2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikolojik Danışmanlık Nedir, Ne Değildir ?
MAKALE #5022 © Yazan Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ | Yayın Haziran 2010 | 10,201 Okuyucu
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK NEDİR, NE DEĞİLDİR ?

Günümüzde psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmetleri çok geniş terimlerle açıklanan bir hizmet ağı haline gelmiş durumda. Doğal olarak, bu tanımlar ve bu hizmetleri sunan kişi ve kurumların yöntemleri bu hizmeti almak için başvuran kişiler için yeni ve alışılmadık. Bu durum çoğu zaman yeni, süslü ve ilgi çekici başlıklar altında hizmetlerin tanımlanarak bir ticari pazar haline getirilmesine yol açmakta.. Etik uygulamalar ve etik dışı uygulamaların halen yasalarla sınırlarının çizilmediği ülkemizde, elma ve armutları birbirinden ayırmada en büyük sorumluluk hizmeti talep eden kişilere yani danışanlara düşmekte. Bu ayrımı yapabilmenin bir yolu öncelikli olarak danışmanlık sürecinden beklentilerinizi belirlemek ve bu hizmetin size neler sunabileceği ile ilgili bilgi edinerek beklentilerinizin bu hizmete uygun olup olmadığını, neden uygun olacağını ya da neden uygun olmayacağını önceden görebilmek. Bu yazının temel amacı da psikolojik danışmanlığın ne olup ne olmadığı, size ve danışman kişiye bu süreçte ne görevler düştüğü konusunda aydınlatıcı bilgi sunabilmek.

Danışmanlık, çoğu zaman halk diliyle “konuşarak terapi” olarak adlandırılır ve asıl amacı danışanlara güvenli bir şekilde sorunlarının masaya yatırılması için uygun zaman ve mekan sağlamak, sorunlarını anlamak, anlamlandırarak çözüm yollarını keşfetmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Bu süreç tanımda da belirtildiği gibi bir 1akıl verme1 süreci değildir. Bu sebeple ilk beklentisi “bir konuda akıl almak” olan kişi için beklentilerin tekrar gözden geçirilmesi gerekir. Bu beklentiler, ilk görüşmede çoğu zaman danışmanın bunu farketmesi ile danışmanlık sürecinin ne olduğu, neden bu şekilde olması gerektiğinin ortaya konulmasıyla yeniden yapılandırılır. Danışmanlık süreci aynı zamanda bir “rehberlik süreci” de değildir. Rehberlik çoğu zaman oldukça işe yarayan bir eğitim ve yönlendirme aracıdır. Ama içeriği rehberin tek yönlü bir alışverişle bir konuda yol göstermeye çalıştığı, eğitici ve açıklayıcı bir süreçtir. Ancak danışmanlık süreci, danışan ve danışman kişinin karşılıklı bir alışveriş içinde olduğu, anlama, çözümlerin ortaya konmasına ve kişinin kendi seçimlerini yapabilme becerisinin güçlendirildiği destekleyici bir süreçtir.


Bu süreçte danışman danışan kişiye,
  • Dikkat dağıtıcı müdahalelerden uzak güvenli ve destekleyici bir görüşme ortamını sağlamak,
  • Danışan mahremiyetine saygı göstermek,
  • Danışanın, etnik kimliği, genel prensipleri ve başetme kaynaklarına saygı göstermek,
  • Yargılayıcı olmaktan kaçınmak,
  • Etiketlemekten ve bu etiketleri oluşturan kendi önyargılarını farketmek ve bunlardan kaçınmak,
  • Kişisel sınırları korumak,
  • Kesintisiz, bütünlük içinde ve güvenilir bir hizmet sunmayı garanti etmek durumundadır.
Bu hususlar dikkat edilen bir danışmanlık sürecinde, danışan kişi,
  • Değiştirilemeyecek ve geri döndürülemez durumlara uyum sağlama (ölümcül veya iyileşmeyen hastalık, ölüm ve kayıplar..)
  • Yaşamlarında değiştirmek istedikleri yönleri inceleme,
  • Kendi durumlarını başka açılardan değerlendirebilme,
  • Olumlu değişimler yaratma,,
  • Başetme yöntemlerini güçlendirme ve arttırma,
  • Potansiyellerini geliştirme,
  • Kendi sorunları için kendi çözümlerini üretebilme,
  • Düşünce, duygu ve davranışları konusunda içgörü sağlama,
  • Acı veren sırlarını güvenle ortaya koyabilme,
  • Karar verme süreçlerini güçlendirme,
  • Yaşam dönemleri ve krizleri ile baş edebilme,
  • Kişisel ve kişilerarası çatışmalarını çözümleyebilme,
  • Hedefler oluşturma ve gerçekleştirme,
  • Yaşamlarının kontrolünü alabilme konularında destek alabilirler.

