Kaygı (anksiyete), kişinin iç veya dış dünyadan gelen bir uyaranla karşılaştığında gösterdiği bedensel, zihinsel ve duygusal tepkilerdir. Aşırı endişe hali de denebilir. Bu aşırı uyarılmışlık hali, kişinin dikkatini toplamasını ve enerjisini uygun şekilde kullanmasını önler. Tehdit, tehlike veya kayıp ihtimali içeren durumlar herkeste kaygı yaratır ancak tehlike ortadan kalktığında kaygının yatışması beklenir. Diğer taraftan normal düzeyde ve durumla uygun kaygı, istendik bir durumdur; kişiyi istemeye, hedef belirlemeye ve çaba göstermeye teşvik eder. Ancak tehdit unsuru ortadan kalkmış olsa da rahatlama olmuyorsa; sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe en az 6 aydır söz konusuysa anksiyete bozukluğu açısından durum değerlendirilmelidir. Felaket içerikli olumsuz düşünceler, çarpıntı, sıcak basması, nefes almada güçlük, baş dönmesi gibi fizyolojik tepkiler, gerginlik, çaresizlik hisleri, tahammülsüzlük, konsantrasyon güçlüğü Yaygın Anksiyete Bozukluğunun belirtileri arasındadır. Ilaç tedavileri ve Bilişsel Davranışçı Terapiler etkili tedavi yöntemlerindedir.