2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Küçük Çocuklar ve Cinsellik
MAKALE #6703 © Yazan Dr.Melda ALANTAR | Yayın Mart 2011 | 24,598 Okuyucu
Cinsellik vücudumuz ve işleyişini, cinsiyet özellik ve tercihlerimizi , sevgi, yaşam ve ilişkilere dair değerlerimizi içeren geniş bir kavramdır. Doğumdan ölüme kadar yaşanan süreçte bireyin hayatında cinsellik önemlidir. Değişik kültürler, dinler ve aile değerleri, çocuklukta yaşanılan deneyimler bireyin cinselliğe bakış açısını etkiler. Cinsellik aynı zamanda pek çok yetişkinin rahatsızlık duyarak konuşmaktan kaçındığı bir alandır. Erişkinler gelecekte çocukların okulda cinsel eğitim görerek ya da yaşadıkları sosyal ortamlarda gereksinim duydukları bilgileri edineceklerini umut ederler. Anne-babalar konu hakkında konuşmaktan kaçınmalarına rağmen çocuklar küçük yaşlardan itibaren cinsellik hakkında bilgi toplamaya başlarlar.

Cinsellik hakkında toplumdan karmaşık mesajlar gelir. Medyada davetkar ve istismara yönelik görüntüler yer alırken diğer konuları çocuklara açıklamaktan kaçınmayan yetişkinler cinsellik hakkında utangaç davranarak sessiz kalmayı yeğlerler. Tüm bu karmaşa içinde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarındaki artış ise küçüklerin korunmaları gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır. Çocukların sağlıklı gelişim yaşayarak istismara yönelik yaklaşımlardan korunmaları yaşlarına uygun cinsel eğitim almaları ile mümkündür. Başarılı bir cinsel eğitimin temel taşı yetişkinler ile çocukları arasında kurulacak açık iletişim ve işbirliğinin süreklilik kazanmasıdır.

Küçük çocukların cinsel gelişimleri için uygun olan yaklaşım nedir ?

Doğumdan iki yaşına kadar bebeklik dönemindeki temel amaç duyuların gelişimidir. Bebek doğumdan itibaren anne-babanın kendisine dokunması, yatıştırması, tutması, beslemesi, altını değiştirmesi ve giydirmesi ile öğrenmeye başlar. Cinsel organları da dahil olmak üzere vücudunu araştırarak tanımaya başlar. Bu nedenle cinsel organlara dokunma ve oynama beklenilen ve kabul edilen bir davranış olmalıdır. Üç-altı yaş döneminde çocuklar cinsel organlarına dokunmaktan hoşlanırlar. Çevrelerindeki diğer insanların cinsel özelliklerini merak ederler. Yedi-on yaş çocukları mahremiyet duygusu doğrultusunda cinsel organlarına dokunurken yalnız olmayı tercih ederler.
Bebeklik döneminden itibaren kadın ve erkek kimliği oluşmaya başlar. Kız ve erkek çocuklar kendilerinden beklenilen davranışları öğrenirler. Bu nedenle kızları kız çocuk, erkekleri ise erkek çocuk gibi giydirmek ve yetiştirmek önemlidir. Erkek çocukların saçlarını uzatarak, elbiseler giydirmek ya da kız çocuklarına erkek giysileri giydirmek sakıncalıdır. Ancak kızların tabancalarla, erkek çocukların ise bebeklerle oynamaları onların cinsiyet rolleriyle ilgili sorunları olduğunu göstermez.

Üç-dört yaşlarında organlarına duyduğu merak giderek artar, mastürbasyon sıklıkla gözlemlenir. Mastürbasyon cinsel gelişimin doğal bir evresidir. Bebekler erken dönemde cinsel organlarını keşfederler ve mastürbasyon 4 yaş civarında yoğun olarak görüldükten sonra ergenlik dönemine kadar kaybolur (Lasser ve Foster, 2004). Erkek çocuklarda daha yaygın olarak görülür. Mastürbasyon organizma hakkında bilgi toplamaya yönelik bir davranıştır ve bu yolla çocuk vücudun nasıl çalıştığını anlamaya çalışır. Çocukla sağlıklı bir iletişim kurmak için anne-babaların mastürbasyona ilişkin yargılayıcı bir tutum izlememeleri çok önemlidir. Çocuklar anne-babalarının tepkilerini izleyerek kişisel davranış ve değerlerini geliştirirler. Ceza verilmemeli, çocuğun vücuduna ve gelişimine dair sağlıklı duygular geliştirmesi için utanç ve endişe duyacağı iletişimden uzak durulmalıdır. Anne-baba çocuğun mastürbasyon yaptığını görmezden gelerek ona bu davranışın doğal olduğu mesajını verebilir. Çocuğun ilgisini farklı bir etkinliğe yöneltebilir, örneğin “Bütün çocuklar senin gibi bazen cinsel organları ile oynar. Bu çok doğaldır. Ama daha güzel oyunlar bulup, bundan vazgeçebilirsin” şeklinde bir açıklama yapılabilir. Sosyal kuralları öğrenmeye başlayan çocuklara cinsel organlarına kendi odalarında ya da banyoda yalnız kaldıkları zaman dokunabilecekleri söylenebilir.

