KAYGI SINAV ÇOCUKLARIMIZ
Yaklaşan bir sınav öncesi kaygı demeden olmaz dedik..
Aileler olarak hayat pınarı çocuklarımızı özenle yetiştirme telaşında, daha iyi bir eğitim (?) almaları için sınavlara girip çıkmalarını beklerken buluyoruz kendimizi..Neler yaşanmıyor ki bu süreçte?
Yaşamak için” öğrenme” kaçınılmazdır. Yaşamdaki tüm davranışlarımızın uyumu öğrenme ile gelişir bilgi becerilerdeki uyumumuzdur.
“Öğrenme” işini yaparken, “Neleri öğrenmeliyiz?” üzerinde dururuz daha çok, “NASIL öĞRENMELİYİZ?” yerine..Tıpkı KAYGI konusunda yaptığımız gibi. “Kaygıyı nasıl azaltırız?” diye kafa yorarız da “Neler kaygıya neden olur ?” düşünmeyiz fazlaca..
Oysa sebepleri ortadan kaldırmak yerine sonuçları ortadan kaldırmak daha zor değil midir ?!!
Bu sebeple ben kolayı tercih edecek ve özellikle sınavlarda öğrencilerin kaygı nedenlerinin birkaçı üzerinde duracağım:
–öğrencinin etkin öğrenme formasyonunu (yani bütün olarak sorumlu olduğu dersin konunun )kazanmamış olması; nasıl ve ne çalışacağını organize edememiş olması,
–bilinçaltı korkular ; kişinin de bilincinde olmadığı ancak bilinç altında yer alan, aile beklentisine cevap verememek, yetersizlik duygusu,başkalarına karşı sorumluluğu yerine getirememe korkusu ,
–rekabet ; önceki sınav sonuçları referans olur daha üst bir başarı beklentisi ve başkalarına karşı daha iyi olma beklentisi,bunu çoğunlukla çevresel etkenlerin pekiştirmesi,
–Hedef yoksunluğu ya da gerçekçi hedef belirlememiş olmak; neden öğrenmesi, neden sınavda başarılı (?) olması gerektiğini bilememesi,
–Kapasite üstü hedef seçmiş olmak; birinci de ,ikinci de üçüncü de “bir” kişidir..herkesin buraya girmeyeceği kesin:)herkesin yapabilecekleri sınırlıdır ve bunun farkında olmak kontrolü ele almış olmak demektir,
–Duyguları kontrolü bilmemek;öfke, üzüntü heyecan durumlarında ne yapacağını bilememesi,
–başarısızlık korkusu; hep başarıyı yaşamış kişinin böyle bir durumu normal karşılama bilgisinin olmaması.
AZ KAYGI BAŞARIYI ARTIRIR ÇOK KAYGI İSE BAŞARISIZLIĞA NEDEN OLUR
Hiç kaygının olmaması durumu çok tercih edilen bir durum değildir..İşe yetişme kaygınız olmazsa vakit ayarlamasına gerek duymazsınız..Kilo alma kaygınız olmazsa yemeklerin kalorisine bakmazsınız..Sınırlı miktardaki kaygı koruyucu, güdüleyicidir.En iyi öğrenmeler az kaygı durumunun olduğu, güdülenmiş durumlarda gerçekleşir.Ancak kaygı grafiğimiz ne zaman ki yukarı çıkar ; başlar karın ağrısı, baş ağrısı , ağız kuruluğu, aşırı terleme…Ve bu durum yaptığımız iş ne ise -sınav ise sınav -ile ilgili çoğu gerçekçi olmayan durum beklentilerine sürükler..Ya sınavda kaydırırsam? Ya sınava yetişemezsem? Ya ………………..?

Kaygı hissedildiğinde ne yapılabilir?
iLK YAPILACAK ŞEY KAYGININ SIFIR OLMASINI BEKLEMEMEKTİR..
Çocuğunuz kaygı cümleleri kurduğunda, aşağıdaki tarzda cümleleri ona söylemeniz , rahatlamalarını ve kaygıyı azaltmalarını sağlayacaktır..
– Evet heyecanlanacaksın (Dur ve nefes egzersizini yap.İmaje et -gözlerini kapa ,seni rahatlatacak bir görüntü hayal et .)
– Evet kaydırabilirsin (en fazla bir kaç sorukaydırırsın, farkettiğinde silersin)
– Evet gecikebilirsin ( ama gecikmemen için daha erken kalkıp yola çıkacağız, ben de saatimi kuracağım.)
– Evet sınavda kusabilirsin /başın dönebilir/gözün kararabilir( görevli kişi sana yardımda bulunacaktır, daha da kötü hissedersen bırakırsın sınavı.)
Ve ; “hiçbir şey senden daha önemli değil…” cümlesini kim duyduğunda rahatlamaz ki?!!
Evet ANNELERİMİZ BABALARIMIZ, evet kaygılanacaksınız ama biraz kaygı için kaygılanmayın..Keyifli sınavlarınız olsun..