2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar
MAKALE #19185 © Yazan Uzm.Psk.Sadık SUN | Yayın Ocak 2018 | 4,311 Okuyucu
Ergenlerde Uyum Bozucu Şemalar İle Mizaç ve Karakter Arasındaki İlişki

İnsan, topluluk halinde yaşayan bir organizmadır ve başka insanlarla bir arada bulunma isteği içerisindedir. İnsan yavrusu, biyolojik açıdan gözlenen özel durumu nedeniyle, yaşamını sürdürebilmek için, diğer türlerin yavrularına oranla, çok daha uzun süre anne-babasının doğrudan yardımına muhtaçtır. Bu kaçınılmaz durum, insan türünden organizmaların bir arada yaşama, eğilim ve gereksinimlerini açıklamaktadır (Soysal, Bodur, İşeri ve Şenol, 2005). Bireylerin, bir arada sürdürdükleri yaşantılarını devam ettirirken içinde bulundukları çevreden etkilenmekte ve çevreleriyle süreğen olacak şekilde etkileşim ve iletişim içine girmektedirler. Bu sebeple bireyin etkileşiminin ve iletişiminin iyi ya da kötü yönde seyir etmesi pek çok faktöre bağlı olabilmektedir. Bu faktörler, kişisel özelliklerden kaynaklanabileceği gibi insanların kendi dışında gelişen ya da gelişmekte olan faktörlerden de kaynaklanabilmektedir. Bireylerin geçmiş dönem yaşantıları, kişilik özellikleri, ilgileri, tutumları ve beklentileri kişiler arası ilişkilerini olumlu ya da olumsuz olarak etkileyebilmektedir (Hamarta ve ark., 2009). Özellikle de aileler ya da çocuğun temel bakımından birinci dereceden sorumlu olan kişiler çocuğu yetiştirirken, bilinçli ya da bilinçsiz olarak çocuğun gelişimini ketleyecek/duraksatacak, sağlığına ve yaşam kalitesine zarar verecek davranışlarda ne yazık ki bulunabilmektedirler (Yiğit ve Erden, 2015). Beitchman ve ark. (1992) gelişim dönemindeki çocuğun kendilik algısı üze¬rinde olumsuz etkiler bırakan bu olumsuz yaşantılar, sadece ço¬cukluk dönemini etkilemekle kalmayıp, yetişkinlik dönemine de yansıyarak bireylerin gerek ruhsal gerekse de fiziksel sağlıkları ve işlevsellikleri üzerinde tüm hayatları boyunca devam eden birçok olumlu ya da olumsuz sonucun ortaya çıkmasına sebep oluşturabilmektedir (akt, Yiğit ve Erden, 2015). Bu yaşanılabilecek sonuçların ardında yatan temel yapıyı birçok bilim adamı “şemalar” olarak açıklamışlardır. Piaget’e (1928) göre şema, en temel zihinsel yapıya bağlı olarak organize edilmiş düşünceler ve davranışlardır. Bireyin çevresini tanımlaması, çevresine uyum sağlaması ve çevresini organize edebilmesi şemalar aracılığıyla gerçekleşir (Akt., Yaka, 2011). Young (1994)’ a göre şemaların; düşünce, duygu, davranış ve ilişki kurma biçimimizi etkileyen ve çocuklukta gelişip hayat boyunca tekrar eden kalıplar olduğu düşünülmektedir. Erken dönem uyumsuz şemalar ise hayatın erken yıllarında karşılanmamış temel duygusal ihtiyaçlardan doğmaktadırlar (Akt., Tanyeri, 2016). Erken dönem uyumsuz şemaları Young ve ark. (2003) kişinin diğerleri ve kendi ile ilgili ilişkilerine yönelik hisler, anılar, bilişler ve bedensel duyumlarından oluşan ve kendilik ve dünya hakkındaki duygu ve düşüncelerini etkileyen, dayanıklı ve kolayca değişmeyecek örüntüler olarak ifade etmişlerdir (Akt., Arslan, 2016). Başka bir deyişle Şemalar, bireyin gerek kişisel ve gerekse de çevresel bilgiyi nasıl düzenlemesi gerektiği ile ilgili kişiye ipucu veren zihinsel bir kılavuz olup, nasıl davranması gerektiğini belirleyen kişinin dış dünya ve kendisiyle ilgili temel varsayımlarını içeren, geçmiş yaşantıları sonucunda oluşmuş bilişsel yapılardır. Yaşamın erken dönemlerindeki kişisel deneyimler ve kişinin çevresinde önemli görüp, özdeşim kurduğu insanlardan etkilenerek oluşan şemalar, yaşamın daha ileri yıllarındaki benzer deneyimler ve öğrenmelerle pekişerek kalıcı bilişsel yapılar halini alarak bazen yaşanılan sorunları çözmek adına işe yarayan, bazen de işlevsellikten uzak ve dolayısıyla sorunları artırıp olumsuzluğa yol açabilmektedirler (Türkçapar ve Işık, 2000). Örneğin; bir şema baskın olduğu zaman kişi, her zaman kendini değersiz ya da yetersiz olarak görebilir (Caner, 2009). Erken dönem uyum bozucu 18 şema, karşılanmamış duygusal gereksinimlerin 5 kategorisine dayanarak gruplandırılıp “Şema alanları” olarak adlandırılmaktadır (Tanyeri, 2016). Bu 5 kategori ve alt boyutlarını oluşturan şema alanlarıı bu şemalara sahip olan bireylerin karakteristik özellikleri Young ve ark., (2003) göre şöyledir;

