ŞİZOFRENİ NASIL ANLAŞILIR, ŞİZOFRENLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Genç yaşlarda başlayan kişiyi insan ilişkilerinden ve gerçeklerden kopararak kendi iç dünyasına kapatan, hezeyan halüsinasyon ve davranış bozukluklarının görülebildiği bir psikozdur. Erkek ve kadınlar arasında sıklık bakımından fark yoktur. Şizofreni erkeklerde kadınlara göre daha erken başlar. Erkeklerde başlangıç yaşı 15 -25-kadınlarda ise 25-30 dur.10 yaşından önce ve 50 yaşından sonra başlaması nadirdir. Çalışmalar erkeklerin negatif semptomlarla daha çok bozulduğunu göstermektedir. Kadın hastalarda erkek hastalardan hastalığın seyri daha ılımlıdır. Şizofrenlerin kışın veya ilkbaharın başında doğmaları daha olası görülmüştür. Şizofreni her toplumda ve her sosyo-ekonomik seviye ve kültürde görülmektedir. Az gelişmiş ülkelerde hastalığın seyri daha ılımlıdır. İlaçların kullanımı, yatış sürelerinin kısalması, rehabilitasyona önem verilmesi, şizofren kişilerin evlilik ve doğurganlık oranlarında artışa yol açmıştır.
İntihar hastalar arasında yaygın ölüm sebebidir. Şizofrenik hastaların %10-15 i intiharla ölmekedir. Erkek ve kadın hastalar eşit miktarda intihara teşebbüs ederler. Tüm şizofrenik hastaların ¾ ‘ünden daha fazlası sigara içmekte %30-50’si alkol bağımlılığı tanı kriterlerine uymakta kannabis ve kokain yaygın şekilde kullanılmaktadır. Son yıllarda şizofreniyi etkileyebilen psikososyal faktörlere ilgide artış olmuştur. Şizofreninin etyolojisi (oluş sebebi bilinmemektedir) şizofreni tek bir hastalık değildir. Ve heterojen bozukluğu olan bir grup hastalığı içine almaktadır. Klinik belirtilerinin tedavi cevabının ve seyrinin değiştiği farklı alt tipleri içermektedir.
Beynin bazı alanları işe karışmakadır.(limbik sistem,frontal korteks ,bazal gangilyonlar, gibi beynin farklı alanları etkilenmektedir. Şizofreninin çok fazla depominerjik aktiviteden etkilendiği ileri sürülmektedir. A tipik denen antipsikotik ilaçların çoğu aynı zamanda serotonin üzerinden etki ettikleri için şizofreni oluşumunda serotoninin de etkisi olduğu söylenmiştir. Emosyonların kontrolündeki rolünden dolayı limbik sistemin patofizyoljik temeli ilgili olduğu var sayılmıştır. Bazal gangliyonlarla sakar yürüme tuhaf yüz hareketleri huntinton hastalığı gibi hasalıklar psikoz ile yakın şekilde ilişkili bulunmuşlardır.Günümüzde şizofreninin beyin hastalığı olduğu görüntüleme teknikleriyle ortaya konulmuştur. Bu çalışmalarda en azından bazı şizofrenik hastalarda lateral ve üçüncü ventrikül genişlemesi kortikal atrofi gösterdikleri tespit edilmiştir. Bu normal beyin dokusunun azalması şeklinde yorumlanabilir. Genetik yatkınlık şizofrenide önemli rol oynamaktadır.Yapılan aile araştırmaları ikiz çalışmaları ve evlat edilmişler üzerindeki araştırmalar. Şizofrenide katlımın rol oynadığını göstermektedir.
POPÜLASYON
Genel popülasyon %1
Şizofrenik hastanın ikiz olmayan kardeşi:%8
Bir şizofrenik ebeveyni olan çocuk:%12
Dizgot ikiz %12
İki şizofrene ebeveyn çocuğu:%40
Bir şizofrenik hastanın monozigot ikizi %47
Şizofreni bir beyin hastalığı ise seyirleri psikososyal stresle etkilenen mykart enfarktüsü ve diabet gibi başka hastalıklara benzemesi muhtemeldir. Bu yüzden şizofreniyi etkileyen psikososyal faktörlere dikkat etmek gerekir. Şizofrenide ruhsal ve organik nedenlerle libido genişlemesi narsistik düzeyde saplanıp kalmaktadır. Daha sonraki dönemlerde değişik streslerle ego ilkel düzeye geriler. Ve libido nesnelerden geri çekilerek benliğin kendisine yansıtılır. Sekonder narsizm hasta ileri derece narsistik duruma geriler.