Bu sürecin doğru işleyebilmesi ve en yüksek yararın sağlanabilmesi için, danışan kişinin değişme inancı ve motivasyonunun yüksek olması önemlidir. Başka birilerinin isteği ve beklentileri doğrultusunda değişmeye çalışmak, direnç ve isteksizlik yaratıp, danışman danışan işbirliğini zorlaştıracaktır. Bu sebeple beklentilerinizin gerçekte kimin beklentileri olduğunu iyi belirlemek ve kendi beklentilerimizi ortaya koyabilmek, danışmanlık sürecinden yarar sağlamada büyük önem taşır.

Neden Danışmanlık “Akıl Vermek” Değildir?

Akıl vermek çoğu zaman insanlar, olması gerekeni veya ne yapmalar gerektiğini söylemektir. Bu danışmanlığın temel prensiplerine aykırıdır. Danışmanlar, asıl olarak kişilerin bir olayla ilgili mümkün olan bütün olasılıklara bakabilmelerini sağlarlar, olması gerekene değil. Bu şekliyle danışman kontrolü ele alan kişi değil, danışan kişinin kontrolü sağlamasına yardımcı olandır.

“Bu durumla ilgili ne gibi seçeneklerin var?” , “Sen bu durumla ilgili ne yaptın veya ne yapabilirsin?” gibi sorularla danışman danışan kişiyi alternatif seçeneklere odaklamaya çalışır. Aynı zamanda bu soruları cevaplandırması, çözümde asıl sorumluluğun ve kontrolün kendisinde olduğunu danışana farkettirir.

Danışanlar özellikle kriz ve travmalar sonrasında en çok akıl almaya ihtiyaç duyarlar ve bu durumlarda sıklıkla bir danışmanın kapısını çalarlar. Böyle bir durumda gelen kişiye karşı danışmanın daha dikkatli şekilde akıl vermekten kaçınması gerekir. Çünkü travma ve kriz atlatıldıktan bir süre sonra, kişi o tavsiyenin en kötüsü olmasa da ihtiyaçlarını karşılamayan bir tavsiye olduğunu fark edebilir. Bu açıdan da danışmanın mutlak surette akıl vermekten kaçınması ve bu beklentiyi neden karşılamayacağının sebeplerini danışana iyi açıklamak durumundadır.

Akıl vermemek, çoğu zaman bu konuda büyük bir beklenti ile gelen ve karar verememenin acısı içinde kıvranan danışan karşısında en deneyimli danışmanı bile zor durumda bırakabilir. Danışan için yarar sağlayacağına ne kadar emin olunsa da, öneride bulunmak ve akıl vermek danışan kişinin kendi karar verme becerilerini güçlendirmek yerine danışmanın kararlarına inanan ve ondan karar almaya bağımlı bir danışan yaratması açısından da oldukça sakıncalıdır.

Neden Danışmanlık Bir “İkna Etme Süreci” Değildir?

