Evlilikte Aldatma ve Sadakatsizlik Neden Olur
Değerli okurlar,
Çoğu zaman birbiri yerine kullanılan aldatma ve sadakatsizlik kelimeleri, birbirlerinden ince bir çizgiyle ayrılmaktadır. Sadakatsizlik; bir dostlukta, arkadaşlıkta, romantik ilişkide veya bağlılık gerektiren, yazılı olmayan bir sözleşmenin imzalandığı her türlü ilişkide, bağlılığın içten ve gerçek olmamayı içerir. Evlilikte de eşle kurulan bağın içtenliğini kaybetmeye başlaması, sonsuza dek birine bağlı kalma sözünün duygusal veya fiziksel eylemlerle bilinçli olarak bozulması, eşi kandırmayı içeren bu eylemlerin sürdürülmesi, sadakatsizliktir. Kandırma süreci devam ettiği sürece yani partnerlerden birinin, diğerinin bağlılığı bozan eylemlerinin farkına varmadığı sürece, kişisel bir konu olarak kalır.
Aldatma ise artık sadakatsizlik göstergesi eylemlerin partner tarafından görülmesi, fark edilmesiyle ortaya çıkan, artık tek kişiyi ilgilendirmeyen, ilişkisel bir konudur. Sadakatsiz bir kadın ya da erkek, sadakatsizliği ortaya çıkana kadar korku, heyecan, içsel çatışmalar, öfke veya pişmanlık gibi sadakatsiz olanı ilgilendiren duygu ve düşüncelerle boğuşurken, sadakatsizlik fark edildiğinde yani aldatma ortaya çıktığında sorun iki kişilik bir hal almıştır. Öncelikle bu ayrımı yapmakta yarar var. Elbette ki aldatma aldatmadır, ne fark eder gibi düşünebilirsiniz ancak çift terapistleri olarak sadakatsizlikle başvuran bir danışanla, aldatılmanın ortaya çıktığı bir çiftle çalışmak arasında farklar olduğu için bizler bu ayrımı yapmak zorundayız.
Aldatma ve sadakatsizlik çoğunlukla erkeklere mal ediliyor ancak aldatmada cinsiyete ilişkin bariz bir farklılık yok. Evli erkeklerin %22’si ve evli kadınların %14’ü eşlerini en az bir kez aldatıyor. Bu oranlar birbirinden çok da uzak sayılmaz. Buna karşın kadın ve erkeklerin sadakatsizlik nedenleri değişiyor. Örneğin erkekler çoğunlukla cinsel haz arayışıyla sadakati bozarken, kadınlar ilgi/değer/sevgi görme gibi duygusal arayışlarla sadakati bozabiliyor. Yine de bir kadının da cinsel arzularını ön plana alarak sadakatsizleşmesi mümkün.
Bağlayan Halatların Zedelenmesi
Hiçbir aldatma veya aldatılma öyküsü yoktur ki muhteşem bir ilişki ve evliliğe rağmen ortaya çıksın. Bu bakımdan sadakatsizliğin birincil nedeni ilişki veya evlilik bağına zarar veren her türlü sorundur. Tüm aldatmalar bu şekilde başlar ancak birincil nedenin bu olması, sadakatsizliğin meydana gelişini haklılaştırmaz. Bir sorun varsa, çözülebilir ancak aldatan kişi, tercihen yanlış yola girmiştir. Çoğu aldatan “Beni sen ittin!” diyerek sorumluluk ve suçu karşı tarafa atarak “aslında çok sadık olduğunu ama partneri tarafından mecbur bırakıldığını” kendince tesciller. Ancak sadakatsizlik için haklı bir gerekçe diye bir şey yoktur. Kadın isterse 10 yıldır adamla yatmıyor olsun, ya da adam kadını 10 yıldır dövüyor olsun, bunları neden göstererek sadakatsizliği savunmak söz konusu değildir. Çünkü sadakatsizlik başta belirtildiği üzere kişisel bir konudur, partnerden bağımsızdır.
