2007'den Bugüne 92,330 Tavsiye, 28,225 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuğunuzun Bir Birey Olması İçin: Ayrışmak ve Bireyleşmek Yolunda İlk Adım
YAZI #7607 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Pınar AĞIRSOY | Yayın Nisan 2023
Bir bebek anne rahmine düştüğünde ilk olarak kalbi gelişir ve kalp atışlarının duyulmasıyla artık anne karnında bir canlı büyümeye başlar. İç organların gelişimi iskelet sisteminin oluşumu kas ve yağ dokularının oluşumuyla doğuma kadar hızlı bir büyüme evresi gerçekleşir. Bebeğin doğumuna az kala bir zaman içerisinde ise artık derisi oluşmaya başlar, saçlar ve tırnakların oluşumuyla artık bebek anne karnından çıkmaya hazır hale gelir. Yani derinin oluşumu anne ve bebeği ayıran ilk sınırlardan biridir. Bebek doğuma hazır olduğu bir noktaya geldiğinde ise doğumu başlatır (doğumu bebek başlatır) ve ‘anne ben artık hazırım’ der. Doğum gerçekleşir ve göbek kordonunun kesilmesiyle artık iki ayrı birey olurlar. Bu anne ve bebeğin AYRIŞTIĞI bir andır.

Bebek büyürken anne babadan yani ona bakım vereceklerden gelecek ilgiye, sevgiye ve bakıma muhtaçtır. Bu bakımı almak ve hayatta kalmak için bebek, anne babaya (bakım verene) uygun şekilde davranır. Bu süreçte bakım verenlerinde bebeğe uygun şekilde davranması önemlidir. Çünkü bebek kendi ihtiyaçlarını ifade edebilir bir şekilde dünyaya gelir.

Emmek bir reflekstir, yani doğuştan gelir. Emmek bebeğe karnını doyurması için ihtiyacı olan yeterliliği sağlar. Annenin göğsüne yaklaşır ve karnını doyurabilir. Doyan/yorulan çocuk memeyi ittirir. ‘Yeter ben doydum ya da azıcık bana müsaade et dinlenmem lazım’ der.

Bebekler ağlar. Ağlamak onların alarm çanı gibidir. Acıkan çocuk kan şekerinin düşmesiyle bedeninde bir rahatsızlık hisseder ve huzursuzlanır. Mızırdanmaya, ağlamaya başlar. ‘Anne gel beni besle açım’ der. Gaz sancısı çeken bebek bedenindeki bu rahatsızlığı ağlayarak huysuzlanarak dile getirir. Çok sıcaktan bunalan, gürültüden, fazla ışıktan rahatsızlanan bebek huzursuzlanır. Yani bebekler doğdukları andan itibaren ihtiyaçları olan şeyi dile getirebilecek kapasiteye sahiptir.

Anneler çocuğun ağlamalarına karşı duyarlıdırlar. Bu biyolojik bir süreçtir ve gebelikle birlikte vücudun salgıladığı hormonlar anneleri bebeklerinin ağlamasına karşı duyarlı hale getirir. Bu nedenle anneler bebeğin açlık ağlamasını, sıkıntılanma ağlamasını ya da farklı huzursuzlanmalarını tanırlar. Bu anne ve bebeğe ait büyülü bir dünyadır.

