Ayıp Yasak Günah Üçgeni ve Masturbasyon
AYIP YASAK GÜNAH ÜÇGENİ VE MASTURBASYON
Masturbasyon, cinsel davranışın hayal kurularak zihinde yaşanması, elle, yabancı bir cisimle veya sürtünerek boşalmanın (orgazmın) sağlanmasıdır. Masturbasyon bazı kaynaklarda "otoerotik aktivite" veya "otoerotizm" olarak, Türkçe’de ise “özdoyurum” olarak kullanılmaktadır. İlginç bir şekilde dünyadaki hiç bir cinsel etkinlik, masturbasyon kadar ayıplamasına ve tartışılmasına rağmen bu kadar yaygın bir şekilde uygulanmamaktadır. Alfred C. Kinsey erkeklerin hemen hemen tamamının, kadınların ise dörtte üçünün hayatlarının en az bir döneminde masturbasyon yaptığını ifade etmiştir.
Mastürbasyon tüm kültürlerde en tartışmalı cinsel konulardan biridir. Toplumsal baskı, ayıplama, günahlar kapsamına alınması ile bir tabuya dönüşmüştür. Bebeklik döneminde keşifsel olarak genital uyarıma ilgi duymaya başlayan çocuklarda 15-19 aylıktan itibaren, her iki cinste de olmak üzere, genital bölgeye yapılan dokunuşlarla öz uyarı görülür. Ergenlerde fanteziler de mastürbasyona eşlik eder ve bu şekilde cinsel kimliğinin yapılanmasına bir katkı sağlanır. Görece güvenli kabul edilecek hayal gücü vasıtasıyla erişkinlerin cinsel rolü öğrenilir. Erişkinlerin ise tamamen mastürbasyondan uzaklaştığı söylenemez. Evlilik sürecinde bile çeşitli nedenlerle mastürbasyon çiftler arasında ya da bireysel olarak görülebilir. Mastürbasyonun olumsuz sonuçlarının olduğu yanılgısı geçmişe dayanır. Günümüzde modern bilim, mastürbasyonun olumsuz sonuçlar doğurmadığını doğrulamıştır. Mastürbasyonun sağlık için tamamen zararsız olduğu konusunda tüm tıp dünyası hemfikirdir. Hatta burada tam tersi bir durum söz konusudur- erkekte günlük boşalmalar sperm kalitesini arttırdığı söylenebilir. Toplumsal boyutta baktığımızda masturbasyon hakkında bilinen gerçeklerin hepsinin doğru olduğunu söyleyemeyiz. Halk arasında doğru bilinen yanlışlara bir bakalım…
Mastürbasyon sadece gençlik yıllarında normaldir ileriki yaşlarda yapılmaz; Mastürbasyon hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilen bir cinsel aktivitedir. Birçok insanın mastürbasyonun sadece gençler tarafından yapılan bir şey olduğunu düşünmesine rağmen mastürbasyon için herhangi bir yaş sınırı yoktur. Gençlerin kendi vücutlarını keşfetmek için daha çok mastürbasyon yaptıkları doğrudur, fakat gençlerin oran olarak daha fazla mastürbasyon yaptıkları söylenemez. Araştırmalara göre erkeklerin %90 ı kadınların da% 60-%80i ilk yetişkinlik dönemlerinde mastürbasyon yapıyor. Yetişkinlerin mastürbasyon alışkanlıklarına bakıldığında benzer sonuçlara rastlanır. 60 yaşın üzerinde olan 800 kişide yapılan bir araştırma, bu kişilerden %46 sının hala düzenli olarak mastürbasyon yaptığını gösteriyor. Bir başka araştırmaya göre ise yaşlılar haftada bir ya da birkaç kez mastürbasyon yapıyor.
