2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kayıplarımız ve Ölümle Yüzleşme
MAKALE #293 © Yazan Uzm.Psk.Füsun BUDAK | Yayın Ekim 2007 | 8,172 Okuyucu
Atasözü müdür, yoksa halkımızın kendi arasında kullandığı bir cümle midir, bilemiyorum ama oldukça doğru bir söz. ‘Ölümün girmediği ev yoktur’. Yaşlısı, genci, zengini, fakiri herkesin yaşadığı bir olay ölüm. Aynı zamanda zor ve kabullenilmesi zor bir olay ölüm.Yaşarken en yakınının başına geldiğinde kendinin de yaşayamayacağını, bu olaya katlanamayacağını düşündüğün fakat yakınını kaybettiğinde de yaşamaya devam ettiğin bir olay.

Doğum kadar ölümde hayatımızın her alanında önümüze çıkan bir gerçekliktir. Doğum olayını kabulleniş o kadar kolay olmasına rağmen ölüm olayını kabulleniş bir o kadar zordur. Bu gerçekliğin varlığını kabullenmekte zorlanır, yüzleşmekten kaçınırız. Ne zaman ki çok yakınımızdaki bir insanı kaybettiğimizde ölüm gerçeğini tekrar fark eder ve yüzleşiriz. Bu yüzleşme bizi korkutur, kaygılandırır. Bu yüzden yakınımızdaki bir insanın kaybı ile ilgili endişeler yaşarız. Aslında onunla ilgili endişenin yanı sıra kendimizin de böyle bir olayı yaşayacağımız gerçekliğidir. Ölümden korkmadığını sadece yakınlarının ölümünden endişe duyduğunu söyleyen çoğu insan gerçekte ‘ölüm korkusu’ yaşıyor, fakat bunu açık olarak ifade edemiyor.

Beklenen ve beklenmeyen her türlü ölüm insanı şaşırtır. Ölüme hazırlık diye bir şey söylemek yanlış olur. Hiç kimse ölümcül bir hastalığa yakalanmış bile olsa bunu kabul etmek istemez. Ya da bir yakınımız ölümcül bir hastalığa yakalanmış olsa da onu kaybetme fikrini kabullenmek istemeyiz. Ölümün ardından kendimizde bir takım farklılıklar hissederiz. Önem verdiğimiz ayrıntılardan uzaklaşıp yaşamın anlamı üzerinde düşünmeye başlarız. Geleceğe yönelik planlar ya da geçmişe takılıp kalmaktansa anın yani şimdi’nin önemini anlamaya başlarız. Zaman zaman şöyle söylemlere tanık olmuşuzdur. ‘Her şey boş, zamanını iyi değerlendireceksin’ şeklinde cümleler duyarız. Ölümle yüzleşmek insanın hayata bakış açısını değiştirebilir.

Ölüm konusunda bir şeyler yazmanın güçlüğü de ayrı bir şey tabii…Bir süredir bu konuda bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Oldukça zorlandığımı hissetim.Ölümden korkmadığımı düşünürdüm. Demek ki bende bu olayı düşünmekten kaçıyormuşum. Farkına varmak rahatsız etti. Bunu da sizlerle paylaşmak isterim.

Bu ölüm ile ilgili yazıya nasıl başladım ve nerden aklıma geldi? Diye düşünürken bunun benim sevgili yeğenimin doğumunun etkisi olduğu fikrine kapıldım. Onun büyüyünce okuyabileceği ve onun doğumu ile yaşadığım sevinci anlatan bir yazı yazmaya başladığım ana denk gelmesi beni bu düşünceye yönlendirdi. Onun doğumu ve ondan 4 yıl önce ölen annemin ölümü aynı aya geldi. Yeğenim annemin ilk kanser olduğunu öğrendiğimiz hastanede gerçekleşti. Tüm bunlar bir tesadüf mü, yoksa başka şeyler mi oluyor bunu bilemem ama ilginç bir durum.

Aslında ölüm olayı ile gerçek anlamda yüzleşmem sanırım annemin ölümü, onun cansız vücudunu görmem ve o vücuda dokunmamla oldu. Herkesin yaşamında böyle bir olay mutlaka yaşanmıştır. O zamana kadar tüm ölümlerin ardından yazık oldu der, belki biraz üzülür sonra unuturuz. Ama annemin ölümü o kadar kolay unutulmuyor. Onu son haliyle hatırlamaktan adeta kaçtığımı düşünüyorum. İlk zamanlarda yaşadığım duygular ve düşünceler çok daha farklı. Bunu bana babasının ölümünden sonra görüşmeye gelen kişinin yaşadıkları ile tekrar yaşar gibi oldum. Günlerce mide ve baş ağrıları çektim. Her sabah uyandığımda onu göreceğimi, onun bana sesleneceğini düşündüm. Onunla beraber olduğumuz, oturduğumuz, konuştuğumuz, yürüdüğümüz yerlerde olduğumda buna tahammül edemeyeceğimi düşündüm. Sanki bize şaka yapıyor ve tekrar gelecek diye bekledim. Yaşadığım her güzel ve kötü olayda ona haber vermek istedim. Hatta bazen de bizi bu kadar çabuk bırakıp gittiği için ona kızgınlık duydum. Çevremdeki insanların annesinin olmasını adeta kıskandım. Varlığımın sebebi olan bir insanın yok olması…İnsan bunu çok kolay kabul edemiyor sanırım. Bu düşünce insanın kendisinin ölümle yüzleşmesine sebep oluyor. Varlığına sebep olan ya da var olmanda etkisi olan bir insan yok oluyorsa demek ki sende bir gün yok olacaksın.

