2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kadına Yönelik Şiddet
MAKALE #7751 © Yazan Psk.Burcu TÜRK | Yayın Kasım 2011 | 8,550 Okuyucu
Tahminlere göre kadınların % 20-30’u yaşamlarının herhangi bir döneminde eşi/partneri tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete uğramaktadır (Mehra, 2004). Gelişmekte olan ülkelerde kadınların yarısından fazlasının eşi/partneri tarafından fiziksel şiddete uğradıkları belirtilmiştir. Bu oran Hindistan’da % 45, Filipinler’de % 47,2 ve Kenya’da % 52’dir (United Nations Educational Scientific and Cultural Organization, 2000). Türkiye’de yapılan çalışmalarda ise, kadınların %26-58’nin fiziksel şiddete uğradığı, kadının aile içinde her türlü şiddete (dövülme, küçümsenme, istismar, tecavüz) maruz kaldığı bulunmuştur (Kocacık ve Doğan, 2006; T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, 2008).

Brezilya’da yapılan bir çalışmaya göre; aile içinde yaşanan şiddetin % 55’i duygusal, % 38’i fiziksel şiddettir (Kronbauer & Meneghel, 2005). Çin’de yapılan bir çalışmada aile içi şiddet görülme sıklığı % 22,6’dır (Wu, Guo & Qu, 2005). Hindistan’da yapılan bir çalışmada ise kadınların % 24’ü evlilik süresince kocaları tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir (Jain, Sanon, Sadowski & Hunter, 2004).

Güney Afrika’da yapılan bir diğer çalışmada, ev içi şiddetin kültürel olarak kabul gören bir davranış olduğunu söyleyenlerin oranı % 58’dir ve bunu kişisel olarak kabul edenlerin sıklığı ise % 34’dür. Bu oranlar bölgelere göre daha da artabilmektedir. İran’da yapılan bir çalışmada rapor edilen sonuçlar da ekonomik etmenlerin yaygın ev içi şiddete (bir yıl içinde % 38) yol açtığı şeklindedir (Ghazizadeh, 2002).

İngiltere’ de eş şiddeti, cinayetlerden yaklaşık olarak beşte birinin nedenidir, aile içi şiddet her hafta iki kadının ölümüne sebep olmakta ve aile içi cinayetler tüm cinayetlerin %35’ini oluşturmaktadır (Richards, 2003).

Bolu’da yapılan kesitsel bir çalışmada, ev kadınları arasında açıklanan fiziksel şiddet prevalansı % 41,4, duygusal şiddet % 25,9, cinsel şiddet % 8,6, herhangi bir kontrol edici davranış % 77,6 ve hayatının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete uğrama oranı %50.9 olarak saptanmıştır (Mayda ve Akkuş, 2003).

Gölge ve arkadaşlarının (2000) çalışmasında kadınların % 30’unun, erkeklerin % 6’sının eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kaldıkları, kadınların % 3’ünün, erkeklerin % 28’inin eşlerine fiziksel şiddet uyguladıkları saptanmıştır (Gölge, Gökdoğan, Cantürk, Saflan, Çöloğlu ve Yavuz, 2000).

Doğanavşargil ve Sertöz’ ün (2007) iki kuşağı geriye dönük inceledikleri araştırmalarında, 104 evli kadın hastada evlilikte fiziksel şiddetin yaşam boyu prevalansı % 62 olarak bulunmuştur. 59 hasta yalnızca eşinden şiddet gördüğünü, 3 hasta eşine karşılık verdiğini ve karşılıklı şiddet uyguladıklarını bildirmiştir. Hastaların % 14,5’inin haftada birden sık, % 25,8’inin ayda birden sık, % 45,2’sinin yılda birden sık fiziksel şiddete maruz kaldığı belirlenmiştir. Eşlerinden şiddet gören 62 kadın hastanın % 88,7’si elle fiziksel şiddet, % 11,3’ü odun sopa, maşa gibi cisimlerle şiddet görmüşlerdir.

Kadına Yönelik Şiddetin Türleri

Kadına yönelik şiddet, uygulanışı ve şiddetin uygulandığı kişiler dikkate alındığında farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Uygulanışına göre: Fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddetten söz edilebilir.

1. Fiziksel Şiddet

Tokat atmak, tekmelemek, yumruklamak, hırpalamak, kolunu bükmek, boğazını sıkmak, bağlamak, saçını çekmek, kesici veya vurucu aletlerle yaralamak, kezzap veya kaynar suyla yakmak, vücudunda sigara söndürmek, ellerini ayaklarını ezmek, sakat bırakmak, işkence yapmak, sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olarak bedensel zarar görmesine neden olmak gibi eylemler fiziksel şiddettir.

Kadına yönelik fiziksel şiddetin en ağır biçimlerinden biri, töre/namus bahanesiyle kadına uygulanan şiddettir. Kadının giydiği kıyafet, gittiği yer, yabancı kişilerle konuşması, evlilik dışı ilişkisinin olması, evlilik dışı hamile kalması, bakire olmaması, ailenin ya da akrabalarının uygun gördüğü kişi ile evlenmek istememesi, boşanması gibi bahanelerle kadına eşi ya da akrabaları tarafından şiddet uygulanması ya da öldürülmesi töre/namus bahanesiyle kadına uygulanan şiddettir. Ne yazık ki, bu suçun işlenmesine eş ya da kadın akrabalar karar verebilmektedir. Töre/namus bahanesiyle kadına uygulanan şiddet yasalarımıza göre suçtur ve cezalandırılmaktadır.

