Sihirli İksir: Su
Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan vücudundaki karbonhidrat, protein veya yağın bir kısmını kaybettiğinde hayatına devam edebilir fakat suyun sadece %10’unu kaybetmesi bile böbrek yetmezliğine neden olabilir. Kanın %92’si, kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudur. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak gibi çok önemli görevleri vardır. Bunun dışında kilo kontrolünde ve hatta kilo kaybetmede de çok büyük rolü vardır.
Su;
İnanılmaz bir şekilde kilo vermede ve kilo korumada tek ve en önemli sıvı gibi görünüyor. Hatta kilo kaybetmede sihirli iksir bile denilebilir.
Su bunu nasıl başarıyor? İstahı bastırıyor ve vücudun depolanmış yağını metabilize etmesine yardımcı oluyor. Yapılan birçok çalışma, su alımındaki azalmanın yağ depolarındaki artışın sebebi olduğunu, aynı zamanda su alımındaki artışında tam tersi yağ depolarında azalmaya sebep olduğunu gösteriyor. Böbrekler yeterli su olmadığında işlevini tam yerine getiremiyor, bu durum ise karaciğerin üstüne çok yük binmesine ve karaciğerin yorulmasına ve en kötüsü uzun vadede yağlanmasına sebep olabiliyor. Karaciğer, depolanmış yağların enerjiye çevrilmesinde ve vücut için kullanımında çok önemli bir yere sahip, yani karaciğer kendi işini yapmak yerine böbreklere yardımcı olursa kendi fonksiyonunu tam yerine getiremez ve yağ kaybına da yardımcı olamaz. Bunun sonucunda ise yağlar depolandıkları yerde kalır ve kilo kaybetmek bir hayal olur. Vücudu su tutmaya yatkın olan bazı insanlar su tüketimlerini azaltarak bu soruna çare bulduklarını düşünürler. Aslına bakarsanız bunun tam tersi oluşur. Vücut suyun yokluğunu algılayarak tıpkı bir tedavi gibi her yediği yiyeceğin su kaynaklarından faydalanıyor ve su tutma işlemi gerçekleşiyor. Su vücudun hücre dışı yerlerinde depolanmaya başlıyor ve ayaklarda, ellerde ve bacaklarda şişliklere sebep oluyor. Buna da ödem deniyor. Ödemi çözmenin en iyi yolu ise ihtiyacı olanı vermek; bol bol su.
Eğer sürekli devam eden bir ödem probleminiz varsa bunun suçlusu fazla tuz tüketimi olabilir. İnsan vücudu sodyumu belli bir konsantrasyonda tolere edebilir. Eğer fazla tuz tükettiyseniz, sisteminiz bu tuzu seyreltmek için suyu vücutta tutmaya çalışır. Bu gereği olmayan fazla tuzdan kurtulmak kolaydır; bol bol su. Su sayesinde böbreklere giden fazla tuz dışarı atılmış olur.
Su ayrıca kasın doğal kasılma yeteneğini sağlayarak ve dehidrasyonu önleyerek, kasın uyarı kuvvetinin devamlılığına yardım eder. Aylarca yapılan zayıflama diyeti sonucunda oluşan deri sarkmalarını önler, sarkan derilerin toparlanmasına yardımcı olur. Sarkan hücreler su ile düzelir, deri rengi ise temiz, sağlıklı ve ışıl ışıl olur.
Su vücuttaki atılması gereken maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Özellikle kilo kaybetme durumunda yağ hücrelerinden toksinlerin atılmasında çok önemlidir. Ayrıca kabızlığı ve kabızlıkla gelen problemleri çözer. Çünkü kabızlık barsaklarda yeterli su bulunmaması nedeniyle oluşur ve yeterli su tüketimi sayesinde tedavi edilebilir.
Şu ana kadar su ile ilgili ve kilo kaybına olan desteğiyle ilgili bir çok şey okuduk. Vücutta yeterli su olmadığında fonksiyonunu yeteri kadar yerine getiremez ve depolanan yağı etkili bir şekilde metabolize edemez. Tutulan fazla su ise vücutta fazla kilo gibi görünerek size ağırlık hissettirir. Tutulan bu fazla suyu atmak için de fazlaca su içmek gerekiyor. Yine su içmek kilo vermek için olmazsa olmaz. Suyu soğuk tercih etmek sıcak içmekten daha hızlı vücuda emiliyor. Salınanın aksine yapılan bir çok çalışma soğuk su içmenin daha çok kalori harcattığını savunuyor. Kilo kaybederken sudan daha fazla faydalanmak için suyu nasıl içmemiz gerektiğini de bilmek gerekiyor.
Peki ne kadar su tüketirsek vücudumuz için uygun olur?