Bir anne bebeğin bu ağlamalarını ayırt edip ona göre yeterli miktarda ve yeterli zamanda ihtiyaçlarını karşılarsa bebek anneye (bakım verene) güvenir ve onun kendi ihtiyaçlarını karşılayacağını bilir. Burada annenin bebeğin ihtiyaçlarını görebilecek psikolojik sağlamlığa ve duygusal olgunluğa sahip olması önemlidir. Bu şu demektir: Anne (bakımveren) karşısındakinin bir BİREY olduğunu fark eder ve onun bu hayatta zorlanabileceği sıkıntılanabileceği bazen bunlara yetip bazen yetemeyeceğini bilen biridir. Kendinin tanrı olmadığını ve bebeğin her şeyine her zaman yetişemeyeceğini ama buna rağmen bebeğinin ihtiyaçlarını karşılamak için elinden gelen destek ve güveni vermesi gerektiğini bilen biridir. Daha da güzeli bebeğini GÖREBİLEN biridir. Bebeği görmek bebeğin ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun şekilde tepki vermektir. Bunu bir örnekle aydınlatacağım: Bebeklerin mideleri küçücüktür. Kısa sürede doyarlar ve acıkınca bir şekilde bunu belli ederler. Eğer bir anne bebeğini görebiliyorsa bebeği acıkınca onu doyurur ve ‘az emdi doymamıştır o doyduğunu bilmez’ diye bebeği daha fazla emmesi için zorlamaz. Bebeği emmeyi bırakınca o tekrar isteyene kadar ona müsaade eder. Bebeğinin her ağlamasında ne yapacağını şaşırıp onu memeyle sakinleştirmez. Bazen emzirir, bazen ağlamasına müsaade eder, bazen kucağına alır ve yumuşak salınımlarla onu pışpışlar, bazen onunla oynar, masaj yapar.

Bebeğini görmeyen anne (bakımveren) ise bebeği belli aralıklarla düzenli besler, bebeğin ihtiyacı olmasa bile yapılması gereken budur. Bebek uyumak istemezken uyutur, uyanmak istemezken uyandırır. Bebek memeyi bırakmaya hazırdır ama anne onu emzirmeyi bırakmaya hazır değildir. Bebek annenin yatağından ayrılmaya hazırdır ama anne onun mis kokusu minnacık bedenine sarılmaktan vazgeçmeye hazır değildir. Bu bakım verme şekli bebeğin anneye verdiği bakımdır. Anne(bakımveren) bebeği bu ve benzer şekilde yetiştirdikçe kendi ihtiyaçlarını karşılar. Daha iyi bir anne olduğunu hisseder. Çünkü bebeğinin her şeyi tastamamdır. İki saatte bir emzirmiştir. Tüm besinlerini eksiksiz vermiştir. Uyku saatinde uyuması için onu odada uyuyana kadar bırakmıştır. Bu annenin bebeğine yettiğini ve kuralara uygun şekilde yetiştirip, kendinin iyi bir anne olduğunu hissetmeye olan ihtiyacının giderilmesi için yaptığı şeylerdir. ( Burda annenin(bakımverenin) bencilliği söz konusu değildir. Kendi ihtiyacı görülmeden yetişen bir anne (bakımveren) bilmeden bu örüntüyü devam ettirir.)

Bir bebek annesinin böyle hissetmesine yardımcı olduğunu bilir. Bebekler sezgisel varlıklardır. Onlar ve anneleri arasında inanılmaz bir sezgisel bağ kanalı vardır. Eğer bir anne kendi ihtiyaçlarını bebeği üzerinden gideriyorsa bu bebeğin sorumluluğu haline gelir ve bebek anneyi mutlu etmek için ona daha fazla yapışır ondan ayrılamaz. Çünkü bir bebek annenin bakımına muhtaçtır ve annenin iyi hissetmesi daha yeterli hissetmesi demek ona bakmaya devam edeceği anlamına gelir. İşte bu nokta fiziksel olarak ayrışmış olsalar da anne ve bebeğin duygusal olarak ayrışmasını zorlaştırır. Bu ayrışma olmadan BİREYLEŞME mümkün olmaz. Bireyleşmek bir bireyin kendi ayakları üzerinde durabilen kendi kararlarını alabilen ve kararlarının duygusal ve fiziksel sonuçlarını üstlenebilen biri olmak demektir. Annenin (bakım verenin) bebeğin ihtiyaçlarını ve bebeğin KENDİLİĞİNİ görmemesi ilerleyen dönemlerde ikisi içinde büyük sıkıntılara yol açar. Bu makale bebekle ilk ayrışma hamlesinin dil ile olabileceği konusunda bakım verenlere yol göstermek için yazıldı. Bir bebek ilk doğduğu andan itibaren dilimizi bebeğimizin davranışlarından, duygularından ve hayatından ayrıştırmak onun birey olması ve sağlam bir kendiliği olması yönünde ilk adımdır.

