2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Öğrenme Güçlüğü
MAKALE #13855 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR | Yayın Aralık 2014 | 1,759 Okuyucu
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Öğrenme; bilginin kazanılması olarak tanımlanabilir. Çevreden ve bireyin kendisinden kaynaklanabilen öğrenme güçlükleri ise bilgi kazanılırken öğrenmede güçlükle karşılaşılması uğraması ile ortaya çıkan sorunlardır. Bireysel nedenler arasında zihinsel özürler, gelişimsel bozukluklar, duyusal özürler, duygusal sorunlar, kronik hastalıklar, nörolojik özürler, ortopedik özürler, dikkat eksikliği, hiperaktivite, disleksi sayılabilir. Çevreden kaynaklanan nedenler ise aile içi çatışmalar, tutarsız bakım veren-çocuk ilişkisi, okul değişimi, kardeş doğumu, ekonomik ve sosyal yetersizlikler, olarak sıralayabiliriz.

Öğrenme sorunları da pek çok sorun ya da hastalık gibi çok erken fark edilebilir. Öğrenme sorunlarını erken yaşta tanımada ve müdahalede, okul öncesi eğitim veren kurumlarda çalışan eğitimcilerin ve çocuk doktorlarının çok önemli rolleri vardır. Unutmamak gerekir ki öğrenmede gelişimsel evrelerin oldukça önemli yeri vardır.

Piaget, bütün çocukların algılamadan simgesel öğrenmeye doğru bazı belirli sıralı basamaklardan geçerek öğrendiğinin üzerinde durmuştur. Örneğin seslerin üretimi ilerideki okuma becerileri için önemli bir ilk basamaktır. Bu nedenle öğrenme güçlüklerini tanıyabilmek ve anlayabilmek için öğrenmenin gelişim aşamalarını iyi bilmek gerekmektedir.
Öğrenme, Piaget’nin kuramına dayanarak 5 gelişimsel aşama olarak ele alınabilir:
1.Algısal Öğrenme Aşaması:
Duyma, tat, koklama, dokunma-hareket, ve görme duyularının kullanımını içerir. Uyaranlara uygun tepkide bulunabilmek bu dönemde öğrenilir.

2.Ayırdedici-Birleştirici Öğrenme Aşaması:
Nesneler arasındaki benzerlik ve farklılıkları ayırt etme, bağlantılar kurabilme öğrenilir. Sıralama, eşleme, sınıflandırma becerileri kazanılır.

3.Özümleme Aşaması:
Çocuk önceki süreçleri özümler ve kullanmak istediği zaman için öğrendiklerini kendisinin bir parçası haline getirir.

4.Uyum Aşaması:
Özümlediği bilgiyi kullanmak ve yeni durumlara aktarabilmek bu aşamada gerçekleşir.

5.Sembolik Öğrenme Aşaması:
Öğrendiklerini sembollerle gösterebilmek aşamasıdır. Sembol sistemini öğrenerek okuma-yazma ve aritmetik becerilerin kazanıldığı aşamadır.

“Özel öğrenme güçlüğü” olan bir çocuk, bu aşamalardan sağlıklı olarak geçememiş ve yaşıtları gibi okuma-yazma, aritmetik öğrenme olgunluğuna erişememiş olan çocuktur.


Öğrenme bozukluğu zekası normal ya da normalin üstünde olan ve beklenen akademik becerileri kazanamayan çocuklar için kullanılır. “Öğrenme Bozukluğu” herhangi bir duyusal, nörolojik, fiziksel, kültürel, ruhsal soruna bağlı olmayan okuma, yazma, matematik, kendini ifade etme, mekanda yönelme alanlarında birinde ya da çoğunda güçlük çeken çocukları kapsar. Bu terim ilk kez 1962 yılında Kirk tarafından kullanılmıştır. Kirk’e göre “Öğrenme bozukluğu, serebral, duygusal ya da davranışsal bozukluktan kaynaklanan konuşma, dil, okuma, yazma, aritmetik ve diğer okul becerilerinden birinin ya da birden çoğunun gelişiminde gecikme, bozukluk veya geriliktir.” Bu durum zeka geriliği, duyusal kusurun ya da kültürel faktörlerin bir sonucu kesinlikle değildir.

