2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



“kıskanırım Seni Ben” : Kıskançlık ve Karanlık Yüzü
MAKALE #10857 © Yazan Dr.Psk.Ezgi TUNA | Yayın Mayıs 2013 | 4,710 Okuyucu
Nice şarkıya, edebiyat ürününe, efsaneye ve üçüncü sayfa haberlerine konu olmuş bir duygu kıskançlık. İçinde yaşadığımız topluma göre ortaya çıkış ve ifade ediliş şekilleri değişse de bilinen kültürlerin çoğunda var olan bir duygu. Gelin nedir, ne değildir ve ne zaman tehlikelidir, bir bakalım.

Kıskançlık, bizim için önemli bir ilişkiyi bir rakibe kaybetmekten korktuğumuzda ya da zaten kaybetmiş olduğumuzda ortaya çıkan bir duygudur. Kökleri öfke duygusuna dayanır ve temel duygulardan farklı olarak kompleks bir duygudur. Diğer bir deyişle kıskançlık, öfkeyle sıkı bağları olan; fakat kaygı ve üzüntü gibi çok sayıda duyguyla birlikte deneyimlenebilen karmaşık bir duygudur. Kıskançlığa eşlik eden diğer duygusal deneyimler arasında korku, şüphe, reddedilme, tehdit edilme, güvensizlik ve düşmanlık sayılabilir.

Kıskançlığın hedefi, kayıp tehdidine karşı sahip olunan şeyi elde tutmak ve içinde bulunulan ilişkiyi korumaktır. Burada üç kişilik bir yapı vardır: Kıskanan kişi, kıskanılan kişi ve bir rakip. Kıskanan kişi sahip olduğu iki-kişilik ilişkiye dışarıdan üçüncü bir kişinin dahil olacağı, bunun sonucunda sahip olduğu şeyi bu rakibe kaybedeceği ya da ilişkinin kalitesinin düşeceği korkusunu yaşar. Aslında kıskançlık eşyalara ya da diğer şeylere karşı ortaya çıkmaz; çünkü kaybetmekten korkulan asıl şey ilişkide olduğumuz kişinin bize karşı duygularıdır; kişilerin ya da durumların kendisi değildir.

Kıskançlık diğer kişilerin özellikleri ya da davranışları kendilik tanımımızı tehdit ettiğinde daha yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Örneğin güzelliğe önem veren ve bu alanda kendisini tanımlayan bir kişinin güzel bir kişiyi kıskanma olasılığı yüksektir. Fakat bu kişi saygınlık üzerinden kendini tanımlamıyorsa ve bu alanda bir hedefi yoksa, toplumda saygın yere sahip bir kişiyi aynı şekilde kıskanmayacaktır.

Psikanalitik kurama göre kıskançlık ödipal çatışmadan ortaya çıkar ve temel obje (çoğunlukla anne) ile özel bir ilişki kurma isteğine dayanır. Bebeğin zihninde anne ile olan ilişkiye rakipler olarak baba ve kardeşler görülür. Bu rakipler bebeğin anneden aldığı tatmin ve sevgiye ortaktır; dolayısıyla bebeğin düşmanca duyguları bu kişilere yönelir. Freud kıskançlığı üç kategoriye ayırmıştır: Rekabete dayanan - normal/rasyonel kıskançlıkta kişinin ilişkisine yönelik gerçek ya da algılanan bir tehdit vardır. Yansıtılan kıskançlıkta ise kişi, kendi yaşadığı yoğun sadakatsizlik arzularını partnerine yansıtır ve onu sadakatsizlikle suçlar. Sanrılı kıskançlıkta ise kişi eşcinsellik fantazilerini ve arzularını karşısındaki kişiye yansıtır ve eşini sadakatsizlikle suçlar.

İşe yaramaz ya da zararlı bir duygu gibi görünse de kıskançlık, birçok ilişkide yıkıcı olmaktan öte, işlevseldir. Temelde kıskançlık, değer verilen bir ilişkiyi ya da tehdit altında hisseden kişinin egosunu korumaya yönelik bir duygudur. Bununla birlikte kıskançlık, yakın ilişkilerde iletişimi ve anlayışı arttırabilir. Ayrıca yakın ilişkilerin bizim için önemini ve duygularımızın gücünü değerlendirmemiz için bir araç olarak kullanılabilir.

Kıskançlığın Karanlık Yüzü: Hastalıklı (Morbid) Kıskançlık

Kıskançlık ilişkilerimizi koruyucu bir role sahip olsa da bazı durumlarda yoğun ve patolojik olma ihtimali vardır. Kıskançlığın patolojik boyutuna bakıldığında karşımıza hastalıklı (morbid) kıskançlık kavramı çıkar. Hastalıklı (morbid) kıskançlık; depresyon, organik beyin bozukluğu, psikoz, paranoid kişilik bozukluğu, borderline (sınırda) kişilik yapısı gibi farklı psikolojik rahatsızlıklarda karşımıza çıkabilen ve tek bir tanıya ait olmayan bir bozukluktur.

Hastalıklı kıskançlık, kişinin herhangi geçerli bir kanıt olmaksızın eşinin sadakatsizliğine olan inancı ve bu konu ile ilgili aşırıya varan uğraşı olarak tanımlanabilir. Bu kişiler eşlerinin sadakatsizliğiyle ilgili mantıklı olmayan inançlara sahiptirler. Bu inançlar aksini kanıtlayacak bilgiler ve kanıtlar olsa dahi değişime açık değildir. Örneğin hastalıklı kıskançlığa sahip bir kişi, eşini iş yerinden arayıp toplantıda olduğunu öğrense dahi, eşinin o sırada kendisini aldattığına dair inancı değişmez. Bu kişiler eşlerini sürekli sadakatsizlikle suçlar, hiçbir geçerli kanıt olmasa dahi bu düşüncelerinde ısrar eder ve aksine ikna olmazlar. Hastalıklı kıskançlığa genellikle sanrılar, takıntılar ve aşırı önem atfedilen fikirler eşlik eder. Anlaşılacağı gibi hastalıklı kıskançlık, bazı psikolojik rahatsızlıklara eşlik eden ve tedavi edilmesi gerekli bir durumdur.

Özetle kıskançlık bir çok farklı duyguyla birlikte deneyimlenen, genellikle üç kişilik yapılarda ortaya çıkan ve ilişkileri koruma hedefi taşıyan bir duygudur. Kıskançlık ilişkilerde koruyucu bir role sahip olabileceği gibi, aşırıya kaçtığı ve rasyonellikten uzaklaştığı durumlarda tehlikeli hale gelebilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"“kıskanırım Seni Ben” : Kıskançlık ve Karanlık Yüzü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Ezgi TUNA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Ezgi TUNA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ezgi TUNA Fotoğraf
Dr.Psk.Ezgi TUNA
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Ezgi TUNA'nın Makaleleri
► Ben Seni Hep Aldattım Psk.Bahar TURUNÇ
► Psikiyatrinin Gerçek Yüzü Psk.İzzet GÜLLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında '“kıskanırım Seni Ben” : Kıskançlık ve Karanlık Yüzü' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Yeme Bozuklukları Eylül 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:42
Top