Artık her ne kadar, büyüyen çocuk tahta çıkmayacak olsa da taht kavgaları devam etmekte. Ailesinin biricik evladı olarak tüm sevgi hükümdarlığını üzerine alan çocuk, yeni bir şehzadenin doğmasıyla bu hükümdarlığı, yani ebeveynlerin sevgisini paylaşmak zorunda kalacaktır. Bu nedenle bazı çocuklar için bunun düşüncesi bile rahatsız edici olabilmektedir.

Peki, bu normal mi?

Evet, kardeş kıskançlığı kesinlikle olağan bir fenomendir. Bu problemi çözmek, ebeveyn olmanın bir parçasıdır. Ancak doğru bir şekilde ele alınıp üstesinden gelinmediğinde büyük problemlere gebe bir olgu olduğunu unutmamalısınız. Bunlar, kardeşe yoğun bir kin gütmek, ona fiziksel, sözel ve duygusal şiddet uygulamak ve doğrudan zarar vermek gibi boyutlara kadar ulaşan problemler olabilir.

Bir diğer önemli nokta ise kardeş kıskançlığının her zaman çocuk tarafından açık bir şekilde ifade edilmediğidir. Ebeveynler bazen bunu anlamak için bazı kapalı ipuçlarına dikkat etmelidir. Örneğin;

-Kardeş yerine bir oyuncak bebeğe sürekli zarar vermek (iğne batırma, saçını çekme)

-Çizdiği aile resimlerinde kardeşini çizmeme

-Aile resimlerinde kardeşi ailenin çok uzağında çizme

-Aile resimlerinde kardeşi çok özensiz çizme, özensiz boyama

-Kardeşine aşırı düşkünlük gösterme gibi davranışlar da kardeş kıskançlığını işaret eden ipuçlarıdır. Ebeveyn olarak kardeş kıskançlığını, uygar toplumların bir gereği ve çocuğunuzun başkalarıyla da sağlıklı ilişkiler geliştirebilmesi adına aşması gereken bir görev olarak düşünmelisiniz. Bununla erkenden başa çıkmada ise uygulanabilecek yöntemlerin 2’ye ayrıldığını söyleyebiliriz:

Doğumdan Önce: Elbette en sağlıklı olanı henüz yeni bir kardeş gündemde değilken ya da hamilelik gerçekleştiğinde, çocuğu yeni kardeşe hazırlamaktır. Bu hazırlık süreci çocuğun fikirlerini almak, duygularını ifade etmesini sağlamak ve kardeşle birlikte ailenin hayatında ne gibi değişiklikler olacaksa bunlar hakkında bilgilendirilmesini içermelidir. Kardeşlerle ilgili olumlu mesajlar içeren hikayeler anlatmak, resim yapmak, kardeşlik ve dostluk temalı çizgi film veya animasyonlar izlemek bu aşamada yararlı olabilir. Her zaman bir kardeşe sahip olmanın olumlu yönlerine değinmelisiniz. Ayrıca bebekle birlikte hayatınızda yapacağınız değişiklikleri (iş bırakmak, oda değiştirmek vs.) doğumdan önce yaparak çocuğun buna adapte olmaya biran evvel başlamasını sağlamalısınız.

Doğumdan Sonra: Özellikle ilk aylarda, doğumdan önceki ilginizi azaltmamaya, eğer kendiniz ilgilenemiyorsanız, çocuğunuzun ihtiyaçlarını başkalarının yardımıyla da olsa karşılamaya özen göstermelisiniz. İlk çocuğun ağabeylik yapıp kardeşine yardım etmesi ve onunla ilgilenmesi için fırsatlar yaratmalı ancak onlara ebeveynlik yaptırmamalısınız. Örneğin büyük kardeş her zaman küçüğe yemeğini yediren, giydiren vs. bir konumda olmamalıdır. Kardeş kıskançlığı korkusuyla büyük kardeşe aşırı ilgi gösterir, her isteğini yerine getirir ve şımartırsanız, bu da sağlıklı olmayacak hatta küçüğün büyük kardeşi kıskanmasıyla da sonuçlanabilecektir.
Nihayet kardeş kıskançlığı, belli bir ölçüde normal ancak büyümesinin önlenmesi gerektiği bir durumdur. Ebeveyn olarak bununla başa çıkmak sizin bir göreviniz. Ancak tek başınıza bununla başa çıkmada zorlanıyorsanız, uzman yardımına da başvurarak bunu ortadan kaldırabilirsiniz.