Çocuğunuz sizden başka biridir. Siz çocuğunuzdan başka birisiniz.

Doğduğu andan itibaren bunu unutmayın,

‘bugün biraz gazımız vardı,
bugün biraz huysuzduk babası,
annemiz de geldi’ gibi cümleler ikinizin de gazı olduğu, ikinizin de huysuz olduğu, ikinizinde annesinin geldiği mesajlarını içerir. Bebek bunları anlamaz belki ama siz anlarsınız. Kendinizi bebekle bir tutmaya ve siz o, o sizmişsiniz gibi beyninize öğretmeye başlarsınız. Bu tarz cümleler çocuğunuzun da kendini sizden ayırmasını zorlaştırır. Bu da onun sağlıklı, kendi başına karar alabilen ve kendi başına hareket eden bir birey olmasının önünde önemli bir engel oluşturmaya başlar.

Çocukların güvende hissedebilmeleri için sağlıklı sınırlara ihtiyaçları vardır. Bu dili kullanmak çocuğunuza sağlıklı ve kalıcı sınırlar koymanızı da ilerleyen yaşlarda gittikçe zorlaştırır.

‘’Madem ikimizin de ateşi çıkıyor, babası geliyor o zaman ikimizde aynıyız. Neden bana koyduğun kurallara uymak zorunda olayım ki?’

Anne babalık bir ekip çalışmasıdır. Bu dili kullanmak eşiniz ile ilişkinizi de sıkıntıya sokar. Babamız/annemiz geldi demek, ikinizin de babası/annesi geldi demektir. Ama eşiniz sizin babanız/anneniz değildir. Sizin kocanız/karınız, çocuğunuzun babası/annesi gelmiştir.
Çocuğunuzla kendinizi aynı tuttuğunuz yerde ikinize de bir ebeveyn gerekecektir. O zaman eşiniz, ebeveyniniz olmak zorunda kalacaktır. Oysaki evlilik iki yetişkin insan arasında olur. Annelik ya da babalık evdeki tek rol değildir. Anne/baba rolünün yanında bir kadının/erkeğin eş olmak, sevgili olmak sorumluluğu vardır. Evlilik bu sözleşme üzerine kurulur.

Alternatif cümle örnekleri;

Bugün ateşliydik… yerine ‘Bugün Adem biraz ateşliydi’

A annemiz gelmiş… yerine ‘A babası/ annesi sen mi geldin?’

Bugün neler yaptık annesi… yerine ‘Hayatım bugün Merve okulda harika şeyler yapmış.’

Bugün öğretmenimiz aradı… yerine ‘Hayatım bugün Zehra’nın okulundan aradılar.’

Montumuz kayboldu… yerine ‘Pınar’ın bugün montu kayboldu.’

Çocuğunuzun sizden farklı bir birey olduğunu kabul etmek ve dilinizi ayrıştırmak çocuğunuzun bir kendiliği olduğunu fark etmesi ve bir birey olması yönünde önemli bir adımdır.

Unutmayın ki çocuğunuz bir birey, sadece sizden daha hayat deneyimi az olan birisi. Sizin yapamadıklarınızı yapmak, baş edemediğiniz duyguların yarabandı olmak veya elde ettiği başarılarla sizi var etmek, yanlış yaptığı şeylerle sizin duygusal olarak çökmenizi sağlamak gibi şeyler onun sorumluluğu değildir. Ona büyüme ve gelişme yolunda rehberlik etmek, ebeveyn olarak sizin sorumluluğunuzdur.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Pınar AĞIRSOY Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Pınar AĞIRSOY
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Pınar AĞIRSOY'un Makale ve Yazıları
► Doğru Terapisti Bulmak İçin 7 Adım Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
► Mutluğun Yolunda Psk.Mahir Efe FALAY
► Var Olma Yolunda Hiçlik! Psk.Damla ALKOÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocuğunuzun Bir Birey Olması İçin: Ayrışmak ve Bireyleşmek Yolunda İlk Adım' başlığıyla benzeşen toplam 28 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:10
Top