2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Terapiye Başlamak ya da Başlamamak?
YAZI #5481 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Aycan KUL | Yayın Şubat 2019
Merhaba,
Toplumun genelinde sık gözlemlediğim bazı yaygın ve çarpık inançlara hem açılım sağlamak; hem de terapi sürecinize başlamadan önce terapist tercihinde özen gösterebileceğiniz başlıca kriterler neler?
Bu yazımda onlara bakalım istiyorum.

Nedir bu yaygın/çarpık inançlar derseniz?

1.Terapiye gitmek bir zayıflık göstergesidir.

Oysa terapiye başlamak, rahatsız olduğunuz işareti değil, bir sorun yaşadığınızı ve kendi başınıza çözmekte zorlandığınızı kabul ettiğiniz anlamına gelir ki; bu da bir akıl sağlığı işaretidir. Sorunları saptamak; size kaygı ve acı veren hislere bakabilmek, kendi dünyanızı anlamaya çalışmak bir zayıflık belirtisinden öte, olgunluğun, farkındalığın ve cesaretin göstergesidir.

2.Yaygın inanç ise,
''Dertlerimi eşime dostuma anlatır, çözerim. Tanımadığım biriyle problemlerimi konuşmanın nasıl bir yardımı olacağını anlamıyorum.''

Tabi ki de arkadaşlarımız, dostlarımızın hayatımızdaki yeri kıymetli ve işlevsel. Zaman zaman bizi çok güzel toparladıkları olmuştur ama çoğu zaman eş dost tavsiyesiyle çözülemediği, paylaşımların yetmediği, daha aydınlatılmaya ve anlamaya ihtiyaç duyduğunuz kendinize dair süreçleriniz ve problemlerin işaret ettiği daha derin duygular var olmaktadır.

Ya da arkadaşlarınızla paylaşmakta güçlük çektiğiniz, kendinize saklamayı tercih ettiğiniz ama kendi içinizde de ne yapacağınıza , nasıl bir yön vereceğinizi de bilemediğiniz düşünceler, hisler ve yaşantılar vardır.
Böylesi süreçlerde duygularınızla baş başa kaldığınızda, ‘’kendi kendime çözerim, eş dostla çözerim, yatıştırıcı ilaçla çözerim…’’tarzı varsayımlar zihnimde beliren şu örneğe benziyor.

Ağrıyan bir dişiniz var ve bu ağrıyı diş doktoruna gitmek yerine kestirme yollarla geçirme çabasına benziyor. Bir yerde ağrı bir süreliğine dinse de, dişinizin hangi sebeplerden ağrıdığını bilemediğiniz gibi, çektiğiniz ağrıya uygun tedaviden kısacası kalıcı bir çözüm şansından da kendinizi mahrum etmiş aslında problemi katmerlendirerek ötelemiş oluyorsunuz. Ayrıca terapi süreci dişçi koltuğunda deneyimlenen hisler gibi değil, çok daha geniş bir yerden kapsayıcı, derinlemesine ve güvenli bağa dayanan bir süreç:)

3.''Terapiye gidersem iyice dağılmaktan korkuyorum.''

Bu endişeyi taşıyorsanız size hak veriyorum çünkü psikoterapi her zaman bir rahatlama süreci değildir, bunu da belirtmeliyim. Terapi sürecinde paylaştıklarınıza ve terapistinizle ele aldığınız konularla ilgili açığa çıkanlar karşısında bilinçli ve bilinçsizce üzülebilir, dağılma ya da yas duyguları yaşayabilirsiniz. Terapi odasında örtük kalan duygularınız açığa çıktıkça temas etmek, değişim sürecinizin aslında iyileştirici parçalarıdır. Değişim kendi zamanınız içinde kendi ritminiz/hızınız içinde gerçekleşir ve terapistiniz size bu duyguların içinden geçerken her daim eşlik eder.

4.Yalnızca konuşmanın bir yararı olacağına inanmıyorum.

