İlişkide Yetersizlik Duygusu
İLİŞKİDE YETERSiZLİK DUYGUSU
‘’İlişkiyi karşı taraf bitirse de, suçu ben kendi yetersizliğimde arıyorum. Birşeyleri kötü ve yanlış yapacağım, tercih edilmiyorum ve tercih edilmeyeceğim, istenmeyeceğim bunu biliyorum’’.
Yetersizilik duygusu, ilişkilerde başarısızlık yaşayan ve yaşadığını düşünen, karşı tarafın övgü ve iltifatlarına rağmen bunları duymaktan acı duymaya neden olan düşünce sistemi ve hissediş biçimidir.
Yeterszilik, eksikilik duygularına sahip insanlar bütün olumsuzluklarını kendilerinden bilir ve olumsuzlukları kendilerine mal ederler. Kendiliklerindeki yeterszilik duygusu daha da olumsuzlaştıkça, ilişkide olduğu kişi ve kişilerin değer ve yeterlilikleri ters oranda artar, pozitifleşir. Yani bir tahteravalli gibi kednisi aşağıya inerken, kendilik değeri negatife doğru alçalırken, ilişkide bulunduğu kişinin, ötekinin değer derecesi artar. Buradaki mesele ilişkideki ötekinin değerliliği ya da değersizliği değil, yeterszi hşssedenin kendisinin değersiz görmesidir.
Yetersizlik duygusu arttıkça kayıp endişesi o oranda artmaya başlar.Kayıp endişesinin yoğunlaşması ile kişinin yetrszilik duygusu suçluluk duygusuna dönüşmeye başlar ve birey bu kısır döngünün içine girer.
Nasılsa istenmeyeceğim duygularıyla yaşayan kişi ilşkilerinde derinleşmekten kaçınır ve yüzeysel ilşki de kalmanın daha güvenli olduğunu düşünmeye başlar. Bu yüzeysellik ilişkide olunan karşı taraf tarafından hissedilir. Yüzeysel duygulanım, kendisini yetersiz hisseden kişinin , ilişkinin ilk başlarında yoğun bir duygulanımla başlamasına( karşı tarafı kaybetme endişesi ile) ve kısa bir zaman sonra da bu yoğun duygulanım hızla tüketilen bir enerji gibi azalır ve ortaya oldukça dalgalı bir duygulanım çıkar. Bu yoğun ve regüle dilememiş duygulanım karşı tarafı yorar ve ilişkiden uzaklaşmasına sebep olur.
Böylece kendisini yetersiz ve değersiz hisseden kişi bu yaptıklarının farkında olmadığı için adeta ‘’ kendi kendisini doğrulayan kehanet ‘’ ortaya çıkarak kişinin ben zaten istenmediğimi ve istenemeyceğimi biliyordum düşüncesini pekiştirmeye yol açar. Kişi bir çok zıt ve çoklu negatif duygulanımın içinde döner durur.Bu döngü hayal kırıklığını yine gündeme getirir. Hayal kırıklığı baş edilmesi oldukça zor bir duygudur. Bu hayal kırıklığı neticesinde zaten kendisini yetersiz ve değersiz gören kişinin geldiği nokta çaresizliktir.
Yetersizlik , suçluluk, çaresizlik, hayal kırıklığı, değersizlik duygusu iç içe geçmiş birbirini besleyen mahşerin beş atlısı gibidir ve kişiyi sarar etkisizleştirir. Kişi bu sarmalın içinde yaşar ve bu sarmal neredeyse bütün ilişkilerde özellikle yakın ve duygusal ilişkilerde hükmünü sürer.
Bu benzer senaryo sık sık yaşanır. Kişi zaman zaman karşı tarafı suçlamak istede kendisindeki bu yetersizlik duygusu izin vermez, kişi ilişkilerdeki olumsuzlukları kendisine mal etmeye devam eder. İlişki içinde karşı tarafın hanesine düşen hata, yanlışları göremez. Kenisini de gerçek anlamda tanıyamadığı gibi karşı tarafı da tanıma fırsatını kendisine tanımaz. Kişi belli dönemmlerde yanlız kalması gerektiğine inanır.Eğer yanlız yaşarsa bu sarmalın kendisini etkileyemeyeceğini düşünür. Fakat belli bir zaman sonra yakın ilişkiye ihtiyaç duyması kaçınılmazdır.
Bu kişiler derin ilişkiler kurabilmek adına adına karşı tarafa her türlü rüşveti vermeye hazırdır.Yani ilişkilerde sırf kabul edilebilmek adına ödünler verir. Verdiği bu ödünler belli bir zaman sonra kendisini haksızlığa uğradığını hissetmeye başlar.Halbuki bu haksızlığı yaratan çaresizliğinden ötürü kendisidir.
