2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İçe Dönüklüğün Güçlü Yönleri
MAKALE #22698 © Yazan Psk.Dilara ZEYBEK | Yayın Mart 2022 | 1,190 Okuyucu
Bireyin dışa dönük ya da içe dönük olmasını belirleyen en önemli nedenlerden biri mizaç özelliklerinden sonra çocukluğun ilk yıllarında bireyin annesiyle geliştirdiği ilişki. Bireyler biyolojik olarak, hayatta kalabilmek için, başkalarıyla bağ kurma ihtiyacı içinde olarak dünyaya gelirler, fakat onların ne tür bir bağlanma şekli geliştirdikleri deneyimleriyle bağlantılıdır. Ebeveynleriyle farklı bağlanma şekilleri kurarak büyümüş bireyler, ilişkilerinden de farklı beklentiler ve inançlar içinde olurlar.

Jung’a göre iki tip insan vardır. İçe dönük ve dışa dönük tipler. Dışa dönük çevreleriyle ilişkileri kuvvetli, sosyal ortamlarda bulunmayı seven, konuşkan, hayatla iç içe yaşayan insanlardır. Dışardan, sosyal ilişkilerden beslenirler. Sosyalleşirken iyi hissederler.
İçe dönük tipler ise; kendini geri planda tutan, sosyallikten zaman zaman olsa da kaçan, önce kendi varoluşunu anlamaya çalışan insanlardır. Kendi iç dünyalarında huzurludurlar. Kendileriyle yüzleşmiş oldukları hali kabullenmişlerdir. Kalabalıklarla yüzeysel ilişki kurmak yerine az kişiyle derin ilişkiler kurmayı tercih ederler. Genelde içe dönükler dışlanabillirler. Farklı görülebilirler. Ancak tek başınalığı tercih etmiş bireyler kendi içlerinde bir o kadar huzurludurlar. İçe dönük olmak, dışarıdaki nesneye doğru değil, içerideki özneye, benliğe doğru dönmektir. İçe dönük olma, yaşamın içsel, öznel yönünü koruma, ona daha fazla değer verme ve özellikle nesnel dünya tarafından boğulmasına izin vermeme ihtiyacından ve tercihinden doğar. Genelde toplumlarda dışa dönüklük yüceltilirken ve mutlu olmanın başarılı olmanın dışa dönük bir birey olarak gerçekleştirilebileceği savunulurken; içe dönüklük kötü bir şeymiş gibi algılanır. Çevreleri tarafından utangaç, korkak, asosyal, tuhaf gibi etiketlemeler yapılabilir. İçe dönüklüğün bu şekilde algılanmasındaki en büyük faktör bu tür bireylerin utangaç, özgüven eksikliği olan bireylerle karıştırılması. Sessiz olmaları bu bireylerin kendilerini ifade edemedikleri anlamına gelmez. İletişim kuramamakla içe dönük olmak aynı şeyler değildir. Özgüven eksikliği yaşayan utangaç bireyler genelde konuşmak isteselerde eleştirilecekleri, yargılanacakları korkusuyla kendilerini öne atamazlar. İnsanlarla ilişki kurarken huzursuz ve gergin olabilirler. İleri boyutlarda olursa sosyal fobi geliştirebilirler. Araştırmalar genelde alay edilme, aşağılanma, reddedilme, veya zorbalık gibi olumsuz deneyimler yaşayan çocukların sosyal fobi geliştirerek utangaç olmaya daha yatkın olabileceğini göstermiştir. Bu tür bireyler için yalnız olmak bir tercih değil zorunluluktur. İçe dönükler için çevrelerinde az insan olması ve yalnız kalmak bir tercihtir. İnsanlarla ilişki kurmaktan çekindikleri için değil. Kendilerini şarj etmek için yalnız kalabilecekleri zamanı beklerler. Çok fazla insanla görüşmek içe dönükleri yorabilir. Kendileriyle başa başa kalacakları zamana ihtiyaç duyarlar. Toplum bu bireyleri yalnızlığı tercih etmiş olabileceklerini değilde yalnızlıktan başka çareleri olmadıkları için yalnız kalmış olduklarını düşünebilir.

Jung’un da işaret ettiği gibi, dış olgulardan çok kendi içlerinde olup bitenlerle ilgilenen, derinleşmeyi seven ama öte yandan da sanılanın tersine dikkatleri ve hisleri kuvvetli farkındalık sahibi, algıları keskin insanlardır. Belki de kalabalıkların içe dönükleri bu kadar yormasının sebeblerinden biri çevresinde olan bitenleri çok yoğun bir şekilde hissedebilmeleridir. İçe dönüklerin kendilerine özgü bir sosyalleşme nitelikleri ve becerileri vardır. İçe dönükler Hataları tespit etmek ve hata yapmaktan kaçınmakta iyidir. Çok vicdanlıdırlar. İyi dinleyicilerdir. Derinden konsantre olurlar. Dikkat, doğruluk, hız ve küçük farklılıkların tespitini gerektiren görevlerde özellikle iyidir. Psikologların "semantik hafıza" olarak adlandırdıkları şeyleri daha derin seviyelerde işleyebilir. Kendi düşünceleri üzerine düşünebilirler. Diğer insanların ruh hallerinden ve duygularından derinden etkilenebilirler. Empati yetenekleri yüksektir. İçe dönüklük değiştirilmesi gereken bir kusur değildir. Çünkü kişiliğinize uygun bir hayat yaşamıyorsanız stresle ilişkili veya psikosomatik hastalık geçirme ihtimaliniz daha yüksektir. İçe dönük sosyal tarz, en az dışadönüklük kadar değerlidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İçe Dönüklüğün Güçlü Yönleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dilara ZEYBEK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dilara ZEYBEK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dilara ZEYBEK Fotoğraf
Psk.Dilara ZEYBEK
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dilara ZEYBEK'in Makaleleri
► Depremden Güçlü Çıkabilmek Psk.Dnş.Hasan DAĞ
► Güçlü Bir Anestetik Madde:Öfke Psk.Burcu KIVRAK GÜÇER
► Ağlama: Bebeklerin En Güçlü Silahı Psk.Dnş.Onur AKKOCA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'İçe Dönüklüğün Güçlü Yönleri' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kabullenmek İyileştirir Haziran 2021
► Yalnızlık Hissi Mayıs 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:45
Top