2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evliliklerde Cinsel Hayat; Tutku ve İçtenlik
MAKALE #8344 © Yazan Psk.Mustafa ÖZAY | Yayın Şubat 2012 | 8,488 Okuyucu
Evliliklerde Cinsellik; Tutku ve İçtenlik

Evlilikleri ayakta tutan temel unsurlardan bir taneside cinselliktir. Cinsel ilişki, devam eden sağlıklı bir evliliğin en önemli bölümünü oluşturur. Karşılıklı olarak tatmin edici bir cinsel ilişki kendiliğinden otomatik bir şekilde olmaz. Çiftlerin emek harcaması gerekir. Kişiliğin diğer özellikleri gibi her bir eşin cinselliği de kişiye özgüdür. Her bir eş cinselliğe yaklaşırken diğer eşe saygılı ve anlayışlı olmalıdır. Cinsel yakınlık esnasında çiftler hoş duygular içinde birbirine yakın olmak, sohbet etmek, dokunmak, sarılmak, öpüşmek, masaj yapmak, birlikte banyo yapmak, birlikte mastürbasyon yapmak ya da cinsel birleşme yollarıyla birlikte haz duyarak cinselliklerini paylaşabilirler. Öte yandan aşk, karşılıklı beğenme, birlikte olmaktan mutlu olma ve bu konuda hayaller kurma, yalnızca bakışma bile cinsel bir yaşantı anlamına gelebilir. Evlilikte cinsellik konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır.

Cinsellik ve evliliğin diğer bölümleri birbiri ile ilişkilidir ve birbirini etkileyebilir. Örneğin parasal konulardaki sıkıntılar veya çatışmalar cinsel arzuların azalmasına sebep olabilir. Kişisel inançlar da önemli bir faktördür. Cinsellikle ilgili olarak her bir eşin kendisine göre neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğu konusunda farklı görüşleri vardır. Gerçek yaşamda, iki eşin arasında yaşadığı cinsel ilişkide “doğrular” ve “yanlışlar” yoktur. Ancak her bir eşin kabul edilebilir veya kabul edilemez davranışlar konusunda inançları vardır. Kişisel inançlara anlayışla yaklaşılması ve saygı gösterilmesi gerekir, ancak bu çerçevede ortak bir yol bulunabilir. Bu noktada eşlerin cinsel beraberlikten beklentilerini ifade etmeleri için birbirlerine şans tanımalıdır. Çiftlerin yeniliklere açık olması da gereklidir. Her iki eşin karşılıklı anlaşması üzerine, cinselliği rutin ve sıkıcı olmaktan kurtarmak için çaba sarf etmek gerekir. Bu anlamda cinselliğinize yenilikler katmak iyi bir fikir olabilir. Eşinizin cinselliği hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışın. Kadınlık ve erkeklilik bir bilinmezliktir; bu bilinmezlikle ilgili bir şeyler öğrenmeye açık olunmasında yarar vardır ve çiftlerin birbirlerine bu konuda yardımcı olmaları önemlidir.

Evliliklerde cinsellik konusunu irdelerken tutku ve içtenliğe vurgu yapmakta yarar görmekteyim. İnsanoğlu hangi işi yapıyor olursa olsun güzel ve mutlu bir sonuç alması için yaptığı işi aşkla yapmalı, işini sevmelidir. Bu mekanik yorumdan öte iki farklı insanı bir yatakta, bir evde bir araya getiren evlilik olgusu açısından baktığımızda duyguların önemi başlı başına üzerinde durulması gereken bir noktadır. Evliliğin her adımında olduğu gibi cinsellik açısından da duygular çok önemlidir. Çiftler birbirilerinin duygusal ihtiyaçlarını fark etmeliler. Açıkçası bu cinsel birleşme öncesinde en önemli husustur. Duygusal açıdan birbirini tanımayan, partnerinin duygularını es geçen eşin diğerinin kendisini cinsel açıdan tatmin etmesini beklemesi çok önemli bir yanılgı olacaktır. Bu nedenle sadece cinsel sorunlar değil bütün evlilik içi çatışmaların temelinde duygusal farkındalığın artırılması önem arz eder.