Kopukluk ve Reddedilmişlik Şema Alanı:


Bu alandaki şemaları baskın olan kişiler, diğerleri ile güvenli ve doyum sağlayıcı bir bağlanma geliştiremedikleri için, temel ihtiyaçlar olan ait olma, sevgi, bakım, güvenlik ve istikrar ihtiyaçlarının karşılanmayacağına inanmaktadırlar. Bu alanda aşağıdaki şemalar bulunmaktadır:
1. Terk Edilme/İstikrarsızlık: İlişkide bulundukları kişilerin kendilerini terk edeceklerini düşünürler.
2. Güvensizlik/Suistimal Edilme: Başka kişilerin fırsat verildiği takdirde kendilerine zarar vereceği, küçük düşüreceği, istismar edeceği, ya da yalan söyleyeceğine inanırlar.
3. Duygusal Yoksunluk: Duygusal arzularının yeterince tatmin edilemeyeceği beklentisine sahiptirler.
4. Kusurluluk/Utanç: Kendilerini kusurlu, kötü, aşağı ya da değersiz olarak görmektedirler
5. Sosyal İzolasyon/Yabancılaşma: Kendilerinin farklı olduğunu ya da aile dışındaki daha geniş sosyal dünyaya uygun olmadıklarını düşünürler. Bu kişiler herhangi bir grup ya da topluluğa ait olduklarını hissetmezler.

Zedelenmiş Özerlik ve Performans Şema Alanı: Bu alandaki şemalara sahip kişiler, bağımsız hareket edilme ve ebeveyn figürlerinden kendini ayırabilme becerileriyle uyuşmayan dünya ve kendileri ile ilgili beklentilere sahiptirler. Bu alanda aşağıdaki şemalar bulunmaktadır:
6. Bağımlılık/Yetersizlik: Başkalarının yardımı olmaksızın kendi kendilerine günlük sorumluluklarını yerine getiremeyeceklerini hissetmektedirler. Şema genelde yaygın pasiflik ve savunmasızlık olarak ortaya çıkar.
7. Hastalıklar ve Zarar Görme Karşısında Dayanıksızlık: Herhangi bir anda ortaya çıkacak ve baş edemeyecekleri bir felaket beklentisine sahiptirler. Bu korkular tıbbi, duygusal ve dışsal felaketler üzerinde odaklanır.
8. Yapışıklık/Gelişmemiş Benlik: Hayatlarındaki diğer önemli kişilerle, bireysel ve sosyal gelişimlerini hasara uğratacak düzeyde içe içe bir ilişkiye sahiptirler ve tek başlarına işlevlerini sürdüremeyeceklerine inanmaktadırlar.
9. Başarısızlık: Başarı göstermeleri gereken alanlarda (okul, kariyer gibi) kaçınılmayacak şekilde başarısızlığa uğrayacaklarına ve kendilerinin diğerlerine göre temelde yetersiz olduklarına dair inançlara sahiptirler.

