2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eşlerarası Sorunun Temel Noktası
MAKALE #18177 © Yazan Psk.Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN | Yayın Mart 2017 | 2,843 Okuyucu
Gerçek olan şu ki
Sorun değil Evliliklerde kişiyi yıpratan
O soruna gösterilen tavır ve yaklaşım tarzlarının birbirin zıddı oluşu.
Yani taraflardan birinin ısrarla sorunun üzerine gidip kontrol altına almaya çalışarak çözümlemeye çalışması iken
Diğer tarafın itinayla sorunların üzerini kapatmaya çalışmasıdır.Zira kısa vadede ötelenen sorun küçülecek ve huzursuzluk oluşturmayacaktır.
Biri kaşıdıkça sorunu diğeri örtmeye çalışır huzursuzluk olmasın adına ve yalanlar başlar,belirsiz ve gizli ifadeler başlar.Sırf eşinin vereceği ağır tepkilerden kurtulmak adına.Bu tarz kişiler pasifagresiftir.Yani daha çok dengelemeye çalışan daha yapıcı daha mağdur gibi görünse de karşı tarafı tetikleyen ve besleyen tepkilerinin ( yalan ve gizli hareket etme) yanlış olduğunun farkında değillerdir.Onlar genelde mükemmelliyetçidir ve aynı anda herkesin mutlu olmasını isterler genelde bu yüzden hep arada kalırlar.
Diğer taraftan tepkisel olan eş alevlendikçe alevlenir egosentrik davranışları pekişir.Ancak bu taraf daha açık ve net tepkilere sahiptir.Sorun büyümüş yıkılıp dökülmüş çok önemsemezler yeter ki sorun bir an önce çözümlensin ve kontrol altına alınsın isterler ve bazı gerçeklikleri göremezler.Körleşirler.Adeta sorundan beslenirler.Radar gibi zihinleri hep sorun arar sürekli kuşkulanırlar.Güvensizdirler.Hiç rahat değildirler ve bu genellikle açıkça bellidir.Diğer taraf ise hiçbir sorun yokmuş gibi hareket eder yani sürekli " mutluluk rolü oynar" kendini bile kandırır.Ve hep kaçar.
Bu süreç belli bir süre böyle devam ettikçe ilişki hastalanmaya başlar.
Bu yüzden evlilikte çok iyi insanlar olabilirsiniz ancak bu sizin ilişkinizin çok iyi olacağı anlamına malesef gelmez
Bahsettiğim farklı yaklaşım şekillerinin temel nedeni eşlerin kişilik farklılıklarıdır.Aşırı tepkisel olan taraf genelde borderline ve obsesifken
diğeri genellikle bağımlı kişilik yapısına sahip narsistik karakterlerdir.Zıt kutuplar birbirini çeker.Bu iki tip ise birbirini beslerdurur.
Aslında hakikatte ise patolojileri aynı zeminde birleşmektedir.Yani her ne kadar yaklaşımları tepkileri farklı olsa da temelde zihniyetleri ve geçmişten getirdikleri birbiriyle inanılmaz örtüşmektedir.
İki tarafta ziyadesiyle sorunlara karşı duyarlı,iki tarafta her şeyi kontrol altına almaya çalışan ( birisi direkt diğeri indirekt/pasif şekilde) aşırı verici fedakar ve bunda sınır tanımayan, yalnızlıktan çok korkan ve kaygı düzeyleri çok yüksek kişilerdir( yine bunu biri direkt belli ederken diğeri hiçbir şey yokmuş gibi vurdumduymaz şeklinde görünmektedir.)
Çözüm olarak ,olması gereken şey taraflardan ikisinin de durduğu uç noktadan kendini dengeye getirmeye çalışmasıdır.Bunu diğerinden anlamasını ve yapmasını bekleyerek hiçbir yere varamayacaktır.Bu sadece kişinin kendini sürekli haklı görmesine sebep olmaktadır.Herkes kendi içinde o kadar haklıdır ki.Ancak haklılık çözüm getirmez kısırdöngüyü kıramaz ve sonuç mutsuzluk.
Sorunun aşırı üstüne giden ve müdahale eden taraf kesinlikle geri çekilmeyi öğrenmek zorundadır, direkt müdahil olmadan daha çok gözlem yapmaya çalışmalı;
diğeri ise sorunlarla yüzleşmeyi üstüne gitmeyi ve direkt, açık ve net ifadeler ve tepkilerle müdahalelerle sorunun üstüne gitmeyi öğrenmelidir.Tabi sorunu sorun olarak algılayabiliyorsa.
Çoğu zaman böyle kişiler sorunu sorun olarak bile algılamak istemez diğeri bu sorunun içinde kıvranırken.Ta ki her şey rayından çıkmaya başlayıncaya dek.
Egolar ve savunma mekanizmaları yüksekse sorunun çözümlenmesi de o kadar zordur.
Kişiler kendine dönüp bakabiliyor kendini gözlemleyebiliyor ve yönetebiliyorsa sorun her ne olursa olsun mutlaka çözümlenecektir.
Çoğu zaman karşılıklı birbirini gerçekten anlamak bile çözümü beraberinde getirir.Ancak ne mümkün.
Hakkıyla dinlemek kadar zahmetli bir iş var mıdır acaba?
Yanlış anlamak ve kendi kafanda yargılayıp etiketlemek en kolay olanıdır.
Kolaya değil zora talib olmadıkça hayatta hiçbir zaman gerçek huzur ve mutluluğu yaşayamayız.Bunun için kısa vadeli değil uzun vadeli düşünmeyi öğrenmeliyiz.Sonuca değil daha çok sürece odaklanmalıyız ve sabırlı olmalıyız.
"Cennet ucuz değil
Cehennem lüzumsuz değil"
( Hadis i Şerif ) dünyada böyle ahirette de.

Unutmayalım sırat ı müstakim dünyada durduğumuz noktada başlar.

Psikoterapist/Aile Danışmanı
Psk.Fatma Çakır Çalışkan
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Eşlerarası Sorunun Temel Noktası" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN Fotoğraf
Psk.Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN
Nevşehir (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN'ın Yazıları
► G-Noktası ve Kadında Boşalma (Vajinal Orgazm) ÇOK OKUNUYOR Abdullah ÖZER
► Temel Duygular Psk.Emin KOMŞAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Eşlerarası Sorunun Temel Noktası' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendini Ezdirme ÇOK OKUNUYOR Nisan 2022
► Evlilik ve Cinsellik Mart 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:40
Top