Cinsel sorunları için yardım talebinde bulunan çiftlerin arasındaki ilişkinin niteliği cinsel terapinin sonucu açısından önemli prognostik bir faktördür. Bu noktada, çiftin arasındaki bağın niteliği hem yüzeysel hemde derin bir şekilde anlaşılmalıdır. Gerçek bir sevgi bağının olması, özdeki klinik sorun her ne olursa olsun, kendini yüzeysel tartışmalar, kendini yüzeysel tartışmalar ve ufak tefek farklılıklar şeklinde gösterse bile cinsel terapi sürecini son derece olumlulaştırır. Birbirini derinden seven çiftler, işlevlerini yerine getirmeyi birbirlerini, hem bilinç düzeyinde hem de bilinç dışı düzeyde bütünüyle hissetmeyi gerçekten arzularlar. Böyle sevgi dolu çiftler için cinsel iyileşme tehdit oluşturmaz ve çatışma yaratmaz. Buna karşılık ilişkinin özünde düşmanlık, agresyon hakimse, etkileşimler görünüşte sakin olsa bile bunun tersi doğrudur. Böyle durumlarda iyi bir cinsel işleve yönelik arzu ifadesi, eşi incitmeye ve ona soğuk davranmaya yönelik bilinç dışı bir ihtiyaçla zıtlaşır. Bu tür bilinç dışı kızgınlıklar ve korkular terapi sürecine karşı da ciddi engelleri ve dirençleri harekete geçirecektir. Bir kadın derin kızgınlıklar beslediği bir erkeği nasıl sevgi ile okşayabilir ve ona nasıl haz verebilir? Yakınlaşmaktan ve ilişkiden korkan bir erkeğin bir kadına karşı sabırlı ve anlayışlı olma, onun kendisini uyarmasına izin verme olasılığı nedir? Bu tür negatif duyguların ve etkileşimlerin niteliği tedavi sürecinde değerlendirilmeli ve ele alınmalıdır. Bazen bunlar aşılamazdır ve terapiye engel olurlar. Ne de olsa cinsel tedavi her iki partnerinde kibri olmayan bir etkileşimini gerektirir. negatif duyguların çözümlenebilir korkulara ve dargınlıklara dayandığı farklı bir takım durumlarda terapist negatif etkileşimleri başarıyla ele alabilir .Aslına bakarsanız cinsel terapi bir çiftin motive olup evlilik problemlerini çözmelerine yardım konusunda harika bir fırsat sağlar.

Evliliklerde cinsellik üzerine konuşurken tutku ve içtenliğin öneminden bahsetmiştim. Uzun süreli bir ilişkinin seyri boyunca cinsel tutkuyu sürdürmenin anahtarı duygusal açıdan karşındaki insanla bütünleşirken kendi olarak kalabilme yeteneğidir. Bu tür bir kendini geliştirmenin dört ana bileşeni vardır.

1. Kendini İfade Etme
Kendin olma duygusunu kaybetme ve kendini başkalarının tepkilerine göre ifade etme eğilimi duygusal kaynaşma olarak adlandırılır. Bu kaynaşma nedeniyle kimlik sınırları belirsizleşir ve karşıdan gelen basınca anlaşmazlığa direnç azalır. Duygusal açıdan kaynaşmış ilişkilerde partnerler içsel deneyimlerini tek bir gerçeklik birleştirmek isterler. Sonuçta her birinin hissettiği mutluluk düzeyi , kaçınılmaz şekilde karşısındakinin deneyim ve isteklerine bağlıdır. Her ikiside karşısındakine odaklanarak kendini ifade etmekten kaçınır ve uzlaşma sağlamaya çalışır.

