Erkek Cinselliği Reddederse
Cinsellik açısından toplumun erkeğe ve kadına yüklediği roller vardır. Erkek cinsel açıdan daha istekli, daha talepkardır, her zaman sekse hazırdır, her zaman her koşulda seks ister, hiç bir fırsatı kaçırmaz, seksi hiçbir zaman reddetmez şeklinde bir inanış vardır. Kadın ise daha sakin, daha gizemli olmalı, canı istese bile etmemeli, fazla istekli görünmemeli, talebin erkekten gelmesini beklemelidir. Oysa ki bu doğru bir genelleme değildir, kadın da erkek de doğuştan cinsel dürtülerle doğarlar ve özellikle ergenlikle birlikte her iki cinste de cinselliği yaşama ihtiyacı başlar. Ancak cinselliğin ne şekilde ve hangi koşullarda yaşanılacağını toplumun kuralları belirler.
Erkeğin her zaman cinselliğe hazır olduğu inanışı toplumda oldukça yaygındır, ancak bu bazen de erkeği baskı altında bırakabilen bir inanıştır. Özellikle evlilik yaşantısında bu hem erkekte hem de kadında gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmelerine neden olabilir. Genellikle cinsel sorunlar yaşandığında bu sorunlar çoğunlukla kadınlara atfedilir, yani sorunun kadından kaynaklandığı düşüncesi yaygındır. Cinsellikte de zaman zaman yaşanan sıkıntılar yaşanabilir, geçici ya da o güne özgü sorunlar olabilir, ancak bir sorun uzun süre devam ediyorsa o zaman bu konunun üzerinde durmak ve yardım aramak gereklidir. Cinsel sorunlara bakıldığında kadınlardan kaynaklanan sorunlar olabildiği gibi, erkeklerden kaynaklanan sorunların da sıkça yaşandığını görmekteyiz. Özellikle evliliğin ilk günlerinden itibaren, severek ve isteyerek evlendikleri halde eşine cinsel açıdan ilgi göstermeyen, uzak duran ve cinsel ilişkiyi reddeden erkeklerin sayısı oldukça fazladır. Yani erkek de bazı koşullarda seksi reddedebilir, bunun bir çok farklı nedeni olabilir. Erkeğin seksi reddetmesinin nedenlerini 4 başlık altında toplayabiliriz:
- Performans anksiyetesi ve psikolojik nedenler
- Ödipal komplekse bağlı olarak
- Eşle/ partnerle ilgili ilişkisel nedenler
- Nesillerarası geçiş
Erkeklerin cinsellikle en sık yaşadığı sorunlardan biri performans anksiyetesidir. Performans anksiyetesini, erkeğin cinsel performansı hakkında duyduğu endişe ve partnerini tatmin edememe, onun karşısında yetersiz kalma kaygısı olarak tanımlayabiliriz. Erkekler birlikte oldukları kadını cinsel olarak tatmin edememe, onun karşısında küçük duruma düşme, onun daha önce birlikte olduğu erkeklerle kıyaslanma, vb. kaygıları nedeniyle cinsel ilişkiyi reddedebilirler. Ayrıca yine penis boyu takıntısı da erkeğin seksi reddetmesi için bir neden olabilir. Erkek penis boyu ile ilgili çevreden duyduğu abartılı hikayeler nedeniyle, kendi penisi ile barışık olmaz ve karşı cinsle cinsel ilişki kurmaya çekinebilir. Ayrıca psikolojik bir takım sorunlar, depresyon, anksiyete, iş stresi, ekonomik sorunların yarattığı stres gibi nedenler de erkekte cinsel isteksizliğe neden olup, seks yapmayı reddetmesine yol açabilir.
Ödipal kompleks adını verdiğimiz bir durum da erkeğin eşi ya da sevgilisiyle cinsel ilişki kurmasına engel olabilmektedir. Ödipal dönem 3-5 yaş arasında yaşanır ve bu dönemde erkek çocuk annesine karşı cinsel arzular hisseder, anneye sahip olmak, annenin eşi olmak ister. Ancak bir rakibi vardır, o da babasıdır. Bu dönemde küçük çocuk düşündüğü ve hissettiklerinin baba tarafından anlaşılacağı ve babanın pipisini keserek onu cezalandıracağı korkusuna kapılır. Daha sonra çocuk latent dönem denilen sakin bir döneme girer ve bu düşünceler ergenlik dönemine kadar rafa kaldırılır. Ergenlikte cinsel dürtülerin yeniden ortaya çıkmasıyla birlikte, bu düşünceler de bilinçdışı olarak tekrar açığa çıkar. Erken boşalmadan iktidarsızlığa kadar birçok sorunun altında erkeğin ödipal dönemi sağlıklı atlatamamış olması ve baba tarafından cezalandırılmaktan korkması yatmaktadır. Anneye benzettiği eş ya da sevgilisiyle erkek cinsel anlamda sorun yaşayabilir, seksi bu nedenle reddedebilir. Bu, tedavi edilmesi gereken bir durumdur ve çok sayıda çift evlendikten sonra yıllarca ilişki kuramama şikayetiyle bize başvurmaktadır.