Şizofrenide hezeyanlar, halüsinasyonlar, dağınık konuşma, katatoni, aloji (konuşma fakirleşmesi) ,avolosyon (amaca yönelik akviteleri başlatamama veya sürdürmeme), görülen belirtilerdir.
Şizofreni tipleri paranoid şizofren, hebefrenik (dağınık şizofren), katotonik şizofren,Ayırt edilemeyen şizofren, rezidüel şizofren, Basit şizofreni gibi belirtilerine göre isimlendirilmiştir.
Duygulanım bozukluğu, çağrışımlarda bozukluk, ambivalans duygular,otizm (içe kapanıklık,bilinç yönelim ve hafıza bozukluğunun olmayışı eski dönem bazı doktorların kriterlerindendir.hastanın hikayesi hastalığın tanısı için esastır. Hastanın belirtileri zamanla değişir. Hastalık belirtileri her türlü psikolojik stresle başlayabilir. Hastalık kısa zamanda gelişebileceği gibi yavaş ve sinsi olarak da gelişebilir. Hastanın görüntüsü aşırı dağınıktan hareketsizliğe kadar değişebilir. Konuşkan, ajitasyon, şiddet ve tuhaf postürler gösterebilir. Katotonik halde olabilir. Kendine bakmaz, üstü başı dağınık ve tuhaf giysiler içinde olabilir. Uygunsuz cinsel davranışlar, çıplak kalma sıktır. Davranışın aşırı dağılması şizofrenik sürecin belirtilerinden biridir. Duygulanım künt veya düz ise şizofrenide hastalığın seyrinin olumsuz olacağının belirtisidir. En sık işitme halüsinasyonları görülür.hasta ile konuşan aşağılayan komutlar veren sesler şeklinde duyabilir. Bazıları bunlardan çok rahatsız olurken bazıları için sevindirici olabilir. Bazı hastalar kendi düşündüklerinin seslerini duyarlar. Görme hallüsinasyonları da sık rastlanır. Düşüncede içerik bozukluğu olup kişinin inandığı ısrar ettiği, çağın toplumun gerçeklerine uymayan değiştirilemeyen yanlış sanrılardan oluşur. Hezeyanlar garip ve tuhaf şekilde kültüründe mantıksız ve yanlış kabul edilen olması mümkün olmayan özelliktedir .Düşmanlık hezeyanları,kıskançlık hezeyanları,Büyüklük hezeyanları, referans (üstüne alınma) hezeyanları,kıskançlık hezeyanları,somatik hezeyanlar,inkar hezeyanları, erotomanik hezeyanlar, düşünce çalınması, düşünce yayınlanması, düşünce sokulması, kontrol, düşünce okunması hezeyanı vb. görülmektedir.
İyi prognozu olan şizofrenide özellikler şöyle sıralanabilir, geç başlangıç, hızlandırıcı faktörler, akut başlangıç, iyi sosyal sexsüel ve iş hikayeleri, mizaç bozukluğu belirtileri, mizaç bozukluklarının aile hikayesi, evli olma,iyi destek sistemleri,Pozitif belirtiler.
Kötü prognozu olan şizofrenide şu özellikler vardır. Erken başlangıç, hızlandırıcı faktörün olmaması, sinsi başlangıç, kötü sosyal sexsüel ve iş hikayeleri, içe çekilme, otistik davranış, bekar, boşanmış yada yalnız olma, kötü destek sistemleri, şizofreninin aile hikayesi, negatif semptomlar, Nörolojik işaret ve semptomlar, Prinatal travma hikayesi, Üç sene içinde remisyonun olmamaması, bir çok nüksün olması, saldırgan davranış hikayesi vb.dir.
Şizofrenik kişiler genel popülasyondakine göre daha fazla adam öldürmemektedirler adam öldürmeye girişme hallüsinasyon ve hezeyanlara bağlı olarak ve ya tuhaf sebeplerden olabilir. Önceden şiddet hikayesinin olması önemli faktör olabilir. intihar eden şizofrenler boşluk duyguları, acıdan kaçma ihtiyacı hissederler veya işitsel halüsinasyonlar duyarlar. İntihar girişimi en fazla hastalığın başlangıç dönemlerinde görülür. Veya tamamen dürtüsel olarak intihar girişiminde bulunabilirler.
