2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duygusal İlişkide "bencil Sevgi"
MAKALE #18109 © Yazan Psk.Ümit KARABULUT | Yayın Mart 2017 | 7,345 Okuyucu
Bu yazıyı bir seansım esnasında planladım. Danışanım konuşurken, başından geçenleri yani ilişkisinde maruz kaldığı durumları paylaşırken yazı zihnimde netleşmeye başladı.
Şöyle ki anlattıklarına devamlı gözyaşları eşlik ediyordu. Yoğun bir göz yaşı seli hakimdi seansa. Ve 3 yıllık ilişkisi üzerine konuşuyordu. kendisinin ne denli damgalandığını (sen şöylesin!, sen busun!, senden ancak bu beklenir! gibi) , ne denli yönlendirilip, kısıtlandığını (oraya bensiz gitme!, o kişiyle görüşme!, niye her zaman kullandığın güzergahı değiştirdin !, kiminle yazışıyorsun! Neden devamlı onlinesın! ) ve kendisinin ne denli incindiğinden bahsediyordu. İlişkide yavaş yavaş hayatındaki her şeyi damgalanmamak ve yargılanmamak için yapmaya başladığını ve kendisi olmaktan uzaklaştığını anlatıyordu.

Danışanımı dinlerken içimden şu cümleleri geçirirken buldum kendimi, “aşk ya da sevgi gibi ulvi, yüce bir duygu bu kadar bencilce yaşanabilir mi? Yani birisinin hayatını bu denli kısıtlayabilir mi? Kişi kendinde, karşısındakini bu kadar yargılamaya hak bulabilir mi? Ya da sevgi kişiyi bu denli şüpheci yapar mı? Sanırım danışanımın anlattığı ilişkide kendisinin maruz kaldığı yaşantılarda kısıtlandığı, yargılandığı, şüpheci bir şekilde takip edilip, yaptıkları hakkında kendisine şüpheci davranılmasıyla bu sorular danışanım için ‘EVET’ cevabı almaktaydı.

Sevginin, daha özgürlükçü olması gerekmez mi? Ya da birbirlerini seven bireyler hayatlarının ne kadarını, partnetlerine endeksli yaşamalı? Ya da ne kadar yargılanmaya tolerans göstermeliyiz? Bu soruların cevabı, kişilerin ilişkideki, ilişkiyi yaşama kurallarına göre değişir( örneğin; bensiz bir yere gidemez! İşten çıkar çıkmaz beni aramalı, ne yaptığından mutlak haberim olmalı, elbise seçerken bana danışmalı, hafta sonunu benimle değerlendirmeli, ya da arkadaşlarıyla görüşürken, ben de olmalıyım, seven katlanır! Gibi) karşımızdaki kişi yani sevdiğimiz kişi bu kuralları ilişkide tutarken, bizim sevgimiz ne kadar bu kuralların uyulmasına etki etmeli, yoksa sevgi ayrı, ilişkiyi yaşama ayrı olarak düşünüp, kurallar üzerinde, ilişkinin daha iyileşmesi için bireylerin ilişkiyi yaşamasına etki eden kurallarının bir pazarlığı mı yapılmalı? Yani her iki kişi de, karşındaki kişinin ilişkiyi yaşama kurallarına saygı duyarak ve kendi kurallarının da önemini fark ederek ortak kurallar belirlemelidir. Bu yeni kurallar ağının amacı, ilişkiyi beslemesi ve kişilerin ilişkiden doyum almasını sağlamak olmalıdır.

Aşkta sınırların kaybolması gayet beklenilensidir ama süreç sevgiye dönüştüğünde kişisel sınırlar daha belirgin olmalı ve ilişkiden keyif almayı arttırmalı ve karşılıklı saygı çerçevesinde yapılandırılmalıdır. Bireyler birbirlerinin hayatlarını, yani ilgilerini, hobi ve etkinliklerini, arkadaş ve aile ilişkilerini sınırlandırmalarını, ilişkinin ilk zamanlarında şöyle bir mantıksal süzgeçten savunulabilirler ” o beni kıskanır, o beni korumayı sever, bu beni sevdiğini, ilgilendiğini gösterir “ ilişkideki süreç ilerledikçe kıskanma, kısıtlanmaya koruma ise bencilleşmeye götürebilir.