Bir çok kaynak en az tüketimi 8 bardak olarak belirtir. Hatta biraz kilo fazlanız varsa 1 bardak daha artırmanızı önerir. Aslında su ihtiyacı kiloyla orantılı olarak değişmektedir. Kilo başı 25-30 cc olarak hesaplandığında vücudun ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Örneğin 50 kg birinin 1500 cc, yani 1.5 lt, 80 kg birinin ise 2400 cc, yani 2,4 lt içmesi yeterli olacaktır. Bu miktarlar normal hava şartlarında geçerli olan değerlerdir. Havanın derecesi arttığında vücudun kaybettiği su miktarı da artmaktadır. Deriden, akciğerlerden daha da fazla su atılır. Bu nedenle her ısı artışında bir miktar su tüketiminin de artması gerekir. Bir diğer suyu etkileyen etmen de spordur. Profesyonel sporcuların günde tüketmeleri gereken değer 4 ile 10 lt arasında değişmekte. Hatta spor esnasında her 15-25 dakikada bir bardak su tüketimi dehidrasyonu önler. Sadece spor esnasında değil spor öncesi ve sonrası da su tüketimi önemlidir. Profesyonel bir sporcunun spor öncesinde kilosunu ölçmesi gerekmektedir. Spor esnasında yeterince içip içmediğini de spor sonrasında da tartılıp anlamasını sağlayacaktır. Peki profesyonel değil de kendi çapınızda bir spor yapıyorsanız yine su tüketiminizi bir miktar artırmanız gerekecek ama profesyoneller kadar değil. Spor yapılan gün için 0,5-1 lt arasında artırmak yeterli olacaktır.
Suyu günlük hayatımıza ne şekilde dağıtmamız uygun olur?
Kişi başı su ihtiyacını nasıl hesaplayacağımızı öğrendik. Bunu dağıtmak da bir o kadar önemli bir konudur. Sabah uyandıktan sonra 1 veya 2 bardak ile güne başlamak gerekir. Gece boyunca akciğerlerden derin nefes alarak kaybedilen suyu sabah telafi etmek için. Susama hissi sürekli ve yeterli olan bir kişi için bir sınırlama yoktur fakat, gün içinde ise susama hissi olmayan kişiler için her 1-1,5 saatte bir bardak su tüketimi vücuttaki su dengesinin devamlığında önemlidir. Gece yatmadan önce ise yine gece kaybedilen suyu telafi etmek için 1-2 bardak su içip yatmak önemlidir.
Özetlersek, vücuttaki suyun yeterli seviyede olması kritik bir önem taşıyor çünkü…
Özetlersek,
Su;
İnanılmaz bir şekilde kilo vermede ve kilo korumada tek ve en önemli sıvı gibi görünüyor. Hatta kilo kaybetmede sihirli iksir bile denilebilir.
Su bunu nasıl başarıyor? İstahı bastırıyor ve vücudun depolanmış yağını metabilize etmesine yardımcı oluyor. Yapılan birçok çalışma, su alımındaki azalmanın yağ depolarındaki artışın sebebi olduğunu, aynı zamanda su alımındaki artışında tam tersi yağ depolarında azalmaya sebep olduğunu gösteriyor. Böbrekler yeterli su olmadığında işlevini tam yerine getiremiyor, bu durum ise karaciğerin üstüne çok yük binmesine ve karaciğerin yorulmasına ve en kötüsü uzun vadede yağlanmasına sebep olabiliyor. Karaciğer, depolanmış yağların enerjiye çevrilmesinde ve vücut için kullanımında çok önemli bir yere sahip, yani karaciğer kendi işini yapmak yerine böbreklere yardımcı olursa kendi fonksiyonunu tam yerine getiremez ve yağ kaybına da yardımcı olamaz. Bunun sonucunda ise yağlar depolandıkları yerde kalır ve kilo kaybetmek bir hayal olur. Vücudu su tutmaya yatkın olan bazı insanlar su tüketimlerini azaltarak bu soruna çare bulduklarını düşünürler. Aslına bakarsanız bunun tam tersi oluşur. Vücut suyun yokluğunu algılayarak tıpkı bir tedavi gibi her yediği yiyeceğin su kaynaklarından faydalanıyor ve su tutma işlemi gerçekleşiyor. Su vücudun hücre dışı yerlerinde depolanmaya başlıyor ve ayaklarda, ellerde ve bacaklarda şişliklere sebep oluyor. Buna da ödem deniyor. Ödemi çözmenin en iyi yolu ise ihtiyacı olanı vermek; bol bol su.
Eğer sürekli devam eden bir ödem probleminiz varsa bunun suçlusu fazla tuz tüketimi olabilir. İnsan vücudu sodyumu belli bir konsantrasyonda tolere edebilir. Eğer fazla tuz tükettiyseniz, sisteminiz bu tuzu seyreltmek için suyu vücutta tutmaya çalışır. Bu gereği olmayan fazla tuzdan kurtulmak kolaydır; bol bol su. Su sayesinde böbreklere giden fazla tuz dışarı atılmış olur.
Su ayrıca kasın doğal kasılma yeteneğini sağlayarak ve dehidrasyonu önleyerek, kasın uyarı kuvvetinin devamlılığına yardım eder. Aylarca yapılan zayıflama diyeti sonucunda oluşan deri sarkmalarını önler, sarkan derilerin toparlanmasına yardımcı olur. Sarkan hücreler su ile düzelir, deri rengi ise temiz, sağlıklı ve ışıl ışıl olur.