Abdurahman Çavdar
KAYNAKLAR:
DSM IV
Biyolojik psikiyatri :M. Emin Ceylan
Psikiyatri Temel kitabı: Emin ve Güleç
General Pskiyatr:Winokur A Amsterdam jD Oler
Psikoloji sözlüğü: Selçuk Budak
İntihar hastalar arasında yaygın ölüm sebebidir. Şizofrenik hastaların %10-15 i intiharla ölmekedir. Erkek ve kadın hastalar eşit miktarda intihara teşebbüs ederler. Tüm şizofrenik hastaların ¾ ‘ünden daha fazlası sigara içmekte %30-50’si alkol bağımlılığı tanı kriterlerine uymakta kannabis ve kokain yaygın şekilde kullanılmaktadır. Son yıllarda şizofreniyi etkileyebilen psikososyal faktörlere ilgide artış olmuştur. Şizofreninin etyolojisi (oluş sebebi bilinmemektedir) şizofreni tek bir hastalık değildir. Ve heterojen bozukluğu olan bir grup hastalığı içine almaktadır. Klinik belirtilerinin tedavi cevabının ve seyrinin değiştiği farklı alt tipleri içermektedir.
Beynin bazı alanları işe karışmakadır.(limbik sistem,frontal korteks ,bazal gangilyonlar, gibi beynin farklı alanları etkilenmektedir. Şizofreninin çok fazla depominerjik aktiviteden etkilendiği ileri sürülmektedir. A tipik denen antipsikotik ilaçların çoğu aynı zamanda serotonin üzerinden etki ettikleri için şizofreni oluşumunda serotoninin de etkisi olduğu söylenmiştir. Emosyonların kontrolündeki rolünden dolayı limbik sistemin patofizyoljik temeli ilgili olduğu var sayılmıştır. Bazal gangliyonlarla sakar yürüme tuhaf yüz hareketleri huntinton hastalığı gibi hasalıklar psikoz ile yakın şekilde ilişkili bulunmuşlardır.Günümüzde şizofreninin beyin hastalığı olduğu görüntüleme teknikleriyle ortaya konulmuştur. Bu çalışmalarda en azından bazı şizofrenik hastalarda lateral ve üçüncü ventrikül genişlemesi kortikal atrofi gösterdikleri tespit edilmiştir. Bu normal beyin dokusunun azalması şeklinde yorumlanabilir. Genetik yatkınlık şizofrenide önemli rol oynamaktadır.Yapılan aile araştırmaları ikiz çalışmaları ve evlat edilmişler üzerindeki araştırmalar. Şizofrenide katlımın rol oynadığını göstermektedir.
POPÜLASYON
Genel popülasyon %1
Şizofrenik hastanın ikiz olmayan kardeşi:%8
Bir şizofrenik ebeveyni olan çocuk:%12
Dizgot ikiz %12
İki şizofrene ebeveyn çocuğu:%40
Bir şizofrenik hastanın monozigot ikizi %47
Şizofreni bir beyin hastalığı ise seyirleri psikososyal stresle etkilenen mykart enfarktüsü ve diabet gibi başka hastalıklara benzemesi muhtemeldir. Bu yüzden şizofreniyi etkileyen psikososyal faktörlere dikkat etmek gerekir. Şizofrenide ruhsal ve organik nedenlerle libido genişlemesi narsistik düzeyde saplanıp kalmaktadır. Daha sonraki dönemlerde değişik streslerle ego ilkel düzeye geriler. Ve libido nesnelerden geri çekilerek benliğin kendisine yansıtılır. Sekonder narsizm hasta ileri derece narsistik duruma geriler.
Şizofrenide hezeyanlar, halüsinasyonlar, dağınık konuşma, katatoni, aloji (konuşma fakirleşmesi) ,avolosyon (amaca yönelik akviteleri başlatamama veya sürdürmeme), görülen belirtilerdir.
Şizofreni tipleri paranoid şizofren, hebefrenik (dağınık şizofren), katotonik şizofren,Ayırt edilemeyen şizofren, rezidüel şizofren, Basit şizofreni gibi belirtilerine göre isimlendirilmiştir.