‘’İlişkiyi karşı taraf bitirse de, suçu ben kendi yetersizliğimde arıyorum. Birşeyleri kötü ve yanlış yapacağım, tercih edilmiyorum ve tercih edilmeyeceğim, istenmeyeceğim bunu biliyorum’’.
Yetersizilik duygusu, ilişkilerde başarısızlık yaşayan ve yaşadığını düşünen, karşı tarafın övgü ve iltifatlarına rağmen bunları duymaktan acı duymaya neden olan düşünce sistemi ve hissediş biçimidir.
Yeterszilik, eksikilik duygularına sahip insanlar bütün olumsuzluklarını kendilerinden bilir ve olumsuzlukları kendilerine mal ederler. Kendiliklerindeki yeterszilik duygusu daha da olumsuzlaştıkça, ilişkide olduğu kişi ve kişilerin değer ve yeterlilikleri ters oranda artar, pozitifleşir. Yani bir tahteravalli gibi kednisi aşağıya inerken, kendilik değeri negatife doğru alçalırken, ilişkide bulunduğu kişinin, ötekinin değer derecesi artar. Buradaki mesele ilişkideki ötekinin değerliliği ya da değersizliği değil, yeterszi hşssedenin kendisinin değersiz görmesidir.
Yetersizlik duygusu arttıkça kayıp endişesi o oranda artmaya başlar.Kayıp endişesinin yoğunlaşması ile kişinin yetrszilik duygusu suçluluk duygusuna dönüşmeye başlar ve birey bu kısır döngünün içine girer.
Nasılsa istenmeyeceğim duygularıyla yaşayan kişi ilşkilerinde derinleşmekten kaçınır ve yüzeysel ilşki de kalmanın daha güvenli olduğunu düşünmeye başlar. Bu yüzeysellik ilişkide olunan karşı taraf tarafından hissedilir. Yüzeysel duygulanım, kendisini yetersiz hisseden kişinin , ilişkinin ilk başlarında yoğun bir duygulanımla başlamasına( karşı tarafı kaybetme endişesi ile) ve kısa bir zaman sonra da bu yoğun duygulanım hızla tüketilen bir enerji gibi azalır ve ortaya oldukça dalgalı bir duygulanım çıkar. Bu yoğun ve regüle dilememiş duygulanım karşı tarafı yorar ve ilişkiden uzaklaşmasına sebep olur.
Böylece kendisini yetersiz ve değersiz hisseden kişi bu yaptıklarının farkında olmadığı için adeta ‘’ kendi kendisini doğrulayan kehanet ‘’ ortaya çıkarak kişinin ben zaten istenmediğimi ve istenemeyceğimi biliyordum düşüncesini pekiştirmeye yol açar. Kişi bir çok zıt ve çoklu negatif duygulanımın içinde döner durur.Bu döngü hayal kırıklığını yine gündeme getirir. Hayal kırıklığı baş edilmesi oldukça zor bir duygudur. Bu hayal kırıklığı neticesinde zaten kendisini yetersiz ve değersiz gören kişinin geldiği nokta çaresizliktir.
Yetersizlik , suçluluk, çaresizlik, hayal kırıklığı, değersizlik duygusu iç içe geçmiş birbirini besleyen mahşerin beş atlısı gibidir ve kişiyi sarar etkisizleştirir. Kişi bu sarmalın içinde yaşar ve bu sarmal neredeyse bütün ilişkilerde özellikle yakın ve duygusal ilişkilerde hükmünü sürer.
Bu benzer senaryo sık sık yaşanır. Kişi zaman zaman karşı tarafı suçlamak istede kendisindeki bu yetersizlik duygusu izin vermez, kişi ilişkilerdeki olumsuzlukları kendisine mal etmeye devam eder. İlişki içinde karşı tarafın hanesine düşen hata, yanlışları göremez. Kenisini de gerçek anlamda tanıyamadığı gibi karşı tarafı da tanıma fırsatını kendisine tanımaz. Kişi belli dönemmlerde yanlız kalması gerektiğine inanır.Eğer yanlız yaşarsa bu sarmalın kendisini etkileyemeyeceğini düşünür. Fakat belli bir zaman sonra yakın ilişkiye ihtiyaç duyması kaçınılmazdır.
Bu kişiler derin ilişkiler kurabilmek adına adına karşı tarafa her türlü rüşveti vermeye hazırdır.Yani ilişkilerde sırf kabul edilebilmek adına ödünler verir. Verdiği bu ödünler belli bir zaman sonra kendisini haksızlığa uğradığını hissetmeye başlar.Halbuki bu haksızlığı yaratan çaresizliğinden ötürü kendisidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İlişkide Yetersizlik Duygusu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
6 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.