Mastürbasyon erkeklere özgü bir aktivitedir Kadınlar mastürbasyon yapmaz; Her ne kadar istatistiklere göre erkekler kadınlara oranla daha fazla mastürbasyon yapıyor olsa da, kadınlar bu konu hakkında çok fazla konuşmadıkları için bu sonuçları kesin sonuçlar olarak değerlendirmemek gerekir. Bu farklılık aynı zamanda kadınlar için geçerli olan farklı toplumsal ölçütlerden de kaynaklanır. Türkiye’nin ve Türk insanımızın kültürel kodlarına bakıldığında genç kızların bir çok cinsel kısıtlamalar ile karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz. ("Ayıp, Yasak ve Günah üçgeni") Cinsel tecrübeyi ve cinsel zevki sadece evlendikten sonra yaşanılması gerekir diye içselleştirilmiş şemaları bulunmaktadır. Kadınların cinsellikten zevk almaları gerekmediği ya da buna izinli olmadıkları kanısı, çoğu zaman gençliklerinde mastürbasyon yapmaya cesaretlerinin olmaması ya da vicdan azabından dolayı (Süperego baskısı, Süperego anksiyetesi) hiç mastürbasyon yapmamalarının sebebidir. İyi ki , kimin mastürbasyon yapabileceğini ve kimin yapamayacağını belirleyen biyolojik sınırlar yok, ve bu yüzden vicdan duyguları bu konuda tamamen yersizdir.
Sağlıklı bir cinsel hayat geliştirebilmek için hem genç erkeklerin hem de genç kızların suçluluk duygusu hissetmeden, huzursuzluk duygusu yaşamadan mastürbasyon yapabilmeleri gereklidir. Mastürbasyon hem erkekler hem de kadınlar için çok doğal, sağlıklı ve de zevk veren bir cinsel aktivitedir.
Mastürbasyon yapmak sağlık açısından zararlıdır; Mastürbasyonun olumsuz sonuçlarının olduğu yanılgısı geçmişe dayanır. Günümüzde modern bilim, mastürbasyonun olumsuz sonuçlar doğurmadığını doğrulamıştır. Mastürbasyonun sağlık için tamamen zararsız olduğu konusunda tüm tıp dünyası hemfikirdir. Hatta burada tam tersi bir durum söz konusudur- erkekte günlük boşalmalar sperm kalitesini arttırıyor.
Mastürbasyon sağlığa zararlı değildir. Erkeklerin düzenli mastürbasyon yapması prostat kanserini önleyebiliyor. Mastürbasyon ancak halka açık yerlerde veya zoraki bir şekilde yapıldığında, bağımlılık haline geldiğinde bir hastalık ya da sağlıksız bir durum olarak değerlendirilebilir.
Cinsel partneri olanlar mastürbasyon yapmaz; Günümüzde halen bir çok kişi ilişkisi olan insanların cinsel ilişki yaşabilecekleri ya da cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir partnerleri olduğu için mastürbasyon yapmadıklarını düşünüyor. Maalesef bunu onaylayamıyoruz, çünkü araştırmalar bunun tam aksini gösteriyor. Amerika'da Kinsey Enstitüsü, Playboy ve Redbook gibi magizinler sürekli bir ilişkisi olan kişilerden %50'sinin mastürbasyon yaptıklarını ortaya koymuştur. Mastürbasyon bir ilişkide tamamen normal bir şey olup, kişiye kendi bedenini tanıma ve haz aldığı şeyleri keşfetme gibi olanaklar sunduğu için de, daha iyi bir cinsel hayatın yaşanmasına yardımcı olur.
