Diyet Sürecine Başlarken Önemli Püf Noktalar
Herkese uygun, standart veya paket bir diyet programı henüz bulunamadı, muhtemelen hiçbir zamanda bulunamayacak. Çünkü her insanın fazla kilo sorununun farklı bir sebebi vardır. Örneğin bazı insanlar sağlıksız beslendiği için kilo alabilir, bazıları stresten , belli bir hastalığı olup kullandığı ilaçlardan, yetersiz ve dengesiz beslendiğinden ve vücut hormonlarının bozukluğundan olmak üzere birçok nedenden dolayı her insanın kilo almasında birbirinden çok farklı nedenler vardır.
Her ne olursa olsun ister düşük karbonhidratlı, ister az yağlı, ister yüksek proteinli, isterse de proteini, yağı, karbonhidratı dengeli bir diyet olsun her beslenme planı daima ”kişiye özel” olarak hazırlanmalıdır.
Kişiye özel olmayan diyetler hızlı kilo kaybettiren fakat bir süre sonra kızlı kilo aldıran sağlıksız diyetlerdir. Vücut dengesini bozan kişiye özel olmayan diyetler kas erimesine de sebep olduğu için ölümle bile sonuçlanabilir. Bu nedenle her bireyin diyetisyen kontrolünde zayıflaması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü her hafta yarım ile bir kilogram arası zayıflanmasını uygun görüp onaylıyor.
Peki kişiye özel olmayan diyetler neden her defasında başarısız oluyor işte nedenleri;
Kişiye özel planlanmazlar.
Kişisel beslenme tercihleri dikkate alınmaz.
Çok fazla yiyecek ve içecek kısıtlaması yapılır.
Sosyal yaşam ve kişinin mesleği dikkate alınmaz.
Fiziksel aktivite dikkate alınmaz.
Diyet yapan kişinin ekonomik gücü ve imkanları dikkate alınmaz.
Kısacası sağlıklı ve doğru bir şekilde kilo vermek için diyet her zaman kişiye özel olmalıdır. Ve kilo sorununun arka planındaki problem mutlaka bir diyetisyen tarafından çözülüp diyet programı hazırlanmalıdır.
PEKİ NELER YAPMALI ?
Kalıcı zayıflamanın tek yolu doğru beslenmeden geçer. Hemen herkes zayıflayıp, vücudunun fit bir görünümde olmasını istiyor. Kalıcı ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak için öncelikle sağlıklı bir beslenme düzenine, egzersizle iç içe bir yaşam tarzına sahip olmalısınız.
Kolayca ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak için en fit öneriler ;
Güne mutlaka kahvaltıyla başlayın.
Sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olmak ve metabolizmanızı hızlandırmak için her sabah aç karnına mutlaka bir bardak su için.
Gün içerisinde mutlaka 3 ana öğün ve 3 ara öğün tüketin. Öğünleri atlamayın. Öğünlerinizi az az, sık sık tüketin.
Bol su için. Unutmayın susuzluk ve açlık hissi birbirine çok karışır. Su size tokluk hissi vererek fazla yemenizi engelleyecektir ve kilo vermenize yardımcı olacaktır.
Gazlı içecekler, alkol ve hazır meyve sularından uzak durun bu içeceklerin kalori miktarları çok fazladır. Bu içeceklerin yerine su, maden suyu, ayran tüketebilirsiniz.
Tam tahıllı ve lif içeriği yüksek besinleri tüketin. Hamur işleri, şerbetli tatlılar, yağlı yiyecekler ve yağda kızartılmış yiyecekler size fazla kilo olarak geri döneceği için tüketmemeye özen gösterin.
Ekmeği beslenmenizden çıkarmayın. Sanılanın aksine doğru ekmeği seçerek iştahınızı kontrol edebilir ve kolayca zayıflayabilirsiniz. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek çeşitlerini seçebilirsiniz.
Zayıflamaya yardımcı besinlerden bahsedecek olursak ;
Yeşil Çay ; Yağın vücutta depolanmasını önleyerek ve metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı bir içecektir.
Salatalık ; Lif zengini olması sayesinde tokluk hissi veriyor.
Limon ; C vitamini açısından zengin olan limon bağışıklık sistemine bol enerji sağlıyor böylece kaslar daha fazla yağ yakıyor.