İngiliz Disleksi Derneği, 1977 yılında, öğrenme bozukluğunu-disleksi’yi öğrenmenin pek çok alanının etkilendiği karmaşık nörolojik bir durum olarak ele alıp okuma, yazma, sayı, nota, motor fonksiyon, organizasyon becerilerinin olumsuz etkilendiği bir sorun olarak tanımlamasıyla, farklı bir sembol sistemi olan “NOTA ÖĞRENME” güçlüklerine de dikkat çekmiştir.

Literatürdeki tüm bilgilere dayanarak Öğrenme Bozukluğu;

Normal ya da normalin üzerinde zekaya sahip – IQ>85Primer psişik bir hastalığı olmayan
Belirgin bir beyin patolojisi olmayan
Duyusal özrü olmayan
Dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerin kazanılmasında ve kullanılmasında fark edilir önemli güçlükleri olan
Kendini idare etme, soysal algılama ve iletişim sorunları olan
Standart eğitime rağmen yaşına ve zekasına uygun okul başarısı gösteremeyen bireylerdeki durum olarak tanımlanabilir.

Görülme Sıklığı:
Epidemiyolojik araştırmaların kısıtlı olması nedeni ile öğrenme bozukluğunun kesin görülme sıklığı bilinememektedir. Literatürde bu sıklığın okula devam eden çocuk nüfusunun %1 (Çin) ile %33 ‘ü (Venezüella) arasında değiştiği bildirilmektedir. Erkeklerde kızlara oranla 3-10 kat daha fazla görülmektedir.

Nedeni:
Öğrenme bozukluğunun nedeni –etiyolojisi henüz tam olarak bilinememektedir. Yaygın olarak kabul edilen görüşe göre öğrenme bozukluğu çeşitli genetik ve yapısal etmenlere bağlı olarak ortaya çıkan biyolojik temele dayalı bir işlevsel bozukluktur.

Belirtiler:
Tekrar yinelemek gerekirse “öğrenme bozukluğu” gelişimsel bir sorundur ve bireyin doğumu ile başlar. Eğitim sürecinde edinilen bir durum değildir. Okul öncesi yıllarda çocuklar akademik beceriye temel oluşturabilecek birçok bilgi ve beceri edinirler. Fakat öğrenme bozukluğu riski taşıyan çocuklar için çeşitli alanlarda bu dönemde öğrenme sorunu yaşamaktadırlar. Bu nedenle öğrenme bozuklukları da pek çok sorun ya da hastalık gibi çok erken fark edilebilir. Genellikle anneler, çocukları yaşıtlarından ya da diğer çocuklarından farklı gelişiyorlarsa erken fark edebilmektedir. Ancak ülkemizde yapılan bir çalışmada öğrenme bozukluğu tanısı almış çocukların ailelerinin sorunu fark ettikleri yaşla, tanının konulduğu yaş arasında ciddi fark görülmüştür. Ailelerin bir kısmı beklemeyi tercih ettiğinden, bir kısmı da nereden yardım alacağını bilemediğinden soruna müdahale gecikebilmektedir.

Okul öncesi dönemde “öğrenme bozukluğu” tanısı koymak güç olduğundan öğrenme bozukluğu riski terimi daha sık tercih edilmektedir. “Öğrenme bozukluğu” açısından erken belirti kabul edilen risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

1.Dil Alanı:
Dil gelişiminde gecikme
Kelimeleri doğru telaffuz etmekte güçlük
Yetersiz sözcük dağarcığı
Sözcük bulmada ve isimlendirmede güçlük
Temel sözcükleri karıştırmak
Sözcük-hece çevirmek (mavi yerine vami, sifon yerine fison gibi)
Harf-ses ilişkisini öğrenmede güçlük
Kafiyeli sözcüklerde güçlük

2.Motor Beceriler:
Çizim ve kopyalamaya karşı isteksizlik
Düğme ilikleme, makas kullanma gibi becerilerde güçlük
Çatal-kaşık kullanmakta, ayakkabı bağlamakta güçlük
Geometrik şekilleri çizmede güçlük
Kalemi hatalı tutmak