Eros’un Bokunu Yemek
Aşk bizim seçebileceğimiz bir duygu değildir. Ne zaman ve nerede geleceği belli olmayan, aniden kapımızı çalabilecek bir olgudur. Aldatmanın olduğu evliliklerde zaten aşk duygusunun önceden zedelendiği düşünülürse, partnerlerin başkalarına aşık olmaya açık hale gelmeleri de anlaşılır olmaktadır. Evli ancak eşine olan aşkı körelmiş bir kadın veya erkeğin aniden bir üçüncü kişiye aşık olması, nadir de olsa rastlanan aldatma nedenlerinden biridir.
Cinsel Sorunlar
Kadın veya erkeğin yaşadığı vajinismus, sertleşme, erken boşalma veya cinsel isteksizlik gibi cinsel işlev bozuklukları, çiftlerin tatminsizliğine yol açarak, duygusal ve bedenen oluşan bu açığı başka bir kişiyle kapatmaya itebiliyor. Bunun dışında herhangi bir cinsel işlev bozukluğu olmamasına karşın, aldatan kişinin yenilik ve heyecan arayışı, cinsel fanteziler, dürtüsellik ve doyumsuzluk gibi sorunlarının olması onun sadakatine zarar verebiliyor. İlişkiyi veya evliliği bitirmek yerine aldatmayı tercih etmenin ise çok sayıda nedeni olabiliyor. Çocukların olması, evliliğin cinsellik dışında yolunda gitmesi, ekonomik bağlılık vs. gibi nedenler bunlardan birkaçı. Ayrıca erkeklerin tek gecelik ilişkileri aldatma gibi görmeme eğilimi, cinsel haz arayışından kaynaklanan aldatmaların yaygınlığını arttırıyor. Sadakat ve aldatmanın tanımı çok açık, bunu kendince eğip bükmeye çalışmak ise nafile bir çabadır.
Duygusal Tatminsizlik
Kadınlarda daha yaygın olmak üzere hem kadın hem de erkeklerin aldatma nedenlerinden birisi, duygusal ihtiyaçlarının evlilik içinde karşılanmıyor oluşudur. Eşinin ilgisini ve beğenisini daha az hissetmeye başlayan, değerli ve özel olduğu unutturulan kişi bunu bir şekilde hatırlama arzusunda olur. Dışarda bir yerlerde mutlaka ona hak ettiğini düşündüğü değeri ve sevgiyi verebilecek birisi vardır. Bunu bulduğunda, içinde bir yerlerde oluşan yırtığı yama ile diker. Çoğu zaman buradaki üçüncü kişi gerçekten doğru kişi değildir. Sadece evliliğinde çatırdamalar yaşayan ve hava almak isteyen birine, oksijen veren biridir.
Çok Ebeveynlik
Kadın ya da erkekler, bebekliklerinden itibaren kendilerine bakım verenlerle bir kadın-erkek ilişkisi kurarak bunları idealize (olması gereken) eder. Bakım veren karşı cins ne kadar fazlaysa, kadın veya erkek zihninde idealize edilmiş kadın-erkek ilişkisi türü de o kadar fazla olabilir. Bu nedenle birden fazla bakım vereni olan (anne, bakıcı, abla, babaanne vs.) erkeklerin daha fazla aldatma eğiliminde olduğu görülmüştür. Erkek, ablasıyla kurduğu ilişkiye benzer bir ilişkiyi kurabildiği bir kadınla evlenebilir. Buna karşın annesiyle kurduğu ilişkiye benzer bir kadın-erkek ilişkisine de bilinçdışından gelen bir ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılamanın yolu da aldatan kişi için bir üçüncü kişidir.
Tıbbi veya Psikiyatrik Sorunlar
Eşlerden birisinin, ciddi bir hastalık geçirmesi diğer eşi şaşkınlık, yalnızlık veya boşluk gibi hislere sürükleyerek üçüncü bir kişiyi kaçış olarak kullanmasına neden olabilir. Bazen de tam tersi, sağlığını yitirmiş olan partner, kendini daha güçlü ve sağlıklı hissetmek için kendinden daha genç kişilerle ilişkilere girebilir. Mani, depresyon, nemfomani, madde bağımlılığı gibi psikiyatrik sorunlar da kişinin ve çiftin işlevselliğine zarar verebileceği için aldatmanın önünü açmaktadır.