Mastürbasyonun psikopatoloji olarak kabul edilmesinde cinsel bir aktivite olması değil, kompülsif olması durumu söz konusudur. Kompülsif mastürbasyon, kişinin takıntı halinde sürekli mastürbasyon yapmasıdır. Düzenli bir cinsel hayatı olan kişilerde, evlilerde de görülmektedir. Kişiler durumu bir rahatsızlık olarak görmemektedirler; el ve yüz yıkama gibi gündelik yaşamın bir parçası şeklinde bir kabul bulunmaktadır. Sabah duşta fanteziler ve akşam uyku öncesi pornografi ile mastürbasyon alışkanlığını düzenli bir etkinlik olarak sürdüren örnekler vardır. Mastürbasyonun takıntı olarak tanımlanması için periyod önemlidir. Bazı kişiler gün ortasında iş yerlerinde, arabalarında dahi mastürbasyon yaptıklarını bildirmektedirler. Pornografi ile geçirilen uzun zamanlar, günlük yaşamın kalitesinde düşüş, cinsel fantezilerden uzaklaşamama, pek çok farklı kategoride pornografik materyal ile ilişki içinde olma gibi kişiye zarar verici düzeydeki takıntılı davranış hali, konunun psikopatoloji olarak incelenmesinde kabul oluşturur. Evlilik ilişkisinde kompülsif mastürbasyona bağlı olarak çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Bu çeşit bir süreci yaşayan kişi daha çok kendi dünyasına kapanmakta ve iletişimini koparmaktadır. Pornografi ve fanteziler ile kendi dünyasında yaşamaktadır. Dolayısı ile eşler arasında ilişki zedelenmektedir; aynı şekilde çocuklara zaman ayırmakla ilgili de ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Takıntı halinde mastürbasyon yapan kişilerin çok belirgin bir sorun olarak kabul etmedikleri sürece böyle bir şikayetle tedavi arayışında bulunmadıkları bilinmektedir. Günlük hayatlarının bir parçası olarak kabul ettikleri mastürbasyonu kompülsif bir şekilde sürdürdüğünün farkına varamayan kişi sayısı fazladır. Ancak, cinsellikle ilgili farklı sorunlar yaşadıktan sonra tedavi sürecinde bunun farkına varmaktadırlar. Bunun yanında kendini suçlama, özellikle gün içinde sosyal hayatın çok da dışında olunmadığı (iş yeri, araba vs. gibi) alanlarda sürdürülen mastürbasyonun getirdiği yüksek gerilim gibi etkenler, kişinin bir farkındalık oluşturmasında etkili olabilir. Ancak kompülsif mastürbasyon, hakkında oldukça az konuşulan bir sorundur. Hem kişilerin patalojik bir süreç içinde olduklarını far etmemeleri hem de konuyla ilgili tabular buna neden olmaktadır.
Ne Yapılabilir? Kompülsif mastürbasyon psikopatolojisi gösteren kişilerin psikoterapi görmelerinde fayda vardır. Çünkü bu patoloji diğer cinsellikle ilgili takıntılara eşlik ediyor olabilir. Kişi kendini takıntılı ve rahatsız hissediyorsa, mastürbasyonla ilgili bir sorun var demektir ve bu sürecin temel nedenleri araştırılmalıdır. Daha çok gelişimin erken dönemlerinde aile içi sorunlardan kaçmak, çeşitli baskıları uzaklaştırmak ve kendine ait bir dünya oluşturmak amacıyla bireylerin mastürbasyonu bir yol olarak seçtikleri ve bunun zamanla takıntıya dönüştüğü bilinmektedir. Aynı zamanda kompülsif mastürbasyon sürecinde olan kişinin, hali hazırda yaşadığı baskı, kendi içine kapanma, ertelenmiş tepkiler gibi pek çok nedenle de, bir savunma mekanizması olarak, bu takıntılı davranışı edindiği düşünülmektedir.
Karar aldığınız halde her gün, özellikle çok uzun zaman ayırarak cinsel fanteziler ve pornografi eşliğinde mastürbasyon yapıyorsanız, günlük hayatınızın büyük kısmını bu davranış kaplıyorsa, kompülsif mastürbasyon psikopatolojisi gösteriyor olabilirsiniz. Bu süreçten kurtulmak için günlük hayatta yaşadığınız gerginlikleri, kişisel sorunlarınızın, sizi nelerin, hangi ilişki örüntülerinin baskıladığının farkına varmalısınız. Davranış ve psikolojik süreçler iç içedir. Eğer davranış alışkanlığınızı değiştirmek istiyorsanız adım adım hareket etmelisiniz. Her gün sabah akşam mastürbasyon yapıyorsanız, gün aşırı sabah ya da akşam gibi bir seçenekle; daha sonra sadece haftada belirlediğiniz bazı günlere indirgeyerek kişisel hedefler belirleyebilirsiniz. Konuyla ilgili kararlı olun. Sorununuzla ilgili terapi desteği almadıysanız, size destek olacak birine danışın (aileden biri ya da bir arkadaş). Farklı meşguliyetler bulun. Ailenize zaman ayırın, arkadaşlarınızla bir araya gelin, bir kursa katılın. En önemlisi, mastürbasyon yaparak, hangi temel ihtiyacınızı gidermeye çalıştığınızı anlamaya çalışın. Profesyonel destek almaktan kaçınmayın. Konuyu uzmanına rahatlıkla açabilirsiniz ve terapiyle çözüme ulaşabilirsiniz.