Duygulanım bozukluğu, çağrışımlarda bozukluk, ambivalans duygular,otizm (içe kapanıklık,bilinç yönelim ve hafıza bozukluğunun olmayışı eski dönem bazı doktorların kriterlerindendir.hastanın hikayesi hastalığın tanısı için esastır. Hastanın belirtileri zamanla değişir. Hastalık belirtileri her türlü psikolojik stresle başlayabilir. Hastalık kısa zamanda gelişebileceği gibi yavaş ve sinsi olarak da gelişebilir. Hastanın görüntüsü aşırı dağınıktan hareketsizliğe kadar değişebilir. Konuşkan, ajitasyon, şiddet ve tuhaf postürler gösterebilir. Katotonik halde olabilir. Kendine bakmaz, üstü başı dağınık ve tuhaf giysiler içinde olabilir. Uygunsuz cinsel davranışlar, çıplak kalma sıktır. Davranışın aşırı dağılması şizofrenik sürecin belirtilerinden biridir. Duygulanım künt veya düz ise şizofrenide hastalığın seyrinin olumsuz olacağının belirtisidir. En sık işitme halüsinasyonları görülür.hasta ile konuşan aşağılayan komutlar veren sesler şeklinde duyabilir. Bazıları bunlardan çok rahatsız olurken bazıları için sevindirici olabilir. Bazı hastalar kendi düşündüklerinin seslerini duyarlar. Görme hallüsinasyonları da sık rastlanır. Düşüncede içerik bozukluğu olup kişinin inandığı ısrar ettiği, çağın toplumun gerçeklerine uymayan değiştirilemeyen yanlış sanrılardan oluşur. Hezeyanlar garip ve tuhaf şekilde kültüründe mantıksız ve yanlış kabul edilen olması mümkün olmayan özelliktedir .Düşmanlık hezeyanları,kıskançlık hezeyanları,Büyüklük hezeyanları, referans (üstüne alınma) hezeyanları,kıskançlık hezeyanları,somatik hezeyanlar,inkar hezeyanları, erotomanik hezeyanlar, düşünce çalınması, düşünce yayınlanması, düşünce sokulması, kontrol, düşünce okunması hezeyanı vb. görülmektedir.
İyi prognozu olan şizofrenide özellikler şöyle sıralanabilir, geç başlangıç, hızlandırıcı faktörler, akut başlangıç, iyi sosyal sexsüel ve iş hikayeleri, mizaç bozukluğu belirtileri, mizaç bozukluklarının aile hikayesi, evli olma,iyi destek sistemleri,Pozitif belirtiler.
Kötü prognozu olan şizofrenide şu özellikler vardır. Erken başlangıç, hızlandırıcı faktörün olmaması, sinsi başlangıç, kötü sosyal sexsüel ve iş hikayeleri, içe çekilme, otistik davranış, bekar, boşanmış yada yalnız olma, kötü destek sistemleri, şizofreninin aile hikayesi, negatif semptomlar, Nörolojik işaret ve semptomlar, Prinatal travma hikayesi, Üç sene içinde remisyonun olmamaması, bir çok nüksün olması, saldırgan davranış hikayesi vb.dir.
Şizofrenik kişiler genel popülasyondakine göre daha fazla adam öldürmemektedirler adam öldürmeye girişme hallüsinasyon ve hezeyanlara bağlı olarak ve ya tuhaf sebeplerden olabilir. Önceden şiddet hikayesinin olması önemli faktör olabilir. intihar eden şizofrenler boşluk duyguları, acıdan kaçma ihtiyacı hissederler veya işitsel halüsinasyonlar duyarlar. İntihar girişimi en fazla hastalığın başlangıç dönemlerinde görülür. Veya tamamen dürtüsel olarak intihar girişiminde bulunabilirler.
Abdurahman Çavdar
KAYNAKLAR:
DSM IV
Biyolojik psikiyatri :M. Emin Ceylan
Psikiyatri Temel kitabı: Emin ve Güleç
General Pskiyatr:Winokur A Amsterdam jD Oler
Psikoloji sözlüğü: Selçuk Budak
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "ŞİZOFRENİ NASIL ANLAŞILIR, ŞİZOFRENLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.