2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Güvenli Üs: Bağlanma Figürü
MAKALE #7722 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Kasım 2011 | 9,091 Okuyucu
GÜVENLİ ÜS: BAĞLANMA FİGÜRÜ

Doyurucu yakın ilişkiler, birçok insan için mutlulukve yaşamın anlamlı olduğu duygusunun en önemli kaynağıdır. Bunun aksine, sosyal soyutlanma ve yalnızlık psikolojik ve fiziksel bozukluklar için risk faktörlerini oluştururlar.

Duygusal bağ kurma eğilimi ve gereksinimi yeni doğanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli ve gelişimsel açıdan işlevsel olan “bağlanma sistemini” ifade eder. İnsanlar doğuştan gelen psiko-biyolojik bir sistemle (bağlanma davranışsal sistemi) doğarlar ve bu sistem onları gereksinim durumlarında, önemli diğer insanlarla (bağlanma figürleri) yakınlık kurmaları için motive eder. Bağlanma sistemi, yeni doğanların onlara bakım veren kişiye/kişilere (genellikle anneye) fiziksel yakınlığını güçlü tutarak, hem çocukların çevreden gelebilecek tehlikelerden korunmasına yardım eder hem de onlara çevreyi keşfetmeleri için gerekli koşulları sağlar. Bu nedenle, bakıcı ile yakınlığın korunması bağlanma sistemi içindeki en temel hedeftir. Yakınlık, çocuğun çevresini keşfetmede kullanabileceği “güvenli bir temel(üs)” ve tehlike anında korunabileceği “sağlam bir sığınak” işlevi görür. Bakıcının ulaşılabilirliği tehdit edildiği anda bağlanma sistemi otomatik olarak etkinleşir. Bu durumda bakıcının çocuğa göstereceği tepkilerin kalitesine bağlı olarak, etkinleşen bağlanma sistemi ya bakıcı ile temasın yeniden kurulmasını ve ilişkinin onarılmasını kolaylaştırır ve böylece güven hissedilmesi sağlanır ya da sonuçta çocukta kaygı ve huzursuzluk yaratacak olan, “ayrılığı protesto” tepkileri ortaya çıkar. Bakıcıdan uzun süre ayrı kalma, bağlanmanın çözülmesi anlamına gelen, sosyal çevreden kopma veya geri çekilmeyle sonuçlanabilir. Bağlanmanın birincil işlevi, duygusal yaşantının düzenlenmesidir. Bebeğin erken dönemde yaşadığı bu ilişkilerde, bakım veren kişinin, çocuğun gereksinimlerine uygun yanıt vermesi, destekleyici ve ulaşılabilir olması gibi özellikleri, ilişkilerin niteliğini belirler. Ebeveynlerin bebeklere yönelik tutumlarının bu özellikleri içermesi, çocukların sıkıntıları ile başa çıkarken alternatif çözüm yolları aramalarıyla sonuçlanmaktadır. Bebek ve ona bakım veren kişi arasındaki duygusal bağın eksikliği, bağlanma figürleriyle olumsuz yaşantıların olması ise birtakım psikolojik sorunların (depresyon, umutsuzluk, kayıtsızlık, öfke çıkışları, gibi) ortaya çıkışında önemli rol oynamaktadır. Bağlanma figürü çocuğun gereksinimlerine yanıt veriyor ve ulaşılabilir ise, gerektiğinde koruma, yardım ve rahatlama sağlıyorsa, çocuk hakimiyet, güçlülük ve süreklilik gösteren bir güvenlik duygusu kazanması için gerekli duygusal, psikolojik ve bilişsel becerileri geliştirebilir, karşılıklı doyum sağlayan arkadaş ilişkileri kurabilir, sosyal ortamlarda daha az saldırgan, daha empatik, daha pozitif bir duygulanım sergileyebilir, sonraki yaşlarda diğer yakın ilişkilere daha başarılı biçimde girebilir, kaygılıbağlanma tarzına sahip kişiler ise kolay engellenebilirler, arkadaşlarıyla ilişkilerini sürdüremezler, ilişkilerini etkili grup işlevselliği içinde koordine edemezler.

Çocuklar bağlanma ilişkileri temelinde kendileri ve diğerlerine ilişkin içsel temsiller oluştururlar ve bu içsel temsiller sonraki kişilik organizasyonu için bir temel sağlar ve çekirdek kişilik özellikleri haline gelir; yeni ilişkiler ve durumlarda kullanılır ve sonraki sosyal etkileşimler ve yakın ilişkilerin gidişini etkileyebilir. Ebeveynler, arkadaşlar, kardeşler ve cinsel eşler de yaşam süreci içinde bağlanma figürleri olarak işleyebilir.
Erken yaşlarda gözlenen bağlanma stilleri- bağlanma yaşantısı sürecinde oluşan şemalar- yaşamın erken evrelerinde oluştuğu ve örtük bellekte yer aldığı için bilinçli farkındalık düzeyine erişemez, bu nedenle de değişime dirençlidir, bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde fazla değişmez. Ancak, konuyla ilgili yapılan çalışmalarda, şemaların yaşamın ilk birkaç yılı boyunca genellikle kararlı kaldıklarını, çocuğun sosyal koşullarının değişmesine ve “düzeltici” ilişki deneyimlerine bağlı olarak değişebilecekleri belirtilmektedir. Bu bağlamda, terapist-hasta ilişkisinin, geliştirici bir çevre gibi işlev gördüğünden de söz edilmektedi
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Güvenli Üs: Bağlanma Figürü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► Güvenli Bağlanma Psk.Sonnur KÜKÜRT
► Güvenli Bağlanma ve Oyunun Etkisi Psk.Işıl UĞUR GÜNAK
► Güvenli Bağlanma İstikrarlı Evlilik Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Güvenli Üs: Bağlanma Figürü' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:49
Top