Eşle/ partnerle yaşanan ilişkisel sorunlar da erkekte cinsel isteksizlik yaratıp seksi reddetmesine neden olabilir. İletişim eksikliği, sevgi eksikliği, tutkunun azalması, partnerin eski çekiciliğini kaybetmesi, partnerin temizliğine, giyimine, öz bakımına dikkat etmemesi, kilo alması, kötü kokması, ağız hijyeninin eksik olması, vb. nedenler de erkeğin cinsel ilişkiyi reddetmesinin en önemli sebeplerindendir. Hep söylenir belki ama özellikle evlendikten sonra eşin kendine bakmaması, beden temizliğine ve vücut kıllarının temizliğine eskisi kadar dikkat etmemesi erkeği soğutabilir. Ayrıca monotonluk, sürekli aynı tarzda aynı pozisyonlarda sevişmek de cinselliğin sıradanlaşmasına ve bu nedenle sevişmeyi istememeye neden olabilir.
Yine erkeğin seksi istememesinin başka bir nedeni de nesillerarası geçiş olabilir, yani erkek bu şekilde davranmayı babasından modellemiştir. Çocukluğunda babası da annesiyle beraber olmak istemektedir ya da aralarında sevgi dolu bir ilişki yoktur. Çocuklar anne- baba arasında olan her şeyi hissederler, bu şekilde bir ortamda büyüdüğünde ileride o kişi de babanın davranışlarını kendi eşine yansıtabilir.
Görüldüğü üzere erkeğin seksi reddetmesinin birçok nedeni vardır ve bunlar çok basit nedenlerden daha zor ve karmaşık nedenlere doğru gidebilir. Burada kadına düşen öncelikle eşi/ partneriyle konuşmaktır. Kırmadan, üzmeden, yargılamadan ve suçlamadan, onu anlamaya çalışarak konuşmalı ve sorunun ne olduğunu öğrenmelidir. Ona göre karşılıklı istek ve beklentiler paylaşılarak ortak bir nokta bulunabilir. Ayrıca erkeğin seksi reddetmesi bir defaya mı mahsus yoksa sürekli yineleyen ve aylardır süren bir süreç mi olduğu tespit edilmeldir. Zaman zaman her erkek ya da kadın cinsel ilişkiyi reddetme hakkına sahiptir. Ancak bu durum sürekli, yineleyici biçimde en az 4 aydan beri ürüyorsa cinsel bir sorun var demektir ve cinsel terapiye başvurulmalıdır.
Erkeğin her zaman cinselliğe hazır olduğu inanışı toplumda oldukça yaygındır, ancak bu bazen de erkeği baskı altında bırakabilen bir inanıştır. Özellikle evlilik yaşantısında bu hem erkekte hem de kadında gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmelerine neden olabilir. Genellikle cinsel sorunlar yaşandığında bu sorunlar çoğunlukla kadınlara atfedilir, yani sorunun kadından kaynaklandığı düşüncesi yaygındır. Cinsellikte de zaman zaman yaşanan sıkıntılar yaşanabilir, geçici ya da o güne özgü sorunlar olabilir, ancak bir sorun uzun süre devam ediyorsa o zaman bu konunun üzerinde durmak ve yardım aramak gereklidir. Cinsel sorunlara bakıldığında kadınlardan kaynaklanan sorunlar olabildiği gibi, erkeklerden kaynaklanan sorunların da sıkça yaşandığını görmekteyiz. Özellikle evliliğin ilk günlerinden itibaren, severek ve isteyerek evlendikleri halde eşine cinsel açıdan ilgi göstermeyen, uzak duran ve cinsel ilişkiyi reddeden erkeklerin sayısı oldukça fazladır. Yani erkek de bazı koşullarda seksi reddedebilir, bunun bir çok farklı nedeni olabilir. Erkeğin seksi reddetmesinin nedenlerini 4 başlık altında toplayabiliriz:
- Performans anksiyetesi ve psikolojik nedenler
- Ödipal komplekse bağlı olarak
- Eşle/ partnerle ilgili ilişkisel nedenler
- Nesillerarası geçiş
Erkeklerin cinsellikle en sık yaşadığı sorunlardan biri performans anksiyetesidir. Performans anksiyetesini, erkeğin cinsel performansı hakkında duyduğu endişe ve partnerini tatmin edememe, onun karşısında yetersiz kalma kaygısı olarak tanımlayabiliriz. Erkekler birlikte oldukları kadını cinsel olarak tatmin edememe, onun karşısında küçük duruma düşme, onun daha önce birlikte olduğu erkeklerle kıyaslanma, vb. kaygıları nedeniyle cinsel ilişkiyi reddedebilirler. Ayrıca yine penis boyu takıntısı da erkeğin seksi reddetmesi için bir neden olabilir. Erkek penis boyu ile ilgili çevreden duyduğu abartılı hikayeler nedeniyle, kendi penisi ile barışık olmaz ve karşı cinsle cinsel ilişki kurmaya çekinebilir. Ayrıca psikolojik bir takım sorunlar, depresyon, anksiyete, iş stresi, ekonomik sorunların yarattığı stres gibi nedenler de erkekte cinsel isteksizliğe neden olup, seks yapmayı reddetmesine yol açabilir.
