2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Erkeklerde Yetersizlik Hissi
YAZI #5200 © Yazan Uzm.Psk.Günce TOROSLU | Yayın Aralık 2018
Medeni kanunda aile reisliğinin erkeğe ait olduğu ibaresi değiştirilmiş, evlilik birliğini eşlerin birlikte yönettiği ibaresi getirilmiştir. Fakat toplumumuzda hala ataerkillik yapısı mevcut olduğundan, evde erkeğin reis olduğu düşüncesi çoğunlukla hakimdir. Erkeğin daha başarılı olması, daha çok para kazanması, yüksek sosyal statüye sahip olması, daha uzun boylu ve daha atletik vücuda sahip olması, yaşça kadından daha büyük olması gibi daha birçok özellik hem kadınlar tarafından talep edilmekte hem de erkekler bunu istemektedirler. Bu beklentiler, kadının okuma-yazma bilmediği veya iş hayatına atılmadığı yıllarda kadın - erkek için de uygun ve karşılanabilirdi. Kadın eğitim ve iş hayatına atıldıktan sonra erkeklerle birçok alanda eşitliği yakalamıştır. Artık kadınlar da çalışıp para kazanmakta, araba kullanmakta, arkadaşları ile dışarı çıkmakta, evin tüm işlerini halledebilmektedir. Fakat toplum erkeklerin kadınlardan hep bir adım daha önde olmalarını beklediği için, erkekler bu noktada tıkanmış ve yetersizlik hissetmeye başlamıştır. Bu yetersizlik hissinden başta kendileri olmak üzere etrafındakiler de oldukça rahatsız hissetmektedirler. Hayatlarının neredeyse her alanına bu his yerleşmiştir. İş hayatında kendilerini yeterli görememektedirler. Kendilerinden hep daha başarılı olan veya daha deneyimli olan iş arkadaşlarını görüp, kendilerinin onlar gibi olamadıklarını düşünürler. Daha başarısız olanlarla kendilerini karşılaştırmayı tercih etmezler. Aynı şekilde aile yaşantılarında da bu yetersizlik hissi mevcuttur. Yeteri kadar iyi bir koca, yeteri kadar iyi bir baba olmak hep akıllarını kurcalar. Eşlerinden daha az maaş kazanmak istemezler çünkü kendilerinin daha da yetersiz bir eş ve başarısız bir erkek olduklarını düşünürler. Çocuklarını daha iyi yerlerde okutamadıkları için, daha iyi bir araba veya eve sahip olamadıkları için, daha güzel bir tatile gidemedikleri için kendilerini hep suçlu hissederler. Yetersizlik hissi hayatlarında elde ettikleri başarıları, mutlulukları ve bunlara benzer tüm olumlu duygularını görmezden gelip, mutsuz bir şekilde yaşamalarına neden olmaktadır.

Yetersizlik Hissi Agresyona ve Depresyona Neden Olur Mu?
Yetersizlik hissi erkekte ya agresyona ya da depresyona neden olabilmektedir. Yetersiz hissettikleri alanda, yetersizliklerini karşı tarafa (iş arkadaşlarına, patronuna, eşine, çocuğuna) hissettirmemeleri gerektiği düşünürler. Bu nedenle de güçlü görünmek adına daha sert görünmeye çalışırlar. Eşlerine veya çocuklarına güçlü görünmek adına ses yükseltip evde birkaç eşya kırabilirler. Hatta eşlerine şiddet uygulayan erkeklere bakıldığı zaman, kendisini yetersiz hissettikleri için şiddete başvurdukları gerçeği dikkat çekmektedir. Daha çok para kazanamadıkları, toplumda daha saygın bir yerde olamadıkları, daha fit bir vücuda sahip olamadıkları için; yani yetersiz olduklarını düşündükleri için eşlerini başka erkeklerden kıskanırlar, eşlerinin diğer erkeklerle iletişime geçmelerini istemezler.
Bazı erkeklerde yetersizlik hissi kişinin agresif olmasına neden olurken, bazı erkeklerde de bu his kişinin depresif olmasına neden olabilmektedir. Kendilerinin iyi bir eş olamayacağını düşünüp, ya hiç evlenme taraftarı olmazlar ya da kendisini daha üstün hissettirecek bir eş seçimine gidebilirler. Kariyerlerinde zaten yetersiz hissettiklerinden, daha üst bir basamağa çıkamayacaklarını kabul edip çabalamazlar. ‘Böyle geldi, böyle gider ‘ türü düşüncelere sahiptirler. Sosyal anlamda da kendilerini yetersiz hissedebilirler. Arkadaş edinmekten hoşlanmazlar veya arkadaşları dışarı davet ettiğinde bir bahane bulup gitmek istemezler. Ailesi ve arkadaşları ile iletişime girmekten kaçınırlar çünkü sosyal anlamda da yetersiz olduğunu diğerlerine hissettirmek istemezler.

