ancak ilk kullanımda aldığı hazzı alamaz. İlk kullanımda elde ettiği hazza ulaşmak için dozu arttırır. Bu süreç sonucunda fiziksel bağımlılık ortaya çıkmış olur. (Uzal, 2019)

Madde Bağımlılığı Ölçütleri: Kimler Madde Bağımlısıdır?


“Maddeyi kötüye kullanma ile “maddeye bağımlı olma” ölçütleri farklı şeylerdir. Her madde kötüye kullanan bağımlı olmayabilir. Fakat her madde bağımlısı mutlaka maddeyi kötüye kullanmaktadır. 1994 yılında DSM IV yayınlanmıştır. DSM IV’te madde kötüye kullanımı ve bağımlılığı ayrı parametreler olarak değerlendirilmiş ve tanımlanmıştır. DSM IV’e göre aşağıda sıralanan eylem veya belirtilerin en az bir tanesini 12 aylık bir süreç içinde yineleyerek sergileyen kişinin bu maddeyi kötüye kullandığı kabul edilebilir:
1) Madde temini için uğraş yüzünden önemli sosyal ve sorumluluk gerektiren aktivitelerden vazgeçmek veya bunları oldukça azaltmak.
2) Fiziksel bir zarar görme veya başka birine zarar verme riskine rağmen (örneğin, trafikte araç kullanırken) madde almak.
3) Maddenin kullanılması veya taşınmasına bağlı bazı yasal problemler yaşamak (örneğin, alkollü araç kullandığı için ceza alma veya illegal bir maddeyi taşıdığı için tutuklanma gibi).
Madde bağımlısı olan bir kişi de benzer davranışları sergilemekle beraber yukarıdaki ölçütler bir kişinin mutlaka bağımlı olduğunu göstermez. Kısaca, her madde kötüye kullanan madde bağımlısıdır diyemeyiz ancak, bir madde bağımlısı maddeyi aynı zamanda kötüye kullanmaktadır.



Yine DSM IV’e göre aşağıda sıralanan belirtilerin tamamını veya bazılarını en az bir yıllık bir süreçte yineleyerek sergileyen bir kişi “madde bağımlısı” kabul edilebilir:

1) Maddenin keyif verici etkisini duyumsayabilmek için dozun belirgin bir şekilde arttırılması veya aynı dozun yinelenerek alınması sırasında başlangıçtaki keyif verici etkinin duyumsanamaması (yani madde etkilerine “tolerans” gelişmesi).
2) Maddeyi alış sıklığının ve alınan madde miktarın abartılı ölçüde artması.
3) Madde alınmadığı zaman yoksunluk krizinin ortaya çıkması ve krizin madde alımı ile birlikte hafiflemesi veya tamamen kaybolması.
4) Madde kullanımını kontrol etmeye veya tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması.
5) Kişinin zamanını büyük ölçüde madde bulmaya ve stoklamaya yönelik faaliyetlere
harcanması.
6) Madde kullanımına bağlı olarak sosyal ve iş aktivitelerinin giderek azalması.
7) Kullanılan maddeye bağlı olarak fiziksel ve psikolojik arazların ortaya çıkması ve bunların kullanılan maddeden kaynaklandığını bile bile madde kullanımının sürdürülmesi.

Yukarıdaki belirtiler içinde özellikle tolerans gelişimi, yoksunluk krizi ve krizin bağımlı olunan maddenin alınması ile ortadan kalkması kesin bağımlılık tanısı konulabilmesi için en geçerli ve yeterli belirtilerdir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta birçok madde bağımlısında yoksunluk krizinin tremor, ajitasyon, kas krampları ve epileptik nöbetler gibi bazı belirtilerinin başka hastalıkların belirtileri ile karıştırılabileceğidir. Maddeye bağlı krizler ancak ilgili madde alındığında tamamen ortadan kalkabilir. (Türk Eczacılar Birliği Meslek İçi Sürekli Eğitim Dergisi, 2009) (Köroğlu, 2007)

Bağımlılık bir döngü içerisinde ilerler. Biyopsikososyal etmenlerle “bir kereden bir şey olmaz” diye merak edilip ilk kez kullanılan madde, vücuda bir kez girdikten sonra kişiyi “alışma ve bağımlı olmaya” doğru götürür. Bir süre daha kullanan kişi artık “bağımlılık aşamasındadır”.


