2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ensest: Aile İçi Cinsel İstismar
MAKALE #6147 © Yazan Uzm.Psk.Sabahat ERLER | Yayın Aralık 2010 | 13,620 Okuyucu
Ensest geleneksel olarak biyolojik olarak akrabalığı olan aile bireyleri arasındaki ilişki olarak değerlendirilmektedir. Bu ilişki tarihte de hep yasaklı bir tabu olarak görülmüştür. Klasik ensest ilişki sadece kan bağına dayanmaktadır. Yakın ilişkilerin kurulmuş olduğu, ebeveyn bağının ve güvenin oluşmuş olduğu veya ebeveynlerle olan ensest ilişki kavramı uzun yıllar boyunca görmezlikten gelinmiştir.

Saldırganın Kişilik özellikleri

Konuyla ilgili verilerin çoğu ensestte bulunan babalardan gelmektedir. Weinberg (1955) bunu 4 kategoride tanımlamıştır:

1- Aile de sosyal teması minimal olan içe dönük kişilik.
2- Karşılıklı seksüalite yaşayan ve eşi veya ailesiyle yumuşak bağlar kuramayan psikopatik kişilik.
3- Psikoseksüalitel açıdan ve sosyal açıdan zayıf, kendi çocuklarıyla birlikte başka çocukları da istismar eden pedofilik kişilik.

Mohr (1962) bu son tipin, yaşıtlarıyla yaşadığı korku ve rahatsızlıktan kaçarak ilişki kurduğunu savunmuştur. Bunlar ilişkiden çok, vücut temasını, okşamalar ve oral teması tercih ederler. Heteroseksüel pedofiller kızlara da ve oğlanlara da ilgi duyar.

Summit (1978) saldırganın kişiliğiyle ilişkili farklı ensest tipleri tarif etmiştir. Kadın düşmanlığı veya zorba tarzında ensest, çocuğa tecavüz ve sapık ensest bu tiplerdendir. Kadın düşmanlığı tarzında ensestte, kadınlardan korkma ve nefret etme söz konusudur. Bu erkeklerin, anneleriyle yaşadıkları bir çatışma mevcuttur, ırza tecavüz veya kadını dövme gibi şiddet eylemlerinde bulunurlar. Kızlarına mallarıymış gibi davranıp, onları seksüel veya fiziksel olarak istismar edebilirler. Zorba tarzında ise babalarda, grandiöz bir hakimiyet, döven bir erkek rolü görülür. Bu aslında başka alanlardaki yetersizliğin evde telafisidir.

Çocuğa tecavüz eden erkek ise kronik olarak antisosyal şiddet eylemlerinde bulunan, cinsel olarak kendini yeterli görebilmek için kurbanlarını korkutma zorunda olan biridir. Sapık ensestte bulunanlar, çocuklar yasak fantezilerin, çoğunlukla çok partnerli ilişkilerin içinde kullanırlar. Çocuklarını fiziksel olarak istismar eden erkekler de kadın düşmanı erkekler gibi eve ve çocuklara yöneltilen kızgınlık ve zorba erkekler gibi grandioziteyi içlerinde taşırlar.

Ensestte bulunan annelere oldukça nadir rastlanır. Wahl (1960) gerçekleşmiş iki vaka bildirmiştir. Annelerden biri kronik alkoliktir. Ancak, cinsel birleşme olmaksızın baştan çıkarıcı davranışlara daha sık rastlanır. Böyle davranışlar, çıplak bir halde oğullarının önünde gezmekten, aynı yatakta genitalieye okşayarak, ve masturbasyon yaparak yatmaya kadar uzanır. Ensestiöz annelerin psikiyatrik problemleri, ensesti öz babalarınkinden daha ağırdır, çünkü anne-oğul ensesti daha büyük bir tabudur. Annelerin ensestiöz tabuları, çocuk bakma aktiviteleri içinde, banyo yaptırırken, elbise değiştirirken, tuvalette yardımcı olurken daha kolayca sublime etme fırsatları vardır.

