2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Hastalarının Çevrelerine Anlatamadıkları Korkuları -1-
MAKALE #890 © Yazan Dr.İbrahim BİLGEN | Yayın Nisan 2008 | 10,487 Okuyucu
Panik Bozukluk gibi anksiyete bozukluğu olan hastaların, çevrelerine anlatamadıkları korkuları vardır. Bu yazımda bu korkular ile ilgili bu konulara değinmeye çalışacağım. Bunlardan ilki;

KALP İLE İLGİLİ KORKULAR: Bizlere başvuran danışanların en sık yakınmaları kalp çarpıntısı, kalp atış hızında artış, kalp atışlarında atlamalar olması ve göğüs ağrısıdır. Her danışanın korkusunun içeriği farklı olabilir. Bu nedenle bilişsel terapi ile ilgilenen terapistlerin her seansta yenilemesi gereken o danışan ile ilgili formulasyonu olmalıdır. Formulasyon, biz terapistlerin yol haritasıdır. Eğer yanlış formulasyonu yapar isek doğru yolu bulmamız da çok zorlaşır. Bu nedenle bir terapist, benim düşünceme göre danışanını dinlerken çok çabuk anlamaması gerekir. İyice anlayana kadar sorunu derinlemesine araştırması gerekir. Yani, hastayı anladığımızı zannedip de kendi kafamızdaki teoriye hastayı oturtmaya çalışırsak çok yanılırız. Doğru olanı, hastadan elde edilen veriler doğrultusunda bir teori geliştirmemizdir. Kendi teorimize hastamızı oturtmaya çalışmak değil. Peki bize gelen panik hastalarının en sık rastlanılan bu korkularının temelinde neler yatmaktadır. Çarpıntı = Kalp Krizi demektir. Bu şekilde düşünen çok sayıda hastam var. Bu yanlış düşünce doğrultusunda kişi neyden kaçınmaya başlar dersiniz? Elbette çarpıntı yapacak her türlü yaşam olayından. Koşmaktan, merdiven çıkmaktan, cinsel hayattan, stresten, heyecandan, sesten vb. Sonuç nedir? Elbette yalnızlık ve başarısızlık. En azından şunu bilmek gerekmektedir. Bunu bilmenin bu rahatsızlığı asla tedavi etmeyeceğini biliyorum ama yine de ben, bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.Çünkü bilinmeyen, yani belirsizlik, kişinin yanlış düşünceler üretmesi için en uygun besi yeridir. “ PANİK ATAKLAR KALP KRİZİNE YOL AÇMAZ. Panik ataklar sırasında çekilen kalp grafilerinde (EKG) yalnızca hafif bir artış saptanır. Gerçek bir kalp krizinin belirtileri, göğüste basınç duyumu, yoğun bir kalp ağrısıdır( bıçakla oyuyorlar gibi) . Bir hastam yıllarca bu ağrıdan kaçınmıştı. Yıllar sonra kalp krizi geçirince bana” Çok yersiz bir korkuymuş doktor bey!Bu ağrıyı geçiren bir kişi, diğer göğüs ağrılarının kalp krizi olmadığını asla bir daha karıştırmayacak kadar iyi anlıyormuş.” demişti. Bu konuya ilerdeki günlerde devam edeceğim. Sağlıcakla Kalın.

“YA BAYILIRSAM VE KİMSE BANA YARDIM ETMEZSE……”