Kaynaşmanın zıttı ayrışmadır. Duygusal açıdan karşısındakiyle bütünleşmişken kimliğini sürdürebilme yeteneğidir. Ayrışma bizi başkalarından farklı kılan özgün kimliğimizi açığa çıkaran düşünceler düşünceler, duygular, değerler, duyarlılıklar güçler, arzular, fanteziler ve erotisizmin ifadesidir. İyi düzeyde ayrışan insanlar çok sayıda, farklı ve eşit ağırlıkta gerçeklikleri tolere edebilirler. Başkalarıyla birlikteyken kendileri olabilirler ve başkalarınında kendileri olmasını kabul edebilirler.


2. Partnerle Temas


Duygusal açıdan kaynaşmış ilişkilerde tepkileri gözlemek için dikkat büyük ölçüde karşıdakine yoğunlaştırılır. Ancak bu tür bir dikkat çoğunluğun ilişki yada sekste isteyeceği bir şey değildir. Düşük ayrışma düzeylerinde farklar ilişkiyi tehdit eder. Bir partnere temas etmek rahatsız etmez ya da huzur vermez. Yakın olmak kendimiz olma endişesini doğururken, uzaklaşmakta karşımızdakini kaybetme endişesine yol açar. Eğer “ben olma” konusunda bir sorun varsa ayrılmak zorlaşır ve karşıdaki insana cinsel, duygusal ya da entelektüel açıdan giriş izni vermeye karşı doğal bir direnç gelişebilir.

3. Yansıtıcı Seçim


İlişkilerde ayrışmanın üçüncü bileşeni verilen duygusal tepkilerle ilgilidir. Çiftlerin kendi duygusal zorluklarını fark ederek bunlarla yüzleşebilme cesaretidir. Cinselliği yaşarken ya da öncesinde bazende sonrasında ortaya çıkabilecek duygusal durumların farkına varılarak kişinin yaşadığı olumsuz hislere rağmen cinselliği yaşayabilme cesaretidir. Kişinin cinsel performansı açısından duyduğu endişe, uzak kalma ve partnerinden gelen baskılar açısından nelere mal olabileceğini görmesi , onun tepkilerini alması ve partneriyle arasındaki seviyeyi koruyarak ona geri yansıtmasıdır diyebiliriz.

4. Anksiyete Toleransı


Ayrışma, ilişkideki sorunların çözümü veya anksiyetenin tedavisi değildir. Gelişme sürecinin her aşamasında anksiyete görülebilir, ancak ayrışmanın yarattığı anksiyete ile kaynaşma noktasına gerilemenin yarattığı anksiyete arasında mutlak bir fark vardır. Özellikle kadın hastalar, isteklerini dile getirdikleri takdirde, reddedilecekleri ya da terk edileceklerine dair korkuları nedeniyle ne istediğini bilemez durumda kalabilmekteler. Gerginliklerinden kurtulmak için eşlerini suçlayabilirler ve davranışlarını onlara acı verecek şekilde değiştirebilirler. Tutkulu ve içten bir ilişkideki doğal anksiyeteden kaçınmak daha fazla işe yaramaz ve anksiyeteye neden olur. Bu nedenle çiftler,anksiyete ile baş etme cesaretini sergilemelidirler. Anksiyete ile baş etmeyi sağlayan mekanizma, çiftlerin yeni heyecanlara ulaşmalarına yardımcı olur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evliliklerde Cinsel Hayat; Tutku ve İçtenlik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Mustafa ÖZAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Mustafa ÖZAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Mustafa ÖZAY
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi60 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Mustafa ÖZAY'ın Yazıları
► Ana Kuzusu Erkekler, Gelinler ve Cinsel Hayat… Psk.Yaşam YANARDAĞ ÇELİK
► Evliliklerde Yakınlık Korkusu Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Evliliklerde Cinsel Hayat; Tutku ve İçtenlik' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Üzerine Mart 2012
► Boşan( Ma )Sak mı? Ağustos 2011
◊ Negatif ya da Pozitif Haziran 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:29
Top