Ödipal kompleks adını verdiğimiz bir durum da erkeğin eşi ya da sevgilisiyle cinsel ilişki kurmasına engel olabilmektedir. Ödipal dönem 3-5 yaş arasında yaşanır ve bu dönemde erkek çocuk annesine karşı cinsel arzular hisseder, anneye sahip olmak, annenin eşi olmak ister. Ancak bir rakibi vardır, o da babasıdır. Bu dönemde küçük çocuk düşündüğü ve hissettiklerinin baba tarafından anlaşılacağı ve babanın pipisini keserek onu cezalandıracağı korkusuna kapılır. Daha sonra çocuk latent dönem denilen sakin bir döneme girer ve bu düşünceler ergenlik dönemine kadar rafa kaldırılır. Ergenlikte cinsel dürtülerin yeniden ortaya çıkmasıyla birlikte, bu düşünceler de bilinçdışı olarak tekrar açığa çıkar. Erken boşalmadan iktidarsızlığa kadar birçok sorunun altında erkeğin ödipal dönemi sağlıklı atlatamamış olması ve baba tarafından cezalandırılmaktan korkması yatmaktadır. Anneye benzettiği eş ya da sevgilisiyle erkek cinsel anlamda sorun yaşayabilir, seksi bu nedenle reddedebilir. Bu, tedavi edilmesi gereken bir durumdur ve çok sayıda çift evlendikten sonra yıllarca ilişki kuramama şikayetiyle bize başvurmaktadır.
Eşle/ partnerle yaşanan ilişkisel sorunlar da erkekte cinsel isteksizlik yaratıp seksi reddetmesine neden olabilir. İletişim eksikliği, sevgi eksikliği, tutkunun azalması, partnerin eski çekiciliğini kaybetmesi, partnerin temizliğine, giyimine, öz bakımına dikkat etmemesi, kilo alması, kötü kokması, ağız hijyeninin eksik olması, vb. nedenler de erkeğin cinsel ilişkiyi reddetmesinin en önemli sebeplerindendir. Hep söylenir belki ama özellikle evlendikten sonra eşin kendine bakmaması, beden temizliğine ve vücut kıllarının temizliğine eskisi kadar dikkat etmemesi erkeği soğutabilir. Ayrıca monotonluk, sürekli aynı tarzda aynı pozisyonlarda sevişmek de cinselliğin sıradanlaşmasına ve bu nedenle sevişmeyi istememeye neden olabilir.
Yine erkeğin seksi istememesinin başka bir nedeni de nesillerarası geçiş olabilir, yani erkek bu şekilde davranmayı babasından modellemiştir. Çocukluğunda babası da annesiyle beraber olmak istemektedir ya da aralarında sevgi dolu bir ilişki yoktur. Çocuklar anne- baba arasında olan her şeyi hissederler, bu şekilde bir ortamda büyüdüğünde ileride o kişi de babanın davranışlarını kendi eşine yansıtabilir.
Görüldüğü üzere erkeğin seksi reddetmesinin birçok nedeni vardır ve bunlar çok basit nedenlerden daha zor ve karmaşık nedenlere doğru gidebilir. Burada kadına düşen öncelikle eşi/ partneriyle konuşmaktır. Kırmadan, üzmeden, yargılamadan ve suçlamadan, onu anlamaya çalışarak konuşmalı ve sorunun ne olduğunu öğrenmelidir. Ona göre karşılıklı istek ve beklentiler paylaşılarak ortak bir nokta bulunabilir. Ayrıca erkeğin seksi reddetmesi bir defaya mı mahsus yoksa sürekli yineleyen ve aylardır süren bir süreç mi olduğu tespit edilmeldir. Zaman zaman her erkek ya da kadın cinsel ilişkiyi reddetme hakkına sahiptir. Ancak bu durum sürekli, yineleyici biçimde en az 4 aydan beri ürüyorsa cinsel bir sorun var demektir ve cinsel terapiye başvurulmalıdır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Erkek Cinselliği Reddederse" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gülüm BACANAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gülüm BACANAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
7 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
erkekte cinsellik, erkekte cinsel ilişki, erkekte cinsel sorun, erkeğin cinsel isteksizliği, erkeğin seksi reddetmesi, erkeğin cinselliği reddetmesi, erkekte seks, erkek cinselliği
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