3.Dikkat-Hareket Alanı:
Dikkat gerektiren oyunları reddetmek
Dikkat ve konsantrasyon güçlükleri
Bir işi sürdürmede güçlük
Koordinasyon güçlüğü (bisiklet sürmek, ip atlamada güçlük gibi.)
Plan yapamamak
Düşünmeden harekete geçmek

4.Algısal Alan:
Benzer sembolleri ayırt etme güçlüğü
Benzerlik-farklılık kavramının gelişmesinde yaşanan güçlükler
Figür-zemin ayrımlaştırma güçlükleri
Sözel yönergeleri karıştırma
Uyaranları sınıflandırma, gruplandırma ve sıralama güçlükleri
Yön karıştırmak (Kitabı ters tutma, ayakkabıları ters giyme gibi.)
Mekanı kullanma güçlükleri

5.Diğer Alanlar:
Renk, sayı, önce-sonra, ön-arka gibi kavramları öğrenmede güçlük
Rutini izlemekte güçlük
Yaşıtlarıyla ilişkide güçlük
El tercihinde gecikme


Özel Eğitim Terapi Teknikleri

“Öğrenme bozukluğu” nedeni ile sorun yaşayan çocuklarda bilişsel – cognitive hazırlık henüz tamamlanmamıştır. Bu çocuklar okuma, yazma ve matematikte zorluk çekerler ancak zeka düzeylerinde herhangi bir sorun olmadığı da unutulmamalıdır. Özellikle öğrenme bozukluğunun bilinmediği toplumlarda “anlaşılamama” sorunu ile hem aile hem de çocuk karşı karşıya kalabilmektedir. Okuyamadıkları ya da yazamadıkları için zeka düzeylerinde kuşku duyulur. Aileler paniğe kapılır; öğretmen öğretememenin sıkıntısını duyar. Hatta bazen anne-baba ya da öğretmen çocuğun kendilerini delirtmek için böyle davrandığını düşünürler. Oysaki görme engelli bir çocuğa engeli olmayan çocuğun okuduğu yöntemler oku-yaz demekle, öğrenme bozukluğu olan bir çocuktan bunu beklemek aynı şeydir.

Günümüzde yapılan çalışmalarda “öğrenme bozukluğu” tedavisinde ilaçların etkili olmadığı görülmüştür.
“Öğrenme bozukluğu” olan çocuk ve gençlerin eğitimi mutlaka özel eğitim ve psikoterapi yöntemlerinin kullanıldığı Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı – BEP ile verilmelidir. Terapinin amacı her çocuğa ihtiyacı doğrultusunda öğrenme deneyimleri sağlamaktır. Bu terapinin başarısı vakanın çok iyi değerlendirilmesine bağlıdır. Doğru tanı, problemin iyi tanımlanması ile yakından ilgilidir. Psiko-pedagojik inceleme sonuçları vakanın hem yetersiz hem de güçlü olduğu yanları ortaya çıkarır ve hangi tekniklerin kullanılacağına karar verilmesini sağlar.

Erken tanı bu çocukların gelecekte alacakları eğitimin tespiti açısından çok önemlidir. Bu konuda çocuğa yardımcı ve destek olunmalıdır.

Bu da veli-öğretmen-psikolojik danışman işbirliği ile olmalıdır.

Uzm. Psk. Nuray ÖZBEN AVŞAR

KAYNAKÇA:
Davis RD (1996) The gift of DyslexiaFrahman – Diggory S (1984) Learning Disabilities
Korkmazla Ü, Sürücü (1999) Öğrenme Güçlüğü – Ben Hasta Değilim
Thompsaon S (1996) Nonverbal Learning Disorders
Yazan
Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Öğrenme Güçlüğü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
Uzman Psikolojik Danışman
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR'ın Makaleleri
► Öğrenme Güçlüğü Psk.Dnş.Yasemin ŞAHİN
► Öğrenme Güçlüğü Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Öğrenme Güçlüğü Aydın ALEGÖZ
► Öğrenme Güçlüğü Psk.Elvan Zeynep KAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Öğrenme Güçlüğü' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Motivasyon Haziran 2020
► Aleksitimi Haziran 2020
► Aşil Sendromu Haziran 2020
► İletişim Engelleri Aralık 2014
► Aile İçinde Tutumlar Aralık 2014
► Çocuk ve Sosyalleşme Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:22
Top