Köpek Katliamını Durdurun
Sevimli Dostlar / Bahar Akbaş
Sevimli dostlarımız büyük bir hızla zehirleme kampanyalarına kurban gidiyor.
Artık buna bir son verilsin.
Bu katliamı yapanları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Bu da yetmiyor gibi köpek dövüşleri yılın sporu ilan ediliyor.
Nasıl bir zihniyettir?
İki canlının birbirine zarar vermesi, heyecanla seyredilir mi?
Bakın ne yapılıyor...
Sıkı eğitim almış Pitbull cinsi köpekler, önce bir süre aç bırakılıyor.
Sonra iki köpek, etrafı kapatılmış küçük bir alanda karşı karşıya getiriliyor.
Ortada büyük bahisler dönüyor...
Vahşi kavga başlıyor...
Köpeklerin bir birini öldüresiye kavgası başlıyor...
Ve kan, vahşet; zafer çığlıklarıyla kutlanıyor...
Köpek İsteyenler Haydi barınağa
Havaların ısınmasıyla, yazlıkları korumak için köpek almak isteyenlerin sayısı artıyor.
Bu tür talebi olanlara, barınakları öneriyorum.
Terk edilmiş Alman kurtları, Boxerler, çoban köpekleri barınaklarda yeni sahiplerini bekliyor.
Hem bir hayvanın hayatını kurtarıp iyi bir dost ediniyorsunuz...
Hem de bir köpek sahibi oluyorsunuz.
Barınakların gezilmesini tüm hayvan seven dostlara tavsiye ediyorum.
Gidin onları sevin, besleyin, mutlu edin..
Haydi, ilk adımı atın...
Hayvanlarda Ötanazi ne kadar doğru?
Ötanazi, yani tedavisi mümkün olmayan hastalıklarda, hayvanın ağrısız bir metotla hekim tarafından öldürülmesi çok tartışılan bir konudur.
Öncelikle yaşlılık durumlarında hayvan sahiplerinin kedisine veya köpeğine bakması zorlaşır. Ancak bu durumda veteriner hekimin kesinlikle ötanaziye karşı çıkması gerekir. Birçok hayvan sahibi, veteriner hekimine bu tür isteklerle yaklaştığını biliyoruz. Yaşlılık, bir ölüm nedeni olamaz. Bunun dışında felçli kedi ve köpeğine son anlarına kadar bakan hayvan sahiplerini de tanıyoruz. Ve onları tebrik ediyoruz. Çok acı çektiren ve tedavisi imkansız olan hastalıklarda ise bu konu tartışmalıdır. Bana göre son dakikaya kadar her canlının bir şansı olmalıdır. Ama bu yaşam biçimi ıstıraba dönüşmüşse belki o zaman düşünülebilir. Ancak, bunun en son çare olması gerekir. “Ayağı kırıldı, uyutalım” diyen hayvan sahiplerine tepki vermeliyiz. Her canlı bir sorumluluktur. Ve ne yazık ki konuşamadıkları için onların fikrini alamıyoruz. Tek bildiğimiz, “Yaşam, her şeye rağmen güzeldir.”
Kısırlaştırsak mı? Kısırlaştırmasak mı?
Hayvan sahiplerinin, birçok kaynağın farklı açıklamalar yapmaları nedeniyle kısırlaştırma operasyonlarına bakış açıları farklıdır.
Öncelikle merak edilen, davranışlardaki değişikliklerdir. Kızgınlık dönemindeki davranış farklılıkları öncelikle ortadan kalkmaktadır. Kısırlaştırılmış dişiler, kısırlaştırılmamışlara göre daha iyi huylu ve eğitim almaya isteklidirler. Kısırlaştırılan kedi-köpeklerin derisinde kabuklanma, kuruma, pullanma ve kahverengi lekelenmeler meydana gelebilir. Bunun dışında kısırlaşan kedi ve köpeklerde ileriki yaşlarda idrar kaçırma problemi yaşanabilir.
Olumlu olarak da meme tümörü riskini oldukça azaltmış olursunuz. Kısırlaştırmada dikkate alınması gereken kedi ve köpeklerde kızgınlık belirtisi hiç göstermeden kısırlaştırmaktır.
Kara kış geldi...
İzmir’in havasına güvenilmez diye boşuna dememişler. Aniden bastıran soğuklar, sıcak ev ortamından, dolaştırmak için dışarı çıkardığımız sevimli dostlarımızın üşümesine neden oluyor. Kusma, burun akıntısı ve ishal, başlıca gözlenen belirtilerdir. Bu ani iklim değişikliklerinde köpeklerinizi dolaştırmak için havanın daha sıcak olduğu saatleri tercih etmeniz gerekiyor. Köpeklerinizi yıkama işini de akşam saatlerinde yapmanızda yarar var. Mutlaka köpeklerinizi saç kurutma makinesiyle kurutun. Yağmurlu havalarda sadece tuvalet ihtiyacını karşıladıktan sonra evinize alın. Herhangi bir rahatsızlık belirtisinde, mutlaka hekiminize başvurun.