Neden Bazıları Yeterli Hissederken, Bazıları Yetersiz Hisseder?
Herkesin doğumdan itibaren sahip olduğu mizaç özellikleri bulunmaktadır. Mizaç özellikleri çevre ile gelişip, değişebilmektedir. Çevreyi başta çekirdek aile oluşturur ve sonrasında geniş aile, komşular, okul arkadaşları gelir. Kişilik mizaç özellikleri ile çevrenin birbirini etkilemesi sonucu oluşur. Kişilik genellikle çocukluk ve ergenlik yaşantılarının getirmiş olduğu duygu ve düşüncelerle ortaya çıkmaktadır. Çevreden çocuğa veya ergene, özellikle erkek olduğu için birçok sorumluluk yüklenebilmektedir. Toplumumuzda erkek çocukları ağladığı zaman “Erkekler ağlamaz” ve daha küçük yaştan itibaren “Bu evin babadan sonraki reisi sensin” denilmektedir. Bu cümleler ebeveynler tarafından iyi niyetle ve çocukları sorumluluk sahibi olsunlar diye söylenebilmektedir. Fakat çocukların algısı bu yönde olmamaktadır. Bazı ailelerde çocuklar kendilerini, babaları gibi güçlü ve başarılı olmaları gerektiği baskısı altında hissedebilirler. Bazı ailelerde ise erkek çocuğa annesini ve ablasını koruyup kollama sorumluluğu ya doğrudan verilir ya da dolaylı olarak hissettirilir. Günümüz koşullarında kadın iş hayatında ve sosyal hayatta aktif olmaya başlamıştır. Bu nedenle kadınların korunup kollanmaya çok da ihtiyacı yoktur. Erkek çocukları özellikle çalışan veya kendini geliştirmiş anneleri koruyup kollamaya çalışırken başarılı olamaz, kendilerini yetersiz hissetmeye başlarlar.
Bu tür çocukların sınıf ortamında lider olmak, sınavlardan iyi not almak, en sosyal çocuk olmak, en güzel kızla çıkmak, spor veya müzik gibi sanatsal alanlarda en iyi olmak gibi istekleri vardır. Ebeveynler de çocuklarının her şeyde en iyi olmasından mutlu ve gururludurlar. Fakat her şey istenildiği gibi gitmeyebilir. Hayatın bazı zamanlarında ve bazı alanlarında inişler de çıkışlar da olmaktadır. Aile ve çocuk hep çıkışları istedikleri için inişleri gördüklerinde mutsuz olurlar ve kaygılanırlar. Aile çocuğu sakinleştirmeye çalışsa da çocuk ailenin gerçek duygularını okuyabilmektedir. Ailesinin ondan hep iyi olmasını beklediğini erken yaşlardan itibaren anlamıştır. Bu nedenle çocuk başarısız olduğunda ya çok sinirlenmektedir ya da içine kapanıp depresif duygu ve düşüncelere dalmaktadır. Hatta ailesine karşı öfkeli de hissedebilmektedir. Anne ve babadan güçlü olamadıkları için kardeşe üstünlük kurmayı deneyebilir ve aile içerisinde kardeş çatışmaları yaşanabilmektedir.

Çocukların ileride sağlıklı birer birey; iş, aile ve sosyal hayatlarında mutlu birer yetişkin olmasını isteyen ebeveynler küçük yaşlardan itibaren çocuklarını kendileri oldukları için sevdiklerini hissettirmelidir. Her şeye rağmen çocuklarını kabul ettiklerini ve koşulsuz bir şekilde çocuklarını sevdiklerini göstermelidir. Ebeveynler bu tür davranışlara dikkat etmelerine rağmen, bazı çocuklar yine de başarısızlığa tahammül edemeyebilir ya da başarısızlığı kabul edip hiç çabalamayabilir. Bu gibi durumlarda psikolog desteği alınmasının daha sağlıklı olabileceği düşünülmektedir.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Günce TOROSLU Fotoğraf
Uzm.Psk.Günce TOROSLU
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Günce TOROSLU'nun Makale ve Yazıları
► Yetersizlik Hissi Psk.Nihan DİKME
► İlişkide Yetersizlik Duygusu Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Zihinsel Yetersizlik Nedir? Psk.Bilge AÇIKGÖZ
► Yalnızlık Hissi Psk.Dilara ZEYBEK
► Kusurluluk Hissi Elif HERGÜNER
► Boşluk Hissi ve Acı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Terk Edilme Hissi Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Yinelenen Yorgunluk Hissi Psk.Dnş.Mehmet Zeki İLGAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Erkeklerde Yetersizlik Hissi' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kış Depresyonu Ocak 2019
◊ Ergenlerde Sosyal Anksiyete Aralık 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:32
Top