Masturbasyon, cinsel davranışın hayal kurularak zihinde yaşanması, elle, yabancı bir cisimle veya sürtünerek boşalmanın (orgazmın) sağlanmasıdır. Masturbasyon bazı kaynaklarda "otoerotik aktivite" veya "otoerotizm" olarak, Türkçe’de ise “özdoyurum” olarak kullanılmaktadır. İlginç bir şekilde dünyadaki hiç bir cinsel etkinlik, masturbasyon kadar ayıplamasına ve tartışılmasına rağmen bu kadar yaygın bir şekilde uygulanmamaktadır. Alfred C. Kinsey erkeklerin hemen hemen tamamının, kadınların ise dörtte üçünün hayatlarının en az bir döneminde masturbasyon yaptığını ifade etmiştir.
Mastürbasyon tüm kültürlerde en tartışmalı cinsel konulardan biridir. Toplumsal baskı, ayıplama, günahlar kapsamına alınması ile bir tabuya dönüşmüştür. Bebeklik döneminde keşifsel olarak genital uyarıma ilgi duymaya başlayan çocuklarda 15-19 aylıktan itibaren, her iki cinste de olmak üzere, genital bölgeye yapılan dokunuşlarla öz uyarı görülür. Ergenlerde fanteziler de mastürbasyona eşlik eder ve bu şekilde cinsel kimliğinin yapılanmasına bir katkı sağlanır. Görece güvenli kabul edilecek hayal gücü vasıtasıyla erişkinlerin cinsel rolü öğrenilir. Erişkinlerin ise tamamen mastürbasyondan uzaklaştığı söylenemez. Evlilik sürecinde bile çeşitli nedenlerle mastürbasyon çiftler arasında ya da bireysel olarak görülebilir. Mastürbasyonun olumsuz sonuçlarının olduğu yanılgısı geçmişe dayanır. Günümüzde modern bilim, mastürbasyonun olumsuz sonuçlar doğurmadığını doğrulamıştır. Mastürbasyonun sağlık için tamamen zararsız olduğu konusunda tüm tıp dünyası hemfikirdir. Hatta burada tam tersi bir durum söz konusudur- erkekte günlük boşalmalar sperm kalitesini arttırdığı söylenebilir. Toplumsal boyutta baktığımızda masturbasyon hakkında bilinen gerçeklerin hepsinin doğru olduğunu söyleyemeyiz. Halk arasında doğru bilinen yanlışlara bir bakalım…
Mastürbasyon sadece gençlik yıllarında normaldir ileriki yaşlarda yapılmaz; Mastürbasyon hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilen bir cinsel aktivitedir. Birçok insanın mastürbasyonun sadece gençler tarafından yapılan bir şey olduğunu düşünmesine rağmen mastürbasyon için herhangi bir yaş sınırı yoktur. Gençlerin kendi vücutlarını keşfetmek için daha çok mastürbasyon yaptıkları doğrudur, fakat gençlerin oran olarak daha fazla mastürbasyon yaptıkları söylenemez. Araştırmalara göre erkeklerin %90 ı kadınların da% 60-%80i ilk yetişkinlik dönemlerinde mastürbasyon yapıyor. Yetişkinlerin mastürbasyon alışkanlıklarına bakıldığında benzer sonuçlara rastlanır. 60 yaşın üzerinde olan 800 kişide yapılan bir araştırma, bu kişilerden %46 sının hala düzenli olarak mastürbasyon yaptığını gösteriyor. Bir başka araştırmaya göre ise yaşlılar haftada bir ya da birkaç kez mastürbasyon yapıyor.