Bazı panik bozukluk hastalarımda rastladığım düşüncelerden bir tanesi de bayılma korkusudur. Kişi bayılacağından ve kimsenin kendisine yardım edemeyeceğinden korkar. Bu nedenle de bu durumu hatırlatan her türlü duyumdan korkmaya ve bu duyumu hissettirecek her türlü etkinlikten de kaçınmaya başlar. Sersemlik hissi, baş dönmesi, bayılacakmış gibi olma duygusu, uyuşukluk, bulanık görme, belirli bir konuya odaklanamama gibi durumlar bu düşüncenin canlanmasına neden olabileceğini düşünür. Sesten, kalabalıktan, kuyruğa girmekten kaçınır. Bir hastam bu nedenle evin en izole bölümünde yaşıyor, televizyon ve yüksek sesli her türlü durumdan kaçınıyordu. Evinde kimse ses yapmıyor, eve misafir çağırılamıyor, telefon sessizde bekliyordu. Bu türde olan panik bozukluk hastaları esasında “bayıldım” derken, bayılacakmış gibi olmayı anlatmak ister. Belki hayatında bir kez çok aç kalmış ve tansiyonu düşmüştür ve bu nedenle bayılmıştır. Ama bu durum o kişi için öyle unutulmaz bir durumdur ki “Ya tekrar aynı durumu yaşarsam diye” her şeyden kaçınmaya başlar. Esasında diğer günlerde de sizlere yazmaya devam edeceğim bu konunun temelinde kişide “Kontrolünü yitirme korkusu” vardır. Zaten bizi etkileyende mantıksız gelmesine rağmen hiç değiştiremediğimiz düşüncelerimiz değil midir? Yoksa hastada bin kez geçirdiği panik ataktan ölmediğini bilir ama bin birinci olduğunda ölecekmiş gibi korkmaya ve kaçınmaya devam eder. Bu nedenle çevremizdeki panik hastalarına “Ne var canım korkmayacaksın, üstüne gideceksin zaten panik ataktan kimse ölmemiştir “ demeyin pek işe yaramaz. Yarar gibi görünse de hasta belirli bir zamanda kendisini iyi hisseder sonra tekrar huzursuz olmaya başlar ama artık size de sıkıntısını söyleyemez çünkü dalga geçeceğinizi düşünür. Yani moral olsun diye iyi niyetli olarak biraz önce söylemiş olduklarınız kişinin kendisini daha da yalnız ve çaresiz hissetmesine neden olmuştur. Panik ataklarda korkulan diğer düşünceleri sizlere yazmaya devam edeceğim. Sağlıcakla Kalın…

“YA ÇILDIRSAM VE SEVDİKLERİME ZARAR VERİRSEM….”

Son günlerde toplumumuzda gün geçtikçe artan kaygı bozukluklarına yer vermekteyim. Sizlerinde bildiği gibi bu rahatsızlıkların en ünlü olanı “Panik Bozukluk” tur. Bu nedenle de bu aralar bu rahatsızlıkta bilinmedikleri yada bilinip de anlatamadıklarınızı ben sizin ağzınızdan yazılarımda anlatmaya çalışmaktayım. Zaten beni de en fazla memnun eden, sizlerden gelen telefonlar ve e mailler aracılığı ile bunu bir parçada gerçekleştirmiş olmamın memnuniyetini yaşamaktayım.Bazı kişiler de “Ya çıldırırsam, kontrolümü kaybedersem ve çevremde sevdiğim kişilere zarar verirsem “ diye endişe duymaktadır. Korkulan duygu çoğu zaman gerçek dışılık ya da benliğinden ayrılmış olma duyguları, odaklanamama ve düşüncelerini toparlayamama, uçuşan düşünceler, yaşanan yoğun korkudan ötürü sinirsel bir çöküş yaşanacağı korkusu, olağandışı düşünceler, şaşılası imgeler ve zihinsel boşluk yaşamadır. Bu kişiler düşüncelerini denetim altında tutamadıkları duygusuna kapıldıkları zaman bunu çıldırmanın ya da aklını kaybetmenin bir başlangıcı olarak yorumlarlar. Halbuki biz psikiyatr’lara “Ben çıldırır mıyım acaba?” diye gelenler çıldırmadığına rastlamaktayız.Tam tersine bize gelen gerçeği değerlendirme yetisini kaybetmiş olan bu türden hastalar asla hastalıklarını kabul etmedikleri gibi bu kaygıyı da hiç taşımazlar. Bu nedenle de tedaviyi genelde kabul etmezler. Ama “Ya çıldırırsam” diye bu türden kaygı duyan hastalar en fazla bu kaygı ile yaşar ve sürekli huzursuzluk hissederler. Bu nedenle evdeki kesici aletleri saklarlar, yalnız kalamazlar, bu türden film ve görüntüleri seyredemez hatta bizler bu durumu hatırlatırız diye bizlere bile gelmekten kaçınırlar. Tabi ki bu kişilerde bunu bilir ama yinede yapmaktan kaçınırlar ve sürekli geçici yöntemlerle rahatlamaya çalışılar. Sık sık etraflarına ya da bizlere “Çıldırmam bunu yapmam değil mi?” diye onay ararlar. Kısa bir süre rahatlarlar ama tekrar bu düşünce akıllarına gelince tekrar rahatsız olurlar. Ya hayatımız sürece bu kısa mutluluklarla devam edecek ama hep hasta kalacağızdır yada biraz sıkıntı çekecek ama hep hastalıksız yaşayacağızdır. Bu nedenle bu tedavide danışanlarında yani sizlerinde biz terapistlere tedavide eşlik etmesi gerekmektedir. Çünkü yapılan araştırmalar iyiliğini sadece ilaca atfedenlerin hastalıkları, ilacı bıraktıktan sonra daha fazla tekrar etmektedir.Sağlıcakla Kalın.