Yeşil yapraklı sebzeler ; Zengin omega 3 içeren semizotu kilo vermek için en büyük yardımcılardan birisidir.
Kuruyemişler ; Doğru miktarda tüketilen ve doğru seçilen kuruyemişler metabolizmayı hızlandırıp, yağ yakmayı kolaylaştırır. Tam tahıllar ; Kompleks karbonhidratlardan zengin olan tam tahıl ürünleri tokluk süresini uzatır ve zayıflamaya yardımcıdır.
Gün içerisinde tercih edeceğiniz hangi besinler sizi tok tutuyor ? İşte tok hissetmenizi sağlayacak besinler ;
Avokado: Avokadonun içerisinde bulunan tekli doğmamış yağ, potasyum, E vitamini ve folik asit kişiyi, diğer besinlere nazaran daha çabuk doyuruyor ve uzun süre tok tutuyor.
Fasulye ve mercimek: Bu iki besinden birini tükettiğiniz zaman uzun bir süre başka bir yemek istemediğinizi fark edeceksiniz. Üç yemek kaşığından oluşan bir porsiyonda kolay kırılmayan kompleks karbonhidratlardan oluşan yedi gram protein yer alıyor. Tüm bu içerikler de bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı oluyor.
Çorba: İçerisinde su bulunduğu için özellikle de ev yapımı olanlar çok uzun süre kendinizi tok hissetmenize neden oluyor. Başlangıç olarak çorba tüketirseniz, ana yemeğe geçtiğinizde beyin kısa sürede ‘yeteri kadar yediniz’ sinyali vermeye başlıyor.
Yumurta: Sadece 70 kalori olan yumurtanın içerisinde bulunan altı gram protein kendinizi daha uzun süre tok hissetmenize neden oluyor.
Badem, ceviz: Yağlı kuru yemişlerden olan badem ve ceviz birçok vitamin, mineral ve posadan zengindir. Tok tutma özelliklerinin yanı sıra kalp sağlığını koruyan omega-3 yağ asitlerini de içerirler. Elma Sirkesi: Salatalara veya söğüş sebzelere ekleyeceğiniz elma sirkesi tokluk süresini uzatabilir.
Elma sirkesi yediğiniz yiyeceklerin glisemik indekslerini düşürmeye yardımcıdır ve mide boşalmasını geciktirir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sirkenin içinde bulunan asetik asidin sindirim hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Böylece kan şekerin daha dengeli yükselir ve daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.
Salata ve çiğ sebze: Sahurda salata veya çiğ sebze tüketmek, yüksek posa içeriği ile midede yer tutarak daha çabuk doymamıza yardımcı olur. Ayrıca ramazanda görülebilecek bir sorun olan kabızlığın da çözümünde önem taşırlar. Salatanıza salatalık, dereotu ve taze kırmızıbiber eklerseniz eğer tok tutma süresi uzar.
Tarçın: Kan şekerini düzenleyerek iştahı azaltır ve tok tutar.
Ödem konusuna da değinecek olursak ;
Ödem; özellikle kadınlarda sıkça ortaya çıkan, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan, bazen de bazı ciddi hastalıkların belirtisi olan klinik bir durumdur. Kısaca vücutta anormal miktarda su toplanması olarak da tanımlayabiliriz.
Ödeme neden olan hastalıklar ;
" Böbrek hastalıkları
" Kalp ve damar hastalıkları
" Hormonal bozukluklar
" Karaciğer hastalıkları olarak sıralanabilir.
Ödemin kaynağı diğer nedenler ise ;
" Fazla kilolu olmak
" Stres
" Aşırı tuzlu yiyecekler tüketmek
" Az su tüketimi
" Yorgunluk, uzun süre ayakta durmak
" Fazla karbonhidratlı beslenmek
" Adet öncesi (pre-menstural) dönem
" Hamilelik sırasında oluşan ödem
Su: Günlük 2-2,5 litre su içmek ödem tutulmasını önlemek ve atımına yardımcı olmak için çok önemli. İçeceğiniz suyun içerisine çubuk tarçın, elma dilimleri, salatalık dilimleri veya taze nane yaprağı gibi besinleri serpiştirmeniz de hem suyunuzun antioksidan kapasitesinin artmasına ve ödem atılmasına hem de tadının daha lezzetli olmasına yardımcı oluyor. Günlük tüketmeniz gereken su miktarı, kilogram başına 30 cc’dir. Örneğin 60 kilogram olan bir kişi, 60×30 = 1,800 cc (9 bardak) su içmelidir.
