2007'den Bugüne 92,888 Tavsiye, 28,332 Uzman ve 20,042 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikolojik Yorgunluk
MAKALE #17369 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Ekim 2016 | 6,398 Okuyucu
İnsanlar çok yönlü bir etkileşim dünyasında yaşarlar.Bu etkileşim dünyasında olup bitenleri insanların ilk öğrenme ve koşullanmalarına göre gerçekleşen bir değerlendirme ve algılama havzaları vardır.İnsan psikolojisinin mihenk noktası tam da bu değerlendirme havzasıdır.Çünkü dış dünyadan gelen tüm algılar bu havza tarafından değerlendirilecek ve o değerlendirmenin sonucunda oturtulacağı olumlu ve olumsuz yelpazeye göre bir ruh hali insanda oluşturacaktır.Bir çoğunu "oturmuş ön yargılar" olarak da adlandırabileceğimiz koşullanmalardan oluşan bu değerlendirme havzasının oluşması ağırlıklı olarak 0-8 yaş arası ilk öğrenmelerdir.Bu nedenle değerlendirme havzasının birinci önemli kaynağı içinde yetişilen ailedir.İkinci önemli kaynağı ise içinde yaşanılan sosyal çevre ve kültür olacaktır.Genelde pesimist yani kötümser bir kültür olmamız nedeniyle değerlendirme havzamızı oluşturan öğretilerin büyük çoğunluğunun yanlış hatta bizi aleyhimize yönlendiren içerikte olduğu üzücü bir gerçektir.Bu nedenle biz psikologlar olarak bazen kendi aramızda "bir insanı mutsuz etmek için özellikle uğraşılsa ancak böyle bir kültür oluşturulabilirdi" diyerek kendi kültürümüzü insanın doğal yazılımına ters düşen yönleri itibarıyla eleştiririz.

Türkiye tipi bir toplumda mutlu insan bulmak gerçekten kolay değil.Çünkü yaşamı dengeler kurma ve dengeleri doğru yönetme doğrultusunda insanımıza kazandırılmış bir kavramlar ve yöntem havzası maalesef yok.Bu nedenle insanlarımız çok kaygan bir zeminde yaşıyor,kendilerini yerli yerine oturtamıyor ve nerede duracağını çok da iyi bilmiyor.Psikolojik zeminin bu denli kaygan olması da ister istemez bir çok insani savrulmayı beraberinde getiriyor.Şu unutulmamalı ki bir şey ya yanlış kullanılırsa ya da yoğun kullanılırsa yorulur.Nitekim insanlarımızın yaşadığı psikolojik sorunlarda psikolojik sistemin yanlış veya yoğun kullanılmasının yol açtığı bozulmalara çok sık rastlamaktayız.Çünkü ülkemizde insanlar maalesef yaşama ailede de,okulda da,toplumda da doğru bir yaşam formasyonu kazandırılarak yetiştirilmiyor.Daha çok ön yargılardan,alışkanlıklardan ve geleneksel duyarlılıklardan beslenen bir yaşam formasyonu ile yetiştirilen insanlarımız ise özellikle kavram,yöntem ve bilgi yoksunu bu yaşam formasyonunun yarattığı yalpalamalarla yaşamın içerisinde uğraşmak zorunda kalıyor.Bizim kültürel kodlarımızda maalesef ki insana kendisi olma öğretilmez.Daha çok öğretilen el ne der ar ne der duyarlılıklarına uygun olarak toplumsal kabuller çerçevesinde bir benlik oluşturmasıdır.Zaten böylece insanın doğal frekansları öldürülmeye ve ona kendisine ait olmayan bir gömlek daha yolun başında giydirilmeye çalışılır.Bilimsel olarak insan doyum odaklı varlıktır.Üstelik insanlardaki dengelenme ihtiyaçların doyurulması sonucunda sağlanır.İnsanların ihtiyaç alanları fiziksel,psikoljik ve sosyal ihtiyaçlar olmak üzere üç ana başlıkta toplanır.Türkiye bu ihtiyaç alanlarının sadece fiziksel olanlarına önem veren,psikolojik ve sosyal ihtiyaçları ıskalayan ve bu ihtiyaç alanları ile ilgili ciddi oranda cinsiyet ayrımıyla hareket eden bir ikircikliliğe sahiptir.Bu nedenle kadın gelişiminde,erkek gelişiminde ve toplamda insani gelişimde olmamız gereken yerin çok gerisinde olduğumuz bir gerçektir.Böylesi bozuk dengelerle ve bozuk dinamiklerle yaşayan bir toplumda zaten psikolojik yorgunlukların yüksek olması ve normalden sık rastlanması kaçınılmazdır.

Peki psikolojik yorgunluğun belirtileri nelerdir..?İnsanlardaki kendini mutsuz hissetme,hiç bir şey yapmak istememe,hiç bir şeyden zevk alamama,dokunsan ağlayacak doluluk hali,günün güne tutmaması,ne yapacağını bilememe,sebepsiz korkuların ve hüzünlerin yaşanması,aşırı hassaslık ve tepkisellik gibi emareler psikolojik yorgunluğun göstergeleridir.Peki bu noktaya gelmiş insanlar bu psikolojik yorgunluğu çözemez iseler ne olur..?İlk durak "mutsuzluk sendromu"dur.Bu durumda da çözülemezse ise işin varacağı nokta bir psikolojik hastalık olan "depresyon" dur.