Anne-babalar cinsel organlarına dokunan çocuklarını gözlemledikleri zaman bu gelişmeyi cinsellik hakkında bilgi vermek ve konuşmak için bir fırsat olarak değerlendirmeli, okullarda görev yapan psikolojik danışmanlardan da yardım alarak, uygun kitaplarla çocuklarına bilgi vermelidirler.

Cinsel eğitimi kız çocuğuna annenin, erkek çocuğa ise babanın vermesi gerektiği şeklinde yaklaşım doğru değildir. Çocuk soruyu kime sormuşsa o ebeveynin yanıt vermesi ya da birlikte yanıt verilmesi daha uygundur (Tuzcuoğlu ve Tuzcuoğlu, 2003).
Üç-dört yaş çocuğu kardeş ve arkadaşlarla doktorculuk gibi cinsel oyunlar oynayabilir. Eğer çocuk çıplak olarak doktorculuk oynuyorsa, yetişkin sakin ve kararlı davranmalı, giyinmesini sağlayarak “ Giysilerimizi üzerimizde tutmalıyız. Eğer diğer insanların vücutlarının nasıl olduğunu merak ediyorsan, sana bazı resimler gösterebilirim” demelidir.
Üç-dört yaş çocuğu küfürlere ilgi gösterebilir. Hamilelik ve doğum gibi konulara karşı ilgilidir. Bu yaş çocuğunun sıklıkla sorduğu sorular cinsel organlarıyla ilgilidir. Çocuğun “Bu ne ?” sorusuna cinsiyet özelliklerine göre şu yanıtlar verilebilir ; “Bu senin vajinan. Bütün kızların vücudunda bu delik vardır” veya “Bu senin penisin, bütün erkeklerde vardır.”
“Niçin kızların penisi yok ?” sorusuna “Bütün erkeklerin penisleri, bütün kadınların vajinaları vardır, öyle doğarlar” yanıtı verilebilir.
“Niçin kadınların memeleri vardır ?” sorusu ise “Bebekler doğdukları zaman ancak süt içebilirler. Memeler süt yapar. Anneler bebeklerini sütle besler. Küçük kızlar büyüyünce memeleri de büyür. Erkek çocukların memeleri büyümez. Onlarda süt olmaz” (Sevim, 2002).
Beş-sekiz yaşlarda ise erkek veya kız olduğuna ilişkin görüşü netleşir. Bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerine dair anlayışı değişebilir . Beş yaş çocuğu genellikle bebeğin hastaneden geldiğini belirtir. Bu konuda kendisine şu açıklama yapılabilir ;
“Babanın vücudundan meni denilen bir sıvı gelir. Bu sıvının içinde sperm adı verilen hücreler vardır. Spermlerden bir tanesi annenin vücudundaki ovum denilen hücreyle birleşir.Tek bir hücre olurlar. Bu hücre zamanla büyür, bebek haline gelir. Annelerin karnında bebekler için ayrılmış özel bir bölme vardır. Bütün bebekler annelerin karnında bu bölmede büyürler. Bebek doktorların yardımıyla annenin vajinasından çıkarak dünyaya gelir” (Açıkgöz Özuslu ve Ünal, 2000).

Beş yaşına kadar farklı cinsten kardeşler aynı odada yatabilirler, ancak bu yaştan sonra odaları ayrılmalıdır. Utanma duygusunun geliştiği evrede kardeşlerin giyinip, soyunmaları sorun oluşturabilir. Ayrıca aynı odayı paylaşma birlikte cinsel içerikli oyunlar oynamalarına neden olabilir. Bu dönemde mahremiyet duygusunun kazanılması önemlidir.

Çocuk anne-babayı çıplak olarak görürse, bunu sorun haline getirmek gereksizdir. Yetişkin örtünmek için telaşa kapılmamalı , giyinmek için yalnız kalmak istediğini belirtmelidir. Anne-baba bu dönemde çocukla birlikte çıplak olarak banyo yapmaktan kaçınmalıdır. Çocukların özellikle bu yaşta anne-babaları ile aynı odada yatmaları sakıncalıdır. Çocuk cinsel ilişki sırasında duyduklarından ve gördüklerinden etkilenir. Anne-babanın sevişmesini gören çocuğa sakin bir şekilde odadan çıkması söylenebilir. Ebeveynler giyindikten sonra çocukla konuşarak eşlerin birbirleriyle özel zaman geçirmeye ihtiyaç duyduklarını, öpüşerek, sarılarak, dokunarak sevgilerini ifade ettiklerini belirtebilirler.