Çoğu zaman birbiri yerine kullanılan aldatma ve sadakatsizlik kelimeleri, birbirlerinden ince bir çizgiyle ayrılmaktadır. Sadakatsizlik; bir dostlukta, arkadaşlıkta, romantik ilişkide veya bağlılık gerektiren, yazılı olmayan bir sözleşmenin imzalandığı her türlü ilişkide, bağlılığın içten ve gerçek olmamayı içerir. Evlilikte de eşle kurulan bağın içtenliğini kaybetmeye başlaması, sonsuza dek birine bağlı kalma sözünün duygusal veya fiziksel eylemlerle bilinçli olarak bozulması, eşi kandırmayı içeren bu eylemlerin sürdürülmesi, sadakatsizliktir. Kandırma süreci devam ettiği sürece yani partnerlerden birinin, diğerinin bağlılığı bozan eylemlerinin farkına varmadığı sürece, kişisel bir konu olarak kalır.
Aldatma ise artık sadakatsizlik göstergesi eylemlerin partner tarafından görülmesi, fark edilmesiyle ortaya çıkan, artık tek kişiyi ilgilendirmeyen, ilişkisel bir konudur. Sadakatsiz bir kadın ya da erkek, sadakatsizliği ortaya çıkana kadar korku, heyecan, içsel çatışmalar, öfke veya pişmanlık gibi sadakatsiz olanı ilgilendiren duygu ve düşüncelerle boğuşurken, sadakatsizlik fark edildiğinde yani aldatma ortaya çıktığında sorun iki kişilik bir hal almıştır. Öncelikle bu ayrımı yapmakta yarar var. Elbette ki aldatma aldatmadır, ne fark eder gibi düşünebilirsiniz ancak çift terapistleri olarak sadakatsizlikle başvuran bir danışanla, aldatılmanın ortaya çıktığı bir çiftle çalışmak arasında farklar olduğu için bizler bu ayrımı yapmak zorundayız.
Aldatma ve sadakatsizlik çoğunlukla erkeklere mal ediliyor ancak aldatmada cinsiyete ilişkin bariz bir farklılık yok. Evli erkeklerin %22’si ve evli kadınların %14’ü eşlerini en az bir kez aldatıyor. Bu oranlar birbirinden çok da uzak sayılmaz. Buna karşın kadın ve erkeklerin sadakatsizlik nedenleri değişiyor. Örneğin erkekler çoğunlukla cinsel haz arayışıyla sadakati bozarken, kadınlar ilgi/değer/sevgi görme gibi duygusal arayışlarla sadakati bozabiliyor. Yine de bir kadının da cinsel arzularını ön plana alarak sadakatsizleşmesi mümkün.
Bağlayan Halatların Zedelenmesi
Hiçbir aldatma veya aldatılma öyküsü yoktur ki muhteşem bir ilişki ve evliliğe rağmen ortaya çıksın. Bu bakımdan sadakatsizliğin birincil nedeni ilişki veya evlilik bağına zarar veren her türlü sorundur. Tüm aldatmalar bu şekilde başlar ancak birincil nedenin bu olması, sadakatsizliğin meydana gelişini haklılaştırmaz. Bir sorun varsa, çözülebilir ancak aldatan kişi, tercihen yanlış yola girmiştir. Çoğu aldatan “Beni sen ittin!” diyerek sorumluluk ve suçu karşı tarafa atarak “aslında çok sadık olduğunu ama partneri tarafından mecbur bırakıldığını” kendince tesciller. Ancak sadakatsizlik için haklı bir gerekçe diye bir şey yoktur. Kadın isterse 10 yıldır adamla yatmıyor olsun, ya da adam kadını 10 yıldır dövüyor olsun, bunları neden göstererek sadakatsizliği savunmak söz konusu değildir. Çünkü sadakatsizlik başta belirtildiği üzere kişisel bir konudur, partnerden bağımsızdır.
Eros’un Bokunu Yemek
Aşk bizim seçebileceğimiz bir duygu değildir. Ne zaman ve nerede geleceği belli olmayan, aniden kapımızı çalabilecek bir olgudur. Aldatmanın olduğu evliliklerde zaten aşk duygusunun önceden zedelendiği düşünülürse, partnerlerin başkalarına aşık olmaya açık hale gelmeleri de anlaşılır olmaktadır. Evli ancak eşine olan aşkı körelmiş bir kadın veya erkeğin aniden bir üçüncü kişiye aşık olması, nadir de olsa rastlanan aldatma nedenlerinden biridir.
