Cinsel yaşamda normal miyim, yeterlimiyim ? sorusunu herkes zaman zaman kendine sormuştur. Normal nedir ya da ne yaparsam normalim, ne kadarı normal sorularının cevabını bulmak zordur. Normalin kriterlerini belirlemek afakidir.

Normal cinsel yaşam toplumdan topluma , zamandan zamana değişiklik gösterebilir. Örneğin Amerikan toplumunda her aileye ortalama 1,5 çocuk düşer. Bu Amerikan toplumu için normal bir durumken bizim toplumsal yapımızda her aileye düşen ortalama çocuk sayısı bunun çok daha üzerindedir ve bizim toplumumuz için bu normaldir.

‘’Ortalama cinsel yaşam’’, uygulandığı alanla ilgili geniş bir dağılımı tanımlayan bir genellemedir. Sex yapma sıklığı, sex süresi, penis boyutu ve buna benzer konulara verilen değerve afedilen önem toplumdan topluma ve zamandan zamana değişebilir. Bu nedenle belirli bir zaman dilimi için ortalamayı belirlemek daha doğru olur.

‘’Cinsellikte normallik’’ ise bundan daha muğlak ve belirsizdir. Belirli bir zaman dilimi içinde belirli bir insan topluluğu için belirlenmiş insan davranışlarının limitleri içindeki her şey normaldir denilebilir.

Tanımlamaların genellemeler olduğunu bilerek cinsel yaşamı kurallara bağlamak doğru olmadığı gibi; tanımlamaları dikkate almamak da doğru değildir.

Genellemelere sıkı sıkaya bağlı kalmak yada bireylerin her birinin gerçeğini yasıttığını düşünmek insanları kaygılandırabilir. Yeterince sex yapmadıklarını düşünerek tarafıma başvuran bir çifte haftada kaç kez cinsel ilşkiye girdiklerini sorduğumda üç kez ilişkiye girdiklerinin yanıtını aldım. Haftada üç kez ilişkiye girmenin normal bir durum olduğunu belirttiğimde şaşırarak mutlu olmuşlardı. Buna benzer durumlarda ortalamayı doğru şekilde yansıtmak ya da normal olanı belirtmek genellikle çiftlerin kaygılarını dindirir, sakinleştirir. Cinsel yaşamlarının yetersiz olduğu kaygısından uzaklaştırır.

Zaten cinsel yaşamda normal olmayı kim ister ki ! Normal olmak “fena değil” anlamına gelir ki daha iyisini herkes ister. Normal cinsel yaşamdan daha da önemlisi “Sağlıklı Cinsellik’’tir.

Sağlıklı cinsellik, cinsellik öncesinde, cinsellik sırasında ve cinsellik sonrasında çiftlerin kendisini iyi hissetmesine yol açar. Sağlıklı cinsellikte sex, gerçekçi olmayan idealler ve beklentiler olmaktan uzaktadır. Sex, sevgilinize veya partnerinize karşı zafer kazanma, süreci olmaktan uzaklaşır. Sex içinizdeki çatışmalardan kurtulmuştur. Sağlıklı cinsel yaşamda sex kaygılar nedeniyle kaçınılan yada başım ağrıyor bahaneleriyle reddedilen bir süreç değildir. Sex istenir ve yaşanır. Bu anlamda sağlıklı cinsel yaşam özgürlüktür.

Sağlıklı cinsel yaşamda partnerler arasında çatışma çıktığında, partnerler bunu çabucak çözüme ulaştırarak aldıkları zevke yoğunlaşabileceklerdir..

Yaşadığınız cinsellik sağlıklıysa, ne kadar sıklıkla sex yaptığınız, hangi pozisyonlarda ne ölçüde sex yaptığınız, ne tür cinsel aktivitelerde bulunduğunuz gibi konular partnerler arasında rahatsızlık kaynağı olmaz. Yaşadığınız cinsellik sağlıklıysa siz ve partneriniz sex yapmanın en temel ve en basit nedenine yani zevk almaya odaklanmışsınız demektir. Bu durumda hngisinin normal ya da hangisinin ortalama cinselliği yansıttığı da çok önemli olmayacaktır.

Cinsel Mutluluk

Cinsel mutluluk kavramı doğal olarak belirsizlik içerir. Kime göre neye göre cinsel mutluluk! Farklı kişiler için farklı anlamlara gelir ve gelmelidir. Cinsel mutluluk nedir sorusunun cevabını bulmak da bir o kadar zordur. Bireyin cinsel yaşam içinde cinsellikle yüzyüze geldiğinde zevkten dörtköşe olduğu an olarak tanımlayabiliriz.