Mastürbasyon erkeklere özgü bir aktivitedir Kadınlar mastürbasyon yapmaz; Her ne kadar istatistiklere göre erkekler kadınlara oranla daha fazla mastürbasyon yapıyor olsa da, kadınlar bu konu hakkında çok fazla konuşmadıkları için bu sonuçları kesin sonuçlar olarak değerlendirmemek gerekir. Bu farklılık aynı zamanda kadınlar için geçerli olan farklı toplumsal ölçütlerden de kaynaklanır. Türkiye’nin ve Türk insanımızın kültürel kodlarına bakıldığında genç kızların bir çok cinsel kısıtlamalar ile karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz. ("Ayıp, Yasak ve Günah üçgeni") Cinsel tecrübeyi ve cinsel zevki sadece evlendikten sonra yaşanılması gerekir diye içselleştirilmiş şemaları bulunmaktadır. Kadınların cinsellikten zevk almaları gerekmediği ya da buna izinli olmadıkları kanısı, çoğu zaman gençliklerinde mastürbasyon yapmaya cesaretlerinin olmaması ya da vicdan azabından dolayı (Süperego baskısı, Süperego anksiyetesi) hiç mastürbasyon yapmamalarının sebebidir. İyi ki , kimin mastürbasyon yapabileceğini ve kimin yapamayacağını belirleyen biyolojik sınırlar yok, ve bu yüzden vicdan duyguları bu konuda tamamen yersizdir.
Sağlıklı bir cinsel hayat geliştirebilmek için hem genç erkeklerin hem de genç kızların suçluluk duygusu hissetmeden, huzursuzluk duygusu yaşamadan mastürbasyon yapabilmeleri gereklidir. Mastürbasyon hem erkekler hem de kadınlar için çok doğal, sağlıklı ve de zevk veren bir cinsel aktivitedir.
Mastürbasyon yapmak sağlık açısından zararlıdır; Mastürbasyonun olumsuz sonuçlarının olduğu yanılgısı geçmişe dayanır. Günümüzde modern bilim, mastürbasyonun olumsuz sonuçlar doğurmadığını doğrulamıştır. Mastürbasyonun sağlık için tamamen zararsız olduğu konusunda tüm tıp dünyası hemfikirdir. Hatta burada tam tersi bir durum söz konusudur- erkekte günlük boşalmalar sperm kalitesini arttırıyor.
Mastürbasyon sağlığa zararlı değildir. Erkeklerin düzenli mastürbasyon yapması prostat kanserini önleyebiliyor. Mastürbasyon ancak halka açık yerlerde veya zoraki bir şekilde yapıldığında, bağımlılık haline geldiğinde bir hastalık ya da sağlıksız bir durum olarak değerlendirilebilir.
Cinsel partneri olanlar mastürbasyon yapmaz; Günümüzde halen bir çok kişi ilişkisi olan insanların cinsel ilişki yaşabilecekleri ya da cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir partnerleri olduğu için mastürbasyon yapmadıklarını düşünüyor. Maalesef bunu onaylayamıyoruz, çünkü araştırmalar bunun tam aksini gösteriyor. Amerika'da Kinsey Enstitüsü, Playboy ve Redbook gibi magizinler sürekli bir ilişkisi olan kişilerden %50'sinin mastürbasyon yaptıklarını ortaya koymuştur. Mastürbasyon bir ilişkide tamamen normal bir şey olup, kişiye kendi bedenini tanıma ve haz aldığı şeyleri keşfetme gibi olanaklar sunduğu için de, daha iyi bir cinsel hayatın yaşanmasına yardımcı olur.
Mastürbasyonun psikopatoloji olarak kabul edilmesinde cinsel bir aktivite olması değil, kompülsif olması durumu söz konusudur. Kompülsif mastürbasyon, kişinin takıntı halinde sürekli mastürbasyon yapmasıdır. Düzenli bir cinsel hayatı olan kişilerde, evlilerde de görülmektedir. Kişiler durumu bir rahatsızlık olarak görmemektedirler; el ve yüz yıkama gibi gündelik yaşamın bir parçası şeklinde bir kabul bulunmaktadır. Sabah duşta fanteziler ve akşam uyku öncesi pornografi ile mastürbasyon alışkanlığını düzenli bir etkinlik olarak sürdüren örnekler vardır. Mastürbasyonun takıntı olarak tanımlanması için periyod önemlidir. Bazı kişiler gün ortasında iş yerlerinde, arabalarında dahi mastürbasyon yaptıklarını bildirmektedirler. Pornografi ile geçirilen uzun zamanlar, günlük yaşamın kalitesinde düşüş, cinsel fantezilerden uzaklaşamama, pek