2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Korkmadan Gülümsemek İçin Yapılması Gerekenler…
MAKALE #9419 © Yazan Prof.Dr.Dt. Tosun TOSUN | Yayın Ağustos 2012 | 4,331 Okuyucu
Diştaşı tek başına zarar vermez. Fakat temizlenmediği taktirde ağızda oluşan bakterilerin daha sıkı tutunmasını sağlar. Bu durumda dişetinde iltihaplanma ve enfeksiyona yol açar. Dişetinde kanamaya, dişeti çekilmesine ve kemik kaybına dahi neden olur. Ayrıca bakterilerin çoğalması ile yaydıkları sülfürik gazlar, ağız kokusuna neden olur. Çoğalan bakteriler dişler üzerinde film tabakası oluşturur. Bu tabakayı fırçalayarak temizlemezseniz; diştaşı oluşumuna zemin hazırlarsınız. Bu da dişlerinizde leke ve renk değişikliğine neden olur. Böylece gülmeye bile çekinirsiniz. Estetik açıdan da görüntüsü size rahatsızlık verir.

Yemek yemek, nefes almak kadar hayati bir fonksiyonumuzdur ve bu işlemin büyük bir kısmını ağızda gerçekleştiriyoruz. Dolayısı ile dişlerimiz sahip olduğumuz en önemli organlarımız arasında yer alıyorlar. Dişlerimizin günlük bakımı, onları yaşam boyu kullanabilmemizin basit ve en kolay yöntemidir.

Diş fırçalamak, temelde diş ve kök yüzeyleri üzerine yapışan "bakteri plağı"nı mekanik olarak ortamdan uzaklaştırmayı hedefleyen bir hijyen biçimidir. Burada en büyük pay "diş fırçası"na düşmektedir. İdeal olan orta sertlikte, kıl uçları mikroskopik olarak yuvarlatılmış-mineyi çizmeyen fırçaları "kuru" olarak kullanmaktır. Bu nedenle kullanım sonrası kuruması için yeterli zamanı vermek adına her öğün için ayrı bir diş fırçası kullanılması, yani kişinin aynı anda 3 adet diş fırçasına sahip olması önerilir. Diş macunlarının mekanik temizleme olan diş fırçalamaya çok büyük katkıları yoktur. Ancak florür içermeleri sebebi ile mine dokusundaki hasarları onarmaları açısından, mikroabraziv partiküller içermeleri açısından bakteri plağını uzaklaştırmaya katkıları vardır. Sonuçta yeterli özeliklere sahip herhangi bir marka diş fırçası ve diş macunu kullanılabilir.


Ülkemizde diş fırçaları ile ilgili en ilginç veri iki kişiye bir diş fırçasının düşüyor olmasıdır. Bu durum halkımızın paylaşımcılığı ve dayanışması ile açıklanabilir. Ama latife bir yana tüketim sayılarındaki azlık ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermediğimizi göstermektedir. Yıllık fırça satışı 50 milyon adet cıvarındadır ki bu da nüfusun %29’unun diş fırçası sahibi olmadığını göstermektedir. Maalesef satılan diş fırçalarının bir kısmı kaçak yollarla ülkemize geldiği ve sağlık açısından yetersiz-kontrolsüz ürünler oldukları için tüketicilere marka hassasiyeti tavsiye edilmektedir. Türkye’de kişi başına düşen diş macunu tüketimi 2010 yılında 132gr olup, bu AB ülkelerinde ortalama 300gr’dır. 2009'da yaklaşık bir milyon kutu diş ipi satılmıştır. Türkiye’de 35 yaş üstü nüfusun sadece dörtte birinin hiç çürüğü yoktur. Yine bu yaş üzerindekilerin %90’ı en az bir dişini kaybetmiştir. 65 yaş üstü nüfusumuzun yarısı tam dişsizdir. Avrupa’da diş hekimine gitme sayısı yılda 5 kez iken ülkemizde bir defadan azdır (0.9’dur).


Sindirim sisteminin başlangıcını oluşturan ağız içersinde milyonlarca bakteri yaşar. Bakterilerin sayısı normalin üzerine çıktığında diş çürümeleri veya dişeti hastalıklarına yol açarlar. Bu sebeple düzenli olarak diş fırçalama yaparak bakteri sayısını kontrol altında tutmamız gereklidir. Diş fırçalamak, temelde diş ve kök yüzeyleri üzerine yapışan "bakteri plağı"nı mekanik olarak ortamdan uzaklaştırmayı hedefleyen bir hijyen biçimidir. Burada en büyük pay "diş fırçası"na düşmektedir. İdeal olan orta sertlikte, kıl uçları mikroskopik olarak yuvarlatılmış-mineyi çizmeyen fırçaları "kuru" olarak kullanmaktır. Bu nedenle kullanım sonrası kuruması için yeterli zamanı vermek adına her öğün için ayrı bir diş fırçası kullanılması, yani kişinin aynı anda 3 adet diş fırçasına sahip olması önerilir. Diş macunlarının mekanik temizleme olan diş fırçalamaya çok büyük katkıları yoktur. Ancak florür içermeleri sebebi ile mine dokusundaki hasarları onarmaları ve ilaveten mikroabraziv partiküller içermeleri açısından bakteri plağını uzaklaştırmaya katkıları vardır. Bu amaçla yeterli özeliklere sahip herhangi bir marka diş fırçası ve diş macunu kullanılabilir. Sonuçta sağlıklı dişlere sahip olmanın yolu günde 2 kez düzenli olarak diş fırçalamaktan geçer.