Su vücuttaki atılması gereken maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Özellikle kilo kaybetme durumunda yağ hücrelerinden toksinlerin atılmasında çok önemlidir. Ayrıca kabızlığı ve kabızlıkla gelen problemleri çözer. Çünkü kabızlık barsaklarda yeterli su bulunmaması nedeniyle oluşur ve yeterli su tüketimi sayesinde tedavi edilebilir.
Şu ana kadar su ile ilgili ve kilo kaybına olan desteğiyle ilgili bir çok şey okuduk. Vücutta yeterli su olmadığında fonksiyonunu yeteri kadar yerine getiremez ve depolanan yağı etkili bir şekilde metabolize edemez. Tutulan fazla su ise vücutta fazla kilo gibi görünerek size ağırlık hissettirir. Tutulan bu fazla suyu atmak için de fazlaca su içmek gerekiyor. Yine su içmek kilo vermek için olmazsa olmaz. Suyu soğuk tercih etmek sıcak içmekten daha hızlı vücuda emiliyor. Salınanın aksine yapılan bir çok çalışma soğuk su içmenin daha çok kalori harcattığını savunuyor. Kilo kaybederken sudan daha fazla faydalanmak için suyu nasıl içmemiz gerektiğini de bilmek gerekiyor.
Peki ne kadar su tüketirsek vücudumuz için uygun olur?
Bir çok kaynak en az tüketimi 8 bardak olarak belirtir. Hatta biraz kilo fazlanız varsa 1 bardak daha artırmanızı önerir. Aslında su ihtiyacı kiloyla orantılı olarak değişmektedir. Kilo başı 25-30 cc olarak hesaplandığında vücudun ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Örneğin 50 kg birinin 1500 cc, yani 1.5 lt, 80 kg birinin ise 2400 cc, yani 2,4 lt içmesi yeterli olacaktır. Bu miktarlar normal hava şartlarında geçerli olan değerlerdir. Havanın derecesi arttığında vücudun kaybettiği su miktarı da artmaktadır. Deriden, akciğerlerden daha da fazla su atılır. Bu nedenle her ısı artışında bir miktar su tüketiminin de artması gerekir. Bir diğer suyu etkileyen etmen de spordur. Profesyonel sporcuların günde tüketmeleri gereken değer 4 ile 10 lt arasında değişmekte. Hatta spor esnasında her 15-25 dakikada bir bardak su tüketimi dehidrasyonu önler. Sadece spor esnasında değil spor öncesi ve sonrası da su tüketimi önemlidir. Profesyonel bir sporcunun spor öncesinde kilosunu ölçmesi gerekmektedir. Spor esnasında yeterince içip içmediğini de spor sonrasında da tartılıp anlamasını sağlayacaktır. Peki profesyonel değil de kendi çapınızda bir spor yapıyorsanız yine su tüketiminizi bir miktar artırmanız gerekecek ama profesyoneller kadar değil. Spor yapılan gün için 0,5-1 lt arasında artırmak yeterli olacaktır.
Suyu günlük hayatımıza ne şekilde dağıtmamız uygun olur?
Kişi başı su ihtiyacını nasıl hesaplayacağımızı öğrendik. Bunu dağıtmak da bir o kadar önemli bir konudur. Sabah uyandıktan sonra 1 veya 2 bardak ile güne başlamak gerekir. Gece boyunca akciğerlerden derin nefes alarak kaybedilen suyu sabah telafi etmek için. Susama hissi sürekli ve yeterli olan bir kişi için bir sınırlama yoktur fakat, gün içinde ise susama hissi olmayan kişiler için her 1-1,5 saatte bir bardak su tüketimi vücuttaki su dengesinin devamlığında önemlidir. Gece yatmadan önce ise yine gece kaybedilen suyu telafi etmek için 1-2 bardak su içip yatmak önemlidir.
Özetlersek, vücuttaki suyun yeterli seviyede olması kritik bir önem taşıyor çünkü…
- Su olmadan vücut depolanmış yağı metabolize edemez ve vücuttan atamaz
- Vücutta tutulan fazla su şişkinlik yapar ve kişi kendini fazla kilolu hisseder
- Fazla su içtiğinizde daha fazla yağ yakıt olarak kullanılır, çünkü karaciğerler depolanmış yağları parçalamaya başlar
- Gece derin uykuda akciğerler çok daha fazla su kaybeder.
Özetlersek,
- Açlığı bastırır
- Yağın enerjiye çevrilmesini sağlar
- Su alımının artması yağ depolanmasını azaltır
- Fazla tutulan su atılmazsa vücudu ağırlaştırır, kilo artışı gibi hissedilir.
- Fazla tutulan sudan kurtulmak için sadece bol su içmek yeterli.
- Su içmek kilo kaybı için olmazsa olmazdır
- Su, kas uyarı sistemine yardımcı olur
- Egzersizden önce ve sonra su içmek önemlidir.
- Kilonuza göre su ihtiyacınızı hesaplayıp gün içine eşit dağıtmak su dengesi için önemlidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sihirli İksir: Su" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Çağlayan ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Çağlayan ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.