Yulaf: Yapısında bulunan beta glukan sayesinde bağırsak hareketlerinin artmasına, dolaşımın ve sindirimin hızlanmasına, dolayısıyla vücuttan ödemin atılmasına yardım ediyor.
Süt: Süt, yoğurt ve kefir içerdikleri zengin kalsiyum sayesinde vücut sıvılarında mineral dengesini sağlayarak ödemin oluşmasını önlüyor. Maydanoz: Maydanoz özellikle çiğ tüketildiğinde besin içeriği en zengin olan sebzelerden biri. İçeriğinde bulanan bol lif ve C vitamini ödemin atılmasında çok etkili oluyor.
Yeşil Çay : Çaylar içerisinde en sağlıklı çaylardan biri de yeşil çay. Yeşil çay ödem söktürücü özellik gösterirken bir o kadar da vücuda yararlıdır.
Beyaz Çay : Metabolizmayı hızlandırarak ödem atımına destek olur.
Salatalık: İçeriğinde beta karoten ve C vitamini gibi antioksidanlar bulunduran salatalığın yaklaşık yüzde 96'sı sudan oluşuyor. Salatalığı içilen suya doğramak ve bekletmek antioksidan kapasitesi yüksek bir su tüketilmesini, dolayısıyla ödem tulumunun engellenmesini sağlıyor.
Ananas: Ananasta bulunan bromelain maddesi selülit oluşumuna neden olan proteinlerin parçalanmasında yararlı oluyor ve bu sayede vücuttan su atımını artırıyor. Ayrıca içerdiği yüksek lif ile bağırsakların düzenli çalışmasına, böylelikle vücuttan daha kolay su atılmasına katkıda bulunuyor. Özellikle ödem oluştuğunu hissettiğiniz günlerde 1 porsiyon (1 halka kadar) ananas tüketmenizde fayda var.
Kivi : Vitamin zengini kivi az bilinen bir ödem söktürücüdür. Kivinin yapısında bulunan pektin maddesi toksinleri temizlerken ödem miktarını da azaltır.
Her ne olursa olsun ister düşük karbonhidratlı, ister az yağlı, ister yüksek proteinli, isterse de proteini, yağı, karbonhidratı dengeli bir diyet olsun her beslenme planı daima ”kişiye özel” olarak hazırlanmalıdır.
Kişiye özel olmayan diyetler hızlı kilo kaybettiren fakat bir süre sonra kızlı kilo aldıran sağlıksız diyetlerdir. Vücut dengesini bozan kişiye özel olmayan diyetler kas erimesine de sebep olduğu için ölümle bile sonuçlanabilir. Bu nedenle her bireyin diyetisyen kontrolünde zayıflaması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü her hafta yarım ile bir kilogram arası zayıflanmasını uygun görüp onaylıyor.
Peki kişiye özel olmayan diyetler neden her defasında başarısız oluyor işte nedenleri;
Kişiye özel planlanmazlar.
Kişisel beslenme tercihleri dikkate alınmaz.
Çok fazla yiyecek ve içecek kısıtlaması yapılır.
Sosyal yaşam ve kişinin mesleği dikkate alınmaz.
Fiziksel aktivite dikkate alınmaz.
Diyet yapan kişinin ekonomik gücü ve imkanları dikkate alınmaz.
Kısacası sağlıklı ve doğru bir şekilde kilo vermek için diyet her zaman kişiye özel olmalıdır. Ve kilo sorununun arka planındaki problem mutlaka bir diyetisyen tarafından çözülüp diyet programı hazırlanmalıdır.
PEKİ NELER YAPMALI ?
Kalıcı zayıflamanın tek yolu doğru beslenmeden geçer. Hemen herkes zayıflayıp, vücudunun fit bir görünümde olmasını istiyor. Kalıcı ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak için öncelikle sağlıklı bir beslenme düzenine, egzersizle iç içe bir yaşam tarzına sahip olmalısınız.