Akıl vermek gibi, ikna etmeye çalışmak da danışmanlık sürecinin amacına aykırıdır. “Danışanı doğru yola getirmek” konusundaki çaba danışan kişinin kendi kararlarını alma özgürlüğüne yapılacak en etik dışı müdahalelerden biridir. Bu danışan kişinin özgüvenine büyük bir darbe indirebilir ve her yönüyle oldukça riskli ve yanlış bir uygulama olur. Danışanın üstünde baskı oluşturacak her tür müdahale krize ve kişisel ve kişilerarası çatışmalara yol açar.

Neden Danışmanlık Bir “Karşıdakini Etkileme” Yöntemi Değildir?

Bazı insanlar, başarılı bir danışmanın farkettirmeden, danışman kişiyi etkileyip yönlendirmeyi başaran kişi olduğuna inanırlar. Bu çoğunlukla yönlendirme diye tanımlanır ve bütün danışmanların bu durumdan özellikle kaçınması gerekir. Doğru uygulama ve yönlendirme arasında çoğu zaman çok ince bir sınır vardır. Yönlendirmeyi doğru uygulamadan ayıran şey çoğu zaman yönlendirmede yönlendiren kişinin yararına bir takım şeyler olmasında yatar. Seçenekleri ortaya koyma ve seçenekleri önererek yönlendirme yapma arasında da çok ince bir sınır bulunmaktadır. Yönlendirme, yönlendirilen kişi de çoğunlukla bir direnç ve öfke yaratır. Bu ince çizgileri birbirinden ayırmada işimize yaracak en önemli soru, burada kimin yararı ön planda sorusunu danışanın ve danışmanın sıklıkla sorması ve bu endişeleri ortaya koymasıdır.

Danışmanlık Becerilerini Kullanabilmek ve Danışman Olmak Arasındaki Temel Fark:

Çoğu meslek uygulayıcı işlerinin bir kısmını yürütürken danışmanlık becerilerini kullanırlar ve bunu en iyi şekilde yapabilirler. Örneğin bir doktor hastasının ağrı ile ilgili şikayetlerini oldukça iyi dinleyebilir, anlayabilir ve karşı tarafa bu aktarımı en doğru şekilde yapabilir. İyi bir dinleyici olarak bu açıdan bir danışmanlık becerini kullanmıştır. İyi bir işveren, yanında çalışan bir kişinin sorununu iyi dinleyerek, alternatif seçenekleri ortaya koyarak çözüme ulaşmasında yardımcı olabilir. Bu kişi de danışmanlık becerilerini kullanmaktadır.

Ama tüm becerilerin iyi şekilde kullanılması kişiyi bir danışman yapmaz. Danışmanlık, bütünüyle kapsamlı, süpervize edilmiş bir akademik eğitim gerektirir ve bununla birlikte bu kendini geliştirme süreci danışmanlık yapan kişi için yeni eğitimler, alandaki değişikleri takip etme ve inceleme ile hayat boyu bir uğraş gerektirir.

Danışmanlık, danışan kişi ve danışman arasında yapılan bir işbirliği kontratıdır. Bu açıdan danışman açısından büyük bir etik ve mesleki sorumluluk içerir. Bu sebeple sadece danışmanlık becerilerini iyi kullanmakla sınırlı kalmaz, bu mesleki sorumluluğun hayat boyu gelişime açık ve süreklilik halinde sürdürülmesini gerektirir.

Yararlanılan Kaynak:
Sutton&Stewart, “Learning To Councel. Develop The Skills, Insight and Knowledge To Councel Others, (2008)
Yazan
Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikolojik Danışmanlık Nedir, Ne Değildir ?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ
Uzman Psikolog
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ'un Makaleleri
► Psikolojik Danışmanlık Nedir? Psk.Nilüfer YALINÇETİN
► Psikolojik Danışmanlık Nedir? Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ
► Online Psikolojik Danışmanlık Psk.Elif DEMİRCİ
► Online (Videolu) Psikolojik Danışmanlık Psk.Dnş.Seren BELECİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Psikolojik Danışmanlık Nedir, Ne Değildir ?' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Cinsellik ve Cinsel Eğitim Haziran 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:20
Top