Hem estetik görünüş hem de sağlığınız açısından diştaşı temizliğini ihmal etmeyin. Diştaşı, dişeti iltihabı ile başlayan birçok dişeti hastalıklarına da neden olur.
Estetik açıdan sizi rahatsız eden çapraşık dişler de; estetik olmayan görüntünün yanı sıra diştaşı temizliğinde de güçlükler yaratabilir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLEN

1. Periodontal Tedaviniz için uzman bir periodontolog ya da periodontoloji uygulamalarını gerçekleştiren bir pratisyen diş hekimi tercih edin,
2. Diş fırçalama süresinin en az 2 dakika olmasına dikkat edin,
3. Lazerle diştaşı temizliği olmaz, lazer diş bakımında yardımcı bir cihazdır,
4. Diştaşı temizliğinde sonik, ultrasonik cihazlar ve el aletleri kullanılır,
5. Aşırı korkunuz yoksa diştaşı temizliğinde anesteziyi tercih etmeyin,
6. Aşırı korku varsa “bilinçli sedasyonu” tercih edin.

Doğru diş fırçalamak için:
Her öğün sonrası kuru bir diş fırçası ile, su ile ıslatmadan, florlu diş macunu uygulayarak, iki dakika süre ile; diş ve dişeti birleşimi üzerinde, fırça uçları 45 derecelik açı ile dişeti oluğuna doğru yerleştirilen fırçayı oval-dairesel minik titreşim hareketleri ile uygulama yaptıktan sonra dişetinden dişe doğru (kırmızıdan beyaza) süpürme hareketi yapılmalı, daha sonra mine yüzeyleri dairesel hareketler ile her yönden süpürülmelidir. Bu fırçalama işlemleri alt ve üst çenelerde, ön, yan ve arka dişler için eşit sürelerde uygulanmalıdır. Ardından dil sırtı geriden öne doğru süpürme hareketi ile temizlenmelidir.

DİŞTAŞI TEMİZLİĞİ SONRASI

1. Rutin diş muayenelerinizi ihmal etmeyin,
2. Diştaşı temizliğiniz sonrası bir-iki gün ağızda hafif uyuşukluk, çok az ağrı olması normaldir,
3. İyileşme süresini hızlandırma için dişlerinizi aşırı sert fırçalamayın,
4. Yatay hareketler yapmayın,
5. Flor açısından zengin diş macunu kullanın,
6. Adaçayı ile gargara yapın,
7. İlk 24 saat; kırmızı şarap, asitli-gazlı içecekler, kahve, taze meyveler, meyve suları, sigara, tüm hazır soslar’dan kaçının
8. İlk 24 saat; süt, yoğurt, peynir, su, soda, çay, yumurta, sakatat, deniz mahsülleri tüketmeye özen gösterin.
9. Çalkalama/Gargara: Tüm yeşil yapraklı bitkiler flordan zengin oldukları için başta adaçayı olmak üzere bitki çaylarının içilmesi veya gargara yapılması yararlıdır. Hazırlanması: 2-3 tatlı kaşığı kurutulmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. Kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.

Sağlıklı dişler nasıl görünür?


Dişlerimiz vücudumuzun en önemli fonksiyonlarından olan "sindirim"in vazgeçilmez unsurları olup, "sağlıklı dişler" görünüm itibarı ile leke-çürük içermeyen, çevresindeki dişetinin açık pembe renkte olması ile karakterizedirler.


Nasıl fırçalamak doğrudur?


Diş fırçalama ile ilgili olarak çeşitli teknikler mevcut olup bunlar arasında dünyada en yaygın olarak önerileni "modifiye Brass tekniği" adı ile bilinen ve kuru bir diş fırçasına erişkinlerde fırça boyu kadar, iki yaşından büyük çocuklarda bir mercimek tanesi kadar diş macunu ilavesi ile, fırçanın diş-dişeti birleşim hattına, fırça kılları dişeti oluğuna girecek şekilde 45 derce açı ile yerleştirilip küçük dairesel hareketler uygulanması ve takibinde dişetinden diş yüzeyine doğru süpürme hareketinin yapılmasını içerir. Bu işlem dil ve damak yüzeylerinde de benzer şekilde yapılıp, çiğneme yüzeylerinde ise sadece yuvarlak-dairesel hareketler yapılmalıdır. Toplam uygulama süresi iki dakikadan az olmamalı, günde en az iki kez öğünlerden yarım saat-bir saat sonra dişler fırçalanmalıdır.