Kolayca ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak için en fit öneriler ;
Güne mutlaka kahvaltıyla başlayın.
Sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olmak ve metabolizmanızı hızlandırmak için her sabah aç karnına mutlaka bir bardak su için.
Gün içerisinde mutlaka 3 ana öğün ve 3 ara öğün tüketin. Öğünleri atlamayın. Öğünlerinizi az az, sık sık tüketin.
Bol su için. Unutmayın susuzluk ve açlık hissi birbirine çok karışır. Su size tokluk hissi vererek fazla yemenizi engelleyecektir ve kilo vermenize yardımcı olacaktır.
Gazlı içecekler, alkol ve hazır meyve sularından uzak durun bu içeceklerin kalori miktarları çok fazladır. Bu içeceklerin yerine su, maden suyu, ayran tüketebilirsiniz.
Tam tahıllı ve lif içeriği yüksek besinleri tüketin. Hamur işleri, şerbetli tatlılar, yağlı yiyecekler ve yağda kızartılmış yiyecekler size fazla kilo olarak geri döneceği için tüketmemeye özen gösterin.
Ekmeği beslenmenizden çıkarmayın. Sanılanın aksine doğru ekmeği seçerek iştahınızı kontrol edebilir ve kolayca zayıflayabilirsiniz. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek çeşitlerini seçebilirsiniz.
Zayıflamaya yardımcı besinlerden bahsedecek olursak ;
Yeşil Çay ; Yağın vücutta depolanmasını önleyerek ve metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı bir içecektir.
Salatalık ; Lif zengini olması sayesinde tokluk hissi veriyor.
Limon ; C vitamini açısından zengin olan limon bağışıklık sistemine bol enerji sağlıyor böylece kaslar daha fazla yağ yakıyor.
Yeşil yapraklı sebzeler ; Zengin omega 3 içeren semizotu kilo vermek için en büyük yardımcılardan birisidir.
Kuruyemişler ; Doğru miktarda tüketilen ve doğru seçilen kuruyemişler metabolizmayı hızlandırıp, yağ yakmayı kolaylaştırır. Tam tahıllar ; Kompleks karbonhidratlardan zengin olan tam tahıl ürünleri tokluk süresini uzatır ve zayıflamaya yardımcıdır.
Gün içerisinde tercih edeceğiniz hangi besinler sizi tok tutuyor ? İşte tok hissetmenizi sağlayacak besinler ;
Avokado: Avokadonun içerisinde bulunan tekli doğmamış yağ, potasyum, E vitamini ve folik asit kişiyi, diğer besinlere nazaran daha çabuk doyuruyor ve uzun süre tok tutuyor.
Fasulye ve mercimek: Bu iki besinden birini tükettiğiniz zaman uzun bir süre başka bir yemek istemediğinizi fark edeceksiniz. Üç yemek kaşığından oluşan bir porsiyonda kolay kırılmayan kompleks karbonhidratlardan oluşan yedi gram protein yer alıyor. Tüm bu içerikler de bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı oluyor.
Çorba: İçerisinde su bulunduğu için özellikle de ev yapımı olanlar çok uzun süre kendinizi tok hissetmenize neden oluyor. Başlangıç olarak çorba tüketirseniz, ana yemeğe geçtiğinizde beyin kısa sürede ‘yeteri kadar yediniz’ sinyali vermeye başlıyor.
Yumurta: Sadece 70 kalori olan yumurtanın içerisinde bulunan altı gram protein kendinizi daha uzun süre tok hissetmenize neden oluyor.
Badem, ceviz: Yağlı kuru yemişlerden olan badem ve ceviz birçok vitamin, mineral ve posadan zengindir. Tok tutma özelliklerinin yanı sıra kalp sağlığını koruyan omega-3 yağ asitlerini de içerirler. Elma Sirkesi: Salatalara veya söğüş sebzelere ekleyeceğiniz elma sirkesi tokluk süresini uzatabilir.
Elma sirkesi yediğiniz yiyeceklerin glisemik indekslerini düşürmeye yardımcıdır ve mide boşalmasını geciktirir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sirkenin içinde bulunan asetik asidin sindirim hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Böylece kan şekerin daha dengeli yükselir ve daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.