Zedelenmiş Sınırlar Şema Alanı: Öz disiplin ya da karşılıklılığa ilişkin gerekli içsel sınırları geliştirememişlerdir. Bu kişiler çoğunlukla bencillik, sorumsuzluk ve narsistlik özellikleri göstermektedirler. Başkalarının haklarına saygı duyma, verilen sözü yerine getirme, iş birliği yapma gibi konularda sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu alanda aşağıdaki şemalar bulunmaktadır:
10. Hak Görme/Büyüklenmecilik: Diğer insanlara göre üstün oldukları inancına sahiptirler. Bu nedenle özel hak ve ayrıcalıklara sahip olduklarını düşünmektedirler. Bu kişiler aşırı talepkar olup empatiden yoksundurlar.
11. Yetersiz Öz-denetim/Öz-disiplin: Kendilerini yeterince kontrol edememektedirler ve hedeflerine ulaşma konusunda engellenmeye karşı toleransları bulunmamaktadır.

Başkalarına Yönelimlilik Şema Alanı: Kendi ihtiyaçlarındansa başkalarının ihtiyaçlarını karşılamaya aşırı önem vermektedirler. Bu kişilerin bunu yapma sebebi tepkiden kaçınma, duygusal bağlantıyı sürdürme ya da onaylanmadır. Bu alanda aşağıdaki şemalar bulunmaktadır.
12. Boyun Eğicilik: Öfkeden, tepki almaktan ya da terk edilmekten kaçınma amacıyla kontrolü başkalarına teslim etme eğilimdedirler.
13. Kendini Feda: Öz-saygı kazanmak, ihtiyaç duydukları kişiyle ilişkilerini sürdürmek, suçluluktan kurtulmak ya da diğer insanları acıdan korumak için kendi isteklerinden vazgeçmek pahasına başkalarının ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaktadırlar.
14. Onay Arayıcılık/Tanınma Arayıcılık:Öz saygılarını başkalarından aldıkları dönütlere bağlı kılmış, gerçek bir kendilik duygusu geliştirmektense başka insanların onay vermesine ve onları tanımasına değer vermektedirler. Bu nedenle görünüm, para, sosyal statü ya da başarı ile aşırı bir meşguliyetleri vardır.

Yüksek Standartlar ve Bastırılmışlık Şema Alanı: Bu kişiler sürekli tetikte ve dikkatli olmazlarsa yaşamlarının dağılacağından korkmaktadırlar ve sürekli karamsarlık, korku ve endişe içerisindedirler. Bu alanda aşağıdaki şemalar bulunmaktadır:
15. Olumsuzluk/Karamsarlık: Hayatın olumlu yönlerini neredeyse hiç fark etmezlerken, genel olarak yaşamları boyunca olumsuz yönlere odaklanmaktadırlar. Hata yapma korkuları olduğu için endişeli, aşırı dikkatli ve kararsızdırlar.
16. Duygusal Baskılama: Dürtülerinin kontrolünü kaybetmekten ve eleştirilmekten kaçınmak amacıyla öfkelerini ya da haz ve heyecan gibi olumlu dürtülerini baskılamakta, kırgınlıklarını ifade edememekte ya da duyguları önemsemezken mantığa vurgu yapmaktadırlar.
17. Yüksek Standartlar/Aşırı Eleştiricilik: Kınanmaktan ve utançtan kaçınmak amacıyla benimsedikleri yüksek standartları karşılamak için sürekli bir uğraş içerisindedirler ve bunu yaparken sıklıkla kendilerine ve diğerlerine baskıcı ve aşırı eleştirici davranmaktadırlar.
18. Cezalandırıcılık/Acımasızlık: Hata yaptıklarını düşündükleri için sert bir şekilde cezalandırılmaları gerektiğine inanmaktadırlar (Akt., Kahraman, 2015).