Risk Faktörleri

Baba-kız ensesti en sık rastlanılan ilişki türlerinden birisidir. Aşağıda risk faktörleri olarak düşünülen özellikler belirtilmiştir:

1) Alkolik baba
2) Alışılmışın dışında şüpheci ya da bağnaz bir baba
3) Otoriter baba
4) Annenin olmaması veya ailede koruyucu güç olmayı beceremeyen anne
5) Annenin ev işlerini yapan ve anne rolünü oynayan bir kız çocuğu
6) Anne-babanın bitmiş ya da sorunlu cinsel yaşamlarının olması
7) Babanın kendi kontrolünü sınırlayan faktörler: Madde bağımlılığı, psikopatoloji, sınırlı zeka
8) Küçük kızda aniden gelişen baştan çıkarıcı tavırların varlığı
9) Çocuğun insanlarla yakın ilişki kurulmasına izin verilmemesi
10) Anne-babanın yabancılara karşı düşmanca, paranoid bir tutum içerisine girmesi
11) Anne veya babanın ya da her ikisinin ailesinde daha önce ensest ilişkinin varlığı
12) Babanın, ergenlik döneminde kızına karşı aşırı kıskançlık göstermesi

Ensestci aile sistemi

Ensest yaşayan ailelerde en sık rastlanan özellikler izolasyon, evlilik uyumsuzlukları ve en belirgin özellikte sosyal izolasyondur. Bu tip ailelerde emosyonel ve cinsel gereksinimlerden dolayı aile bireyleri birbirlerine kenetlenmişlerdir. Ama aile bireyleri birbirlerine gerçek desteği sağlayamazlar, ayrıca ağır güvensizlikten dolayı da birbirlerine aşırı bağımlılık gösterirler. İletimin bozulduğu gözlenir. Ensest olayı duyulduktan sonra ailenin iyice izole hale geldiği gözlenir.

Çocuğun duygusal gereksinimlerini bulunduğu küçük ortamında arama eğilimine karşılık ensest olgusunun yaşandığı ailelerde oluşan izolasyon bunu iyice daraltarak çocuğu sadece aile ortamına bağımlı kılar. Aile bu olayı sır olarak saklamayı yeğler, böylelikle dış ortamlarda maruz kalınacak travmadan kendisini korumaya çalışır. Böylelikle tüm ailenin bireyleri bir boyutta istismara katkıda bulunan bir rol üstlenir.

Annenin genellikle zayıf yapıda olduğu ve çocuğuna herhangi bir destek veremeyecek boyutta çözünmüş olduğu görülür. Aile içinde çocuğu koruyacak birinin olmaması ve yukarda anlatılan dış ortama kapalılık ensest ilişkisinin uzun yıllar sürmesine neden olabilmektedir. Sevgi ve ilgiyi ancak aile içinde bulabileceği koşulların varlığı çocuğu da bir süre sonra sadece ihtiyaçlarının doyurulması ile kısıtlı bir beklentiye sokar. Bu uzun süreçte çocuğu aileden uzaklaşması veya onun yüzünden ailenin dağılması sorumluluğu korkusuna iter. Bu yüzden de bilinçli olarak ilişkiyi sürdürme eğiliminin olduğunu belirten çalışmalar bulunmaktadır. İlk başlangıç için vurgulanan bir boyut küçük yaşta çocukların dokunuşların erotik veya sevgi motiveli olduklarını ayırt edemedikleri, ayrıca aile tek ortam olduğu içinde yapılanın iyi olduğu kabul edilerek gönüllü olarak bu olaya katıldıklarıdır.

Ensestin görüldüğü aile ortamlarıyla ilgili yapılan bir çalışmada temel yapının görüldüğü saptanmıştır.

1) Az toplumsallaşma saldırgan aile sistemleri.
2) Ebeveynlerin kendileri ensest kurbanıdır.
3) Annenin kendi ebeveynleriyle ilişkisinde sorun olması.

