Sağlıklı İlişki
Uzm. Psikolog Leyla KAYA
Leyla Kaya tarafından paylaşıldı · 24 Şubat ·
Ilişkide olduğumuz kişilerin (eş,aile,arkadaş vs) sevgi, saygı, kabul gibi pek çok ihtiyacımızı karşılaması beklentisi içinde oluruz. Haklı bir beklentidir. Ama kilit nokta, bu beklentilerin karşılıklı olduğudur. Insan sosyal bir varlık olması dolayısıyla, birtakım sosyal ve psikolojik ihtiyaçları vardır. Bunları tek başına karşılayamayız ve diğer insanlarla etkileşimde olmaya gereksinim duyarız. Bizi anladığını ve bize iyi geldiğini düşündüğümüz kişilerle ilişkimizi devam ettiririz. Buraya kadar her şey normal ama gün gelir, (ki kesinlikle gelir), ilişkimizin eskisi gibi olmadığını düşünmeye başlarız. Bir şeyler eksik ya da yanlış gidiyor hissine kapılırız. Burada iki seçenek vardır: ya etkiye tepki diyip, kendimizi geri çekeriz ve sorun her neyse konuşulup çözülmeden öylece kalır. Ya da konuşmaya, anlamaya, anlatmaya çalışırız. Ikincisi -sonuç her ne olursa olsun- daha işlevsel gibi görünüyor. Peki yol bu kadar barizse, engel olan nedir bize?
Ifade etmeden ihtiyaçlarımızın anlaşılmasını hatta karşılanmasını beklemek! Hepimizin geçmişten getirdiği-bazen farkında olmadığı ve dolayısıyla ilişkiyi etkilemesine engel olamadığı hayal kırıklıkları, öfkeleri, travmaları olabilir. Ve bize çok basit gelen bir şey karşı tarafın acı verici anılarını ve hissettiği tüm o yoğun duyguları tetikleyebilir. Ya da tam tersi. Değersiz, önemsiz, işe yaramaz, sevilmeyen, bir sürü ve kompleks şey hissedebilir, hissettirebiliriz. Vurgulamak istediğim şey şu ki; hiç birimiz zihin okuyucu değiliz. Bu yüzden hiç kimseden, nasıl hissettiğimizi, canımızın neyden yandığını ve ne yapabileceğini 'bilmesini' bekleyemeyiz. Ifade etmek, konuşmak, anlamaya çalışmak ve bazen birlikte ağlamak en güzeli, en garantilisi. Bir de böyle denemesek mi?
Leyla Kaya tarafından paylaşıldı · 24 Şubat ·
Ilişkide olduğumuz kişilerin (eş,aile,arkadaş vs) sevgi, saygı, kabul gibi pek çok ihtiyacımızı karşılaması beklentisi içinde oluruz. Haklı bir beklentidir. Ama kilit nokta, bu beklentilerin karşılıklı olduğudur. Insan sosyal bir varlık olması dolayısıyla, birtakım sosyal ve psikolojik ihtiyaçları vardır. Bunları tek başına karşılayamayız ve diğer insanlarla etkileşimde olmaya gereksinim duyarız. Bizi anladığını ve bize iyi geldiğini düşündüğümüz kişilerle ilişkimizi devam ettiririz. Buraya kadar her şey normal ama gün gelir, (ki kesinlikle gelir), ilişkimizin eskisi gibi olmadığını düşünmeye başlarız. Bir şeyler eksik ya da yanlış gidiyor hissine kapılırız. Burada iki seçenek vardır: ya etkiye tepki diyip, kendimizi geri çekeriz ve sorun her neyse konuşulup çözülmeden öylece kalır. Ya da konuşmaya, anlamaya, anlatmaya çalışırız. Ikincisi -sonuç her ne olursa olsun- daha işlevsel gibi görünüyor. Peki yol bu kadar barizse, engel olan nedir bize?
Ifade etmeden ihtiyaçlarımızın anlaşılmasını hatta karşılanmasını beklemek! Hepimizin geçmişten getirdiği-bazen farkında olmadığı ve dolayısıyla ilişkiyi etkilemesine engel olamadığı hayal kırıklıkları, öfkeleri, travmaları olabilir. Ve bize çok basit gelen bir şey karşı tarafın acı verici anılarını ve hissettiği tüm o yoğun duyguları tetikleyebilir. Ya da tam tersi. Değersiz, önemsiz, işe yaramaz, sevilmeyen, bir sürü ve kompleks şey hissedebilir, hissettirebiliriz. Vurgulamak istediğim şey şu ki; hiç birimiz zihin okuyucu değiliz. Bu yüzden hiç kimseden, nasıl hissettiğimizi, canımızın neyden yandığını ve ne yapabileceğini 'bilmesini' bekleyemeyiz. Ifade etmek, konuşmak, anlamaya çalışmak ve bazen birlikte ağlamak en güzeli, en garantilisi. Bir de böyle denemesek mi?
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.