Kaynakça
Altınköprü, T. (1999). Karakter Bilim ve İnsan Tanımada Testler (1. Basım). İstanbul: Hayat Yayıncılık; s. 13.
Arslan R. (2016) Çocukluk Dönemi Duygusal İstismarı ile Depresyon Arasındaki İlişkide Erken Dönem Uyumsuz şemaların Aracı Rolüne İlişkin Bir Gözden Geçirme, İstanbul Medipol Üniversitesi, Klinik Psikiyatri Dergisi, 19: 202-210.
Caner, M. (2009). Evli Bireylerde Kendi Ebeveynlerini Algılama Biçimleri, Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar Ve Eşe Yönelik Değerlendirmeler Arasındaki İlişkiler: Şema
Terapi Modeli Çerçevesinde Bir İnceleme, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Klinik Psikoloji Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
Erdoğan, Z. (2014). Alkol ve/veya Madde Bağımlılarında Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri, Bilişsel Şemalar, Duygu Düzenleme ve Anksiyete Duyarlılığı İlişkisi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir.
Erdoğan, Z. ve Gökdağ, C. (2014). “The Relationship of Early Maladaptive Schemas and Personality: A Comparative Study According to Depressive Mood State” 28. İnternational Congress of Applied Psychology, 8-13 July, Paris, France.

Erkan, Z. ve Avcı, R. (2014) Öğretmen Adaylarının İletişim Becerileri: Mizaç ve Karakter Özelliklerinin Rolü, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 10 (1): 84-94.
Gökdağ, C. (2014). Otomatik Düşünceler, Fonksiyonel Olmayan Tutumlar ve Mizaç ve Karakter Arasındaki İlişkiler, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik (Uygulamalı) Psikoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Hamarta, E., Durmuşoğlu, N. ve Deniz, E. M. (2009) Bağlanma Stillerinin Duygusal Zekayı
Yordama Düzeyi, Selçuk Üniversitesi, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, 9 (1): 195-229.

Kahraman, Ö. (2015). 1989 Bulgaristan Zorunlu Göçünü Yaşamış Aileler ile Göç Yaşantısı Olmayan Ailelerin Şema Modeli Açısından İncelenmesi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Anabilim Dalı Klinik Psikoloji Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Köse, S., Sayar, K., Ak, D., Aydın, N., Kalelioğlu, Ü., Kırpınar, D., Reeves, R. A.,Przybeck, T. R. ve Cloninger, C. R. (2004). Mizaç ve karakter envanteri (Türkçe TCI):Geçerlik, güvenirliği ve faktör yapısı. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 14(3): 107-131.

Sayın, A. ve Aslan, S. (2005) Duygudurum Bozuklukları İle Huy, Karakter ve Kişilik İlişkisi, Türk Psikiyatri Dergisi, 16(4):276-283

Soysal A. Bodur Ş, İşeri E, Şenol S. (2005) Bebeklik dönemindeki bağlanma sürecine genel bir bakış. Klinik Psikiyatri Dergisi, 8:88-99.

Tanyeri, E. (2016). 23 Yaş ve Üzeri Heteroseksüel ve Homoseksüel Bireylerin Erken Dönem Uyumsuz Şemalarının İlişkilerde Yükleme Tarzları ve Psikolojik Sağlamlık Üzerine Etkisi, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Ana Bilim Dalı, Klinik Psikoloji Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Türkçapar, M. H. ve Işık, B., (2000). Borderline Kişilik Bozukluğu, Psikiyatri Dünyası Dergisi, 4:44-49.
Yaka, A. İ. (2011). Bağlanma, Erken Döneme Yönelik Şemalar, Öz-Yönetim ve Psikolojik Belirtiler Arasındaki İlişkiler, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Yiğit, İ. ve Erden, G. (2015). Çocukluk Çağı İstismar Yaşantıları ile Genel Psikolojik Sağlık Arasındaki İlişkide Erken Dönem Uyum Bozucu Şemaların Aracı Rolü, Ankara Üniversitesi, Türk Psikoloji Dergisi, 30 (75): 47-59
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Sadık SUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Sadık SUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sadık SUN Fotoğraf
Uzm.Psk.Sadık SUN
Diyarbakır (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi58 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Sadık SUN'un Makaleleri
► Otizmin Erken Dönem Belirtileri Sümeyra ÖZTÜRK
► Şemalar ve İlişkiler Dr.Psk.Bahar KÖSE
► Şemalar, Şema Terapisi ve Bağlanma Dr.Psk.Ali İhsan YAKA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:09
Top