2. Psikolojik Şiddet


Bağırmak, korkutmak, küfür etmek, tehdit etmek, hakaret etmek, ailesiyle akrabalarıyla, komşularıyla, arkadaşlarıyla ya da başkalarıyla görüştürmemek, eve kapatmak, küçük düşürmek, çocuklarından uzaklaştırmak, kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, başka kadınlarla kıyaslamak, kadının nasıl giyineceği, nereye gideceği, kimlerle görüşeceği konusunda baskı yapmak, kadının kendini geliştirmesine engel olmak gibi eylemler psikolojik şiddettir.

3. Cinsel Şiddet

Evli olduğu kişi bile olsa kadını istemediği yerde, istemediği zamanda ve istemediği biçimlerde cinsel ilişkiye zorlamak (tecavüz), başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel organlara zarar vermek, çocuk doğurmaya ya da doğurmamaya, kürtaja, enseste (akrabalar arası cinsel taciz ve tecavüz), fuhuşa zorlamak, zorla evlendirmek, telefonla-mektupla ya da sözlü olarak cinsel içerikli rahatsızlık verici davranışlarda bulunmak gibi eylemler cinsel şiddettir.

4. Ekonomik Şiddet

Para vermemek veya kısıtlı para vermek, ailenin tasarrufları, gelir ve giderleri konusunda bilgi vermemek, kadının mallarını ve diğer gelirlerini elinden almak, çalışmasına izin vermemek, istemediği işte zorla çalıştırmak, çalışıyorsa iş hayatını olumsuz etkileyecek kısıtlamalar getirmek, aileyi ilgilendiren ekonomik konularda kadının fikrini almadan tek başına karar vermek gibi eylemler ekonomik şiddettir (T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, 2008).

Şiddete Maruz Kalan Kadınların Özellikleri

Birlikte olduğu erkeğin kadına uyguladığı şiddet yaş, sosyoekonomik durum, din, etnik kökenden etkilenmemektedir. Ancak gebelik, bekarlık ve boşanmış olmak veya eşinden ayrı yaşamak kadının şiddet görme riskini artırmaktadır. Şiddet gören kadın duygusal acıdan katı bir aile ortamında pasif olmaya yöneltilmiştir, sosyal açıdan yalnızdır, şiddetin bütün ailelerde olduğuna inanmaktadır, saldırganın davranışlarından kendini sorumlu tutmaktadır, onun bir gün değişeceğine dair inancını hiç kaybetmez, bu nedenle itaatkardır, özbenlik saygısı az ve bağımlı kişilik özelliği olan bu kadınlar, oldukça ciddi fizyolojik ve psikolojik sorunları olmasına karşılık, yaşadıkları şiddeti inkar etme eğilimindedir, aile içi ve çevresindeki rolü gelenekselcidir (Lowdermilk, Perry & Bobak, 2000 )

Şiddetin Kadın Sağlığı Üzerine Etkileri


Kadına yönelik şiddet kadın sağlığını olumsuz etkilemekte, bütün sağlık sistemleri üzerinde global bir yük oluşturmaktadır,. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre şiddet gören kadınların sağlık harcamaları 2.5 kat, sağlık kuruluşlarına başvurusu ise 2 kat artmış olarak bulunmuştur (Violence Against Women, 1996).

Sadece kadın olmaları nedeniyle uğradıkları şiddet nedeniyle üreme çağındaki kadınların sağlıklı yaşanacak yıllarının %5-%16'sını kaybettikleri belirtilmektedir. Şiddet sadece bir sağlık sorunu değil aynı zamanda sağlığı olumsuz etkileyen bir risk faktörü olarak da ele alınmaktadır. Kadına yönelik şiddet kesi, kırık, iç organ yaralanmaları, organ kayıpları, kalıcı sakatlıklarla, istenmeyen gebeliklere, HIV dahil cinsel yolla bulaşan hastalıklara, PID ve düşüklere neden olabilmektedir. Ayrıca şiddet gören kadınlarda kronik pelvik ağrı,astma ve baş ağrıları sık görülen sağlık sorunlarıdır. Şiddet gören kadınlarda madde kötüye kullanımı, korunmasız cinsel ilişkide bulunma gibi kendine zarar verici davranışlar sik rastlanmaktadır. Şiddet gören kadınlarda depresyon, korku, anksiyete, azalmış özbenlik saygısı, cinsel işlevlerde bozukluklar,yeme problemleri , obsesif-kompulsif davranış bozukluklarıyla, post travmatik stres bozukluğu gibi ruhsal sorunlar da sık görülmektedir (Violence Against Women, 1996).

Şiddet kadını intihara sürükleyebilmekte, cinayete kurban gitmesine neden olabilmektedir. Ayrıca şiddet, anne ölümlerini arttırmakta, HIV/AIDS'in yayılmasına neden olabilmektedir.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Kadına Yönelik Şiddet Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Kadına Yönelik Şiddet Psk.Gökçe ÇAKIR ŞAHAN
► Kadına Yönelik Şiddet Nedir? Psk.Furkan YAVUZ
► Kadına Yönelik Cinsel Şiddet Psk.Cengiz TÜRKMEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kadına Yönelik Şiddet' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:54
Top