çok farklı kategoride pornografik materyal ile ilişki içinde olma gibi kişiye zarar verici düzeydeki takıntılı davranış hali, konunun psikopatoloji olarak incelenmesinde kabul oluşturur. Evlilik ilişkisinde kompülsif mastürbasyona bağlı olarak çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Bu çeşit bir süreci yaşayan kişi daha çok kendi dünyasına kapanmakta ve iletişimini koparmaktadır. Pornografi ve fanteziler ile kendi dünyasında yaşamaktadır. Dolayısı ile eşler arasında ilişki zedelenmektedir; aynı şekilde çocuklara zaman ayırmakla ilgili de ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Takıntı halinde mastürbasyon yapan kişilerin çok belirgin bir sorun olarak kabul etmedikleri sürece böyle bir şikayetle tedavi arayışında bulunmadıkları bilinmektedir. Günlük hayatlarının bir parçası olarak kabul ettikleri mastürbasyonu kompülsif bir şekilde sürdürdüğünün farkına varamayan kişi sayısı fazladır. Ancak, cinsellikle ilgili farklı sorunlar yaşadıktan sonra tedavi sürecinde bunun farkına varmaktadırlar. Bunun yanında kendini suçlama, özellikle gün içinde sosyal hayatın çok da dışında olunmadığı (iş yeri, araba vs. gibi) alanlarda sürdürülen mastürbasyonun getirdiği yüksek gerilim gibi etkenler, kişinin bir farkındalık oluşturmasında etkili olabilir. Ancak kompülsif mastürbasyon, hakkında oldukça az konuşulan bir sorundur. Hem kişilerin patalojik bir süreç içinde olduklarını far etmemeleri hem de konuyla ilgili tabular buna neden olmaktadır.
Ne Yapılabilir? Kompülsif mastürbasyon psikopatolojisi gösteren kişilerin psikoterapi görmelerinde fayda vardır. Çünkü bu patoloji diğer cinsellikle ilgili takıntılara eşlik ediyor olabilir. Kişi kendini takıntılı ve rahatsız hissediyorsa, mastürbasyonla ilgili bir sorun var demektir ve bu sürecin temel nedenleri araştırılmalıdır. Daha çok gelişimin erken dönemlerinde aile içi sorunlardan kaçmak, çeşitli baskıları uzaklaştırmak ve kendine ait bir dünya oluşturmak amacıyla bireylerin mastürbasyonu bir yol olarak seçtikleri ve bunun zamanla takıntıya dönüştüğü bilinmektedir. Aynı zamanda kompülsif mastürbasyon sürecinde olan kişinin, hali hazırda yaşadığı baskı, kendi içine kapanma, ertelenmiş tepkiler gibi pek çok nedenle de, bir savunma mekanizması olarak, bu takıntılı davranışı edindiği düşünülmektedir.
Karar aldığınız halde her gün, özellikle çok uzun zaman ayırarak cinsel fanteziler ve pornografi eşliğinde mastürbasyon yapıyorsanız, günlük hayatınızın büyük kısmını bu davranış kaplıyorsa, kompülsif mastürbasyon psikopatolojisi gösteriyor olabilirsiniz. Bu süreçten kurtulmak için günlük hayatta yaşadığınız gerginlikleri, kişisel sorunlarınızın, sizi nelerin, hangi ilişki örüntülerinin baskıladığının farkına varmalısınız. Davranış ve psikolojik süreçler iç içedir. Eğer davranış alışkanlığınızı değiştirmek istiyorsanız adım adım hareket etmelisiniz. Her gün sabah akşam mastürbasyon yapıyorsanız, gün aşırı sabah ya da akşam gibi bir seçenekle; daha sonra sadece haftada belirlediğiniz bazı günlere indirgeyerek kişisel hedefler belirleyebilirsiniz. Konuyla ilgili kararlı olun. Sorununuzla ilgili terapi desteği almadıysanız, size destek olacak birine danışın (aileden biri ya da bir arkadaş). Farklı meşguliyetler bulun. Ailenize zaman ayırın, arkadaşlarınızla bir araya gelin, bir kursa katılın. En önemlisi, mastürbasyon yaparak, hangi temel ihtiyacınızı gidermeye çalıştığınızı anlamaya çalışın. Profesyonel destek almaktan kaçınmayın. Konuyu uzmanına rahatlıkla açabilirsiniz ve terapiyle çözüme ulaşabilirsiniz.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ayıp Yasak Günah Üçgeni ve Masturbasyon" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