Anneler ve babalar cinsellik konusunda çocuklarına nasıl yardımcı olabilirler ?
Yetişkinler çocukların sorduğu sorular karşısında şaşırmamalı, doğru yanıtlar verirken uygun terimler kullanmalıdırlar. Ancak yer ve zaman uygun değilse çocuğa konunun özel olduğu ve sorunun daha sonra yanıtlanacağı söylenebilir ( Whelan ve Valley-Gray, 2004).

Cinsel merakın “kötü bir şey” olduğuna dair yaklaşım aradaki iletişimi engeller. Dört yaşındaki bir çocuğun çıplak insan vücuduna ait ayrıntıları şaşırtıcı şekilde çizmesi onun “kötü” olduğunu değil, merak ettiğini ve anne-babaya güvendiğini gösterir. Soruları yanıtlarken dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise organlar ve işlevleri hakkında doğru terimler kullanmaktır. Küçük çocuklar penis, vajina gibi terimleri öğrenebilirler. Uygun sözcükler iletişim düzeyini yükseltir ve çocuğun müstehcen bir dil kullanmasını engeller.

Anne-baba sorulan sorunun yanıtını bilmiyorsa bunu belirtmeli, araştırdıktan sonra çocuğa bilgi vermelidir. Yetişkinler çocuklarda cinsel gelişimle ilgili kitaplar okuyarak ve uzmanlara danışarak bilgi toplamalıdırlar. Cinsel bilgi çocuğun yaşına uygun olmalı, açık ve yalın olarak çocuğa iletilmelidir. Sorular yanıtlanırken cinsiyet farkı gözetilmemelidir.
Her çocuk soru sormaz. Çocuğun hiç soru sormaması, sorusu olmadığı anlamına gelmez. Yetişkinler çocuğun yaşına uygun,cinsellik hakkında merakını giderecek kitaplardan faydalanabilir.

Anne-baba çocuğun cinsel bölgelerine kimin, ne zaman dokunabileceği konusunu aydınlığa kavuşturmalıdır. Örneğin yıkanırken ebeveynler ya da bakıcılar, tıbbi bir müdahalede doktor veya hemşire gibi.

Hangi dokunuşlar güzel ? Hangileri güzel değil ? Kimin tarafından dokunulmak hoşuna gidiyor ?, Kime dokunmaktan hoşlanıyorsun ? gibi konular çocukla konuşulmalıdır. Yetişkinlerin çocukların sıkıştırılmak, ısırılmak, okşanmak veya öpülmek istememelerini saygıyla karşılamaları önemlidir. “Vücudun sana aittir”, “Büyüklerine karşı da olsa, hayır deme hakkına sahipsin”, “Biri seni taciz ederse bunun hakkında konuşabilirsin”, “Biri seni taciz ederse yardım isteyebilirsin” gibi mesajlar çocuğa verilmelidir (Schwikart, 2004).

Kaynakça

Açıkgöz Özuslu, N. ve Ünal, S. (2000). 4-7 yaş çocukları için ben nereden geldim? İstanbul :Yapa Yayınları

Lasser, J. ve Foster, I. (2004). Masturbation and genital touching. A.S.Canter, L.Z. Paige, M.D.Roth, I.Romero, S.A. Carroll (Derleyen.)Helping children at home and school II,(s5-61-4). Bethesda, MD : The National Association of School Psychologists,

Mayle, P. (1997). Ben nereden geldim ? İstanbul : Sistem Yayıncılık.

Schwikart, G. (2004). Çocuğuma sevgiyi ve cinselliği nasıl anlatırım ? İstanbul : Sis Yayıncılık.

Sevim, J. (2002). Anne bu ne ? İstanbul : Remzi Kitabevi.

Tuzcuoğlu, N. ve Tuzcuoğlu, S. (2003). Çocuğun cinsel eğitimi. İstanbul : Morpa Kültür Yayınları.

Whelan, E., Valley-Gray, S. ( 2004). Sexual development and education for young children : Guidelines for parents and preschool staff. In A.S.Canter, L.Z. Paige, M.D.Roth, I.Romero ve S.A. Carroll (Eds) , Helping children at school and home II (s6-63-4). Bethesda, MD : NASP Publications.








Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Küçük Çocuklar ve Cinsellik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Melda ALANTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Melda ALANTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Melda ALANTAR Fotoğraf
Dr.Melda ALANTAR
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Pedagog
Pedagog Dr.
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Melda ALANTAR'ın Makaleleri
► Teknoloji ve Küçük Çocuklar Psk.Nazlı AKAY
► Küçük İnsanlar Psk.Dnş.Şafak UZUN
► Küçük Evler Büyük Beklentiler Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Küçük Çocuklar ve Cinsellik' başlığıyla benzeşen toplam 29 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Asperger Sendromu Ocak 2013
► Evlat Edinilen Çocuklar Eylül 2011
► Spor ve Çocuklar Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:14
Top