Sevimli dostlarımız büyük bir hızla zehirleme kampanyalarına kurban gidiyor.
Artık buna bir son verilsin.
Bu katliamı yapanları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Bu da yetmiyor gibi köpek dövüşleri yılın sporu ilan ediliyor.
Nasıl bir zihniyettir?
İki canlının birbirine zarar vermesi, heyecanla seyredilir mi?
Bakın ne yapılıyor...
Sıkı eğitim almış Pitbull cinsi köpekler, önce bir süre aç bırakılıyor.
Sonra iki köpek, etrafı kapatılmış küçük bir alanda karşı karşıya getiriliyor.
Ortada büyük bahisler dönüyor...
Vahşi kavga başlıyor...
Köpeklerin bir birini öldüresiye kavgası başlıyor...
Ve kan, vahşet; zafer çığlıklarıyla kutlanıyor...
Köpek İsteyenler Haydi barınağa
Havaların ısınmasıyla, yazlıkları korumak için köpek almak isteyenlerin sayısı artıyor.
Bu tür talebi olanlara, barınakları öneriyorum.
Terk edilmiş Alman kurtları, Boxerler, çoban köpekleri barınaklarda yeni sahiplerini bekliyor.
Hem bir hayvanın hayatını kurtarıp iyi bir dost ediniyorsunuz...
Hem de bir köpek sahibi oluyorsunuz.
Barınakların gezilmesini tüm hayvan seven dostlara tavsiye ediyorum.
Gidin onları sevin, besleyin, mutlu edin..
Haydi, ilk adımı atın...
Hayvanlarda Ötanazi ne kadar doğru?
Ötanazi, yani tedavisi mümkün olmayan hastalıklarda, hayvanın ağrısız bir metotla hekim tarafından öldürülmesi çok tartışılan bir konudur.
Öncelikle yaşlılık durumlarında hayvan sahiplerinin kedisine veya köpeğine bakması zorlaşır. Ancak bu durumda veteriner hekimin kesinlikle ötanaziye karşı çıkması gerekir. Birçok hayvan sahibi, veteriner hekimine bu tür isteklerle yaklaştığını biliyoruz. Yaşlılık, bir ölüm nedeni olamaz. Bunun dışında felçli kedi ve köpeğine son anlarına kadar bakan hayvan sahiplerini de tanıyoruz. Ve onları tebrik ediyoruz. Çok acı çektiren ve tedavisi imkansız olan hastalıklarda ise bu konu tartışmalıdır. Bana göre son dakikaya kadar her canlının bir şansı olmalıdır. Ama bu yaşam biçimi ıstıraba dönüşmüşse belki o zaman düşünülebilir. Ancak, bunun en son çare olması gerekir. “Ayağı kırıldı, uyutalım” diyen hayvan sahiplerine tepki vermeliyiz. Her canlı bir sorumluluktur. Ve ne yazık ki konuşamadıkları için onların fikrini alamıyoruz. Tek bildiğimiz, “Yaşam, her şeye rağmen güzeldir.”
Kısırlaştırsak mı? Kısırlaştırmasak mı?
Hayvan sahiplerinin, birçok kaynağın farklı açıklamalar yapmaları nedeniyle kısırlaştırma operasyonlarına bakış açıları farklıdır.
Öncelikle merak edilen, davranışlardaki değişikliklerdir. Kızgınlık dönemindeki davranış farklılıkları öncelikle ortadan kalkmaktadır. Kısırlaştırılmış dişiler, kısırlaştırılmamışlara göre daha iyi huylu ve eğitim almaya isteklidirler. Kısırlaştırılan kedi-köpeklerin derisinde kabuklanma, kuruma, pullanma ve kahverengi lekelenmeler meydana gelebilir. Bunun dışında kısırlaşan kedi ve köpeklerde ileriki yaşlarda idrar kaçırma problemi yaşanabilir.
Olumlu olarak da meme tümörü riskini oldukça azaltmış olursunuz. Kısırlaştırmada dikkate alınması gereken kedi ve köpeklerde kızgınlık belirtisi hiç göstermeden kısırlaştırmaktır.
Kara kış geldi...
İzmir’in havasına güvenilmez diye boşuna dememişler. Aniden bastıran soğuklar, sıcak ev ortamından, dolaştırmak için dışarı çıkardığımız sevimli dostlarımızın üşümesine neden oluyor. Kusma, burun akıntısı ve ishal, başlıca gözlenen belirtilerdir. Bu ani iklim değişikliklerinde köpeklerinizi dolaştırmak için havanın daha sıcak olduğu saatleri tercih etmeniz gerekiyor. Köpeklerinizi yıkama işini de akşam saatlerinde yapmanızda yarar var. Mutlaka köpeklerinizi saç kurutma makinesiyle kurutun. Yağmurlu havalarda sadece tuvalet ihtiyacını karşıladıktan sonra evinize alın. Herhangi bir rahatsızlık belirtisinde, mutlaka hekiminize başvurun.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Köpek Katliamını Durdurun" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Vet.Hek.Bahar AKBAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Vet.Hek.Bahar AKBAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
