Engelliler Haftası 10 -16 Mayıs arasında Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerde kutlanıyor. Bu hafta boyunca engellilikle ilgili konulara özellikle eğiliniyor. Ben de bu hafta engellilik bağlamında bedenin bilgeliğine uyanıştan; ruh, beden ve zihin uyumundan söz ediyorum.

ağrılar ve hastalıklar, bedenin bilgeliğini uyandırmaya davet eden davet eden şifalandırıcı armağanlar.
Ağrılar ve hastalıklar, bedenin bilgeliğini uyandırmaya davet eden davet eden şifalandırıcı armağanlar.
Bedenin Bilgeliğinde Şifalandırıcı Armağanlar: Ağrılar ve Hastalıklar

Bedenimizi bir sorun olduğunda hatırlar olduk. Oysa ağrılar ve hastalıklar, bizi sahiplenmek istemediğimiz yönlerimizle birleştirmeye, ruhumuzu, zihnimizi ve bedenimizi uyumlu hale getirmeye davet eden şifalandırıcı armağanlar.

Bedenimiz hastalanmadan 6 ay önce enerjimizin değiştiğini biliyor muydunuz? Huzursuzluk ve mutsuzluk hali birşeylerin yolunda gitmediğini gösteriyor. Fiziksel hastalık en son durak aslında. Bedenimizin farkında olmadan yaşamaya o kadar alıştık ki bu öncül işaretlere duyarlı olamayacak kadar uzaklaştık doğal halimizden. Bedenimizle ilişkimizde algılarımızdaki bu kapalılığı bir engellilik hali olarak görüyorum.

Ruhumuzla, bedenimizle zihnimizle bütün olmakla ilgili referanslarımız giderek azalıyor. Batı uygarlığının en olumsuz yönlerinden birisi bedeni, ruhu ve zihni birbirinden ayırması ve bu üçlünün uyumunu hiç önemsememesi. Engellilikle ilgili ön yargıların ve dışlamaların da kökenlerini buralarda görüyorum.

Bedenin Bilgeliği Üzerine Kaynaklar

Bedenin bilgeliği üzerine Osho‘nun, Arnold Mindell’in, Deepak Chopra’nın, Joe Dispenza’nın ve Louise Hay‘in kitapları ilk aklıma gelen kaynaklar arasında. Herbiri varoluş yolculuğunuzda yeni kapılar açmayı vadediyor.