İnsanlara cinsel mutluluk nedir sorusunu yönelttiğimizde farklı yanıtlar alırız.
Sex yaparken zamanın nasıl çeçtiğini anlamadığım zamandır.
Seviştikten sonra tam anlamıyla mutluluk hissettiğim zamandır.
Sevildiğimi hissettiğim ve aynı zamanda da heyecanlandırılmaya çalışıldığım anlar.
Bu ve benzer duygular cinsel mutluluğun farklı bireylerde farklı anlamlar içerebileceğini vurgular.
Cinsel mutluluk her ne kadar bireyden bireye değişebilen göreceli bir kavram olsa da çiftlerin cinsel mutluluğa ulaşmalarının genellikle çok zor olduğunu söyleyebilirim. Çünkü çiftler cinsel mutluluk olarak aradıkları şeyin ne olduğunu bilmezler.
Çiftler cinsel mutluluğa erişmenin önündeki engelleri kaldırdıkları takdirde göreceli de olsa cinsel mutluluğu yaşayabilirler. Cinsel mutluluğun önündeki engelleri kaldırmanız için bazı öneriler;
Cinsellikten zevk almanıza engel olan cinsel mitleri belirleyin. Bu yanlış inanışlardan nasıl kurtulabilirsiniz.
Büyütülme tarzınızın cinsellik konusunda tutum ve davranışlarınızı nasıl etkilemiş olabileceğini düşünün.
Cinsellik ve cinsel potansiyeliniz hakkında kafanızda oluşan soru işaretlerini çözmenize yardımcı olabilecek en az bir tane başka bir kaynak kitap ya da uzmana danışarak bilgilerinizi doğru olanlarıyla yenileyin.
Böylece cinsel mutluluğunuzun önündeki engelleri kaldırma yönündeki bilinçli çabalarımız olgunlaşarak meyve vermeye başlayacaktır.
Cinsel mutluluğa erişmek çaba gerektirir. Ancak bu çaba performans gösterilmesi anlamında değildir.
Doğru bilgi ve doğru yerde çaba göstermektir. Zorlamayla zevk alınmaz

Cinsel Kirlilik

Cinsellikle yanıp tutuşan bir kültürel ortamda yaşıyoruz. Bu durum insanın doğasında varolan bir güdüdür. Bu son derece doğal durum fütürsuzca yaşandığında olumlu değil problemli cinsel yaşama neden olabilir. Bu bir kirlenmedir. Değer yargılarımızda, inanç ve kültürel öğelerimizin her birinde bu kirlenmeyi görebiliriz. Dergiler, gazeteler, bilgisayar ve elektronik ortamda yaşanan cinsel objelere yoğunlaşan bir akımı görmemek, görmezden gelmek mümküm değildir.

Sex sohbetleri, dijital pornografi, ve teşhircilik sadece bir tık ötenizde. İsterseniz işyerinde isterseniz evinizde hemen erişebileceğiniz bir noktada. Bütün bu kolaylıklar cinsellikle ilgili bir bilgi akışını da beraberinde getirir diye düşünüyorsunuz muhtemelen ama sistem genellikle tersi yönde gelişmektedir. Bütün bunlar cinsel konularda bilgi sahibi kişiler olmayı beraberinde getirmesi gerekirken genellikle zihnimizde tam tersi bir etki yaratıyor. Bizlerin abartılı ve yanlış beklentiler içine girmesine neden olmaktadır. Dijital ortamda izlediği sex’in aynısını yapmaya çalışan birey bu durumu başaramadığında yetersizlik ve başarısızlık duygusu yaşayarak varolan cinsel yaşamında başarısızlık duyguları içinde olmasına neden olabilecektir.

Söz konusu cinsel kirlenme durumu kişilerde utanç ve suçluluk duyguları yaratabilir. Sex’i mekanik ve pornografik görüntüler olarak algılanmasına neden olabilmektedir. Bu durum cinselliğin uyarılma basamağındaki duyumların doğal akışına ket vurabilmektedir.

Doğal ve normal bir cinsel yaşamın içinde tamamen içten gelen tepilerin ortaya konulması kadar normal birşey yoktur. Sevişme esnasında kuralsızlık hakim olmalıdır. Ancak Pornografik yaşantılarda insanların sıradışı ilişkileri, sıradışı uzunlukta, sıradışı gelişerek görüntülenmektedir. Bu sıradışılığı yaşamak isteyen ama türlü nedenlerle aynısını yaşayamayan bireyler kendi cinselliğini öldürmektedir. Bunu izleyen bir genç erkeğin başarısızlık kaygısı içine girmesi olasıdır. Gerçek bir ilişki izlediği filmde ki gibi olmalı inancına sahip olmasına neden olabilecektir. Bu durum cinsel yaşama olumlu değil olumsuz etki yapacaktır.

Bireyleri cinsel duyumlarına yönelik, erotize eden, cinsel arzu ve isteklerini canlandıran, canlı tutan erotik filmler, resimler, hikayeler, fantaziler, fıkralar ve benzer yayınlar ise cinsel yaşamı renklerdirir.Geliştirir.

Uzm Psk Dnş Şahin UÇAR