2007'den Bugüne 92,326 Tavsiye, 28,224 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Doğal Afet Travması Olarak Deprem
YAZI #7587 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Nadire TOPÇU | Yayın Mart 2023
Merhaba sevgili okur. Son zamanlarda on ilimizi kapsayan deprem nedeniyle hepimiz az ya da çok etkilendik. Bazılarımız yakınlarını kaybetti, bazılarımız enkaz altında günlerce bekledi, bazılarımız yaşananlara direkt ya da doğrudan şahit oldu. Öncelikle ülkemize geçmiş olsun dileklerimi sunuyor ve yaşadıklarımızdan sonra hızlıca toparlanıp güçlenebilmeyi diliyorum. Bu nedenle ilk yazımda sizlerle doğal afetlerden biri olan deprem ile ilgili konuşmak istedim.
Afet, insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, etkilenen topluluğun kendi olanak ve kaynaklarını kullanarak üstesinden gelemeyeceği, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı, doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylardır. Afetler(deprem, sel, salgın hastalık, yangın) hayatımızın her döneminde karşımıza çıkabilecek durumlardır. Bir doğal afet olarak deprem; ansızın meydana gelmesi, öngörülmez olması, yıkıma yol açması, ölüm ve yaralanmalara sebep olması nedeniyle kişileri, toplumları oldukça fazla etkilemektedir. Diğer yandan artçı sarsıntıların olmasıyla birlikte deprem kronik etkiler yaratabilmektedir.
Dünya genel anlamda güvende hissettiğimiz ve üzerinde yaşarken güvenirliğini sorgulamadığımız bir yerdir. Ancak, bazı durumlarda dünyaya ilişkin inancımız sarsılabilir ve fiziksel-ruhsal bütünlüğümüzü etkileyen travmatik olaylarla karşılaşabiliriz. Travmatik olay, ani, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan, bireyin baş etme potansiyelini etkisiz kılan, kendisinin veya yakınlarının yaşamını, fiziksel-bilişsel-duygusal bütünlüğünü tehdit eden bireysel veya toplumsal etkileri olan olayı-durumları tanımlar. Travmatik olaylar, insan eliyle ve doğal yollarla gerçekleşenler olmak üzere iki başlıkta incelenebilir. Deprem, sel, yanardağ patlamaları, çığ, heyelan, kasırga doğal yollarla; savaşlar, katliamlar, tecavüzler, kazalar, işkenceler, terör olayları insan eliyle gerçekleşen travma yaşantılarıdır.
Travmatik olayları doğrudan yaşayabilir, tanık olabilir ya da bir başkasının başına geldiğini öğrenebiliriz. Hangi durumda olursa olsun travmaya dolaylı yoldan maruz kalmanın ardından yaşanan psikolojik süreç, travmaya doğrudan maruz kalanların yaşadıklarıyla benzerdir. Ülkemizde yaşanan depremde yakın çevremizde bir kayıp yaşamasak bile hepimiz gerek haberleri takip ederken gerek çevremizde yaşananları dinlerken süreçten etkilendik. Bu süreçte çevremdeki insanlardan en sık duyduğum cümleler “uyuyamıyorum, aklıma sürekli enkaz görüntüleri geliyor, yemek yiyemiyorum, zihnim çok dalgın, hiçbir şey yapmak istemiyorum, eve girmek istemiyorum, kendimi çok mutsuz hissediyorum, çok öfkeliyim” oldu.
Şimdi travmatik yaşantıdan sonra ne gibi tepkiler gösterebiliriz bir bakalım:

FİZYOLOJİK TEPKİLER

-Uyku düzensizliği
-Yorgunluk
-Bitkinlik
-İştahta artma azalma
-Nefes almada güçlük
-Bedensel şikayetler
-Kalp atışında artış vb.

DUYGUSAL TEPKİLER
-Korku
-Kaygı
-Umutsuzluk
-Çaresizlik
-Suçluluk
-Pişmanlık
-Günlük aktivitelerden zevk alamama
-Öfke
-Gerginlik
-Donukluk

BİLİŞSEL TEPKİLER

-Hatırlama güçlüğü
-Aklın karışması
-Odaklanma güçlüğü
-Karar verme güçlüğü
-Tekrarlayıcı takıntılı düşünceler, anılar vb.

SOSYAL ETKİLER

-İçe kapanma
-Arkadaş çevresinden uzaklaşma
-Kişilerarası çatışma yaşama vb.

Travmatik yaşantılardan sonra fizyolojik, duygusal, bilişsel, sosyal tepkiler göstermemiz anormal bir duruma vermiş olduğumuz normal tepkilerdir. Tepkilerimizin normal olduğunu, bir süre sonra geçeceğini bilerek duygularımıza alan açmalı, onları yaşamak için kendimize zaman tanımalıyız. Ancak eğer tepkilerimiz bir aydan uzun süre devam ediyorsa, şiddeti azalmak yerine gittikçe artıyorsa mutlaka psikolojik destek almalıyız.