Peki psikolojik yorgunluk yaşama nasıl yansır..?Psikolojik yorgunluğun yaşama iki türlü yansıması vardır.Birinicisi duygusal yansımalar,ikincisi ise davranışsal yansımalardır.Psikolojik yorgunluğun yaşama duygusal yansımaları o yorgunluğu yaşayan insanın alınganlaşması,hassaslaşması,hızlı duygusal tepkiler vermesi,kendisini mutsuz hissetmesi,ruhunu yorgun hissetmesi,yaşamla bağlarının zayıflaması olarak özetlenebilir.psikolojik yorgunluğun yaşama davranışsal yansımaları ise o yorgunluğu yaşayan insanların yalnızlaşması,iletişim akışkanlığı ve becerilerini kaybetmesi,tolerans düzeylerinin azalması,ilişkiğlerinde verimsizleşme,performans düşüklükleri,iç çatışmaların ilişkilere yansıtılması ve dengelerin bozulmuşluğudur.

Peki psikolojik yorgunluklardan nasıl kurtulunur..?Psikolojik yorgunlukların insanın yaşamı algılama ve anlamlandırma kodlarıyla çok yakın alakası olduğundan aşama aşama yürüyen bir gelişim süreciyle aşılacağı,bu gelişim sürecinin önceliklere göre doğru sıralanmasının önemli olduğu,bu sürecin bir psikolojik yardım alınmadan aşılamayacağı bilinmelidir.Çünkü psikolojik yorgunluklar bir noktadan sonra bu sorunu yaşayan bireyde kilitlenmelere yol açar.Bu nednele kilitlenmiş bir insanın kendi kendine debelenmesiyle aşılabilecek bir sorun olmadığı gün ışığı kadar açıktır.Zaten bu sorunun ortaya çıkmasında toplumsal kültürün,yetiştirme tarzının ve kişisel duyarlılıkların rol oynadığı unutulmamalıdır.Bunlar ha deyip kendi kendine değiştirilemeyeceğine göre bu noktaya gelmiş bir insanın destek alması kaçınılmazdır.Önemli olan aşmak istemek,buna kara vermek,yardım almak ve yardım alır iken de kendini kapatmamaktır.
Psikolojik yorgunluklar insanların ilişki performanslarına,iş performanslarına ve evlilik ilişkilerine bozucu etkileri olan bir psikolojik sorun türüdür.Sadece bu sorunu yaşayan insanları zorlamaz.Aynı zamanda o insanla birlikte yaşayan,birlikte çalışan ve sosyal hayatı paylaşan insanlara da yansımaları olur.Psikolojik yorgunluklar bir nevi denge bozulmasıdır.En çok da algıların sağlıklı olmasını önleyen bu sorun hem yaşamsal kaliteyi,hem de paylaşımsal kaliteyi düşürür.Anne-baba-evlat arası ilişkilerden,eşler arası ilişkilere,iletişimden duygusal ilişkilere hatta cinsellikten iş performansına kadar olumsuz yansımaları olan bir psikolojik sorundur.Böylesi bir sorunda düşülebilecek en önemli hata bir gün geçer sanarak oluruna bırakmaktır.Çünkü psikolojik yorgunluk yaşamsal birikimlerin taşınmakta zorlanılır hale gelmesi sonucu oluşan bir sorundur.Böylesi bir sorunun negatif yükünün zamanla ve kendiliğinden ortadan kalkmayacağı,aksine zamanla daha da katlanarak tırmanabileceği aşikardır.

Şu unutulmamalı ki çözümsüz sorun yoktur,çözmesini bilemeyen insan vardır.Psikolojik yorgunluklar insanların tapulu mülkü değildir.Yorucudur,yıpratıcıdır ama çözümsüz değildir.Önemli olan bu noktaya gelindiğinde çok zaman kaybedip zorunun daha fazla kökleşmesine fırsat verilmeden çözmek üzere adım atılması ve bunun içinde psikolojik destek alınmasıdır.Bilinmeli ki doğru istek,doğru zamanlama ve doğru destek bir araya gelindiğinde makul bir süreçte psikolojik yorgunluk sorunu çözülebilmektedir.Yeter ki iyi niyetle başlayalım ve sonuna kadar doğru bir dayanışma ile bu sorundan sıyrılmanın mücadelesini verelim.Sonunda başaracağız.Sevgiyle...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikolojik Yorgunluk" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Mental Yorgunluk Psk.Serap DUYGULU
► Duygusal Yorgunluk Psk.Namık ACAR
► Yinelenen Yorgunluk Hissi Psk.Dnş.Mehmet Zeki İLGAR
► Kronik Yorgunluk Sendromu Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Kronik Yorgunluk Sendromu ve Terapisi Psk.Aygün Tuçe ATAŞ
► Romantik Yorgunluk Cinsel İsteksizlik Yapabilir! Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,042 uzman makalesi arasında 'Psikolojik Yorgunluk' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Duygusal Beslenme Ağustos 2024
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık ÇOK OKUNUYOR Ocak 2024
► Evlilikte Benlikten Bizliğe Geçiş ÇOK OKUNUYOR Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► Evlilik Öncesi Desteği Temmuz 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:01
Top