Dişleri beyaz tutmanın en kolay yolu nedir?


Dişleri beyaz-lekesiz tutmanın en kolay yolu düzenli fırçalamaktır. Ayrıca sigara, kahve ve çay tüketiminin olmaması da dişlerde leke oluşmasını engelleyici önlemlerdir.


Lekeli dişler için neler yapılabilir?


Var olan başlangıç lekelerini çıkartmak için diş macununa az miktarda karbonat tozu katılarak fırçalanabilir. Ancak bu işlemin aşındırıcı etkisi olduğundan sık aralıklarla yapılmamalıdır. Yerleşik lekelerin çıkartılması için ise diş hekiminin yapacağı profesyonel temizlik-detertraj gereklidir. Buna ilaveten, dişlerin rengi açılmak isteniyorsa "diş beyazlatma" işlemi uygulanabilir.


Dişleri daha genç, daha sağlıklı ve güzel göstermek için hangi teknikler uygulanıyor?


Dişler çevre dokuları olan dişetleri ve dudaklar ile bir görüntü bütünlüğü oluşturdukları için, daha güzel bir görüntü oluşturulması da bu dokuların harmonik bir uyum içersinde olmalarına bağlıdır. Harmoninin olmadığı durumlarda "gülüş tasarımı" adı verilen düzenlemeler ile daha genç, sağlıklı ve güzel efektler elde edilebilir. Gülüş tasarımı uygulamalarında cerrahi yöntemler, laser uygulamaları, botox, dermal fillerler ve lamina ya da zirkonyum oksit- aluminyum oksit kuronlar kombine olarak kullanılmaktadır.


Cilalamanın, beyazlatmanın alternatifi var mıdır?


Cilalanma veya beyazlatma ile yeterli-arzu edilen sonuçların alınamayacağı çok koyu dişler, çapraşık dişler, formu-şekli bozuk dişlerin varlığında laminalar veya kuronlar ile dişlerin şekil ve renklerinde değişikliğe gidilebilir.


İnsanların dişlerine baktığınızda o insanla ilgili neler söyleyebilirsiniz? (Mesela nörotik biri olduğunu dişlerini fazla sıktığından anlamak gibi)


Kişilerin diş yapılarını incelediğimizde yaşamsal alışkanlıkları, kişilik yapıları ve sosyo-kültürel etkileşimleri ile ilgili bir çok ipucunu yakalayabiliriz. Örneğin dişlerin çiğneme yüzeylerinde düzleşmiş aşınmalarla birlikte dişler birbirine kenetlendiğinde anahtar-kilit ilişkisinde olduğu gibi tam temas yüzeyleri var ise bu kişinin diş sıkma-gıcırdatma alışkanlığı bulunduğu (bruksizm) ve stres altında olduğunun bir göstergesidir. Bruksizmi olan bir çok vakada ayrıca yanak kasları çok çalştığı için yüzün 1/3 alt kısmında enine bir genişleme gözlemlenebilir. Bir başka örnek, dişlerin ön yüzeylerinde ondule parlak çukurlaşmalar, diş renginde sarı-turuncuya çalan koyulaşmalar ve diş uölarında şeffaflık artışı var ise o kişide asit erozyonu bulunduğu ve beslenme alışkanlıkları itibarı ile asitli gıdaları tercih ettiği anlaşılır.


Son çalışmalar diş plaklarıyla kalp sorunları arasında bir bağlantı olduğunu söylüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?


Diş-dişeti sağlığı ile kardio-vasküler hastalıklar arasında bağlantı kanıtlanmış bir ilişkidir. Son dönemde bakteri plağında bulunan mikroorganizmaların bakteriyel endokardit ve mitral stenoz vakarında başlatıcı etken olduğunu gösteren yayınlar yapılmıştır. Özellikle kalp kapakçıklarındaki bozukluklarda ağızdaki enfeksiyon kaynaklarının büyük riskleri vardır. Ağız kaynaklı enfeksiyonların en büyük mahsuru bu tip komplikasyonların kişilerce geç fark edilmesi, bu zaman zarfında da kalp ve damarlarda tahribatın başlamış olmasıdır. Bu açıdan rutin diş hekimi muayenelerinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Yılda iki kez yaptırılacak diş hekimi kontrolleri bu tip risklerin ortadan kaldırılması için yeterlidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Korkmadan Gülümsemek İçin Yapılması Gerekenler…" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Dt. Tosun TOSUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Dt. Tosun TOSUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Dt. Tosun TOSUN'un Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Korkmadan Gülümsemek İçin Yapılması Gerekenler…' başlığıyla benzeşen toplam 99 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:27
Top