Bu durumun kendisine ve çevresine zararını fark ederek “tedavi süreci" aşamasına girer. Ruh sağlığı uzmanlarının da desteğiyle kullanma isteği yatıştırmaya çalışmaktadırlar.
Madde bağımlılığı belli sınırlarda kontrol edilebilen bir durumdur. Ancak sosyal çevre, yoğun stres, günlük hayatın olumsuzlukları, kişinin ilaç tedavisini kabul etmemesi veya yarıda kesmesi ve kişinin dürtüselliği onu tekrar “artık bıraktım bir kereden bir şey olmaz” diye düşündürterek tekrar kullanmasına yol açar. Böylelikle aynı ya da benzer kötü olayları tekrar yaşamaya başlar. Kişi bağımlı olmadan önce madde kullanmaya merak ya da baskıyla başlar ve bir defalık kullanımdan sonra aynı ortamda tekrar bulunma ya da yaşadığı hazzı tekrar yaşama isteğiyle maddeyi elde etmek ister ve kötüye kullanımdan sonra bağımlı olur. Merakla başlayan bağımlılık hali, madde kullanmayı bırakmak istedikten veya bıraktıktan sonra dahi yoksunluk belirtileriyle veya uyarıcılar nedeniyle tekrar başlanabilir. Bu konuda hem uzman hem de aile desteğine ihtiyaç vardır. Bağımlılık döngüsü şu şekilde tekrarlayabilir;
• Baskı veya kullanma isteği
• Merak
• “Bir kereden bir şey olmaz” düşüncesi
• Bir daha kullanmak istememe
• “Kendimi kontrol edebilirim, bağımlı olmam” düşüncesi
• “İstersem bırakırım” düşüncesi
• Maddeyi bırakamama
• “Bırakmak zorundayım
• “Artık bırakacağım”
• “Bıraktım bir daha başlamam”

Madde Bağımlılığının Sağlığa Etkisi


Uçucu maddelerin direkt olarak ağız yolu ile kullanılır. Bu durum asfiksi (canlının havasızlıktan ölmesi) ya da pulmoner ödemden (akciğerlerdeki alveollerde sıvı birikmesi sonucunda nefes alma sorunu) kaynaklanan ölümlere, ağız ve burun yolu ile madde solunulması bilinç kaybı kaynaklı boğulmalara neden olur. Kusma kaynaklı bilinç kaybı ve havayolu reflekslerinde azalma nedeniyle aspirasyon (kişinin yutarak midesine göndereceği bir maddenin yanlışlıkla solunum yollarına kaçması) gelişebilmektedir. Uçucu madde kullanımı dikkatin azalmasına yol açar. Riskli davranışların artmasına sebep olarak kazalara yol açabilmektedir. Enjeksiyon yoluyla madde kullananlar başta olmak üzere bütün uyuşturucu madde kullanan bireylerde, uyuşturucu kullanım malzemelerinin ortak kullanılmasından kaynaklı olarak kan yoluyla ya da cinsel yolla bulaşan hastalıkların görülme riski popülasyonun geri kalanına oranla daha fazladır.


Uyuşturucu maddenin damar içi kullanımından kaynaklı olarak hepatit B, hepatit C ve HIV gibi viral ajanların bulaşmasına bağlı infeksiyonlar (enfeksiyon sonucu belirtiler) madde kullanan bireyler arasında sıklıkla görülmektedir. Madde kullanım bozukluğu olan bireyler, maddeyi temin edebildikleri sürece bu durumu büyük bir sorun olarak görmez. Ancak maddeyi temin edememeye başladıklarında bu durum bireyin zaman içerisinde sosyal hayatından ve değerlerinden uzaklaştırır. Ruhsal yetilerde bir yıkımın meydana gelmemesine rağmen ağır kişilik yıkımları görülebilmektedir. Suça ve saldırganlığa eğilimi olan bireylerde madde kullanımı kişiye ve çevresine zarar verici davranışlar gelişebilmektedir. (KAHRAMAN, 2019)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bağımlılık" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Beyza ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Beyza ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Beyza ÇETİN Fotoğraf
Psk.Beyza ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Beyza ÇETİN'in Yazıları
► Bağımlılık Psk.Erol AKDAĞ
► Bağımlılık Psk.Arzu GÜNEŞ
► Cinsel Bağımlılık Psk.Ali BIÇAK
► Bağımlılık Nedir? Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
► Bağımlılık Bir Beyin Hastalığıdır. Psk.Melek SARIÇİÇEK
► Bağımlılık, Madde ve Aile Psk.Tuna KADIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Bağımlılık' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Ruh Sağlığı Ekim 2023
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:50
Top