Terapi konuşmaktan çok daha fazlasıdır. Konuşmak kadar duyulmak, kendimizi anlamak ve ‘olduğumuz kişi olmakla ilgili’ yargılanmadan anlaşılma ve güven duymaya ihtiyacımız var.
Diğer yandan terapistiniz siz kendi yaşamınızı parça parça açtıkça, sizin öznel dünyanızı yargılamayan, merakla anlamaya çalışan, kendi yaşamınızla ilgili bir içgörü kazanmanıza aracılık eden, derinlemesine ve çerçevesi olan bir ilişkiye davet eden güven bağı kurduğunuz bir ötekidir. Eğer şu ana kadar ki aldığınız psikolojik destek de, terapistinizle bunu yaşamadıysanız bir şeyler eksik kalmış demektir ki seçim konusu altta belirttiğim önemli bir konudur.

5. Terapistimi nasıl seçeceğim?

Terapiye başlama kararı kadar, hangi terapistle terapinize başlayacağınız da kritik ve araştırmaya değerdir.

Öncelikle hangi üniversiteden mezun, master ya da doktorası var mı? Ruh sağlığı alanıyla ilgili hangi eğitimleri almış bunları incelemenizi öneririm.
Tabi her üniversiteden mezun kişilerin, mesleki ilkeleri gözeten, yargısız, yansız iyi bir ruh sağlığı uzmanı olacağı anlamına gelmez. Bu biraz insani olarak pişmekle ve ruh sağlığı alanında tecrübe kazandıkça ve önde giden daha deneyimli terapistlerden süpervizyon alıp yetkinleştikçe yoğrulan bir süreç. Ve işin güzel tarafı bitmeyen ve sürekli gelişen ve sizi geliştiren bir süreç olması:),

Tabi terapistlerin aldıkları eğitimlerde bazı ekolle karşılacaksınız. Psikanalitik ekol, bilişsel davranışçı ekol, şema terapi ekolü, varoluşçu ekol, geştalt ekolü vs..
Bunun anlamı şu: Ekolleri, insanın ruhsal, zihinsel, duygusal, davranışsal süreçlerini anlamak ve yorumlamak için farklı merceklerden bakan bilimsel çerçeveler olarak düşünebilirsiniz.

Her terapistin bir alet çantası vardır ve bu alet çantasının içinde taşıdığı bazı ekoller vardır. Kendilerine yakın gördükleri ekolleri seçmişler ve terapötik ilişkide o çerçeveleri izliyorlardır. Tabi her ekolün de kör noktaları ve geliştirilmeye açık yönleri vardır. Dolayısıyla tek bir ekolün fanatiği olan bir terapist de seçmemeye özen gösterin.

Bir diğer konu; çoğu ruh sağlığı uzmanı, deneyimli bir terapistle kendi terapi sürecini tamamlamadan aldıkları bilimsel eğitimlerle danışan görebileceği varsayımına kapılır ve bir yerde danışan kendi açmazını terapi odasına getirdiğinde terapist de kendi hayatına dair çözümlemediği aynı açmazda tıkanabilir ve danışan bir yerde değişim ve çözüm beklentisiyle girdiği terapi sürecini hayal kırıklığı, öfke ve buna eşlik eden hislerle süreçten kopmak zorunda kalabilir.
Dolayısıyla terapistin kendi terapi sürecinden geçmesi diğer bir önemli konu.

6. Terapistimle ne hakkında konuşacağım?

Terapi görüşmesinden önce ne hakkında konuşacağınızı net olarak bilmeniz gerekmez.
İlk seansımız, sizi terapiye getiren başlıklar kadar, sizinle ilgili bilgi aldığım bir çerçevede ilerliyor. Terapiye başlamanızı karar verdirten konular kadar, terapide gelişebileceğiniz konuları da seansa taşıyabilirsiniz.

Ele aldığım başlıklar, umuyorum ki zihinlerde aydınlatıcı bir çerçeve oluşturmuştur.

Sormak istedikleriniz için, sitemdeki iletişimi bölümüne bağlanarak bana ulaşabilirsiniz.

Aycan KUL
Uzman Psikolojik Danışman
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aycan KUL Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Aycan KUL
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Aycan KUL'un Yazıları
► Terapiye Gitmek Psk.İclal ESKİOĞLU AYDIN
► Okula Başlamak Psk.Dnş.Muharrem KÖSE
► Kimler Bireysel Terapiye Başvurabilir Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Ne Zaman Cinsel Terapiye Başvurmalıyım? Psk.Ahmet Sevran POLAT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Terapiye Başlamak ya da Başlamamak?' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:02
Top