1)Az toplumsallaşma saldırgan aile sistemleri:

Bu tip ailelerde ensestin birkaç kuşaktan beri devam etmesi ve normal bir olay olarak görülmesi karakteristiktir. Büyük bir sıklıkla ensest sadece baba-kız arasında değil, kardeşler arasında da vardır. Aslında oğlu kızkardeşi ve/veya annesiyle ensest ilişkisine sokan, yol gösteren babadır. Bu tip ailelere polimorfoz aile ismi verilmektedir.

2) Ebeveynlerin kendileri ensest kurbanıdır:

Burada ebeveynlerin kendileri ensest kurbanıdır ve kendilerine yapılanlar çocuklarına karşı tekrarlamaktadırlar. Ensest tabusu bir kez bozulduğunda artık dönülemez bir hareket olmaktan çıkar ve sonraki kuşağa kolayca uygulanabilir. Bu ebeveynler kendi çocukluklarındaki ensest deneyimlerinin çatışmalarını çocuklarıyla yaşadıkları deneyimler ile çözmeye çalışırlar.
3)Annenin kendi ebeveynleriyle ilişkisinde sorun olması:

Burada temel sorun annenin kendi ebeveynleriyle ilişkisinde sorun bulunmasıdır. "Sinderalla ilişkisi olarak da isimlendirilen ve memnun edilemeyen anneyi ümitsizce mutlu etme çabalarının bulunduğu bir ilişki vardır. Çocuk duygusal açlık içindedir ve anne sevgisini kazanmak için sürekli olarak anneyi memnun etme çabası içindedir. Bu tip ailelerin çoğunda annenin babası da duygusal olarak ulaşılamaz, kızının duygusal ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyen baba tipindedir. Ya sadece kariyeri ya da yalnızca erkek çocuklarla ilgilenen veya sadece ilgisiz, güven vermeyen bir babadır.

Bazı olgularda ise bu tip kadınların ailelerinde baba figürünün hiç olmadığı görülmektedir. Bu durumlarda bu kadının ilk kadın-erkek ilişkisi deneyimleri annesinin hayatındaki erkeklerle olan ilişkisinden kazanılır. Böylece; çocukluğun engellenmişlik ve arzularıyla gelecekteki ensestci ailenin ilk tohumları ekilmiş olur. Kendi annesiyle ilişkisinin doğası yüzünden, Sinderalla kadın olarak tanımladığımız anne tipi anne-kız ilişkisini kız çocuk annenin ihtiyaçlarına hizmet eder."şeklinde tanımlar. Böylece anne ile kız çocuk arasındaki ilişki tersine dönmüş olur ve bu kural kendisi de anne olduğunda sürer, gider.

Ensest ilişkisine maruz kalmış kadın kendisine çocukluk çağında yoksun kaldığı sevgi ve bakımı verebileceğini inandığı bir erkeği partner olarak seçme yoluna gider. Ama genellikle bu seçilen kişi babasına benzeyen ve ihtiyaçlarına cevap veremeyen bir erkektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ensest: Aile İçi Cinsel İstismar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Sabahat ERLER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Sabahat ERLER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sabahat ERLER Fotoğraf
Uzm.Psk.Sabahat ERLER
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi25 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Sabahat ERLER'in Yazıları
► Cinsel İstismar ÇOK OKUNUYOR Psk.Arzu BEYRİBEY
► Cinsel İstismar Psk.Fatma EFE
► Çocuklarda Cinsel İstismar Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN
► Çocuklarda Cinsel İstismar Pdg.Tuğba KOÇ
► Cinsel İstismar Nedir? Psk.Mahmut PAKDEMİR
► Çocuklarda Cinsel İstismar Psk.Gizem ÇEVİKER
► Çocuklarda Cinsel İstismar Psk.Burhan ERGÜN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ensest: Aile İçi Cinsel İstismar' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Atak mıyım? Temmuz 2013
► Ailede Disiplin Nisan 2011
► Kanser ve Cinsellik Şubat 2011
► Hepimiz Birer Ergendik Aralık 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:07
Top