Danışanımın hayatından şöyle bir örnek gösterebilirim ” eğer birisiyle iş çıkışı buluşuyorsan, onunla aranda duygusal bir şeyler vardır" beni 5 dakika geç arıyorsan, benim istemediğim hoşlanmadığım bir şeyler yapıyorsundur" what app da onlinesan kesin beni bir başka erkekle aldatıyorsundur" kıskançlık şüpheye hatta hastalıklı bir şüpheye götürebilmektedir. Sonra bu ithamlara maruz kaldıkça, olmadığın yapmadığın bir kişi ya da davranışta bulunuyormuşsun gibi değerlendirildiğin için buna çok kızmaya başlayabilirsin ama kişinin bu negatifliklerine rağmen, kişi senin yalnız kalma ihtimalini giderdiği ve kendi güçsüz hissedişini azalttığı için, ithamlara canın çok sıkılsa da maruz kalırsın ve bu durum kronikleşir ve yavaş yavaş tükenebilirsin. Tükendikçe özgüvenin, kendine duyduğun saygı, kendini sevmen, azalır. Ve bu kısır döngü, suçluluk, değersizlik, karamsarlık, endişe ve hayattan keyif almamayı sağlar ve sürecin sonunda ruhsal çöküntüye kadar gidebilir.

Danışanım ilişkisinde ki bir kısır döngüden şöyle bahsetmiştir ’ şimdi beni aramıyor bu yüzden rahatım. Beni suçlayan, benim yaptıklarımla ilgili devamlı şüphe duyan, beni eleştiren ve olmadığım birisiymişim gibi bana davranıp, güvenmediğini devamlı vurgulayan kişi yok’

Ben de peki aramaya başlarsa ne olacak? Bu arama sizi nasıl etkiler dediğimde ise’ karamsar ve çaresiz bir halle, bir kaç güzel söz bir kaç koruyucu, sahiplenici ifade, bir kaç ilgili ve düşünceli davranış sonucunda, sanirim tekrar yakınlaşma olur ve bir kaç hafta sonra ilişkiye başlamış oluruz ama birkaç zaman sonra o baskılar, aşağılamalar, kısıtlamalar başlar. Ve ben tekrar dayanmaya çalışırım. Kendimi zorlarım ama olmaz katlanamam ve tekrar uzaklaşırım. Sonra tekrar yakınlaşırım son 2 senedir bu böyle devam ediyor. Danışanım, kısır döngüsünün nelerle ilişkili olduğunu anlamayı ve bunları içselleştirip, çözüm için girişimler yapmak istemektedir. Biz de bu bağlamda seanslara devam etmekteyiz.

Bu yazıyı okuyan sevgili okurlarıma, sevginin nasıl bencilleştiğini, bu süreçte nelerin etkili olduğuna dair gözlemlerini ve düşüncelerimi paylaşmaya çalıştım. Bu bağlamda sizler kendi ilişkinize bakabilir ve bencilleşen bir sevgi sürecini ilişkinizde yaşamaktaysanız aşağıdaki önerilere kulak kesilebilirsiniz.

Ne yapmalı?

▪Ben onu sevdiğim kadar kendimi de sevmeliyim
▪Ben ona saygı duyduğum kadar kendime de saygı duymalıyım
▪Ben onun hayattan keyif alma faaliyetlerine karşı esneksem, kendi hayattan keyif alma faaliyetlerime de esnek olmalıyım
▪Ben, onun arkadaşlarıyla yaptığı faaliyetlere hakkı olduğunu düşünüyorsam, kendi arkadaşlarımla yaptığım faaliyetlere hakkım olduğunu bilmeliyim.
▪Ben, onun online olarak sosyal medyada zaman geçirmesine saygı duyuyorsam, kendimin de sosyal medyada zaman geçirmeme saygı duymalıyım.
▪Ben, onun aile ilişkilerine müdahale etmiyorsam, kendimin de aile içi ilişkilerime müdahale ettirtmemeliyim.
▪Ben onun, yaşam kurallarına esneksem, o da benimkilere esnek olmalı.
Birlikte ilişkimize ilgili yeni kurallar belirlemeliyiz. İlişkimizi kolaylaştıran, ilişkiden keyfi çoğaltan ve sorumlulukları olabildiğince eşit dağıtan ve kişisel ihtiyaçlara ve özerkliğe kapı aralayan kurallar.

Saygıyla,
Psikolog/Psikoterapist Ümit Karabulut
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Duygusal İlişkide "bencil Sevgi"" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Ümit KARABULUT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Ümit KARABULUT'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Ümit KARABULUT'un Makaleleri
► İlişkide Kim Dur Diyecek? Psk.Ceren TATAR
► İlişkide Zor Dönemler Psk.Enise AKGÜL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Duygusal İlişkide "bencil Sevgi"' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aile Terapisi Mart 2017
► Tik Bozuklukları Mart 2017
► Tükenmişlik Sendromu Mart 2017
► Sabun Köpüğü İnsanlar! Haziran 2016
► Sosyal Fobi ' Yi Anlamak! Mayıs 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:27
Top