Aşkın Sihirli Dokunuşu
AŞKIN SİHİRLİ DOKUNUŞU…
Sevgi; şüphesiz insanoğlunu var eden ve varlığını devam ettirmesine yardımcı en temel ihtiyaçlardan birisidir. İnsan hayatı üzerinde ne denli etkili olduğunu anlamak için sadece hissetmek dahi yeterli olsa da, bunu kanıtlayacak çok fazla bilimsel araştırma söz konusudur. Bunların başında, aşık olduğumuzu ifade ettiğimiz durumlarda da harekete geçen ve bütün vücudumuzu etkisi altına alan endorfin hormonunun salgılanması gelir. Endorfin hormonu, beyinde bulunan ve hoşluk duygusunun yanı sıra ağrı kesici özelliğe de sahip bir grup proteine verilen ortak bir isimdir. Endorfinin beyindeki haz merkezleri ile ilgili olduğuna dair bir çok araştırma yapılmaktadır ve bir çoğu da bu durumu doğrular niteliktedir. Bunun yanı sıra, cinsel isteğimizdeki artışın fizyolojik sinyallerini veren kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron olarak adlandırılan hormonların da salgılanması ile birlikte insan vücudunda hissedilen haz duygusu, sevginin ve daha ileri düzeyde aşkın, hayatımızda ne denli önemli bir yere sahip olduğunun göstergesidir. Bu nedenle de aşk ve sevgi, her daim vücudumuzun en önemli fiziksel ihtiyaçlarından biri ve bize yaşam enerjisi veren en nadide duygudur.
Sevginin fizyolojik etkisinin yanı sıra psikolojik olarak da müthiş bir ağrı kesici, ayakları yerden kesen, içimizde çiçeklerin açtığı kelebeklerin uçtuğu tarifsiz duyguların yaşanmasına yardımcı büyülü bir etkisi de vardır ve bu etkinin adı da Aşktır.. Aşk, bilinenin aksine, yalnızca karşı cinsten bir bireye karşı hissedilmez, kimi zaman bir annenin çocuğuna karşı hissettiği duyguları ifade ederken, kimi zaman da bir takıma, ya da bir yaşam amacına yönelik olabilir. Yani, sevgilimizi büyük bir aşkla severken, anne babamıza veya çocuklarımıza da benzer duygular hissedebiliriz. Aşk ilerleyen süreçte, bir annenin çocuğuna hissettiği gibi koşulsuz ve beklentisiz bir biçimde içimizde gittikçe büyüyüp gelişebilir.
Sevgiyi hissetmenin yanı sıra, karşımızdaki kişiye hissettirmek de büyük keyif verir ve bunun çok çeşitli yolları vardır. Hiç beklenmedik bir anda gelen bir mektup veya telefon görüşmesi ya da küçük bir hediye, özenle hazırlanmış ve sadece size özel baş başa yiyebileceğiniz güzel bir akşam yemeği ya da sadece sevginizi ifade edeceğiniz birkaç güzel cümle... Özellikle son yıllarda modası geçmiş bir yöntem olan posta yoluyla mektup yollama, nostalji açısından etkileyici olmakla birlikte, elektronik posta veya telefon mesajından daha kalıcı ve somut olması açısından da etkileyici olabilir. Sevdiklerimize hediye alırken de aldığımız hediyenin niceliğine değil, niteliğine odaklanmamız gerekmektedir. Sevgimizi hediye etmek için pahalı ve gösterişli olmayan hediyeler de sevdiklerimizi çok mutlu etmeye yetebilir. önemli olan o hediyenin sizi ve karşınızdaki kişiyi ne denli yansıttığı ve duygusal olarak taşıdığı anlamdır. Partnerinizin hoşuna gidecek bir film dvdsinden tutun da, aşkınızı ifade etmenize yardımcı bir şiir kitabı veya ellerinizle yaptığınız bir resim veya lezzetli bir pasta... seçim sizin.
Günlük yaşamın koşturmacası içerisinde, bizim için çok önemli olsalar da kimi zaman sevdiklerimizi ihmal edebilmekteyiz. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde olduğu gibi her yıl tüm dünyada kutlanan bu ve benzeri özel günler bize, sevdiklerimiz için özel bir şeyler yapma şansı tanıyor. Bu fırsatı değerlendirmek ve sevdiklerimize kendilerini özel hissettirmek bizim elimizde.