Ölüm düşüncesi insanlarda farklı şeyler çağrıştırıyor. Kimi insan ölümden sonra yok olunacağını, kimi insan ölümden sonra tekrar dünyaya geleceğini, kimi insan ölümden sonra cennet ve cehennemin var olduğuna inanıyor. Peki ölüm olayında biz insanları korkutan şeyler nelerdir? Bunları maddeleştirmeye çalışalım…
  • Toprağın altına girdiğinde çeşitli hayvanlar tarafından vücudunun parçalanacak olması.
  • Bu dünyadan sonra bir dünya varsa orada cennete mi yoksa cehenneme mi gideceği korkusu
  • Ölümün kendi belirsizliği
  • Yaşamda yapacak işlerinin olduğu ve bunların yarım kalacağı düşüncesi
  • Kendinden sonra geride kalanların neler yaşayacağı
  • Yokoluş
İnsanların çoğu korkularının temelinde de aslında ölüm korkusu vardır. Yükseklik , yalnızlık , kalabalık , hastalık , karanlık, hayvan korkusu gibi. Kimi insanda ölümü beklemek ve o belirsizliği yaşamak yerine bir an önce onunla yüzleşmeyi tercih ediyor. Ama sonuç ne olursa olsun ölüm kabullenilmesi ve kontrol edilmesi zor bir olay. Bir o kadar da belirsiz bir olay. Şunu kabul etmek gerekiyor ki doğuş gibi yokoluş ta yaşanan bir olay. Tıpkı yaşamda bulunan diğer zıtlıklar gibi.

İnsanoğlu zaman zaman ölümsüzlüğü bulmak için pek çok şey yapıyor. Uzaya çıkıyor, ilaçlar bulmaya çalışıyor, bedenini bir süre dondurma ve mumyalama işlemleri yapıyor. Hayvanlar üzerinde denemeler yaparak kendini yeniden üretmeye çalışıyor.
Çoğu insan ölüm karşısında ne yapacağını bilemiyor. Ama şu bir gerçek ki ölüm insanın hayata bakış açısını değiştiriyor. Ölümle yüzleştiğinde, hayatı ertelemek yerine o anı yaşamayı istiyor. Yapmak istediği şeyleri yapmaya çalışıyor. Önceliklerini gözden geçiriyor. Sosyal ilişkilerinde önem verdiği kişilerle daha fazla vakit geçirmeye başlıyor.
Yaş ilerledikçe ölüme daha çok yaklaşıldığı tarzında bir düşünce oluşur. Bir danışanım ‘artık 45 yaşlarına geldim henüz yapabileceğim ya da yapmak istediğim şeylerin yarısını bile yapamadım. Geç kalıyorum’, diyerek kaygılarını dile getirmişti. Bir başkası yaşlı insanlarla birlikte olmak istemediğini, onların çaresizliklerinden rahatsız olduğunu dile getirmişti. Babası ölen bir danışanım şunları dile getirdi. ‘Babamın mezarına gidiyorum her gün. Dualar okuyorum ama hala ona ne oldu bilemiyorum, dilimin ucu ile o artık yok diyorum ama gelin bir de kalbime sorun inanmıyorum. İnanmak istemiyorum. Bazen düşünmekten bile kaçıyorum hala...

Ama şunu çok iyi biliyorum ki ölümle burun buruna geldikten sonra ben de çok şey değişti, sanırım hem hayata daha dikkatli bakmaya başladım, hem de ölüme, insana ait her şeyi daha yakından izlerken buluyorum kendimi’…

İnsan olarak çoğu şeyi kontrol etmek istiyoruz. Belki yaşamımızda pek çok şey için bunu yapabiliyoruz. Ama kontrol edemediğimiz tek şey ölüm. Ne zaman ve nerede öleceğini bilememek. Her an yakınında hissetmek ve bir o kadar da senden uzakta olduğunu düşünmek. O kadar belirsiz ki insan nasıl kontrol edeceğini ve ne yapacağını bilemiyor.

Şunu kabul etmeliyiz. Her canlı doğduğu andan itibaren ölüm de var.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kayıplarımız ve Ölümle Yüzleşme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Füsun BUDAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Füsun BUDAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Füsun BUDAK Fotoğraf
Uzm.Psk.Füsun BUDAK
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi16 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Füsun BUDAK'ın Yazıları
► Yüzleşme Zamanı Psk.Serap DUYGULU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kayıplarımız ve Ölümle Yüzleşme' başlığıyla benzeşen toplam 3 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuk ve Şiddet Eylül 2011
► İlk Çocukluk Aşkları Ağustos 2011
► İç Motivasyon Ağustos 2011
► Panik Atak mıyım?... Kasım 2008
◊ Gelinime Mektup... Kasım 2008
◊ Ben Çocuğum! Kasım 2008
◊ Kayınvalideme Mektup... Ağustos 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:56
Top