Salata ve çiğ sebze: Sahurda salata veya çiğ sebze tüketmek, yüksek posa içeriği ile midede yer tutarak daha çabuk doymamıza yardımcı olur. Ayrıca ramazanda görülebilecek bir sorun olan kabızlığın da çözümünde önem taşırlar. Salatanıza salatalık, dereotu ve taze kırmızıbiber eklerseniz eğer tok tutma süresi uzar.
Tarçın: Kan şekerini düzenleyerek iştahı azaltır ve tok tutar.
Ödem konusuna da değinecek olursak ;
Ödem; özellikle kadınlarda sıkça ortaya çıkan, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan, bazen de bazı ciddi hastalıkların belirtisi olan klinik bir durumdur. Kısaca vücutta anormal miktarda su toplanması olarak da tanımlayabiliriz.
Ödeme neden olan hastalıklar ;
" Böbrek hastalıkları
" Kalp ve damar hastalıkları
" Hormonal bozukluklar
" Karaciğer hastalıkları olarak sıralanabilir.
Ödemin kaynağı diğer nedenler ise ;
" Fazla kilolu olmak
" Stres
" Aşırı tuzlu yiyecekler tüketmek
" Az su tüketimi
" Yorgunluk, uzun süre ayakta durmak
" Fazla karbonhidratlı beslenmek
" Adet öncesi (pre-menstural) dönem
" Hamilelik sırasında oluşan ödem
Su: Günlük 2-2,5 litre su içmek ödem tutulmasını önlemek ve atımına yardımcı olmak için çok önemli. İçeceğiniz suyun içerisine çubuk tarçın, elma dilimleri, salatalık dilimleri veya taze nane yaprağı gibi besinleri serpiştirmeniz de hem suyunuzun antioksidan kapasitesinin artmasına ve ödem atılmasına hem de tadının daha lezzetli olmasına yardımcı oluyor. Günlük tüketmeniz gereken su miktarı, kilogram başına 30 cc’dir. Örneğin 60 kilogram olan bir kişi, 60×30 = 1,800 cc (9 bardak) su içmelidir.
Yulaf: Yapısında bulunan beta glukan sayesinde bağırsak hareketlerinin artmasına, dolaşımın ve sindirimin hızlanmasına, dolayısıyla vücuttan ödemin atılmasına yardım ediyor.
Süt: Süt, yoğurt ve kefir içerdikleri zengin kalsiyum sayesinde vücut sıvılarında mineral dengesini sağlayarak ödemin oluşmasını önlüyor. Maydanoz: Maydanoz özellikle çiğ tüketildiğinde besin içeriği en zengin olan sebzelerden biri. İçeriğinde bulanan bol lif ve C vitamini ödemin atılmasında çok etkili oluyor.
Yeşil Çay : Çaylar içerisinde en sağlıklı çaylardan biri de yeşil çay. Yeşil çay ödem söktürücü özellik gösterirken bir o kadar da vücuda yararlıdır.
Beyaz Çay : Metabolizmayı hızlandırarak ödem atımına destek olur.
Salatalık: İçeriğinde beta karoten ve C vitamini gibi antioksidanlar bulunduran salatalığın yaklaşık yüzde 96'sı sudan oluşuyor. Salatalığı içilen suya doğramak ve bekletmek antioksidan kapasitesi yüksek bir su tüketilmesini, dolayısıyla ödem tulumunun engellenmesini sağlıyor.
Ananas: Ananasta bulunan bromelain maddesi selülit oluşumuna neden olan proteinlerin parçalanmasında yararlı oluyor ve bu sayede vücuttan su atımını artırıyor. Ayrıca içerdiği yüksek lif ile bağırsakların düzenli çalışmasına, böylelikle vücuttan daha kolay su atılmasına katkıda bulunuyor. Özellikle ödem oluştuğunu hissettiğiniz günlerde 1 porsiyon (1 halka kadar) ananas tüketmenizde fayda var.
Kivi : Vitamin zengini kivi az bilinen bir ödem söktürücüdür. Kivinin yapısında bulunan pektin maddesi toksinleri temizlerken ödem miktarını da azaltır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyet Sürecine Başlarken Önemli Püf Noktalar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Batuhan ÇİTEMEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Batuhan ÇİTEMEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.