Her gününüzün özel ve güzel olması dileğimle…
Serap Melek ÇAVUŞ KILIÇ
Aile Terapisti - Pedagog
Sevgi; şüphesiz insanoğlunu var eden ve varlığını devam ettirmesine yardımcı en temel ihtiyaçlardan birisidir. İnsan hayatı üzerinde ne denli etkili olduğunu anlamak için sadece hissetmek dahi yeterli olsa da, bunu kanıtlayacak çok fazla bilimsel araştırma söz konusudur. Bunların başında, aşık olduğumuzu ifade ettiğimiz durumlarda da harekete geçen ve bütün vücudumuzu etkisi altına alan endorfin hormonunun salgılanması gelir. Endorfin hormonu, beyinde bulunan ve hoşluk duygusunun yanı sıra ağrı kesici özelliğe de sahip bir grup proteine verilen ortak bir isimdir. Endorfinin beyindeki haz merkezleri ile ilgili olduğuna dair bir çok araştırma yapılmaktadır ve bir çoğu da bu durumu doğrular niteliktedir. Bunun yanı sıra, cinsel isteğimizdeki artışın fizyolojik sinyallerini veren kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron olarak adlandırılan hormonların da salgılanması ile birlikte insan vücudunda hissedilen haz duygusu, sevginin ve daha ileri düzeyde aşkın, hayatımızda ne denli önemli bir yere sahip olduğunun göstergesidir. Bu nedenle de aşk ve sevgi, her daim vücudumuzun en önemli fiziksel ihtiyaçlarından biri ve bize yaşam enerjisi veren en nadide duygudur.
Sevginin fizyolojik etkisinin yanı sıra psikolojik olarak da müthiş bir ağrı kesici, ayakları yerden kesen, içimizde çiçeklerin açtığı kelebeklerin uçtuğu tarifsiz duyguların yaşanmasına yardımcı büyülü bir etkisi de vardır ve bu etkinin adı da Aşktır.. Aşk, bilinenin aksine, yalnızca karşı cinsten bir bireye karşı hissedilmez, kimi zaman bir annenin çocuğuna karşı hissettiği duyguları ifade ederken, kimi zaman da bir takıma, ya da bir yaşam amacına yönelik olabilir. Yani, sevgilimizi büyük bir aşkla severken, anne babamıza veya çocuklarımıza da benzer duygular hissedebiliriz. Aşk ilerleyen süreçte, bir annenin çocuğuna hissettiği gibi koşulsuz ve beklentisiz bir biçimde içimizde gittikçe büyüyüp gelişebilir.
Sevgiyi hissetmenin yanı sıra, karşımızdaki kişiye hissettirmek de büyük keyif verir ve bunun çok çeşitli yolları vardır. Hiç beklenmedik bir anda gelen bir mektup veya telefon görüşmesi ya da küçük bir hediye, özenle hazırlanmış ve sadece size özel baş başa yiyebileceğiniz güzel bir akşam yemeği ya da sadece sevginizi ifade edeceğiniz birkaç güzel cümle... Özellikle son yıllarda modası geçmiş bir yöntem olan posta yoluyla mektup yollama, nostalji açısından etkileyici olmakla birlikte, elektronik posta veya telefon mesajından daha kalıcı ve somut olması açısından da etkileyici olabilir. Sevdiklerimize hediye alırken de aldığımız hediyenin niceliğine değil, niteliğine odaklanmamız gerekmektedir. Sevgimizi hediye etmek için pahalı ve gösterişli olmayan hediyeler de sevdiklerimizi çok mutlu etmeye yetebilir. önemli olan o hediyenin sizi ve karşınızdaki kişiyi ne denli yansıttığı ve duygusal olarak taşıdığı anlamdır. Partnerinizin hoşuna gidecek bir film dvdsinden tutun da, aşkınızı ifade etmenize yardımcı bir şiir kitabı veya ellerinizle yaptığınız bir resim veya lezzetli bir pasta... seçim sizin.
Günlük yaşamın koşturmacası içerisinde, bizim için çok önemli olsalar da kimi zaman sevdiklerimizi ihmal edebilmekteyiz. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde olduğu gibi her yıl tüm dünyada kutlanan bu ve benzeri özel günler bize, sevdiklerimiz için özel bir şeyler yapma şansı tanıyor. Bu fırsatı değerlendirmek ve sevdiklerimize kendilerini özel hissettirmek bizim elimizde.
Her gününüzün özel ve güzel olması dileğimle…
Serap Melek ÇAVUŞ KILIÇ
Aile Terapisti - Pedagog
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aşkın Sihirli Dokunuşu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı S.Melek ÇAVUŞ KILIÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak S.Melek ÇAVUŞ KILIÇ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
sevgi, 14 şubat, aşkın fizyolojisi, aşk duygusu, endorfin, aşkın sihri, sevginin sihri, aşkın hissettirdikleri, sevginin hissettirdikleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