Cinsel Sorunlar
Kadın veya erkeğin yaşadığı vajinismus, sertleşme, erken boşalma veya cinsel isteksizlik gibi cinsel işlev bozuklukları, çiftlerin tatminsizliğine yol açarak, duygusal ve bedenen oluşan bu açığı başka bir kişiyle kapatmaya itebiliyor. Bunun dışında herhangi bir cinsel işlev bozukluğu olmamasına karşın, aldatan kişinin yenilik ve heyecan arayışı, cinsel fanteziler, dürtüsellik ve doyumsuzluk gibi sorunlarının olması onun sadakatine zarar verebiliyor. İlişkiyi veya evliliği bitirmek yerine aldatmayı tercih etmenin ise çok sayıda nedeni olabiliyor. Çocukların olması, evliliğin cinsellik dışında yolunda gitmesi, ekonomik bağlılık vs. gibi nedenler bunlardan birkaçı. Ayrıca erkeklerin tek gecelik ilişkileri aldatma gibi görmeme eğilimi, cinsel haz arayışından kaynaklanan aldatmaların yaygınlığını arttırıyor. Sadakat ve aldatmanın tanımı çok açık, bunu kendince eğip bükmeye çalışmak ise nafile bir çabadır.
Duygusal Tatminsizlik
Kadınlarda daha yaygın olmak üzere hem kadın hem de erkeklerin aldatma nedenlerinden birisi, duygusal ihtiyaçlarının evlilik içinde karşılanmıyor oluşudur. Eşinin ilgisini ve beğenisini daha az hissetmeye başlayan, değerli ve özel olduğu unutturulan kişi bunu bir şekilde hatırlama arzusunda olur. Dışarda bir yerlerde mutlaka ona hak ettiğini düşündüğü değeri ve sevgiyi verebilecek birisi vardır. Bunu bulduğunda, içinde bir yerlerde oluşan yırtığı yama ile diker. Çoğu zaman buradaki üçüncü kişi gerçekten doğru kişi değildir. Sadece evliliğinde çatırdamalar yaşayan ve hava almak isteyen birine, oksijen veren biridir.
Çok Ebeveynlik
Kadın ya da erkekler, bebekliklerinden itibaren kendilerine bakım verenlerle bir kadın-erkek ilişkisi kurarak bunları idealize (olması gereken) eder. Bakım veren karşı cins ne kadar fazlaysa, kadın veya erkek zihninde idealize edilmiş kadın-erkek ilişkisi türü de o kadar fazla olabilir. Bu nedenle birden fazla bakım vereni olan (anne, bakıcı, abla, babaanne vs.) erkeklerin daha fazla aldatma eğiliminde olduğu görülmüştür. Erkek, ablasıyla kurduğu ilişkiye benzer bir ilişkiyi kurabildiği bir kadınla evlenebilir. Buna karşın annesiyle kurduğu ilişkiye benzer bir kadın-erkek ilişkisine de bilinçdışından gelen bir ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılamanın yolu da aldatan kişi için bir üçüncü kişidir.
Tıbbi veya Psikiyatrik Sorunlar
Eşlerden birisinin, ciddi bir hastalık geçirmesi diğer eşi şaşkınlık, yalnızlık veya boşluk gibi hislere sürükleyerek üçüncü bir kişiyi kaçış olarak kullanmasına neden olabilir. Bazen de tam tersi, sağlığını yitirmiş olan partner, kendini daha güçlü ve sağlıklı hissetmek için kendinden daha genç kişilerle ilişkilere girebilir. Mani, depresyon, nemfomani, madde bağımlılığı gibi psikiyatrik sorunlar da kişinin ve çiftin işlevselliğine zarar verebileceği için aldatmanın önünü açmaktadır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Evlilikte Aldatma ve Sadakatsizlik Neden Olur" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
aldatma, sadakat, aldatılma, sadakatsizlik, erkekler neden aldatır, kadınlar neden aldatır, evlilikte aldatılma, evlilikte sadakatsizlik, evlilikte aldatma nedenleri, evlilikte sadakatsizlik nedenleri, aldatmanın sebepleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