HAYATTA HERŞEYE KAYGILANIYOR VE HERŞEY KONTROLÜNÜZ ALTINDA MI OLSUN İSTİYORSUNUZ?

Bazen hayatımızda düşündüğümüz her şeyin gerçekleşeceğini zannederiz. Hatta bazen gerçekleşmesi çok düşük ihtimalli olayları bile başımıza gelmiş gibi düşünüp kendimizi harap ederiz. Bunu bir örnekle açıklamam gerekirse şöyle; Bir kişi düşünün iş yerinde patronunun kendisine verdiği bir konuyu üst düzey kişilere sunacak. Esasında bu konuyu daha önceleri bir kez daha sunmuş. Bu sunumunda da gayet başarılı olmuş. Ama elinde olmayan nedenlerden dolayı bu seferki bu sunuma o kadarda hazırlanamamış ve doğal olarak da yoğun bir sıkıntı içerisinde. Kişiye soruyorum sizi heyecanlandırın düşünce nedir? Cevap: “Sunuma yeteri kadar hazırlanamadım”. Bu düşüncenin doğru olma ihtimalinin kaç olduğunu sorduğumda ise aldığım yanıt %90’dı. Bu sunumda hazır olmamak demek size göre ne anlama geliyor diye sorduğumda aldığım yanıt ”Başarısız Olmak” oldu. Bu sunumdan başarısız olacağınıza olan inancınız nedir diye sorduğum ise aldığım yanıt %30 idi. Peki sunumdan başarısız olursanız sizi bekleyen felaket nedir? Diye sorduğumda ise aldığım yanıt” İşten atılırım” oldu. Danışanıma bu düşünceye olan inancınız kaçtır diye sorduğumda ise aldığım yanıt hafif bir tebessüm yaparak % 2 oldu. Peki işten atılırsanız sizi bekleyecek ve daha da kaygılanmanıza yol açacak düşünce nedir diye sorduğumda ise aldığım cevap “Asla böyle bir iş bulamayacağım” oldu. Bu düşünceye olan inancınız şu an nedir diye sorduğumda ise aldığım yanıt %1 di. Yani bu kişi bu sunumu düşündüğü gibi sunamaz ise başarısız olacak, işten atılacak ve asla bir daha böyle bir iş bulamayacaktı. Peki böyle bir işi bulamama ihtimali istatistiksel düzeyde nedir biliyor musunuz? 0,9x 0,3x 0,02x 0,01 yani 0,000054. Peki bu ne anlama geliyor? Yani bu kişi bu sunumu düşündüğü gibi anlatamazsa bir daha istediği gibi bir iş bulamama ihtimali yaklaşık yüz binde beş başka bir deyişle yirmi binde bir demek. Hemen şöyle düşüne bilirsiniz? “Bunun bende düşük ihtimalli olduğunu biliyorum ama ya ilk kez başına gelen kişi ben olursam”. Buna da vereceğim cevap şu olur? Hayatta hiçbir şeyin yüzde yüz garantisi yoktur. Arabaya binerek bir yere giderken kaza geçirme ihtimalimiz emin olun bundan fazladır ama bunu göze alarak o arabaya biniyorsunuz. Hayatta bazı riskler var ve bunu bende sizde sıfır yapamazsınız. O zaman bu kadar riskleri de göze alarak elimizden geleni yapar gerisini de oluruna bırakırız. Huzurlu bir gün geçirmeniz dileğiyle. Sağlıcakla Kalın.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Hastalarının Çevrelerine Anlatamadıkları Korkuları -1-" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.İbrahim BİLGEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.İbrahim BİLGEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İbrahim BİLGEN Fotoğraf
Dr.İbrahim BİLGEN
İstanbul
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.İbrahim BİLGEN'in Makaleleri
► Panik Atak Dr.Turgay KASAP
► Panik Bozukluk Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Panik Hastalarının Çevrelerine Anlatamadıkları Korkuları -1-' başlığıyla benzeşen toplam 93 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk ve Sadakatsizlik Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:43
Top