Antijenlere (bakteriler, yabancı maddeler gibi) karşı oluşan bağışıklık yanıtında rol oynayan proteinleri kodlayan bazı genler aynı zamanda Çölyak hastalığı ile de ilişkilidir.
Çölyak hastalığı, buğday, çavdar arpa ve diğer tahıllarda bulunan gliadin ve glutinin proteinlerinden oluşan glutene karşı bağırsakların aşırı tepki vermesi, yani glütene karşı intoleransın olmasıdır. Bu hastalıkta rol oynayan genlerin analizi bu hastalığa yatkınlığınız olup olmadığı konusunda fikir verebilir.
Genetik analiz sonuçlarınız Çölyak hastalığına kısmi bir yatkınlığınız olabileceğini göstermektedir. Bilimsel literatüre göre sizin genetik yapınıza sahip insanlar arasında 33 kişiden birinde Çölyak hastalığı gelişebilmektedir. Ülkemizde toplum ortalaması ise 1000 kişide 10'dur.

Çölyak hastalığına genetik yatkınlık diğer otoimmün hastalıklara yatkınlığınızı da kısmen artırmaktadır. Bu hastalıklar arasında Tip 1 diyabet, eklem romatizması (romatoid artrit) ve bazı tiroit hastalıkları (tiroidit) bulunmaktadır. Tek başına genetik yapı ele alındığında yatkınlıktaki artış oldukça düşüktür. Ancak ailede birinci derecede bir yakınınızda (kardeş, anne, baba, çocuklar) bu hastalıklardan biri varsa riskiniz daha belirgin olmaktadır.
Pozitif genetik analiz sonuçları Çölyak hastalığına kesinlikle yakalanacağınız anlamına gelmez. Bu konunun öncelikle diyetisyeniniz ve gerekirse doktorunuz tarafından değerlendirilmesi ve hastalık varsa tanı konması gerekir. Bu nedenle, doktorunuz tarafından Çölyak hastalığı tanısı konmadan, sadece genetik analiz sonuçlarına dayanarak glutenli gıdalardan kaçınmanız önerilmez.

İstanbul Bahçeşehir Merve Diyet Beslenme Danışma Merkezi Kurucu Diyetisyeni Merve Kalelioğlu Sağlıklı Günler Diler...