Travmatik durumlardan bahsederken bir olayın herkesi aynı şekilde etkilemeyeceğini de belirtmekte fayda var. Örneğin; çocukken gök gürlediğinde bu durumdan çok etkilenmiş, ilerleyen yaşlarda ne zaman gök gürlese korkuya kapılmış olabilirim. Diğer yandan yanımda olan kardeşim bu durumdan hiç etkilenmemiş ve travmatize olmamış olabilir. 1999 yılında gerçekleşen depremi yaşayan, süreçten etkilenen ve sonrasında psikolojik yardım almayan insanların şuan yaşadığımız depremlerden oldukça fazla etkilendiğini görmekteyim. Eğer travmalarımız ile ilgili psikolojik yardım almazsak en ufak tehlike durumunda geçmişteki yaşantımıza tekrar dönebilir, olayın olduğu günleri tekrar yaşayabiliriz.Dolayısıyla etkilendiğinizi düşünüyorsanız mutlaka uzman desteği almanızı tekrar tekrar vurguluyorum.

Travmatik olaydan etkilenme düzeyini belirleyen birçok etmen vardır. Örneğin; baş etme becerileri, destek kaynaklarının niteliği, önceki deneyimler, travmatik yaşam olayına maruz kalma süresi, kişinin olaya yakınlık derecesi, yaş, eğitim vb. Enkaz altında bir gün kalanla on gün kalan arasında etkilenme düzeyi farklı olabilir. Depremde ailesinde kayıp yaşayanla yaşamayan arasında farklılıklar olabilir. Dolayısıyla her olay, her durum kişiyi aynı şekilde etkilemeyebilir.
Peki tüm bunları yaşarken kendimize nasıl yardımcı olabiliriz? Öncelikle ne kadar zor olursa olsun günlük rutinlerimize devam etmeye çalışmalıyız. Yemeğimizi eskisi gibi aynı saatlerde yemek, işe gitmek, çocukların okula gitmesini sağlamak, yemek yapmak gibi. Günlük rutinlere devam etmek normalleşmenizi sağlayacaktır. Süreçte yaşadıklarınız ile ilgili yoğun duygulara kapılabilirsiniz. Duygularınızı bastırmadan, yok saymadan ifade edin. Duygularınızı yaşamak için kendinize fırsat tanıyın. Tüm duygular bizler için işlevseldir. Sürekli mutlu hissedemeyeceğimiz gibi sürekli üzgün de hissetmeyiz. Duygular gelirler, yaşarlar ve giderler. Duygularınızın akışına izin verin. Zorlayıcı olaylardan sonra kendimize bakım verme konusunda ihmalkar olsak da açık havada yürüyüş, sağlıklı beslenme, kişisel hijyen ile ilgili davranışlarınıza devam etmeye çalışın. Aileniz ya da arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirmeye çalışın. Bazen yalnız kalmak istemeniz oldukça normaldir ancak kendinizi uzun süre izole etmeyin. Duygu ve düşüncelerinizi etrafınızdakilerle paylaşın. Medyayı sağlıklı kullanmaya dikkat edin. Eğer haberleri izlemek size iyi gelmiyorsa ara verin. Sürekli tekrarlayan zorlayıcı görüntüleri izlemekten kaçının.
Zamanla tepkilerinizin yoğunluğunun azalması beklenir. Ancak bir ay geçmesine rağmen bu tepkilerde herhangi bir azalma olmuyorsa ya da bu davranışların sıklığı ve şiddeti giderek artıyorsa zaman kaybetmeden mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurun.

Mesleki çalışmalarımı yakından takip etmek ve bana ulaşmak isteyenler için aşağıya link bırakıyorum;

https://instagram.com/uzman.psikolojik.danismaniniz?igshid=YmMyMTA2M2Y=
http://www.tavsiyeediyorum.com/psikolog_33192_nadire_topcu.htm
https://youtube.com/@uzman.psikolojik.danismani5874

Sevgili okur,
Okuduğun için teşekkür ederim.
Destek olmak istiyorsan lütfen profilinde, sayfalarında, gruplarında paylaş.
Sevgiler, iyi haftalar.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nadire TOPÇU Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Nadire TOPÇU
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi21 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Nadire TOPÇU'nun Yazıları
► Deprem Travması ve İnsan Psikolojisi Psk.Sabahattin ZENGER
► Afet Psikolojisi Psk.Şahin UÇAR
► İlişkilerde Aldatma Travması Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Deprem ve Çocuk Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Doğal Afet Travması Olarak Deprem' başlığıyla benzeşen toplam 47 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Ölüm, Kayıp ve Yas Mart 2023
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:40
Top